Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
Bu makalede Nisa suresi 15. Ayet hakkındaki düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Bu ayet daima aşağıdaki gibi anlaşılır ve çevrilir.
Nisa 15.ayet:
وَاللَّاتِي يَأْتِينَ الْفَاحِشَةَ مِنْ نِسَائِكُمْ فَاسْتَشْهِدُوا عَلَيْهِنَّ أَرْبَعَةً مِنْكُمْ فَإِنْ شَهِدُوا فَأَمْسِكُوهُنَّ فِي الْبُيُوتِ حَتَّى يَتَوَفَّاهُنَّ الْمَوْتُ أَوْ يَجْعَلَ اللَّهُ لَهُنَّ سَبِيلًا
Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara karşı, içinizden dört şahit getirin. Onlar şahadet ederlerse; ölünceye veya Allah onlara bir yol gösterinceye kadar evlerde tutun.
Bu anlam ve çeviri içime sinmemektedir. Neden?
Çünkü Kuran’da zina kelimesi ve cezası zaten başka ayetlerde net olarak vardır.
Ayrıca ayette ısrarla “Sizin kadınlarınızdan o (marife) fahişeliğe gelen (uğrayan) bayan kişiler” denmektedir. Buradaki “Sizin kadınlarınızdan” ve “uğrayan anlamında olan gelen” ifadesi ilgi çekicidir.
Ayrıca ayetin devamında zina cezasından bahsedilmeyip “ Onları o (marife) evlerin içinde ölüm onları alıncaya kadar tutun” denmektedir. Sonrasında ise “ Veya Allah onlara bir yol kılıncaya kadar” denmektedir.
Ayette geçen “emsikuhunne” ifadesi hapsedin diye çevrilmektedir. Oysa hapis kavramı Kuran’da “sicn, yescen” kelimeleri ile ifade edilir. Bu ayette böyle bir kelime yoktur. Onun yerine “mesek” kelimesi vardır. Mesek kelimesi Kuran’da 27 kez geçmektedir. Geçtiği her yerde olumlu anlamlara sahiptir. Kelimenin anlamı, tutunmak, elde tutmak, sahip olmak, muhafaza etmektir. Bunun en güzel örneklerinden biride Ahzab suresi 37. Ayettir:
وَإِذْ تَقُولُ لِلَّذِي أَنْعَمَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَأَنْعَمْتَ عَلَيْهِ أَمْسِكْ عَلَيْكَ زَوْجَكَ وَاتَّقِ اللَّهَ وَتُخْفِي فِي نَفْسِكَ مَا اللَّهُ مُبْدِيهِ وَتَخْشَى النَّاسَ وَاللَّهُ أَحَقُّ أَنْ تَخْشَاهُ فَلَمَّا قَضَى زَيْدٌ مِنْهَا وَطَرًا زَوَّجْنَاكَهَا لِكَيْلَا يَكُونَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ حَرَجٌ فِي أَزْوَاجِ أَدْعِيَائِهِمْ إِذَا قَضَوْا مِنْهُنَّ وَطَرًا وَكَانَ أَمْرُ اللَّهِ مَفْعُولًا (37)
Allah’ın nimet verdiği ve senin de nimetlendirdiğin kimseye: «Eşini bırakma, Allah’tan sakın» diyor, Allah’ın açığa vuracağı şeyi içinde saklıyordun. İnsanlardan çekiniyordun; oysa Allah’tan çekinmen daha uygundu. Sonunda Zeyd eşiyle ilgisini kestiğinde onu (Zeyd’in eski karısını) seninle evlendirdik ki evlatlıkları eşleriyle ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminlere bir sorumluluk olmadığı bilinsin. Allah’ın buyruğu yerine gelecektir.
Bu ayette “emsik” kelimesine görüldüğü gibi “Eşini bırakma” emir cümle anlamı verilmiştir. Yani eşini muhafaza et, sahip çık denmektedir.
Bu durumda “ Onları o evlerin içinde ölüm onları alıncaya kadar tutun” demek olumlu bir yaklaşım olmaktadır.
“Veya Allah onlara bir yol kılıncaya kadar” ifadesi ise onlar için bir bir yol oluştuğunda ise serbest kalmaktadırlar anlamı çıkmaktadır. Oysa ömür boyu hapis cezası verilmiş bir kadın hangi durumda serbest kalabilir? Eğer bir talibi çıkarsa yani evlenirse bu bir kurtuluş yolu olabilmektedir. Bu hukuksal açıdan tuhaftır!
Ayette üstüne basa basa “Sizin kadınlarınız” denmektedir. Bizim kadınlarımız “mühsendir”. Bu durumda bizim kadılarımızdan “fahişelik yapmak” beklenemez! Ayrıca bu durumda “Sizin kadınlarınız” dendiği için dışarıdan (gayri Müslimlerin) fahişelik için gelen kadınlar hariçte kalmış olmaktadır.
FHŞ kökü Kuran’da 24 kez geçmektedir. Bunlardan 5 tanesi elfahişet, 7 tanesi elfahşa, 4 tanesi elfevaiş, 8 tanesi fahişet olarak geçmektedir. Elfevaiş elfahşanın çoğuludur ve anormal aşırılığı ifade eden bir kelimedir. Fahişet kelimesi ise “terbiyesizlik, edepsizlik” anlamlarına gelmektedir. Oysa el fahişet kelimesini kullanıldığı yerler bakarsak bizim “cinsel tecavüz” dediğimiz anlamları ifade ettiği anlaşılacaktır.
Araf 80:
وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ أَحَدٍ مِنَ الْعَالَمِينَ (80)
Ve O zaman Lut kavmine dedi ki: Sizden önceki Âlemlerden hiçbirinin sizi geçmediği kadar o fahişete mi gelirsiniz (uğrarsınız)?
Görüldüğü gibi burada zoraki tecavüz ve homoseksüel ilişki “fahişet” olarak adlandırılmıştır.
Neml 54:
وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ وَأَنْتُمْ تُبْصِرُونَ (54)
Ve O zaman Lut kavmine dedi ki: Göz göre göre o fahişete mi gelirsiniz (uğrarsınız)?
Ankebut 28:
وَلُوطًا إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ إِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الْفَاحِشَةَ مَا سَبَقَكُمْ بِهَا مِنْ أَحَدٍ مِنَ الْعَالَمِينَ (28)
Ve O zaman Lut kavmine dedi ki: kesinlikle siz sizden önceki Âlemlerden hiçbirinin sizi geçmediği kadar o fahişete mi gelirsiniz (uğrarsınız)?
Görüldüğü gibi cinsel tecavüz ve homoseksüel davranış elfahişet olarak tanımlanmaktadır.
Bu ayetlerdeki teate elfahişet teriminin tecavüze uğramak demek olduğunu, Nisa 15. Ayetteki elleti yetine elfahişet teriminin ise tecavüze uğrayanlar anlamına geldiğini düşünüyorum.
Çünkü bir sonraki ayet olan Nisa 16. Ayette:
وَاللَّذَانِ يَأْتِيَانِهَا مِنْكُمْ فَآذُوهُمَا فَإِنْ تَابَا وَأَصْلَحَا فَأَعْرِضُوا عَنْهُمَا إِنَّ اللَّهَ كَانَ تَوَّابًا رَحِيمًا
İçinizden el fahişete gelen iki erkeğe eziyet edin, tevbe edip düzeltirlerse onları bırakın. Doğrusu Allah tevbeleri daima kabul ve merhamet eder.
Denmektedir. Yani homoseksüel bir ilişki söz konusudur. Bu ayette geçen yetiyaniha, ikisi ona gelir kelimesindeki dişil ha önceki ayetteki elfahişete gitmektedir. Böylece “elfahişete gitmek” anlamındaki terimin 16. Ayetteki anlamı homoseksüel ilişki olurken, bir önceki anlamı tecavüzü ifade etmektedir. Nisa 15. Ayetteki elfahişet gitmek, bizim “tecavüze uğramak” anlamına gelmektedir.
Şimdi Talak suresi 1. Ayeti inceleyelim:
يَاأَيُّهَا النَّبِيُّ إِذَا طَلَّقْتُمُ النِّسَاءَ فَطَلِّقُوهُنَّ لِعِدَّتِهِنَّ وَأَحْصُوا الْعِدَّةَ وَاتَّقُوا اللَّهَ رَبَّكُمْ لَا تُخْرِجُوهُنَّ مِنْ بُيُوتِهِنَّ وَلَا يَخْرُجْنَ إِلَّا أَنْ يَأْتِينَ بِفَاحِشَةٍ مُبَيِّنَةٍ وَتِلْكَ حُدُودُ اللَّهِ وَمَنْ يَتَعَدَّ حُدُودَ اللَّهِ فَقَدْ ظَلَمَ نَفْسَهُ لَا تَدْرِي لَعَلَّ اللَّهَ يُحْدِثُ بَعْدَ ذَلِكَ أَمْرًا (1)
Ey Peygamber! Kadınları boşayacağınızda, onları, iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti sayın; Rabbiniz olan Allah’tan sakının; onları, apaçık bir fahişetin ile gelmeleri hali bir yana evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasınlar. Bunlar, Allah’ın sınırlarıdır. Allah’ın sınırlarını kim aşarsa, şüphesiz, kendine yazık etmiş olur. Bilmezsin, olur ki, Allah bunun ardından bir hal meydana getirir.
Bu ayette ise “aşırı terbiyesizlik ile gelen kadınların evlerden çıkarılıp kovulacağına cevaz verilmektedir. Oysa elfahişete uğrayan kadınların ölene kadar evlerde tutulması veya bir yol oluşunca serbest kalmaları emredilmektedir.
Kısacası ben Nisa suresi 15. Ayetten şunu anlamaktayım:
Sizin kadınlarınızdan tecavüze uğrayanlara, bunu ispat edecek aranızdan dört şahit getirin, şahadet ederlerse, ölünceye veya Allah onlara bir yol açana kadar evlerde bakıp koruyun.
Yani tecavüze uğramış kadınlarınıza sahip çıkın, onları sokağa terk edip fuhuşa zorlamayın, fuhuşa zorlananları da bakım ve koruma evlerine yerleştirin, onları ölünceye dek besleyip barındırın. Eğer temiz bir eş ile evlenecek olurlarsa serbest bırakın. Eğer böyle yapmasanız bu kadınlar kendilerine bir çıkış yolu bulamazlar, fuhuş yolunda kullanılırlar ve fuhuşun devamını sağlamış olurlar.
Doğrusunu Allah bilir.