Khepresh
Yunus 92. Ayet daima aşağıdaki gibi çevrilir:
Yunus 92:
فَالْيَوْمَ نُنَجِّيكَ بِبَدَنِكَ لِتَكُونَ لِمَنْ خَلْفَكَ آيَةً وَإِنَّ كَثِيرًا مِنَ النَّاسِ عَنْ آيَاتِنَا لَغَافِلُونَ (92)
Biz de bugün senin bedenini arkandan gelenlere bir ibret olsun diye kurtaracağız. Bununla beraber, insanların birçoğu ayetlerimizden yine de gafildirler [92].
Fakat ayette geçen فَالْيَوْمَ, “felyevme” kelimesi “bugün ve sonraki günler” anlamındadır. Ayette geçen نُنَجِّيكَ, “nuneccike” ise kelimesi ise “seni kurtaracağız” olarak çevrilmektedir. Oysa “neccike” kelimesi tefil babındadır. NCW kökü burada kurtarmak olarak alınırsa tefil babından dolayı “seni çok çok, tekrar tekrar kurtaracağız” anlamı ortaya çıkmaktadır. Bu durum biraz tuhaftır. Aslında NCW kökünün anlamı “bir şeyi bir şeyin içinden çıkararak ortaya koymak, ayırmak, kaçmak” demektir. Bu kök anlamdan gelişmiş başka anlamlar türemiştir. Bunlar kurtarmak, temizlemek, özgür olmaktır. Tefil babında ise duyurmak, haberdar etmek, ifşa etmek anlamındadır.

Kısacası ayette geçen “nuneccike” kelimesi “seni tekrar tekrar duyuracağız, ifşa edeceğiz” demektir.
Diğer kelimemiz ise بِبَدَنِكَ, “bibedenike” kelimesidir. Bu kelimeye ise “senin bedenin ile” anlamı verilmektedir. Oysa Kuran’da bizim anladığımız anlamda beden yani vücut kelimesi “ceset”tir.
BDN kökü Kuran’da iki kez geçmektedir. Biri bu ayettir. Diğeri ise:
Hacc Süresi 36. Ayettir:
وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُمْ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ لَكُمْ فِيهَا خَيْرٌ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللَّهِ عَلَيْهَا صَوَافَّ فَإِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَأَطْعِمُوا الْقَانِعَ وَالْمُعْتَرَّ كَذَلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ (36)
İşte kurbanlık deve ve sığırları Allah’ın size olan iyileştirme unsuru kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Bağlı halde keserken üzerlerine Allah’ın adını anın. Yan üstü düşüp ölünce onlardan yiyin, isteyene de istemeyene de verin. Şükredersiniz diye onları böylece sizin buyruğunuza verdik [36].
Buradaki وَالْبُدْنَ"velbudn” kelimesi kurbanlık büyük baş hayvan olarak çevrilmektedir. Oysa BDN kökünün anlamı, şişmanlamak, sunak, sunmak, besleyerek bakmak, ilgilenerek büyütmek demektir. Bu ayetteki anlamımı “sunu, sunak hayvanları” demektir.
Yunus 92. Ayetteki anlamı ise “sunak (altar), stele (mezar kitabesi) anlamındadır. Eski Mısır da sunak olarak da kullanılan stele yani mezar kitabelerine verilen isim ise “wdn” dir. Hamitik ve Semitik dillerde “w” ve “b” harfleri değişebilir.
Bu durumda Yunus suresi 92. Ayetin meali şu şekilde olmalıdır:
Yunus 92. Ayet meali:
Sonraki günlerde arkandan gelen halifelerine bir ayet olsun diye, senin sunak taşın ile tekrar tekrat ifşa edeceğiz (stele). Bununla beraber, insanların birçoğu ayetlerimizden yine de gafildirler [92].
Bu ayette dikkati çeken bir nokta da “gelen halifelerine bir ayet olsun diye” cümlesidir. Bu cümle Firavundan sonra gelen diğer firavunları düşündürdüğü gibi daha sonraki yıllarda firavunluk yapan ve kendini tanrı gibi gören insanları hatırlatmaktadır.
Mısır tarihinde firavun Sobekhotep VIII den sonra bu ayete delil olabilecek bir bulgu var mıdır? Evet, böyle düşündürecek bir bulgu vardır.
Bütün Antik Mısır kralları yani firavunlar kendilerini yaratıcı tanrının halifesi gibi gösteren başlıklar giyerlerdi. Fakat Firavun Sobekhotep VIII ise kendini yaratıcı tanrı Amun-Ra gibi görmüş ve kendini Amun-Ra’nın resmedildiği şekilde başlığında iki adet tüy ve Mısır yaratılış mitolojisinde olduğu gibi taşkından çıkan tanrı Amun-Ra gibi tanıtmıştır. Daha sonra ise Mısır yaratılış mitolojisinde olduğu gibi su taşkınında boğulmuştur.
Firavun Sobekhotep VIII den sonra firavun olan (M.Ö.1629-1628) Neferhotep III ise yeni bir başlık olarak Khepresh başlığı takmıştır. Khepresh başlığı Eski Krallık üçüncü hanedan kralı Djoser zamanında kullanılan Cap başlığına benzemekle beraber Mısır tarihinde ilk kez firavun Sobekhotep VIII’in halifesi olan Neferhotep III zamanında kullanılmaya başlamış, daha sonraki yıllarda tamamen yaygınlaşmıştır. Bu başlığın özelliği mavi renk ile gök ve denizi hatırlatması ve yine firavunların yaratıcı tanrının halifesi olduğunu ifade etmesidir. Diğer bir özelliği ise ve adının savaş başlığı olmasıdır. Başlıkta bulunan Ureus yılanı ise yaratıcı tanrı Amun-Ra’nın otoritesini hatırlatmaktadır.

Firavun Sobekhotep VIII’ün yaptıkları, sonra gelen Firavunlar için bir ayet, uyarı olmuştur. Bundan sonra hiçbir firavun tanrılık iddiasında da bulunmamıştır. Bunu hatırlamak için sürekli Khepresh başlığı kullanmışlardır.
Doğrusunu Allah bilir.