Tariq ve Süpernova
Tarıq kelimesi Kuranda 11 kez geçmektedir. Dokuz yerdeki anlamı patika yol, yöntem, usul demektir. İki ayette ise El Tarık olarak geçmektedir.
Tarıq kelimesine “darbelemek, çekiçlemek” anlamları verilmektedir. Bu anlam Arapça demircinin yaptığı işi tanımlamak için kullanılmıştır. Bir demirci demiri ya işlemden geçirip şekil vermek için döver veya kaynak yapmak için döver. Oysa eski Arapça kaynaklar iyice analiz edildiğinde kelimenin anlamının çok daha farklı olduğu anlaşılacaktır.
Semitik kaynaklarda iki çeşit tarıq kelimesi vardır. Birincisi: Sıkılaştırmak, güçlendirmek, sağlamlaştırmak, ezmek anlamındadır. İkincisi ise yol, yöntem anlamındadır. Muhtemelen patika yol anlamı arazinin çiğnenip sıkıştırılması, işlenmesi ile oluşan yol nedeniyle türemiştir.
Eski Arapça kaynaklardan çıkardığım tarıq kelimesi ile ilgili anlamlar ise: Sıkıştırmak, kaynak yapmak, işlemek, karıştırmak, baskın yapmak, kaplamak, bulaştırmak, örmek ve iç içe olmaktır.
Tarıq suresinde ise El Tarıq’ın bir gökcismi olduğundan bahsedilmektedir. Ayrıca Tarıq suresi 3. Ayette El Tarık için “Ennecmü Essaqıb” tanımı vardır. Burada geçen saqıb kelimesine “delen” anlamı verilmiştir. Oysa Kuran’da “delmek” kelimesi “harake” dir. Yine Kuran’da geçmeyen fakat semitik dillerde bulunan diğer bir kelime saqara kelimesi delmek anlamındadır. Saqıb kelimesi ise parlamak anlamındadır. Parlamak anlamı parıldamak anlamı ile karıştırılmamalıdır. Buradaki anlam ateşin aniden artması, yükselmesi anlamındadır. Bir silahın ateşlenmesi de saqıb kelimesi ile ifade edilmektedir.
Bütün bunlardan sonra El Tarık kelimesinin anlamının ismi fail olması neden ile “difüzyon, füzyon yapan, kaynaştırıp birleştiren” anlamına geldiğini söyleyebilirim. Bu anlam bize ElTarıq kelimesinin süpernova ve pulsar anlamına geldiğini düşündürmektedir. Çünkü süpernova patlamalarında çekirdek füzyonu yani demir çekirdeklerinde kaynaşma oluşur. Periyodik cetvel de demir atomunun üstünde yer alan bütün elementler bu esnada füzyon sonucunda demirin işlenmesi ile oluşmaktadır. Pulsarlar da bu patlamanın diğer bir ürünüdür.
Yeryüzünden gözlemlendiğinde süpernovalar aniden beliren parlayan yıldızlara benzerler aslında bilimsel anlamda bir yıldız değillerdir. Parlayan bir gök cismidir. Bu nedenle Kuran Güneş’e yani ısı ve ışık üreten sabit cisme sirac (bilimsel anlamda yıldız) derken, buradaki olaya necm yani gök cismi demektedir. 1054 yılında Çin ve Japon kayıtlarına alınan Yengeç Bulutsusu (Crab Nebula) bir süpernova neticesi oluşmuş olup, bize uzaklığının 7000 ışık yılı olmasına rağmen haftalarca Venüs'ten daha parlak görünmüş ve yaklaşık iki yıl boyunca da gözle rahat görünen parlaklığa sahip olmuştur. Bu nedenle “Ennecmü Essaqıb” teriminin “parlayan gökcismi” anlamında olması daha doğrudur. Bu ifade süpernova patlaması anlamındadır.
Aşağıda bir süpernova parlaması ve parlamaya hazırlanan yıldız resimleridir.

Süpernova patlaması (parlaması). Parlamaya başlayan bir yıldız.

Parlamaya başlayan bir yıldız. Tarihi bir süpernova gözlem tasviri.
Bu bilgilerden sonra Tarık suresinin ilk 3 ayetini şu şekilde çevirebiliriz:
Göğe ve Tarık’a ant olsun [1].
Tarık’ın ne olduğunu sen bilir misin?[2]
O, parlayan bir gökcismidir (süpernova) [3].
Doğrusunu Allah bilir.