Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014
12378 Okunma, 13 Yorum

Bilqist

 

Bir dilden diğer bir dile kelime çevrilirken bazen tam anlamını bulmak çok zordur. Bu nedenle başka dilden olan, bilinen kelimeyi yerine koymak en uygun olandır. Qıst kelimesi de bunlardan biridir. Qst (qaf, Se, Tı,  قسط )kökünden gelen kelimeler Kuran’da 27 kez geçmektedir. Bu kelimeye genellikle adalet anlamı yüklenmektedir. Oysa birçok ayette qst köklü kelime ve adalet kelimesi (adl) birlikte bulunmaktadır (Bakara 282, Nisa 3, Nisa 135, Maide 8, Enam 152, Hucurat 9. Ayetler). Öyleyse QST köklü kelimelere adl yani adalet anlamı vermek yanlıştır.

Kıstas (قسطاس )kelimesi çoğumuzca bilinmektedir. Bu kelime ölçek, terazi anlamındadır. Kıstasınız nedir? Derseniz. Değerlendirmeyi neye göre yapıyorsunuz? Anlamındadır. Bu kelime de muhtemelen qst ve as kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir. Qst kelimesi Akadça yay anlamına gelirken, as kelimesi ise parmak uzunluğu olarak ölçü birimidir. Qistas ve qist kelimeleri Semitik dillerde “yay, yayı ayarlamak, yay ve ok takımı yapmak, işaret parmağı, boğumlu çobandeğneği, belirlenmiş hedefe ok atmak, para kesesi anlamına gelen kast kelimesinden türemiştir. Veya su kabı, yemek kabı anlamına gelen qaşut kelimesinden de türemiş olabilir. Bunlardan en muhtemel olanı “belirlenmiş hedef” anlamına da gelen qsat kelimesidir.

Kuran’da Qst kökü “belirlenmiş, kayıtlı doğru şey, eşitlik ve adil muamele” anlamlarında kullanılmıştır. Qst kelimesi ölçü için de bu anlamlar da kullanıldığından “Norm, standart, standart birim, kriter” anlamına gelmektedir. Bu kelimenin karşıtı ise bu gün çok kullanılan “çifte standart” deyimidir. Her şeyi kendi içindeki tek birimle değerlendirmemeyi, işine gelen kriterler ile değerlendirmeyi ifade etmektedir.

Bu bilgiden sonra qst köklü kelimelerin geçtiği ayetleri tekrar çevirelim:

Bakara 282:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا تَدَايَنْتُمْ بِدَيْنٍ إِلَى أَجَلٍ مُسَمًّى فَاكْتُبُوهُ وَلْيَكْتُبْ بَيْنَكُمْ كَاتِبٌ بِالْعَدْلِ وَلَا يَأْبَ كَاتِبٌ أَنْ يَكْتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ اللَّهُ فَلْيَكْتُبْ وَلْيُمْلِلِ الَّذِي عَلَيْهِ الْحَقُّ وَلْيَتَّقِ اللَّهَ رَبَّهُ وَلَا يَبْخَسْ مِنْهُ شَيْئًا فَإِنْ كَانَ الَّذِي عَلَيْهِ الْحَقُّ سَفِيهًا أَوْ ضَعِيفًا أَوْ لَا يَسْتَطِيعُ أَنْ يُمِلَّ هُوَ فَلْيُمْلِلْ وَلِيُّهُ بِالْعَدْلِ وَاسْتَشْهِدُوا شَهِيدَيْنِ مِنْ رِجَالِكُمْ فَإِنْ لَمْ يَكُونَا رَجُلَيْنِ فَرَجُلٌ وَامْرَأَتَانِ مِمَّنْ تَرْضَوْنَ مِنَ الشُّهَدَاءِ أَنْ تَضِلَّ إِحْدَاهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحْدَاهُمَا الْأُخْرَى وَلَا يَأْبَ الشُّهَدَاءُ إِذَا مَا دُعُوا وَلَا تَسْأَمُوا أَنْ تَكْتُبُوهُ صَغِيرًا أَوْ كَبِيرًا إِلَى أَجَلِهِ ذَلِكُمْ أَقْسَطُ عِنْدَ اللَّهِ وَأَقْوَمُ لِلشَّهَادَةِ وَأَدْنَى أَلَّا تَرْتَابُوا إِلَّا أَنْ تَكُونَ تِجَارَةً حَاضِرَةً تُدِيرُونَهَا بَيْنَكُمْ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَلَّا تَكْتُبُوهَا وَأَشْهِدُوا إِذَا تَبَايَعْتُمْ وَلَا يُضَارَّ كَاتِبٌ وَلَا شَهِيدٌ وَإِنْ تَفْعَلُوا فَإِنَّهُ فُسُوقٌ بِكُمْ وَاتَّقُوا اللَّهَ وَيُعَلِّمُكُمُ اللَّهُ وَاللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ

Ey İnananlar! Birbirinize belirli bir süre için borçlandığınız zaman onu yazınız. İçinizden bir katip doğru olarak yazsın; katip onu Allah’ın kendisine öğrettiği gibi yazmaktan çekinmesin, yazsın. Borçlu olan da yazdırsın, Rabbi olan Allah’tan sakınsın, ondan bir şey eksiltmesin. Eğer borçlu, aptal veya aciz, ya da yazdıramayacak durumda ise, velisi, doğru olarak yazdırsın. Erkeklerinizden iki şahit tutun; eğer iki erkek bulunmazsa, şahitlerden razı olacağınız bir erkek, biri unuttuğunda diğeri ona hatırlatacak iki kadın olabilir. Şahitler çağırıldıklarında çekinmesinler. Borç büyük veya küçük olsun, onu süresiyle beraber yazmaya üşenmeyin; bu, Allah katında en iyi norm (usül) dur, şahitlik için en sağlam ve şüphelenmenizden en uzak olandır. Ancak aranızdaki alışveriş peşin olursa, onu yazmamanızda size bir sorumluluk yoktur. Alışveriş yaptığınızda şahit tutun. Katibe de şahide de zarar verilmesin; eğer zarar verirseniz, o zaman doğru yoldan çıkmış olursunuz. Allah’tan sakının, Allah size öğretiyor; Allah her şeyi bilir [282].

Ali İmran 18:

شَهِدَ اللَّهُ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَالْمَلَائِكَةُ وَأُولُو الْعِلْمِ قَائِمًا بِالْقِسْطِ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ

Allah, melekler ve kriterleri yerine getiren (gerçek) ilim sahipleri, O’ndan başka tanrı olmadığına şahitlik etmişlerdir. O’ndan başka tanrı yoktur, O güçlüdür, Hakim’dir [18].

Ali İmran 21:

إِنَّ الَّذِينَ يَكْفُرُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَيَقْتُلُونَ النَّبِيِّينَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَيَقْتُلُونَ الَّذِينَ يَأْمُرُونَ بِالْقِسْطِ مِنَ النَّاسِ فَبَشِّرْهُمْ بِعَذَابٍ أَلِيمٍ (21)

Allah’ın ayetlerini inkar edenlere, haksız yere peygamberleri öldürenlere, insanlardan standart kriterleri emredenleri öldürenlere elem verici bir azabı müjdele [21].

Nisa 3:

وَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا تُقْسِطُوا فِي الْيَتَامَى فَانْكِحُوا مَا طَابَ لَكُمْ مِنَ النِّسَاءِ مَثْنَى وَثُلَاثَ وَرُبَاعَ فَإِنْ خِفْتُمْ أَلَّا تَعْدِلُوا فَوَاحِدَةً أَوْ مَا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُمْ ذَلِكَ أَدْنَى أَلَّا تَعُولُوا (3)

Eğer, velisi olduğunuz mal sahibi yetim kızlarla evlenmekle çifte standart uygulamaktan korkarsanız onlarla değil, hoşunuza giden başka kadınlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz; şayet, aralarında adaletsizlik yapmaktan korkarsanız bir tane almalısınız veya sahip olduğunuz ile yetinmelisiniz. Doğru yoldan sapmamanız için en uygunu budur [3].

Nisa 127:

وَيَسْتَفْتُونَكَ فِي النِّسَاءِ قُلِ اللَّهُ يُفْتِيكُمْ فِيهِنَّ وَمَا يُتْلَى عَلَيْكُمْ فِي الْكِتَابِ فِي يَتَامَى النِّسَاءِ اللَّاتِي لَا تُؤْتُونَهُنَّ مَا كُتِبَ لَهُنَّ وَتَرْغَبُونَ أَنْ تَنْكِحُوهُنَّ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الْوِلْدَانِ وَأَنْ تَقُومُوا لِلْيَتَامَى بِالْقِسْطِ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِهِ عَلِيمًا (127)

Senden kadınlar hakkında fetva istiyorlar. De ki, onlara ait hükmü size Allah açıklıyor: Kitap’ta, kendileri için yazılmışı (mirası) vermeyip nikâhlamak istediğiniz yetim kadınlar, çaresiz çocuklar ve yetimlere karşı standardize davranmanız hakkında size okunan âyetler (Allah’ın hükmünü apaçık ortaya koymaktadır). Hayırdan ne yaparsanız şüphesiz Allah onu bilmektedir [127].

Nisa 135:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُونُوا قَوَّامِينَ بِالْقِسْطِ شُهَدَاءَ لِلَّهِ وَلَوْ عَلَى أَنْفُسِكُمْ أَوِ الْوَالِدَيْنِ وَالْأَقْرَبِينَ إِنْ يَكُنْ غَنِيًّا أَوْ فَقِيرًا فَاللَّهُ أَوْلَى بِهِمَا فَلَا تَتَّبِعُوا الْهَوَى أَنْ تَعْدِلُوا وَإِنْ تَلْوُوا أَوْ تُعْرِضُوا فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا (135)

Ey İnananlar! Kendiniz, ana babanız ve yakınlarınız aleyhlerine de olsa, Allah için şahit olarak standart kriterleri gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakındır. Adaletinizde heveslere uymayın. Eğer eğriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah işlediklerinizden şüphesiz haberdardır [135].

Maide 8:

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُونُوا قَوَّامِينَ لِلَّهِ شُهَدَاءَ بِالْقِسْطِ وَلَا يَجْرِمَنَّكُمْ شَنَآنُ قَوْمٍ عَلَى أَلَّا تَعْدِلُوا اعْدِلُوا هُوَ أَقْرَبُ لِلتَّقْوَى وَاتَّقُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ (8)

Ey İnananlar! Allah için standart şahitler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden Haberdar’dır [8].

Maide 42:

سَمَّاعُونَ لِلْكَذِبِ أَكَّالُونَ لِلسُّحْتِ فَإِنْ جَاءُوكَ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ أَوْ أَعْرِضْ عَنْهُمْ وَإِنْ تُعْرِضْ عَنْهُمْ فَلَنْ يَضُرُّوكَ شَيْئًا وَإِنْ حَكَمْتَ فَاحْكُمْ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ (42)

Onlar yalana kulak verirler, haram yerler. Eğer sana gelirlerse aralarında hükmet, yahut onlardan yüz çevir; yüz çevirirsen sana bir zarar veremezler. Eğer hükmedersen aralarında standart kriter ile hüküm ver. Allah standardize olanları sever [42].

Enam 152:

وَلَا تَقْرَبُوا مَالَ الْيَتِيمِ إِلَّا بِالَّتِي هِيَ أَحْسَنُ حَتَّى يَبْلُغَ أَشُدَّهُ وَأَوْفُوا الْكَيْلَ وَالْمِيزَانَ بِالْقِسْطِ لَا نُكَلِّفُ نَفْسًا إِلَّا وُسْعَهَا وَإِذَا قُلْتُمْ فَاعْدِلُوا وَلَوْ كَانَ ذَا قُرْبَى وَبِعَهْدِ اللَّهِ أَوْفُوا ذَلِكُمْ وَصَّاكُمْ بِهِ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ (152)

Yetim malına, erginlik çağına erişene kadar en iyi şeklin dışında yaklaşmayın; ölçüyü ve tartıyı standart yapın. Biz kişiye ancak gücünün yeteceği kadar yükleriz. Konuştuğunuzda, akraba bile olsa sözünüzde adil olun. Allah’ın ahdini yerine getirin. Allah size bunları öğüt almanız için buyurmaktadır [152].

Araf 29:

قُلْ أَمَرَ رَبِّي بِالْقِسْطِ وَأَقِيمُوا وُجُوهَكُمْ عِنْدَ كُلِّ مَسْجِدٍ وَادْعُوهُ مُخْلِصِينَ لَهُ الدِّينَ كَمَا بَدَأَكُمْ تَعُودُونَ (29)

De ki: «Rabbim standardize kriterli olmayı emretti; her secde yerinde yüzünüzü O’na doğrultun; dinde samimi olarak O’na yalvarın. Sizi yarattığı gibi yine O’na döneceksiniz» [29].

Yunus 4:

إِلَيْهِ مَرْجِعُكُمْ جَمِيعًا وَعْدَ اللَّهِ حَقًّا إِنَّهُ يَبْدَأُ الْخَلْقَ ثُمَّ يُعِيدُهُ لِيَجْزِيَ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ بِالْقِسْطِ وَالَّذِينَ كَفَرُوا لَهُمْ شَرَابٌ مِنْ حَمِيمٍ وَعَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْفُرُونَ (4)

Hepinizin dönüşü, O’nadır. Allah’ın vadi haktır. O, önce yaratır, sonra inanıp yararlı işler yapanların ve inkar edenlerin hareketlerinin karşılığını standardize kriterlerle vermek için tekrar diriltir. İnkarcılara, inkarlarından ötürü kızgın bir içecek ve can yakıcı azap vardır [4].

Yunus 47:

وَلِكُلِّ أُمَّةٍ رَسُولٌ فَإِذَا جَاءَ رَسُولُهُمْ قُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ (47)

Her ümmetin bir peygamberi vardır. Onlara peygamberleri geldiğinde aralarında standart kriterlerle hüküm verilmiş olur. Onların hakları yenmez [47].

Yunus 54:

وَلَوْ أَنَّ لِكُلِّ نَفْسٍ ظَلَمَتْ مَا فِي الْأَرْضِ لَافْتَدَتْ بِهِ وَأَسَرُّوا النَّدَامَةَ لَمَّا رَأَوُا الْعَذَابَ وَقُضِيَ بَيْنَهُمْ بِالْقِسْطِ وَهُمْ لَا يُظْلَمُونَ (54)

Haksızlık etmiş olan her kişi, yeryüzünde olan her şeye sahip olsa, onu azabın fidyesi olarak verirdi. Azabı görünce pişmanlık gösterdiler. Haksızlığa uğratılmadan aralarında standart kriterle hükmolunmuştur [54].

Hud 9:

وَيَاقَوْمِ أَوْفُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ بِالْقِسْطِ وَلَا تَبْخَسُوا النَّاسَ أَشْيَاءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْأَرْضِ مُفْسِدِينَ (85)

«Ey milletim! Ölçüleni ve tartılanı standart içinde yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın »[85].

İsra 35:

وَأَوْفُوا الْكَيْلَ إِذَا كِلْتُمْ وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ ذَلِكَ خَيْرٌ وَأَحْسَنُ تَأْوِيلًا (35)

Ölçtüğünüz ve tartınız zaman doğru standart birimle ölçeği yerine getiriniz. Böyle yapmak, sonuç itibariyle daha güzel ve daha iyidir [35].

Enbiya 47:

وَنَضَعُ الْمَوَازِينَ الْقِسْطَ لِيَوْمِ الْقِيَامَةِ فَلَا تُظْلَمُ نَفْسٌ شَيْئًا وَإِنْ كَانَ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ أَتَيْنَا بِهَا وَكَفَى بِنَا حَاسِبِينَ (47)

Kıyamet günü standart tartılar koyarız; hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Hardal tanesi kadar olsa bile yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak biz yeteriz [47].

Şuara 182:

وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقِيمِ (182)

Doğru standart birim ile tartın.

Ahzab 5:

ادْعُوهُمْ لِآبَائِهِمْ هُوَ أَقْسَطُ عِنْدَ اللَّهِ فَإِنْ لَمْ تَعْلَمُوا آبَاءَهُمْ فَإِخْوَانُكُمْ فِي الدِّينِ وَمَوَالِيكُمْ وَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ فِيمَا أَخْطَأْتُمْ بِهِ وَلَكِنْ مَا تَعَمَّدَتْ قُلُوبُكُمْ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا (5)

Evlatlıkları babalarına nispet edin, bu Allah katında en standart olandır. Eğer babalarının kim olduğunu bilmiyorsanız, bu takdirde onları din kardeşi ve dostlarınız olarak kabul edin. İçinizden kast ederek yaptıklarınız bir yana, yanılmalarınızda size bir sorumluluk yoktur. Allah, bağışlar ve merhamet eder [5].

Hucurat 9:

وَإِنْ طَائِفَتَانِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ اقْتَتَلُوا فَأَصْلِحُوا بَيْنَهُمَا فَإِنْ بَغَتْ إِحْدَاهُمَا عَلَى الْأُخْرَى فَقَاتِلُوا الَّتِي تَبْغِي حَتَّى تَفِيءَ إِلَى أَمْرِ اللَّهِ فَإِنْ فَاءَتْ فَأَصْلِحُوا بَيْنَهُمَا بِالْعَدْلِ وَأَقْسِطُوا إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ (9)

Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltiniz; eğer biri diğeri üzerine saldırırsa, saldıranlarla Allah’ın buyruğuna dönmelerine kadar savaşınız; eğer dönerlerse aralarını standart kriterler ve adaletle bulunuz, adil davranınız, şüphesiz Allah adil davrananları sever [9].

Rahman 9:

وَأَقِيمُوا الْوَزْنَ بِالْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا الْمِيزَانَ (9)

Tartı işini standart gerçekleştirin ve tartılanı eksik tartmayın [9].

Hadid 25:

لَقَدْ أَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَأَنْزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْمِيزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِ وَأَنْزَلْنَا الْحَدِيدَ فِيهِ بَأْسٌ شَدِيدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللَّهُ مَنْ يَنْصُرُهُ وَرُسُلَهُ بِالْغَيْبِ إِنَّ اللَّهَ قَوِيٌّ عَزِيزٌ (25)

And olsun ki peygamberlerimizi belgelerle gönderdik; insanların standart hareket etmeleri için peygamberlere kitap ve ölçü indirdik; pek sert olan ve insanlara birçok faydası bulunan demiri de indirdik. Bu, Allah’ın dinine ve peygamberlerine görmeksizin yardım edenleri meydana çıkarması içindir. Doğrusu Allah kuvvetlidir, güçlüdür [25].

Mümtehine 8:

لَا يَنْهَاكُمُ اللَّهُ عَنِ الَّذِينَ لَمْ يُقَاتِلُوكُمْ فِي الدِّينِ وَلَمْ يُخْرِجُوكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ أَنْ تَبَرُّوهُمْ وَتُقْسِطُوا إِلَيْهِمْ إِنَّ اللَّهَ يُحِبُّ الْمُقْسِطِينَ (8)

Allah, din uğrunda sizinle savaşmayan, sizi yurdunuzdan çıkarmayan kimselere iyilik yapmanızı ve onlara karşı standart kriterlerle davranmanızı yasak kılmaz; doğrusu Allah standart kriterli olanları sever [8].

Cin 14:

وَأَنَّا مِنَّا الْمُسْلِمُونَ وَمِنَّا الْقَاسِطُونَ فَمَنْ أَسْلَمَ فَأُولَئِكَ تَحَرَّوْا رَشَدًا (14)

 

İçimizde, (Allah’a) teslimiyet gösterenler de var, Standarttan sapanlar da var. Teslimiyet gösteren kimseler, olgunlaşmayı arayanlardır [14].

Cin 15:

وَأَمَّا الْقَاسِطُونَ فَكَانُوا لِجَهَنَّمَ حَطَبًا (15)

«Standart kriterlerden sapanlara gelince; onlar, cehennemin odunları oldular »[15].

 

Doğrusunu Allah bilir.

 

 

 

 

 


YorumcuYorum
Tayibet Erzen
24.04.2014
12:53

Kıst ortadan kesmek manasındadır, eşitliği ifade eder. Adl ise denkliği ifade edir.

Mete Firidin
24.04.2014
13:53

Biraz daha düşününüz.

Mete Firidin
24.04.2014
13:59

zumer 9:

أَمَّنْ هُوَ قَانِتٌ آنَاء اللَّيْلِ سَاجِدًا وَقَائِمًا يَحْذَرُ الْآخِرَةَ وَيَرْجُو رَحْمَةَ رَبِّهِ قُلْ هَلْ يَسْتَوِي الَّذِينَ يَعْلَمُونَ وَالَّذِينَ لَا يَعْلَمُونَ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ

Tayibet Erzen
24.04.2014
14:20

Yani?

Mete Firidin
24.04.2014
15:05

İsra 35 de "doğru eşitlikle" mi tartacağız. O zaman doğru eşitlik standart olmaz mı?

Vezn kelimesinin eşitlemek, dengelemek anlamı yok mu?

Tartışınız ama inat etmeyiniz. Lütfen!

Tayibet Erzen
24.04.2014
15:29

Valla anlayamıyorum, inat değil :)

Hüseyin Kayahan
25.04.2014
08:20

Cengiz bey teşekkürler. Kırgızlar bizdeki "yoldaş" kelimesini "coldaş" olarak kullanırlar. "Yok" kelimesini, "cok" vs. mesela "yoktan yukarı" deyimini "cokdan cugarı" şeklinde, "hiç yoktan iyi" manasında kullanırlar. Arapça ile İbranicede olduğu gibi "S-Ş" harfi dönüşümü (Selam-Şalom"; Kırgızca ile Kazakca arasında da aynen vardır: Mesela "KAŞIK-KASIK" dönüşümü gibi...

Başta Türkmen dili olmak üzere, Ortaasyadaki dillere yakın oluşunuz, büyük kazanımlara vesile olacak gibi görünüyor. Şahsen ben (sanırım diğer arkadaşlar da öyledir), yorumlarınızı her zaman beklemekteyim, bilgilerinize.

Mete beye biraz "dil" çalışmasını, özellikle Türkçe dilini kavramasını -acizane- öneririm. Yerine oturmayan kavramları yakalıyor ama o da yerine oturtamıyor...(!) Fonksiyon yakalanmayınca kavram da yakalanamıyor...

Saygılarımla.

H.Kayahan

Mete Firidin
25.04.2014
08:20

Yukarıdaki bilgilere ilave bilgi:

qaštu ge [SHAPE] wr. ge16 "a geometric shape; an architectural term?" Akk. qaštu pana [BOW] wr. ĝešpana; ba-na; ĝešpanax(|ŠE.NUN&NUN|) "bow; a geometric figure" Akk. qaštu qû gu [CORD] wr. gu "cord, net; unretted flax stalks" Akk. qû gunu [FLAX] wr. gu-nu "flax" Akk. qû sila [UNIT] wr. sila3 "a unit of capacity; a vessel" Akk. mīšertu; qû zabar [BRONZE] wr. zabar; zabar3 "(to be) bright, pure; arrowhead; weapon; metal mirror; (to be) shiny; measuring vessel made of bronze; a metal bowl; bronze" Akk. ebbu; hutpu; kakku; mušālu; namru; qû; sappu; siparru kašādu sa dug [ARRIVE] wr. sa2 dug4 "to arrive; to cause to arrive (regularly)" Akk. kašādu sa [EQUAL] wr. sa2; sax(ZAG); se3 "to equal, compare, compete, be equal to, rival" Akk. kašādu; mašālu; šanānu pana [BOW] wr. ĝešpana; ba-na; ĝešpanax(|ŠE.NUN&NUN|) "bow; a geometric figure" Akk. qaštu qassu : [Army → Weapons] 1) bowlike , arched , round / curved (?) ; 2) an arch ; qaštu : [Army → Weapons] bow qaštu [GIŠ.PAN : ] (n. fem.) [Army → Weapons] bow ; salṭu : bow-and-arrow case ; bēt qassi : bow-case ; ša-qašti / ša-qassi : a bowman , an archer ; matnu : bow-string ; ṣāb qassi : archers , an archery unit , archery ; 2) sometimes = qištu : a forest ; See also : qassu, tilpānu, gelzulu, sasin qašāti, sasinnu, rab sasinni Comparison with other Semitic languages : Proto-Semitic : *qawš Arabic : qaws قَوْس "bow" Syriac : qeštā ܩܶܫܬ݁ܳܐ "bow" Hebrew : qešet "bow" sasin qašāti , sasinnu [Professions] bow maker kašdu [KUR : ] [Industry] 1) (revolt, attack, desire, plan ...) : successful , achieved , done , fulfilled ; 2) (work ...) : adequate , sufficient , enough , proper , suited ; 3) (goods) : arrived ; kaššāṭūtu (n.) [Army] archery kiššūtu [Government] hegemony , might , manpower * , world power * kiššatu * [Humanities → Geography] the world , the universe , the totality , a full flood

Mete Firidin
25.04.2014
08:28

Burada özellikle şuna dikkat çekmek isterim:

kašādu sa [EQUAL] wr. sa2; sax(ZAG); se3 "to equal, compare, compete, be equal to, rival" Akk. kašādu; mašālu; šanānu

Bütün anlamların toplamı "standart" anlamının içindedir.

Mete Firidin
25.04.2014
09:00

Belkide aşağıdaki örnek anlamayı daha kolaylaştırır:

kašdu [KUR : ] [Industry] 1) (revolt, attack, desire, plan ...) : successful , achieved , done , fulfilled ; 2) (work ...) : adequate , sufficient , enough , proper , suited ; 3) (goods) : arrived ;

Hüseyin Kayahan
25.04.2014
14:20

Cengiz bey, tekrar teşekkürler. Bunları mutlaka kitaplaştırmak gerekir, inşallah fırsat bulup, bir SİSTEMATİK içinde yazıyorsunuzdur.

Hüseyin Kayahan
26.04.2014
09:40

Cengiz bey;

"Erginlik Teorisi" çalışmasını yaparken şöyle bir yapmaya çalıştım. Bir kaç konu başlığı ortaya çıktıktan sonra, "İÇİNDEKİLER" diye bir bölün açtım. Başladım oraya konuları dizmeye. Sonra onların sıraları ile oynadım. Oradaki konu başlığını yazmaya başladığımda, eğer konu çok uzadıysa, yeni başlık atıp onu İçindekilere ekledim. Böyle yaparken yeni çağrışımlarda oluşmaktadır.

İçindekilerde yazılı konu başlıklarının henüz yarısını yazabilmişimdir. Araya çok uzun zaman girince, o zaman aklıma gelen çıkarım ve yenilikleri bugün çoktan unuttum. Bugün yeniden konsantre olup yazmaya başlayabilsem, çalışma -eminim- iki farklı uslup ve içeriğe dönüşecektir.

Harfler üzerine çalışan ilk kişi Halil, katabının da "Kitabul Ayn" olduğunu biliyorum. Ne yazık ki ben bu kitabı okumuş değilim. Bu kitap sanırım sadece Arap harfleri, daha doğrusu "SESLERİ" üzerinedir. Ondan sonra da çalışanlar olmuş ve sizin de belittiğiniz gibi biyolojik olarak 3 GRUP (BOĞAZ(YUTAK/...), ORTA (DİL/DAMAK), AĞIZ (DİL/DUDAK)" olarak ayrışan harflerin gruplar arası dönüşümü -sanırım sizin tabirinizle- "DİKEY", kendi aralarındaki dünüşümü "YATAY" dönüşünler/değişimler olarak değerlendirilmiştir. Dr. Lütfi de bugünlerde Arapçadaki ses dönüşümlerinin kurallarıyla uğraşıyor. Neden "o " harfe dönüşür de; "şu" harfe dönüşemez, gibi halleri de irdeliyor, sanırım... Biyolojik/anatomik zorunluluklar; İklimsel zorunluluklar, sosyolojik/kültürel zorunluklar falan hep incelenebilir bu konularda.

Sizin yaptığınız sanki bunlara ilave olarak "DİLLER ARASI/IRKLAR ARASI SES DÜNÜŞÜMLERİDİR". Mesela Ural-Altay gruplarındaki değişimler ve dönüşümler daha kolayken, Ural-Altaydaki bir sesin Hint-Avrupa dilene dönüşümü daha zordur, daha doğrusu bunu anlamak için yaklaşık 10000 yıllık geçmişi düşünmek gerekir. Örneğin bir ses Türkceden Fransızcaya -dönüşerek da olsa- geçmiş ama bir başka dile geçmemiş ve tamamen başka bir ses grubu ile ifade ediliyorsa; bu grupların geçmişte bir şekilde yakınlatıkları veya hiç temas kurmadıkları gibi bir sürü tarihi ve sosyolojik neticeler verecektir. Benzeş kelimeler ekonomikse sadece ticeri yakınlaşmalar, günlük yaşama aitse kültürel yakınlaşmalar söz konusu olmuş olmalıdır, vs... Arapça "CAN", Türkce "Can", Kazakca "JAN", Fransızca "JAN", İngilizce "JOHN", vb olorak görünüyorsa bu kelime en az 10.000 yıl öncesindeki "ortak atanın" kullandığı bir ifadedir.

Ayrıca Türk dilini daha yakından tanıma, dilinreflekslerini öğrenme imkanımız olacaktır.

Ben kendi çalışmamda "3 DİL GRUBUNUN" en basit dizilim olarak gördüğüm "DİLİ GEÇMİŞ KİPİNİ" esas alarak; "ÖZNE-NESNE-YÜKLEM DİZİLİMİNİN" "NEDENSELLİĞİNİ", BU TOPLULUKLARIN GENEL KÜLTÜR KAREKTERLERİNE göre analiz etmiştim. Bu konulara ilgi duyan Hakan Sarılar da, bu tespitlerin özgün ve ilginç olduğunu söylemişti. Hasılı araştırılacak konular Kıyamete kadar her zaman var olacak, hatta Cennette de devam edecek bu çalışmalar.

Acizane, yazdığınız yorum ve makaleleleri, aklınıza gelen ama henüz yazmadığınız konuları "index/içindekiler" şeklinde alt alta yazınız. Onları ana başlıklar, tali başlıklar olarak yazmaya çalışınız; göreceksiniz kitabın/çalışmanın "ÇATISI/OMURGASI" çıkacaktır.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Reşat Nuri Erol
26.04.2014
14:44

DEĞERLİ DOSTLAR;

İLGİMİZİ TAHRİK EDEN ÇOK GÜZEL ŞEYLER DÜŞÜNÜYOR, YAZIYOR, KARŞILIKLI DEĞERLENDİRMELER YAPIYORSUNUZ... HELE HELE BUNLARI KİTAP SEVİYESİNDE DÜŞÜNMEK ÇOK GÜZEL... ALLAH GAYRETİNİZİ VE HASIL OLACAK BEREKETİ ARTIRSIN...

SELAM VE DUA İLE..

REŞAD





Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 119570 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 112378 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 108775 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 90247 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 84833 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 76079 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 71964 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 67415 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 63997 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 54519 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 39513 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 38409 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 35413 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 34735 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33821 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 32510 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31768 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30771 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 30383 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 29590 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29078 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 28552 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 27889 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27133 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 27087 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 26833 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25735 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 25283 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 24913 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 24700 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24049 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 23622 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23265 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 22343 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 21871 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21319 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21130 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 20963 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 20262 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 19871 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 19763 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 19333 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19080 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 18700 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18559 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 18454 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 17957 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 17683 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 17598 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 16804 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 16595 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16526 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16135 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15518 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15192 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15105 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 14886 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 14678 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14595 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14519 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14419 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14330 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14308 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14274 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14092 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14045 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 13881 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 13749 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13728 Okunma
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13540 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13480 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13418 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13193 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13016 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 12946 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 12906 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 12877 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 12793 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 12723 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12684 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 12423 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12391 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12378 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12155 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12108 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12102 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 11828 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11633 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 11575 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11569 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11563 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11480 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11409 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11227 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11089 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 10976 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 10930 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 10925 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 10882 Okunma
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 10821 Okunma


© 2024 - Akevler