Hacc suresi 15. Ayet Ve Deist
Bu makalede Hacc suresi 15. Ayetten anlayabildiğim çeviriyi paylaşmak istiyorum.
Hacc suresi 15. Ayet:
مَنْ كَانَ يَظُنُّ أَنْ لَنْ يَنْصُرَهُ اللَّهُ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ فَلْيَمْدُدْ بِسَبَبٍ إِلَى السَّمَاءِ ثُمَّ لْيَقْطَعْ فَلْيَنْظُرْ هَلْ يُذْهِبَنَّ كَيْدُهُ مَا يَغِيظُ (15)
Men kâne yezunnu en len yensurehullâhu fîd dunyâ vel âhıreti felyemdud bi sebebin iles semâi summel yaqta’ felyenzur hel yuzhibennekeyduhu mâ yagîz(yagîzu).
Bu makaleyi yazmamın asıl sebebi de bu ayetin çok tuhaf bir şekilde çevriliyor olmasıdır. Yapılan mealler, mealden çok mesnetsiz tefsirlere benzemektedir.
Oysa kelimelerin anlamı şudur:
Men (kim) kâne (oldu) yezunnu (sanıyor) en (diye) len (asla) yensurehullâhu (Allah Ona yardım eder) fî (içinde) d dunyâ (dünya yaşamı) ve (ve) l âhıreti (Sonraki yaşam) fe (hemen)lyemdud (uzatsın!) bi (içinde olarak) sebebin (araç) ile (doğru)s semâi (gök) summ (sonra)el yaqta (kessin, ayırsın!)’ fe(hemen)lyenzur (bakıp araştırsın!) hel (mi?) yuzhibenne (giderecek) keyduhu (onun hilesi) mâ yagîz(öfkelendiği şey).
Çevirirsek:
Kim Allah kendisine dünya ve sonraki hayatında asla yardım etmez zanneden oldu ise hemen göğe doğru bir araçla uzansın- uzatsın sonra ayırsın hemen bakıp araştırsın düzeneği öfkelendiği şeyi giderebilecek mi?
Bu ayette geçen ve “Allahın kendisine dünyada ve ahrette yardım etmeyeceğini düşünen kişi” kimdir? Böyle bir kişi olmak ne demektir? Sebeb nedir? Kesilip uzaklaştırılan nedir? Ayette geçen “hile” nedir? Onun öfkelendiği şey nedir?
Allah'ın kişiye dünyada ve ahrette yardım etmeyeceği düşüncesi deistçe bir düşüncedir.
Deist yaratıcı bir tanrıya ve bir şekilde öteki yaşama da inanır. Fakat dinlere ve kutsal kitaplara inanmaz. Tanrının dünyada ve diğer yaşamda insanlara karışmadığını zanneder. Ayette “Allahın kendisine dünyada ve ahrette yardım etmeyeceğini düşünen kişi olmak” deist veya mason olmaktır.
Aslında Hacc suresi 12-13 ayetlerde bu gibi kişiler hakkında ayrıntılı bilgi verilmektedir.
Hacc 12-13:
يَدْعُو مِنْ دُونِ اللَّهِ مَا لَا يَضُرُّهُ وَمَا لَا يَنْفَعُهُ ذَلِكَ هُوَ الضَّلَالُ الْبَعِيدُ (12) يَدْعُو لَمَنْ ضَرُّهُ أَقْرَبُ مِنْ نَفْعِهِ لَبِئْسَ الْمَوْلَى وَلَبِئْسَ الْعَشِيرُ (13)
Allah’ı bırakıp, kendisine fayda da zarar da veremeyen şeylere yalvarır. İşte derin sapıklık budur.[12] Kendisine zararı faydasından daha yakın olana yalvarır. Yalvardığı şey ne kötü Mevla ve ne kötü cemiyettir![13].
Bu ayetteki kişi deist bir cemiyet üyesidir. Bu tip cemiyetlerin en bilineni ve yaygın olanı Mason cemiyetidir.
Ayette “göğe bir araç ile uzatsın ve kesip ayırsın” cümlesi emirdir. Allahın emri daima gerçekleşen bir olaydır. Bu nedenle bu olayın bir gün gerçekleşmesi kesindir. Kesip ayrılan şey ise bu ayette ancak “sebeb” yani araç olabilir. Arapça sebeb kelimesi hurma ağacına çıkmak için kullanılan ipin adından türemiştir. Ayette geçen “sebeb” bir yükseltme aracı olarak rokettir. Ayette geçen “düzeneği” ise göğe uzatılan veya uzanılan araçtır. Bu araç bir uydu veya uzay istasyonudur. Bu tip araçlar bir roket yardımı ile yükselirler. Yükselme sağlandıktan sonra roketler ayrılırlar. Bu kural balistik füzeler için de geçerlidir.
“Öfkelendiği şey” ise Allahın dini ve Müslümanlardır. Çünkü deistlerin ev sevmedikleri şeyler ise Semavi dinler, Kitapları ve bu dini yaşamaya çalışan dindarlardır. Ayrıca bir önceki ayette Allah'a inanan ve iyi işler yapmaya çalışan insanlardan bahis edilmektedir. Yani deist kişi İslam’ı ve Müslümanları gidermek, yok etmek için füzeler, uydular kullanacaktır. Toplumları bunların yardımı ile gözetleyecek ve kontrol etmeye çalışacaktır. Ayette “göğe uzatsın ve ayırsın ve bu hilesi öfkelendiği şeyi giderir mi diye araştırsın” deniyor. Bu bir ilahi emir olduğundan bu olayların mutlaka gerçekleşmesi gerekir. Gerçekleşmiştir de. Bu gün temelde Deist bir yapıya sahip Amerika bu işleri yapmaktadır.
Kısacası roketler ve uydular ile kişileri izleyip araştıran komplolar kuran ve Allah’ın dinini yeryüzünden gidermeye çalışan Mason cemiyeti üyeleri bu hilelerine karşın asla başarılı olamayacaklardır. Çünkü onların uzay teknolojilerini başarması ancak Allah'ın yardımı iledir. Bununla Allah onlara yardım ederek hem deist hemde Müslimleri sınamaktadır. Mutlak galip olan yalnız Allah olduğundan bunlara rağmen Allah taraftarları galip gelecektir.
Doğrusunu Allah bilir.