Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
Nemrut ismi Asur dilinde “güçlü avcı, kaplan, leopar, vaşak anlamına gelmektedir. Nimru ise ışıltılı, naamaru ise gözlem kulesi, namurratu ise devlet unvanı dır ve muhteşem, görkemli anlamındadır. Daha sonra Asur kralları nemrut ismini bir unvan olarak da kullanmışlardır.
Nemrut ismi muharref Tevrat’ta İbrahim’in anne atalarından Azura’ nın babasıdır. Tevrat’ın tefsir kitapları olan Tanah ve Rabbinik Yahudiliğe göre ise Nuh peygamberin oğlu olan Şem’in ikinci oğlu Aşur dur. Asur’un kardeşleri ise Elam, Arfaksat, Lut ve Aram dır. Tevrat’ta Yaratılış bölümü 10 da ki bilgilere göre Asur şehirlerinin kurucusu Aşur mu, Nemrut mu belli değildir? Daha sonra ise Allah’a karşı gelen zalim bir kral olarak bahsedilir. Hatta Babil Kulesinin yapımını emreder. Sir Walter Raleigh’a göre ise Asur şehrini kuran Nemrut mu yoksa Kral Aşur mu olduğu belirsizdir. Kısacası karman çormandır. Diğer tarihçilerin görüşüne göre ise Asur tapınağını kuran kral Aşur ile tanrı Aşşur aynı kişidir. Sonradan halkı tarafından tanrılaştırılmıştır.
Aşur (Asur) şehrinin M.Ö. 3500 yıllarından itibaren var olduğu bilinmektedir. Daha önceki makalelerde Hz. İbrahim’in M.Ö. 2900-3000 yıllarında yaşamış olması gerektiğini Kuran ayetlerinden ve tarihi verilerden saptamıştım.
Kuran’da Hz. İbrahim’in atası için (babası, amcası, dedesi de olabilir) Azer ismi verilmektedir.
Enam 74: İbrahim, atası Azer’e, «Putları tanrı olarak mı benimsiyorsun? Doğrusu ben seni ve milletini açık bir sapıklık içinde görüyorum» demişti.[74]
Asur kaynaklarından Asur isminin, Aşur, Azer olarak ta okunduğunu biliyoruz. Bunun en güzel örneği Asur Krallar listesinde görülmektedir: Bu listede en eski “Çadırda yaşayan krallar listesinde “Azurah” isminde bir kral da bulunmaktadır. Ayrıca Asur’ların tanrısının adı da Aşur (Azer?) dir. Sonraki Asur kralları da Aşur ismini kullanmışlardır. Aşur kelimesinin anlamı “bütün gök” olarak çevrilmektedir. Başka yorumlarda ise cennetin sahibi, gözetmen anlamları verilmiştir. Daha sonra ise Güneş (ışık) tanrı şeklinde tasvir edilmiştir. Asur kralları Güneş, Ay ve Kevkeb (takımyıldız) isimlerini unvan olarak kullanmışlardır (Şems, Sin, Kavkab, Aşur). Yine Kuran’da İbrahim kıssalarına dikkat edildiğinde karşımıza Şems (Güneş), kamer (Ay, Sin), Kevkeb (Takımyıldız), Azer- Aşur isimleri karşımıza çıkmaktadır.
Aşur- Azer ismi günümüzde halen bu bölgede kullanılan bir isimdir. Kuran’da ise “azer” kelimesi kuşatmak, desteklemek kökünden gelmektedir. M.Ö. 3000 yılından önce Aşur- Azer isimli bir tanrı tanımı bulunmamaktadır. Kuran’da ise İbrahim ile tartışan kişi hem atası hem de Kral olan birisidir. Bu kişilerden Kral olan kendini tanrı gibi görmektedir.
Bakara 258: Allah kendisine mülk verdi diye İbrahim ile Rabbi hakkında tartışanı görmedin mi? İbrahim: «Rabbim, dirilten ve öldürendir» demişti. «Ben de diriltir ve öldürürüm» dedi; İbrahim, «Şüphesiz Allah güneşi doğudan getiriyor, sen de batıdan getirsene» dedi. İnkâr eden şaşırıp kaldı. Allah zulmeden kimseleri doğru yola eriştirmez [258].
Buradan anlaşılıyor ki İbrahim ile tartışan ve kendini tanrı sanan kişi Azer veya Aşur dur. Bu kişi İbrahim’in babası, amcası veya dedesidir.
Aslında Asur şehrinin ilk krallarından biri Azer dir. Azer İbrahim peygamberin atasıdır. Kendini Tanrı gibi görmektedir. Bu nedenle İbrahim ile tartışmıştır. Daha sonra gelen nesillerce kutsallaştırılıp tanrılaştırılmıştır. Bu nedenle Asur baş tanrısı Azer olarak kabul edilmiştir. Daha sonraki Asur krallarına bunu bir unvan olarak kullanmışlardır.
Nemrut kelimesi ise “ görkemli, gösterişli” anlamı ile bütün Asur krallarınca kullanılmıştır. Fakat bu unvan daha sonra sanki sadece bir kralın ismiymiş gibi efsaneleştirilmiştir.
Ayrıca bu bilgiler bize Hz. İbrahim’in M.Ö.3000 yıllarında antik Asur şehrinde yaşadığını ve buradan Bekke (Ağlama) vadisine göç edip Mekke şehrini kurduğunu düşündürmektedir.
Doğrusunu Allah bilir.