Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012
15139 Okunma, 12 Yorum

 

   Bir önceki yazımda Zülkarneyn’in batı seferini ne zaman ve nereye yapmış olduğunu açıklamaya çalışmıştım. Bu makalemde doğuya yaptığı seferin o zaman nereye yapılmış olabileceğini açıklamak istiyorum.

Bu konudan bahseden Kuran ayeti Kehf suresi 90. Ayettir: Hattâ izâ belega matlıaş şemsi vecedehâ tatluu alâ kavmin lem nec’al lehum min dûnihâ sitrâ(sitren).

Nihayet güneşin doğduğu yere vardığında, güneşin kendilerini ondan koruyacak bir siper yapmadığımız bir kavim üzerine doğmakta olduğunu gördü.

 Diğer mealler tamamen gerçek dışı ve mistik yaklaşımlar içerdiğinden ve en mantıklı ve gerçekçi Elmalılı Hamdi Yazır’ın ki olduğundan onun mealini verdim.

Bu ayetin anlamını tekrar incelemek gerekir. Çünkü şimdiye kadar verilen anlamlar eksiktir. Sanırım bu yetersiz bilgi nedeniyle ,zorlama anlamlar vermeye çalışmaktan ileri gelmektedir.

Ayetin sonunda bulunan sitren kelimesi sözlüklerde “saklanmak, gizlenmek” anlamına gelmektedir. İsra suresi 45. ayet ve Fussilet suresi 22. Ayette de saklanmak anlamının türevi olarak kullanılmıştır.  Yani Güneşi, Güneşten başka saklanacak, sakınacak kılmadığımız bir kavmin üzerine doğuyor buldu.

Güneşin doğduğu yer bizim bildiğimiz anlamda veya coğrafi anlamda doğu değildir. Güneşin doğduğu yer Zülkarneyn’in (Akkad imparatoru Naram Sin) yaşadığı dönemde Mezopotamya da ki haritacılık anlayışının yön kavramlarından biridir. Bu kavramları daha iyi anlayabilmek için M.Ö. 600 yılına ait Asur sarayında bulunan ve “dünya imajı” anlamına gelen haritayı incelemek gerekir.

Aşağıdaki resimde “Dünya imajı” gösterilmektedir. Bu haritada ortada Mezopotamya ve 2. Adalar kısmı “güneşin doğduğu” yönü göstermektedir. Bu da bu günkü Pakistan ve Hindistan ülkelerine karşılık gelmektedir. Bu ülkeler bilindiği gibi oldukça sıcak ülkelerdir. Naram Sin M.Ö 2254-2218 yılları arasında yaşamıştır. Bu dönemde “güneşin doğduğu” yer olarak anılan bölgenin tarih bilimindeki adı İndus Vadisi uygarlığıdır.

 

Naram Sin’in bu bölgeye sefer düzenlediği tarihi kaynaklarda mevcuttur.

İndus Vadisi Uygarlığı M.Ö 2254-2218 yıllarında dünyanın en gelişmiş ve refah, düzen içinde yaşayan uygarlığıdır. O tarihlerde Mezopotamya’ da dahi olmayacak derecede gelişmiş bir uygarlıktır.  Çok planlı kasabalar kurmuşlar, mükemmel kanalizasyon sistemleri oluşturmuşlardır. Bu kanalizasyon sistemleri bu günkü Pakistan ve Hindistan’dakinden bile gelişmiştir.  Sel baskınlarına karşı çok büyük setler oluşturmuşlar ve suların akışını yönlendirmişlerdir. Ayrıca gıda üretimini de çok büyük oranda gerçekleştirdikleri saptanmıştır.

Bu şehirlerin halklarının büyük çoğunluğunu tüccarlar ve zanaatkarlar oluşturmuşlardır.

Dönemlerinde bilim ve sanatta da en gelişmiş olanlardır. Tartı ve ağırlık ölçülerine standardizasyon getirmişlerdir.

Beklide en önemlisi tamamen eşitliğe dayanan yerel yönetimler oluşturmalarıdır. Her şehir belediye meclisleri ile kendini yönetmiştir. Bu şehirlerde büyük saraylar, kaleler ve tapınaklar saptanmamıştır. Yani bir Kral veya rahip sınıfı da yoktur. Kısacası bu insanların Güneşin yakıcı sıcağından başka saklanacak hiçbir sorunları yoktur.

Bu insanların dini inanışlarından en belirgin olanı “Svastika”dır. Svastika bildiğimiz gamalı haç dır. Anlamının ne olduğu hakkında birçok tahminler yapılmasına rağmen en çok kabul edilen görüş doğan güneşi simgelemesidir. Birçok kültürde “uğur” olarak kabul edilir.

Aşağıda İndus Vadisi Uygarlığına ait bir svastika  ve tanrı Shiva?figürü gösterilmiştir.

 

 

Aşağıdaki bir başka resimde İndus Vadisi Uygarlığına ait Harrapan şehrinin yerleşimini gösteren bilgisayar yardımı ile hazırlanmış şehir planı gösterilmektedir. Şehir planı bana svastika şekli oluşturuyor gibi gözükmektedir?

Kısacası Zülkarneyn “güneşin doğduğu yere” varınca yani İndus vadisi bölgesine gelince orada Güneşin yakıcı sıcağından başka çekincesi olmayan bir halk buldu. Bu halk refah içinde yaşayan bir milletti.

 Fakat yüz yıllar sonra bu uygarlık “Aryan” yani Yecüc ve Mecüc istilası ile yok edilmiştir.

Doğrusunu Allah bilir.

 


YorumcuYorum
hakansarilar
06.06.2012
02:27

zülkarneyn'in orta doğulu olma ihtimali zayıf görünüyor. Çünkü Araplar peygamber efendimize, bilinenin dışında peygamber yahut büyük lider soruyorlar. Ayet bunun üzerine iniyor. Zülkarneyn bilindiği gibi eski İslam kültüründe hep İskender ile ilişkilendirilir. Bana bu da pek makul görünmüyor. Çünkü o da dönemin Arapları tarafından çok iyi bilinen bir liderdir. Onların bilmediği birisi ve bilmedikleri bir coğrafyadan olmalıdır. Yine bilindiği gibi Oğuz Kağan destanı Zülkarneyn ayetinde yazılanlarla çok büyük benzerlik göstermektedir. Güneşin battığı yere yaptığı sefer, güneşin doğduğu yere yaptığı sefer anlatılır. Hatta Türklerde yada taşı diye bilinen ve yağmur yağdıran şimşek çaktıran bir güçlü taş vardır. O kağanlıkta bulunur ve gerektiğinde yağmur yağmasını sağlarlardı. Buna inanılırdı. Bu taş yine destanda "güneşten korunacak bir yerin olmadığı" coğrafyaya giden bir tigin tarafından bulunur. Oraya giden hiç kimse güneşten korunamamış ve ölmüştür. Tigin Orada bazı hayvanların bu taşı güneşe doğru kaldırdıklarında bulutların çıktığını yağmurun yağdığını görmüşve o taşı kullanarak güneşten korunmuştur. Geri dönerken de o taşı getirmiştir. Bu taşa sahip olduktan sonra Türkler yenilmez olmuştur. Yani "güneşten korunmanın olmadığı bölge" milat öncesine ait olan Oğuz kağan destanında yer almaktadır. Destanın tam olarak hangi zamanı gösterdiği bilinmiyor. MÖ 3000-600 gibi geniş bir zaman dilimi içerisinde olabileceği iddia edilmektedir.

İndus medeniyeti hakkında bazı eklemeler yapmak istiyorum. Belirttiğiniz gibi hint-avrupalılar tarafından ortadan kaldırılan bu medeniyet eklemeli dil(dravitçe) konuşan bir halka aitti. O dönemde (MÖ 3000ler) eklemeli dil konuşan bir başka medeniyet de Sumer medeniyeti idi. İkisi arasında ilişki olduğunu ileri süren tarihçiler vardır. Sumerler mezopotamyaya dışardan gelmişlerdi. Fakat nereden. Denizden diye İndus'u işaret edenlere karşı, bugünki Türkmenistan sınırları içinde kalan Anav harabelerinde bulunan materyallerle Sumer medeniyeti arasında benzerlik bulanlar Anav'dan geldiler iddiasını ortaya atmıştı. Bir başka iddia Karadeniz'den der. Onlar da yine eklemeli bir dil olan Macarca ile Sumerce arasındaki benzerliğe dikkat çeker. Son iddia Türk oldukları yönündedir. Karagülle bu iddiayı desteklemektedir (ben de). İmdi MÖ 3000lerde eklemeli dil kullanan halkların kurduğu medeniyetlere rağmen o dillerle en azından akrabalığı bulunan Türklerin o sırada ne yaptığı pek bilinmemektedir. Oğuz Kağan destanı ile bütün bu olaylar arasında ilişki olması ihtimali çok kuvvetlidir. Bu doğruysa destan MÖ 3000lere gider. Dilcilerin önemli bir kısmı eklemeli dillerin birbirleriyle temasının olduğunu hatta çoğunun ortak bir ata halktan türediğini bildirirler. Tıpkı Hind-avrupalılar'da olduğu gibi. Oğuz Kağan'ın doğu seferini böylece anlattıktan sonra Zülkarneyn'in(Oğuz Kağan), batı seferini nereye yaptığını sizin anlattıklarınızdan yola çıkarak Mısır'a yapmış olabileceğini düşünüyorum.

Not: İndus medeniyetini oluşturan halkın konuştuğu Dravitçe'yi bugün hala Hindistan ve daha doğusundaki ülkelerde toplam 200 milyon insanın konuştuğunu söylüyorlar.

Muhabbetle.

Mete Firidin
06.06.2012
06:29

Ben Türklerde ki efsanenin de Naram sinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca Anadoludaki Hattiler de eklemeli dil kullanmaktaydılar ve Aryanlar tarafından yok edildiler. Hitit devleti kuruldu. Doğu anadolu ve İranda yine eklemeli dil kullanan Hurriler vardı . Bunlar Zulkarneynden yardım istedi set bunların isteği üzerine Aryanlara karşı kuruldu. Belli bir dönem sonra yıkıldı. Aryanlar İran ı ele geçirdiler. Bu günkü iran dilinin hint-avrupa dili olmasının nedeni budur. daha sonra Hint yarım adasına ilerlediler ve Dravitleri güneye sürdüler( bu günkü Tamiller). Bu gün Hindistanın dilinin Hint- Avrupa dili olmasının nedeni de budur.

Aryanlar şu anda Bütün dünyayı ele geçirmiş ve sömürmektedir. Hepimiz Aryanca öğreniyoruz(ingilizce, almanca, fransızca, ispanyolca...)

Yecüc ve mecüc Aryanlardır.

Ama insanlar tarihsel gerçeği analiz etmektense mistik ve mitolojik şeylere inanmak istiyor.

Mete Firidin
06.06.2012
06:30

Bence Zülkarneynin Naram sin olduğu şüphe götürmez.

Mete Firidin
06.06.2012
20:16

Oğuzhan M.Ö 170 lerde yaşamış bir Türk hakanıdır. Zülkarneyn ile ilgisi olamaz.

hakansarilar
07.06.2012
02:09

MÖ 170'lerde yaşadığını ileri sürenler Oğuzhan'la Metehan'ın aynı kişi olduğunu ileri sürenlerdir ki, bu tez çürütülmüştür. Gerçekten de batılıların amuderya'ya oxus ırmağı dediğini biliyoruz. Bu terim Türklerden geçmedir.(öküz ırmağı). O da Oğuz ırmağı anlamına gelmektedir. Öküz eski Türkçe'de anlam olarak bugünkinden farklıydı. ÖK kökü kutsal bir anlam içeriyordu. Öksüz buradan gelmektedir. Ayrıca Oğuzhan'ın çift boynuzlu bir tacı olduğu söylenir ki, zulkarneyn ile bir başka benzerliktir. Oğuzhan'ın Afrasiyab'tan önce yaşamış olması gerekiyor. Afrasiyab MÖ 600'lerde yaşamıştır. Bütün Türk halklarının efsanelerinde soyları Yafes'e bağlanır ki, onun torununun çocuğu olarak Oğuzhan verilir. Elbette efsanelerden tarih türetecek değilim ama onların hepten göz ardı edilmesine de karşıyım. Fakat her halde Oğuzhan Hz. İbrahim'e yakın bir dönemde yaşamış olması gerekiyor. Ayetin nüzul sebebine bakıldığında zülkarneynin orta doğulu olma ihtimali azalıyor. Samiler zülkarneyni bilmiyor. Halbuki Yahudilerin tarih yazıcısı olmaları sebebiyle onu atlamazlardı. Zülkarneynin bambaşka bir coğrafyanın kahramanı veya peygamberi olması gerekiyor. Ayrıca Oğuzhan efsanesinde annesinin sütünü içmeden evvel rüyasına girerek "Tanrı tek" demesini istemesi ve diğer işaretler onun Türklere gönderilmiş bir peygamber olması ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Eski Türklerde töre aynı zamanda din anlamındadır. Buna göre Oğuz töresi dendiğinde onun yaydığı din akla gelmektedir. Türk kelimesi de törek yani töreli anlamında olduğu bazı bilim adamlarınca ortaya atılmıştır. Buradaki töre Oğuz töresidir. Yani Türk Oğuz dinini takip edenler anlamına gelmektedir. Bence işaretler Oğuzhan'ın zülkarneyn olma ihtimalini artırmaktadır. Elbette doğrusunu Allah bilir.

Muhabbetle...

Mete Firidin
07.06.2012
07:14

Ök anne demektir.

Türklerdeki efsanede Akkadlardan geçmedir. Akkadlardan kalma kaynaklarda törek milletinden de bahsedilmektedir. bunlar muhtemelen türklerdir. Zülkarneyn naram sindir. Kuran efsaneden bahsetmez. Tarihi gerçekleri yazar. Naram sin Tarihi bir gerçektir. Ve Bütün özellikleri Zulkarneyn ile aynıdır. kendisi Zigguratlar yıktıran Peygember Kraldır.

Araplar kendi tarihlerini dahi bilmeyen Çöl insanları haline gelmişlerdir. Ayrıca tevratta yalan yanlış zülkarneyden bahsedilir. Kuran Onun hakkında gerçek bilgiyi verir.

hakansarilar
08.06.2012
02:22

Evvela efsanelerden tarih yazmak sözümü "kuran efsanelerden bahsetmez" sözüyle karşılamanız bana çok garip geldi. Kuran'ın Allah kelamı olduğu konusunda ortada bir şüphe mi var? Ben Türk halklarının efsanelerinden yola çıktığım sözleri takip eden bir cümlede böyle bir tesbit yaptım. Zülkarneyn belki çok zorlarsak Naram Sin de olabilir. Sonuçta eldeki bilgilerden yola çıkarak bir önermede bulunuyoruz. "Nihayet güneşin doğduğu yere vardığında güneşin kendilerini ondan koruyacak bir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğmakta olduğunu gördü" Şimdi Türk efsaneleri bundan bahsediyor. Naram Sin için anlatılanlarda bahsediyor mu? Oğuzhan'ın çift boynuzlu tacından bahsediyor. Karşılaştığı halklara isim vermesinden bahsediyor. Oğuz isminin sonundaki -z eki Arapça'daki -eyn ile aynı manadadır. Bizim ortaya attığımız iddia buralara dayanıyor. Elbette başka biri de olabilir. Kesinlik nasıl mümkün olabilir.

Bir de bütün mitlerin Orta Doğu mitlerinin kopyası olduğu tezi var ki; bu da kuşkulu... Evet Orta Doğu mitleri özellikle Yunan ve Roma'ya, hatta İran ve Turan'a etki etmiş olabilir fakat Akkadlar da mitlerini Sumerlerden aldılar. Sumerlerin bölgeye dışarıdan geldikleri artık bir tesbit olarak ortaya konuyor. Dolayısıyla mitolojinin kaynağı başka bir yer. Naram Sin yaşamış bir kraldır. Fakat hayatının mitolojik ögelerle örülü olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Tıpkı Feridun gibi, Afrasiyab gibi, Rüstem gibi, Oğuz han gibi... Yani Sumer meselesini açıklığa kavuşturmadan kesin konuşmak doğru olmaz kanaatindeyim. Yoksa elbette sizin teziniz de ciddi.

Ök kelimesinin anne anlamına sonradan geldiği söylenir. Hatta Göktürk yazıtlarında Göktürk olarak okunan kelimenin ökük Türk olarak okunması gerektiği savunulmuştur.

muhabbetle...

Reşat Nuri Erol
08.06.2012
07:00

GÜZEL BİR ÇALIŞMA...

YORUMLAR DA ÇOK GÜZEL...

ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN...

HEPİNİZE HÜRMET VE MUHABBETLER...

REŞAD

Mete Firidin
08.06.2012
07:06

Naram sin tarihi varlığı ve mısır ve hindistan ve kuzey irana sefrleri ispatlanmış bir tarihi kraldır. Üstelik yaşadığı zaman da Kuranda anlatılan olaylar ile uyumludur. yani batı mısır seferinde Amun-Ra inancının yani "batan güneş " inacının başladığı ve Mısırın 1. batış ,çöküş tarihidir.

Doğu seferide İndus Uygarlığının yükseliş doğuş zamanına ve mükemmele yakın bir toplumun oluşma dönemine karşılık gelmektedir.

Oysa Oğuz destanı sadece bir efsanedir. bu durumda Naram sin in bir uyarlaması olabilir ancak.

Mete Firidin
19.06.2012
08:18

Sami dillerinden bu kadar etkilendiyse Naram Sin efsanesi de Oğuz efsanesi olarak Türklere geçmiştir.

Lütfi Hocaoğlu
19.06.2012
09:22

Cengiz bey,

Türkçe kelimelerle ilgili çeşitli yorumlara dağılmış olarak yazdığın bilgiler çok güzel. Bunları toparlayıp makaleler halinde yayınlarsan çok güzel olacak.

Mete Firidin
19.06.2012
10:13

Genetik araştırmalarda Türklerde çok fazla J1 geni var .BU gen mezopotamya genidir. Bu nedenle İsrailin kaybolan 10 boyu Türkler içinde esimile olmuş olabilir. Mesela karaim yahudileri ve sizi ileri sürdüğünüz linguistik deliller bunu düşündürüyor. Naram Sin her yönü ile gerçek bir kişidir. Güneşin doğduğu ve battığı yere ve kuveye yaptığı seferlerin tabletleri, anıtları vardır. Sizin ise hiçbir deliliniz yoktur.





Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 118701 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 110870 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 107736 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 89785 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 84764 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 75481 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 71744 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 67143 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 63877 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 53910 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 39378 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 38209 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 35310 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 34364 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33734 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 32361 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31642 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30672 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 30209 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 29474 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 28956 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 28405 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 27672 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 26983 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 26751 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 26699 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25655 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 25202 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 24813 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 24582 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 23934 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 23525 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23145 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 22215 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 21767 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21221 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21040 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 20884 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 20059 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 19793 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 19654 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 19222 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 18892 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 18584 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18484 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 18368 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 17808 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 17605 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 17505 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 16692 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 16504 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16465 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16052 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15431 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15139 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15055 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 14825 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 14538 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14523 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14466 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14347 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14254 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14239 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14144 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14019 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 13967 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 13800 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13699 Okunma
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 13695 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13499 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13414 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13370 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13114 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 12898 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 12896 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 12847 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 12817 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 12721 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 12660 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12637 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12342 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12303 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 12259 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12091 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12051 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12021 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 11707 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11596 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 11513 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11500 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11495 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11423 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11336 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11175 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11046 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 10916 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 10888 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 10873 Okunma
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 10766 Okunma
Mete Firidin
Küsküt
10.07.2016 10758 Okunma
2 Yorum 25.11.2017 15:40


© 2024 - Akevler