Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
Estetik kavramı güzel olanı aramak, duyumsamak şeklinde açıklanır.
Birçok insan estetik ameliyat olmak zorunda kalır veya ihtiyaç hisseder. Fakat dinlerin bu konudaki yaklaşımı kökende yasaklayıcı olarak kabul edilir. Buna rağmen insanlar ve din adamları fiziksel sağlık ve ruhsal sağlığı ileri sürerek estetik operasyonlara cevaz vermeye çalışırlar. Sonuçta ortada insani bir ihtiyaç vardır.
Estetik operasyonlar genellikle ideal insan görünümü kazanmak için yapılır. Fakat insanoğlu binlerce yıldır görünüşünü ve şeklini değiştirmiştir. Bunların bir çoğu ise normal görünümden sapma şeklindedir. Buna İngilizcede “body modification” Türkçe vucut başkalaştırma” denir. Aşağıda bu başkalaşıma örnekler verilmiştir.
Estetik ameliyatlar İslam dininde ise genellikle zorunlu olmadıkça yapılmaması gereken bir uygulama olarak tanımlanır. Buna sebep olarak Nisa süresi 119. Ayet delil olarak gösterilir. Bu ayette geçen
وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللَّهِ
cümlesini “Allah’ın yarattığını değiştirmelerini emredeceğim” şeklinde çevirmektedirler. Bu durumda Şeytanın emrettiği şey “Allahın yarattığı yani doğal olanın değiştirilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle doğuştan gelen bir özelliğin operasyon ile değiştirilmesi “şeytani” bir iş olarak algılanmaktadır.
Fakat tıbbi bir zaruret olduğunda, mesela yarık damak dudak, birtakım hadisler ve rivayetler ileri sürülerek bunun opere edilmesinin uygun olacağı yönünde fetvalar verilmektedir.
Yarık dudak operasyon öncesi: sonrası:
Oysa ayet bu şekildeyse hiçbir şekilde operasyona dinen izin verilemez. Bu durumda saç ekimi, diş çekimi, diş protezi uygulaması, kalp nakli, organ nakli uygulamaları da yasak kapsamına girmektedir. Fakat bunun gibi birçok tıbbi gereklilik için fetvalar verilmiştir. Bu fetvaların dayanağı ise aşağıda verilen rivayetlerdir. Bu amaçla Diyanet kurumunun verdiği fetva örneği verilmiştir:
CEVAP
Din İşleri Yüksek Kurulunun 28.11.2002 tarihinde estetik ameliyat sorusuna verdiği cevap şu şekildedir:
İnsanı en güzel bir şekilde yaratan Yüce Allah, onun makul ve mutedil ölçüler içerisinde süslenmesine, güzel görünmesine ve güzelliklerini korumasına izin vermiştir. Kur'an-ı Kerim'de, iyi ve güzel şeylerin helal, kötü ve çirkin şeylerin ise haram olduğu bildirilmektedir (Mâide 5/4-5). Bir ayette, "De ki: 'Allah'ın, kulları için yarattığı zîyneti ve temiz rızkı kim haram kılmış?' De ki: 'Bunlar, dünya hayatında mü'minler içindir. Kıyamet gününde ise yalnız onlara özgüdür. İşte bilen bir topluluk için âyetleri, ayrı ayrı açıklıyoruz.'" buyurulmaktadır (A'râf 7/32). Hz. Peygamber, güzel giyinme hakkında kendisine yöneltilen bir soruya "Allâh güzeldir, güzelliği sever" şeklinde cevap vermiş (Müslim, İman, 41), kendisi de hayatında daima temiz ve düzenli olmuş, sade ve güzel giyinmeyi, güzel koku sürünmeyi teşvik etmiştir.
Buna karşılık İslâm'da, insanın doğuştan getirdiği özellik ve şeklinin değiştirilmesi ve bu amaçla yapılacak her türlü estetik ve tıbbî müdahale hoş karşılanmamış; fıtratı bozmayı hedef alan müdahaleler olarak kabul edilmiştir. Fıtratı bozmayı, yaratılışı değiştirmeyi hedef alan tasarruf ve müdahaleler ise, yasaklanmıştır (Nisa 4/119).
Estetik ameliyatlar genel olarak, ya dikkat çekmek, daha güzel görünmek ya da tedavî amacına yönelik olmaktadır.
Dikkat çekmek, daha güzel görünmek amacıyla, yaratılıştan verilmiş olan özellik ve şekillerin değiştirilmesi İslâm dininde, fıtratı bozma kabul edilerek yasaklanmıştır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), süslenmek maksadıyla vücuda dövme yapmak, dişleri yontarak seyrekleştirmek gibi ameliyeleri, yaratılışı değiştirmek, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirmiş ve bunu yapanları ve yaptıranları kınamıştır (Buhârî, Libâs, 83-87; Müslim, Libas, 33).
Buna karşılık vücudun herhangi bir organında, diğer insanlar tarafından yadırganan, insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olabilecek, bir anormallik veya fazlalık bulunursa, bunun ameliyatla düzeltilmesi, fıtratı bozmak değil, bir tedavi işlemidir. Tedavi amaçlı olarak yapılan estetik müdahalelere ise dinimizde izin verilmiştir. Nitekim Arfece adlı sahabî, bir savaşta burnu kopunca, gümüşten bir burun yaptırmış, bunun koku yapması üzerine, altından bir burun yaptırılmasına Hz. Peygamber müsaade etmiştir (Ebû Dâvûd, Hatem, 7; Tirmizî, Libâs, 31). Buna göre hastalık sebebiyle saçları dökülenler, kaza sonucu burun, kulak, göz gibi organlarını kaybedenler veya vücudunda doğuştan ya da sonradan meydana gelen şekil bozuklukları bulunanların estetik ameliyat yaptırmaları bir tür tedavi olup, fıtratı bozmak kapsamında değerlendirilemez.
Evet, ayete rağmen birtakım rivayetler ile estetik operasyonlar için sınırlı bir izin verilmiştir. Acaba bu doğru mudur?
Şimdi operasyon için engel gösterilen Nisa suresi 119. Ayeti Arapça dilbilgisi açısından ön yargıları bırakarak inceleyelim:
Nisa suresi 118-119 :
لَعَنَهُ اللَّهُ وَقَالَ لَأَتَّخِذَنَّ مِنْ عِبَادِكَ نَصِيبًا مَفْرُوضًا (118) وَلَأُضِلَّنَّهُمْ وَلَأُمَنِّيَنَّهُمْ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُبَتِّكُنَّ آذَانَ الْأَنْعَامِ وَلَآمُرَنَّهُمْ فَلَيُغَيِّرُنَّ خَلْقَ اللَّهِ وَمَنْ يَتَّخِذِ الشَّيْطَانَ وَلِيًّا مِنْ دُونِ اللَّهِ فَقَدْ خَسِرَ خُسْرَانًا مُبِينًا (119)
Allah onu (şeytanı) lânetlemiş; o da: «Yemin ederim ki, kullarından belli bir pay edineceğim» demiştir.[118] «Onları mutlaka saptıracağım, muhakkak onları boş kuruntulara boğacağım, kesinlikle onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını yaracaklar (putlar için nişanlayacaklar), şüphesiz onlara emredeceğim de Allah’ın yarattığını değiştirecekler» (dedi). Kim Allah’ı bırakır da şeytanı dost edinirse elbette apaçık bir ziyana düşmüştür [119].
Ayet daima yukarıda görüldüğü gibi çevrilmektedir. Oysa ayette kırmızı ile yazılı kısımda şöyle denmektedir: "ve le âmurannehum (kesinlikle onlara emredeceğim) fe le yugayyirunne (ve kesinlikle çok gayrileştirirler) halkallâh (Allahın biçimlendirdiğini)". Burada açıkça görülen “Allahın biçimlendirdiğinin gayrileştirilmesidir. Gayri kelimesi Kuran’da 154 kez geçmektedir. Anlamı daima hariç tutmak, dışında olmak, den başka olmak anlamlarındadır. Bu ayette ise geniş zaman olarak “başkalaştırırlar” anlamındadır.
Secde suresi 7. Ayette mealen şöyle denmektedir: O (Allah) ki, yarattığı her şeyi güzel yapmış ve ilk başta insanı çamurdan yaratmıştır.
Yani insan türünün Allah tarafından yaratılan güzel bir biçimi vardır. Yani Allahın yarattığı insan biçimi hepimizin bildiği ideal insan şeklidir.
Kısacası Nisa suresi 119. Ayette geçen “fe le yugayyirunne halkallâh” Allahın biçimlendirdiği insan şeklinin başkalaştırılması, dışına çıkılması demektir. Allahın biçimlendirdiğini “değiştirmek” demek değildir. Kuran’da “değiştirmek” anlamındaki kelime bedele kelimesidir. Bedele kelimesi Kuran da 44 kez “değiştirmek” anlamında geçmektedir. Buna bir örnek verirsek:
Bakara 59:
فَبَدَّلَ الَّذِينَ ظَلَمُوا قَوْلًا غَيْرَ الَّذِي قِيلَ لَهُمْ فَأَنْزَلْنَا عَلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا رِجْزًا مِنَ السَّمَاءِ بِمَا كَانُوا يَفْسُقُونَ (59)
Fe beddelellezîne zalemû kavlen gayrellezî kîle lehum fe enzelnâ alellezîne zalemû riczen mines semâi bimâ kânû yefsukûn(yefsukûne).
Fakat zulmedenler, sözü, kendilerine söylenen şekilden başka bir şekle değiştirmişlerdi. Biz de zulmedenlere, kötülükte bulunduklarından dolayı gökten bir azap indirivermiştik.
Görüldüğü gibi bedele değiştirmek, gayri başka, başkalaştırmak anlamındadır.
Yani nisa suresi 119 ayette geçen cümlenin anlamı: Allahın yarattığı biçimin başkalaştırılmasıdır. Bu da Allah’ın insanlar için belirlediği en güzel biçimin dışına çıkmaktır. Şeytan’ın emrettiği şey “insan şeklinin başkalaştırılması yani insani görünümün dışına çıkılmasıdır. İnsanın en güzel ve ideal insan görünümü kazandırılması değildir.
Bu nedenle güzelleşmek için yani ideal insan görünümü kazanmak için yapılan estetik operasyonlar bence caizdir. Şeytani olan ideal güzel görünümüm modifiye edilmesi, bozulması, başkalaştırılmasıdır.
Doğrusunu Allah bilir.