Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010
12102 Okunma, 1 Yorum

Kuranda geçen ve kalp, gönül, göğüs gibi anlamlara tercüme edilen kelimelere bir de Tıbbi açıdan bakarsak daha değişik yorumlar yapabiliriz.

Kuran da bu konuyla ilgili geçen kelimeler:sadr, kalp, fuad, lübb dur.

Bazı alimler Kalp ile ilgili dört Kur'an kavramından bahseder: Kur'an-ı Kerim'de 138 yerde"kalb" kelimesi, 16 yerde "fuad" 16 yerde "elbab" (lübbün çoğulu), 45 yerde de "sadr" kelimesi geçiyor. Hakîm Tirmizi'nin tasnifine göre sadr en dış kısımdır, kalb içidir, fuad daha içidir, lübb en içidir, özüdür, akılla görülemeyen kısmıdır. Ruh gibi kalbin ruhanî tarafıdır. ve imanın merkezi de orasıdır. Kur'an-ı Kerim'de "elbab" kelimesi geçmişse mutlaka imanla birlikte geçmektedir.

Tirmizi şöyle bir teşbih yapıyor, Kabe'nin içi lübb'dür. Kabe'nin kendisi fuad'dır, harem kısmı kalb'dir. Mekke'nin tamamı da sadr'dır. veya gözün beyazı sadr'dır, siyahı kalptir, siyah nokta fuaddır, görme özelliği, gözün içindeki nur ise lübbdür. Yani kalbin içinde maddi boyutla birlikte Allah ile buluşma özelliğine sahip ruhani bir melekenin de var olduğunu ifade ediyor. Maddiyattan maneviyata ilahi aleme doğru insanın soyutlanıp yükselişini tasnif ve teşbih etmiş oluyor.

Sadr kelimesin genellikle göğüs anlamında tercüme edilir. Fakat bu kelimenin belli başlı anlamların dan biri de baş dır.

Kalp kelimesinin anlamı sadece göğüsteki kalp değildir. Asıl anlamı: Sayın Süleyman Karagülle hocamız Şöyle Anlatmaktadır: Kalp lügatte çamura ayağımızı bastığımızda çıkan boşluktur. Ayağın kalıbı olur. Bu manada bugün kullanılmaktadır. Dökümde madenler, kalıplarda dökülür. İnkılap bir şeyin içini dışına çevirmektir. İnsandaki kanın toplanıp dağıldığı yere kalp denmektedir.
Kur’an Arapçadır. Kureyş dilidir. O dil ile nazil olmuştur. Kur’an asla Arapça dil kuralarına aykırı bir ifade kullanmamaktadır. Bununla beraber Kur’an kelimelere yeni manalar yüklemiştir. Kur’an Arabistanı çobanlık merhalesinden ticaret dönemine yükseltmiştir. Ayrıca kıyamete kadar oluşacak uygarlığın da esaslarını içermektedir. Bunu Arapların dilleri kullanması şeklinde olmuştur.
Bunun için bir örnek verelim. Ben uçan araba dersem siz bununla uçak anlarsınız. Birkaç defa uçan araba dedikten sonra araba sözünü düşünür, sadece uçan dersem artık siz yine uçak kastettiğimi bilirsiniz. Böylece zamanla bu kelime dile girmiş olur. Kur’an bunu yapmaktadır. Salat dua demektir. Kur’an ise salatı sadece dua olarak değil içinde duanın bulunduğu bir erkanı kastetmektedir. Bunun için salatı ikame edin diyor. Bunun fiil değil bir isim olduğunu belirtmiş oluruz. Emir çoğuldur. Oysa salat tekildir. Demek birlikte yapılacak bir iştir. Sadece kavli ve kalbi değil aynı zamanda fiilidir. Çünkü burada işbölümü ve harekette birlik sağlanmaktadır. Sonra salat maarifedir. Maarife demek bilinen bir şeydir. Mastar ise nekredir. O halde salattan maksat belli hareketleri de içeren heyettir.
Şimdi kalp kelimesini ele alalım. Kur’an da kalbi iki yerde zikretmektedir. Bir cevfteki kalpten bahsetmektedir Allah bir adamın cevfine iki kalp kılmadı diyor. Cevf karındır. Karın ve göğsün ortak adıdır. İkincisi ise sadır de buluna kalptir. Sadır baş demektir. Türkçedeki Sadri azam buradan gelir. Bu iki ifadeden başka Kur’an da bir insanda birden fazla kalp olduğu da zikredilmektedir İkinizin ikiden çok kalbi var diyor. Bu da gösteriyor ki insanda en az iki kalp vardır. Biri baştadır. Biri cevftedir.
Kur’an da başka bir yol vardır. Başka bir şey daha yapabiliriz. Göğüste bulunan kalp kanı toplar ve dağıtır. Baştaki boyun neyi toplar ve dağıtır. Günümüze kadar bunlar bilinmiyordu. Yirminci yüzyılda ise beynin ili çeşit sinirleri vardır. Biri toplar damara benzer haber alan sinirlerdir. Diğeri ise atar damar gibi beyinden organlara hareket emri veren sinirlerdir. Göğüsteki kalbinde su, baştaki kalbinde ise elektrik sinyallerini toplar dağıtır.
Şimdi Kur’an da geçen kalpleri manalandırırken buna mana vereceksiniz. Onların kalpleri var ama fikir etmezler, düşünmezler denmektedir. Buradaki kalp acaba hangisidir. Baştaki kalp mi yoksa göğüsteki kalp mi? Bunu kıyas yoluyla bilebiliriz. Baştaki kalpler kör olur deniyor. O halde körlüğün göğüsteki kalple ilgisi yok. Şimdi düşünmeyi kıyas ettiğimiz zaman kan ile mukayese edilemez. İnsanın körlüğü düşünce ile karşılaştırılabilir.
Kur’an da ki bütün kalp ve sadır kelimeleri buna göre değerlendirilmelidir.

Kur’an da Kalp kelimesinden başka beyni ifade eden ikinci bir kelime daha vardır. Favd somun demektir. Beynin yapısına benzer ekmeğin adıdır. Külde pişirirlerdi. Sonraları beyin adı olmuştur. Kalp santral merkez demektir. Kur’an da sem ebsar ve kalp karşılaştırılarak getirilmektedir. Benzer şekilde sem ebsar ve efide tekrar tekrar zikredilmektedir. Demek ki favd ile kalp aynıdır. Kalp daha ziyade haber alan ve emir veren olan beyindir. Fuad ise bunları değerlendiren merkezdir. Rey görmek, basar da görmektir. Rey gözle görmedir. Basar beyindeki görmedir. Kur’an da bunun dışında ulul elbab denmektedir. Lup ise beyindeki kırışıklıklardır.
Lisânul arab “her şeyin lübbü onun halisi (saf hali) ve hıyarıdır (seçilmişidir). Lüb semerden (meyveden) dahili ekl edilen (yenilen)harici remy edilen (atılan) her şeye galebe etmektir. Cevzin ve levzin ve benzerlerinin lübbü içinde olanlardır. Reculun lübbü ise akuldan cevfine konandır.” Her şeyin lübbü onun tirmizi ekçinidir. Lüb sonraları daha çok içi yenen dışı atılan yemişler için kullanılır olmuştur. Ceviz ve bademin benzerliği lübbü ceviz içi ve badem içi benzerlerinin içidir. Adamın lübbü içe konmuş akıldır.” Ulul elbab olarak geçmektedir. İbret al, tezekkür eden olarak geçmektedir. Ceviz içi ile beyin arasındaki benzerlikten beyindeki kırışıklı tabaka olarak bakılabilir

Bristol Üniversite’sinde gelişim psikolojisi profesörü olarak çalışmalarını sürdüren Bruce Hood’un, yaptığı araştırmalardan elde ettiği sonuçlar insan beyninin doğuştan doğaüstü inançlara fiziksel olarak bağlantılı olduğunı gösteriyor. Bu fiziksel bağ, insanların gelişimiyle birlikte din inancınında gelişmesinde büyük rol oynuyor.

Şimdi insan beyninin yapı ve özelliklerine bir göz atalım:

Beyin Yarıküreleri ve Beyin ARA BEYİN (Diencephalon): Beyin sapının üst kısmında, ara beyin denen bölge yer alır. Ara beyin, bildiğimiz o kıvrıntılı beyin yarım kürelerinin iç kısmını dolduran bir çok farklı bölgenin oluşturduğu bir yapılar topluluğudur. Bu bölgeler, açlık-susuzluk, vücudun iç dengesinin korunması, vücuttaki hormon sistemlerinin kontrolü, heyecanlar, duygusal tepkiler, duygulara göre vücudun iç ortamının düzenlenmesi gibi çok önemli fonksiyonlar yürütürler. Bu ara beyin bölgelerinin çoğu, az önce bahsettiğimiz, sıvı dolu beyin içi boşluklarının (ventriküllerin) etrafını sarmış vaziyette bulunur .

Beyin Yarıküreleri ve Beyin

ARA BEYİN (Diencephalon): Beyin sapının üst kısmında, ara beyin denen bölge yer alır. Ara beyin, bildiğimiz o kıvrıntılı beyin yarım kürelerinin iç kısmını dolduran bir çok farklı bölgenin oluşturduğu bir yapılar topluluğudur. Bu bölgeler, açlık-susuzluk, vücudun iç dengesinin korunması, vücuttaki hormon sistemlerinin kontrolü, heyecanlar, duygusal tepkiler, duygulara göre vücudun iç ortamının düzenlenmesi gibi çok önemli fonksiyonlar yürütürler. Bu ara beyin bölgelerinin çoğu, az önce bahsettiğimiz, sıvı dolu beyin içi boşluklarının (ventriküllerin) etrafını sarmış vaziyette bulunur .

 

 

Şekil 2. Beynin ana bölümleri.

Talamus

Latince “odacık” anlamına gelen talamus, beynin orta kısmında yeralan çift taraflı bir yapı olup, diensefalon denen beyin bölgesinin esas bileşenidir. Ana görevi, vücuttan gelen duyu bilgisini daha yüksek beyin kabuğu bölgelerinin okyabileceği bir biçime çevirerek ilgili bölgelere yollamak ve yine beyin kabuğundan gelen emirleri daha alt seviyedeki ilgili bölgelere iletmektir. Talamus, vücuttan gelen duyular için hem bir aktarma istasyonu, hem de işlem merkezi olarak görev yapar. Beyin kabuğunun hemen her noktası ile yaptığı “talamo-kortiko-talamik” (talamustan kortekse ve oradan tekrar talamusa giden hücre uzantılarından oluşan) yollarla, beyin kabuğu ile sürekli işlevsel bir birliktelik içinde çalışır. Beyin korteksine gidecek bilginin derlenmesi ve süzülmesi gibi işlevleri de yürütmektedir.

Talamus ayrıca, beyin kabuğuyla olan bu karmaşık bağlantılarını kullanarak uyku-uyanıklık döngüsünün oluşmasına da (bir önceki bölümde anlatılan “retiküler formasyonla birlikte çalışarak) katkı sağlar. Beynin uyanıklığı ve bilinç için çok önemli olan talamusun hasar görmesi durumunda kalıcı koma durumu meydana çıkar.

Talamusun bunlar dışında henüz bilimeyen bir çok işlevi olduğuna adeta kesin gözüyle bakılmakta. Vücut hareketlerimizi kontrol ve denge sisteminin çalışmasındaki katkıları konusunda araştırmalar hızla devam ederken, bu işlevlerde talamusun rolünü henüz kesin olarak bilmiyoruz.

Hipotalamus

Beynin en hayret verici bölgelerinden birisi olan hipotalamus, isimlendirme itibariyle “talamusun altı” gibi vasat bir isimle isimlendirilmişse de, yaklaşık üç gramlık bu et parçasının işlevlerinin çeşitliliği gerçekten hayret vericidir.

Hipotalamus adeta vücuttaki bütün salgı ve kontrol sistemlerinin orkestra şefi olarak görev yapar. Vücudumuzda istem dışı çalışan tüm sistemleri kontrol eden otonom sinir sisteminin en üst kontrol merkezidir. Önemli işlevlerini kısaca şöyle sıralayabiliriz: Vücut sıvı dengesinin korunması, iyon dengesinin korunması, açlık-susuzluk hisleri, annelik davranışları, doğum ve süt salgılama, iç organ çalışmalarının vücudun genel durumuna göre düzenlenmesi, kızgınlık-öfke veya huzur gibi duyguların vücut üzerindeki etkilerine aracılık etme, iştah ve doyma hislerinin yönetimi, vücudu istirahate veya savaşmaya/kaçamaya hazırlama, stres yanıtlarını oluştruma, bağışıklık sistemi ile zihinsel durumlar arasındaki ilişkiler, tüm hormon sistemlerinin kontrolü, uyku-uyanıklık/menstrüal döngü gibi döngüsel olayların kontrolü, idrar üretiminin kontrolü, idrar çıkartmanın kontrolü, kan basıncının düzenlenmesi, kalp hızının ayarlanması, göz bebeğinin karanlıkta (veya korku vs durumlarında) genişlemesi, soğuktan (veya korkudan) titreme, duyu verileri ile oluşturulan karmaşık reflekslerin kontrolü (örneğin, elimize iğne battığında ani nefes alma hareketi yapmamız gibi)…. ve daha bir çok işlev!

Evet, akıl alır gibi değil; ama hipotalamus muhtemelen bunlardan çok daha fazla işlevi ömür boyu ahenkle yerine getirme kapasitesine sahip bir organdır…

Epifiz bezi: Talamusun arka kısmında yer alan bu küçük bez, melatonin hormonunun salgılandığı yerdir. Melatonin, uyku-uyanıklık döngüsünün düzenlenmesinde ve uyku sırasında artan salgısıyla vücudu yenileyen mekanizmaları harekete geçirmede iş gören bir hormondur (gençlik hormonu olarak piyasada satılan bazı preparatlar melatonin içerir). Epifiz bezinden salgılanan melatonin hormonunun salgısı gözlerden gelen ışık bilgisiyle hipotalamus (suprakiazmatik çekirdek) üzerinden kontrol edilir ve ışık varlığında salgılanması baskılanır. Bu nedenle, gece uykusu sırasında karanlık bir ortamda uyumak önemlidir ve ışık varlığında uyumak hem uyku kalitesini bozar, hem de erken yaşlanma ve kanser gibi hastalıklara yol açabilmektedir.

LİMBİK SİSTEM

Beyin kabuğunun altında kalan (subcortical) yapılardan bazıları, ara beynin etrafında onu bir halka gibi saran, işlevsel bir birliktelik oluşturmuşlardır. Bu yapıya, özel olarak Limbik sistem (Latince: limbus= halka, sınır) adı verilir. İşte bu limbik sistem içinde yer alan hippokampus, amigdala, forniks, mamillar cisim, septum, cingulat kabuk gibi yapılar, heyecansal ve temel zihni fonksiyonları yürütürler. Örneğin sinirlenince kontrolümüzü kaybetmemize sebep olan yapılardan en önemlisi, burada bulunan amigdallerdir; veya, öğrendiğimiz herhangi bir şeyi hafızaya almamızı, buranın bir üyesi olan hippokampus sağlar (daha sonra ayrıntılı olarak bahsetmeye çalışacağım). Ara beyinde ayrıca, vücuda giden emirlerin düzenlenmesinin yapıldığı ara merkezler de bulunur (Konuyla ilgili çok güzel bir anlatım şurada).

Bazal Ganglionlar

Bazal ganglionlar beyin yarımkürelerimizin iç kısımlarında yerleşmiş büyük sinir hücresi gruplarıdır. Claustrum, nucleus accumbens, corpus striatum, putamen, nucleus caudatus, substantia nigra gibi bölgelerden oluşan ve topluca bazal ganglionlar olarak adlandırılan bu kompleks, özellikle istemli vücut hareketlerimizin amacına uygun bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için çalışır. Bu yapının alt bölgelerinin hasarları (Huntington hastalığı veya Parkinson hastalığı gibi) motor bozukluklarla sonuçlanır.

BEYİN KABUĞU (Cortex)

Merkezi sinir sisteminin en üst kontrol noktası ise, işte o beyin dediğimiz zaman aklımıza gelen kıvrıntılı yapıdır. Bu yapının adı beyin kabuğudur (korteks). En üst kısımda bulunur ve orta beynin etrafını sarar. İşlevlerinin henüz çok azını ortaya çıkarabildiğimiz bu bölge, genel olarak, “yüksek beyin işlevleri” dediğimiz işlevleri ve algılamayla-değerlendirmeyle ilişkili temel görevleri yürütür.

 

Şekil 3. Beyin loblarının şematik gösterimi.Şakak (temporal) ve alın (frontal) lobları, “insula” denen iç lobu göstermek üzere birbirinden ayrılmış olarak şematize edilmiştir.

İşitme, görme, vücut duyuları gibi belirgin işlevlerin, beyin kabuğunun özel bölgeleri tarafından işlendiği uzun yıllardan beri bilinmektedir. Örneğin gözden gelen görme sinyallerinin görüntüye dönüştürülmesi, artkafa lobundaki beyin kabuğu bölgesince yapılır. Benzer şekilde işitme duyusu ile ilişkili bölgeler de şakak lobu üzerinde yerleşmiştir. Motor alanlar, özellikle istemli hareketlerin başlatılması ve icra edilmesinde önemli iken, duyusal alanlar, tüm vücuttan gelen verilerin değerlendirildiği en üst merkezler olarak işlev görürler. Ayrıca önemli kabuk alanlarına iki ünlü örnek olarak, konuşmanın planlanmasının ve “dizgi”sinin gerçekleştirildiği, ön beyin lobundaki Broca alanı ile, konuşmadaki anlamı kavrama işinde rol alan, şakak lobunun arka kısmındaki Wernicke alanlarını verebiliriz. Bu bölgelerde meydana gelen hasarlar (yahut bu bölgelere giden kan dolaşımının inme vs nedenlerle kesilmesi), ilgili işlevlerde kısmen veya tamamen kayıplara yol açar.

 

Şekil 4. Anlama ve konuşma ile ilgili önemli beyin kabuğu alanları ve temel işlevleri. Okuma yoluyla alınan veriye sözlü yanıt verme (üstte): Okunan kelimelerin görsel çözümlemesi beynin arka kısmındaki görme bölgesinde yapılır. Ardından yazının “anlamını çözümlemek” için bu bilgiler Wernicke alanına gönderilir. Wernicke alanında çözülen anlam bilgisine bağlı olarak bu bilgi özel bir iletim yoluyla konuşma melekesinden sorumlu olan Broca alanına gönderilir ve Broca alanı da ağız, boğaz kasları ve dil gibi konuşma organlarının uygun kelimeler üretmek amacıyla harekete geçirilmesini sağlamak üzere beyin kabuğunun üst bölümlerindeki motor alanlarla temas kurar; böylece okunan bir yazı sesli olarak tekrarlanmış, yahut cevaplanmış olur. İşitilen kelimelere yanıt verme (altta): İşitme yoluyla alınan verilen şakak lobundaki (temporal lobdaki) işirme alanında çözümlenir, anlamlandırılmak üzere yine Wernicke alanın gönderilir. Ardından yine Broca alanı ve motor bölgelerin marifetiyle sözlü olarak ifade edilecek kelimeler hazırlanır ve konuşma gerçekleşir.

Görme, işitme, motor alanlar gibi bir çok alan, işlevsel ve kısmen de yapısal olarak farklı bir çok alt alana ayrılırlar. Bunların dışında kalan kabuk bölgelerinin bir çoğu ise “birleştirme” ya da “ilişkilendirme” alanları (associative areas) olarak bilinir. Bu bölgeler, ayrık duyuların birleştirilmesi ve farklı duyulardan gelen girdilerin tek bir tecrübe halinde birleştirilmesi gibi işlerden sorumludurlar. Bu işlev, halen sinirbilimlerinin en önemli gizemlerinden bir tanesidir ve gerçekleşme mekanizması henüz açıklığa kavuşturulamamıştır (Bağlantı Sorunu; BindingProblem).

Bu gün beyin kabuğundaki alanların sınıflandırılmasında Korbinian Brodmann adlı araştırıcının yirminci yüzyılın balında işlevsel ve hücre mimarisini temel alarak yaptığı ayrıntılı sınıflandırma halen büyük oranda geçerliliğini korumaktadır. Buna göre, beyin kabuğu alanları belli numaralarla belirlenmiştir. Örneğin artkafa lobundaki birincil görme alanı, Broadmann’ın 17. alanına karşılık gelir. Benzer şekilde 44. ve 45. alanlar (yaklaşık olarak) konuşma ile ilgili Broca alanını, 22-39. numaralı alanlara karşılık gelen bölge “anlama” yetisini sağlayan Wernicke alanını işaret eder.

Beyin kabuğunda bulunan yapılar, beş duyumuzun bilinçli değerlendirilmelerinin yanı sıra, düşünme, plan yapma, alınan verilerin değerlendirilmesi, eski bilgilerle karşılaştırılması, kişilik özellikleri, ince el becerileri, mantık, matematik, sanat, soyut düşünce gibi, nasıl yapıldıklarına dair elimizde sadece “bilgi kırıntıları” olan işleri yapar. En önemlisi ise, dünyayı anlamaya çalışırken kullandığımız en önemli aracımız da işte bu beyin kabuğudur. Bütün bilişsel işlevlerimiz, sanat, bilim, estetik, ve diğer tüm insani özelliklerimiz, beyin kabuğunun işlevleri ile yakından ilişkilidir.

Bu bilgiler ışığın da bütün beyin beyin yapısına sadr, Beynin heriki yarısına ve alt beyine kalp, kalpler de bulunan frontal lop, temporal lop,oksipital lop …gibi alanlara fuad ve her fuad için de bulunan konuşma ,yazma gibi merkezlere de lüpp diyebiliriz.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
19.02.2012
11:49

Bu bilgiler ışığında

bütün beyin yapısına "sadr",

beynin her iki yarısına ve alt beyine "kalp",

kalplerde bulunan frontal lop, temporal lop,oksipital lop… gibi alanlara "fuad"

ve her fuad için de bulunan konuşma ,yazma gibi merkezlere de "lüpp" diyebiliriz.





Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 119570 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 112378 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 108774 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 90247 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 84832 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 76079 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 71964 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 67415 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 63995 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 54519 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 39513 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 38407 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 35412 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 34734 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 33820 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 32509 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 31768 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 30771 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 30383 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 29590 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29078 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 28552 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 27888 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27133 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 27087 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 26833 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 25734 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 25282 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 24912 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 24700 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24049 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 23622 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23265 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 22341 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 21871 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21319 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21130 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 20963 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 20261 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 19870 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 19762 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 19333 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19080 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 18700 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18559 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 18453 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 17957 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 17683 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 17597 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 16803 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 16595 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16526 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16134 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15518 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15192 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15105 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 14885 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 14677 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14595 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14519 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14418 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14329 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14308 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14274 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14092 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14045 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 13881 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 13749 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13727 Okunma
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13539 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13480 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13418 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13193 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13016 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 12946 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 12906 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 12877 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 12792 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 12723 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12683 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 12423 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12391 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12377 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12155 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12108 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12102 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 11827 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11633 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 11574 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11569 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11562 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11480 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11409 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11227 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11089 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 10975 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 10930 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 10925 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 10881 Okunma
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 10821 Okunma


© 2024 - Akevler