Hüseyin Kayahan
15.05.2013
10:07
| Akevlerin lügatte verdiği mana DNA'yı tarif etmektedir. Ovül ile spermin birleşmesinde; kromozom zinciri ortadan bölünür, diğer eşeyin materyelleri ile yeniden örülür. Böylece iki farklı materyal(ip) ile bükülmüş olur. Zincir aynı kullandığımız ipler gibidir, yani düz bir merdiven şeklinde değil, bükülmüş, yani sarmal bir haldedir. Zaten, pek çok ayetle "emsaç, mesnun, hame, vb kelimelerle" DNA yı oldukça detaylı tarif etmektedir. Teşekkürler. Saygılarımla. H.Kayahan |
Hüseyin Kayahan
15.05.2013
10:21
| Esas üzerinde düşünülmesi gereken müşkül; ayette geçen "halk, nutfe, emsaç, beleye(ibtila?), semi', basir" kelimeleri arasındaki ilişkidir. "halaknal insane min nutfetin emsaç.../insanı emsaç nutfeden halk ettik" ibaresi ile "ibtila/deneme" arasında ne ilişki olabilir ki? Böyle yapmasaydı, denenemez miydi? Sonra "fe" (ister takibiyye olsun, ister tafsiliyye olsun) ile gelen "semi'/işiten ve basir/anlayan/gören" vasıflarının bu yaratılış şekli (emsaç nutfe) ile ne alakası vardır ki, onu aynı cümlede zikretti? Biyolojik olarak bu bundan dolayı böyledir, "emsaç nutfe" olmasaydı; semi ve basir olamazdı ve denenemez miydi? Mete'ye, bu nedensellikleri düşünmesini -haddim olmayarak- salık veririm. Onun engin bir merakı ve tecrübesi var. Çocuk doktoru olması kendisine ayrıca yardımcıdır. Zira ilk oluşları ve gelişmeleri o çok daha iyi bilmektedir. Saygılarımla. H.Kayahan |
Mete Firidin
15.05.2013
10:52
| Emşac kelimesinin DNA yı ifade etmiyor. Fakat aktarılan kromozom ve genler ile ilgili. Anne babadan geçen farklı özellikleri olan Kromozomların "emsac" olma durumu söz konusu. Bu anlamda DNA ile ilgilidir. Nutfe kelimesi ise atılan damla demektir. Eğer Kıyamet 37. ayet ve Necm 46. ayetleri okursanız bunu daha iyi anlarsınız. DNA denen şey Kuranda hicr suresi 26. ayette: وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَأٍ مَسْنُونٍ min salsâlin min hamein mesnûn: DNA salsalin: spiral şeklinde. hamein:blok, kalıp:gen. mesnun: dizilen. |
Lütfi Hocaoğlu
15.05.2013
12:14
| Lisanu-l Arab’dan:
المَشْجُ والمَشِجُ والمشَجُ والمَشِيجُ: كل لَوْنينِ اخْتلَطا، وقيل: هو ما اختلط من حمرة وبياض، وقيل: هو كل شيئين مختلطين، والجمع أَمْشاجٌ مثل يَتيمٍ وأَيْتامٍ
المَشْجُ والمَشِجُ والمشَجُ والمَشِيجُ: Birbirine karışmış her iki renktir. Ve denilir ki “O kırmızı ve beyazın karışımıdır.” Ve denilir ki “O birbirine karışmış her iki şeydir.” Ve çoğulu أَمْشاجٌ dur. يَتيمٍ وأَيْتامٍ gibidir.
Burada نُطْفَةٍ أَمْشَاجٍ sıfat tamlaması şeklinde gelmiştir.
Nutfe (نُطْفَةٍ): tekildir.
Emşâc (أَمْشَاجٍ): çoğuldur. Birbirine karışmış çiftin çoğuludur. Yani en az birbirine karışmış üç çiftten meydana gelmiştir.
Burada çoğul, tekilin sıfatıdır. O zaman bu tekil en az üç çift şeyin birleşiminden oluşmuştur. Bu nedenle sperm veya yumurtaya nutfe denemez. Çünkü her ikisi de (en az) üç çiftten (birbirine karışmış iki şeyin çiftinden) meydana gelmezler.
|
Mete Firidin
15.05.2013
12:45
| Daha öncede yazmıştım. Her bir sperm veya yumurta 23 adet kromozom içerir. Bunlar döllenme esnasında karışır., Yani karışanlar sperm ve yumurtanın içerdiği 23 + 23 : 46 dır. kısacası Sperm ve Ovumdur. Yani çoğul (emşac) içerikli iki tekilin(nutfe) karışımıdır.
Bir sonraki yazı Alaka olacak inşallah. |
Lütfi Hocaoğlu
15.05.2013
14:14
| İlk hüce bir meşicdir (iki çiftin karışımıdır). Ancak nutfe en az üç hücreden oluşmalıdır, çünkü sıfatı emşac'dır (meşicler). Meşic zaten tek başına bir çiftin karışımıdır. Sperm veya yumurta tek başlarına meşic bile değillerdir ki emşac olsunlar. |
Hüseyin Kayahan
15.05.2013
15:55
| Sizin dediğiniz gibi emsac çoğul ise iki tekilin karışımı "tesniye" ile gelmelidir. n az 3 olan çoğul, 4 bazı ifade ediyor olabilir. İkişerli çiftlenen 4 adet bazı kast ediyor olabilir. Saygılarımla. |
Mete Firidin
15.05.2013
19:41
| Kıyamet 37: أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِنْ مَنِيٍّ يُمْنَى Değilmiydi bir nutfe dökülen menîden?[37] Necm 46: مِنْ نُطْفَةٍ إِذَا تُمْنَى Atıldığı zaman bir nutfeden.[46]
Vakıa :Biz, yarattık sizi hâlâ tasdık etmiyecek misiniz?[57] Şimdi gördünüzmü o döktüğünüz menîyi?[58] Sizmi yaratıyorsunuz onu yoksa bizmiyiz yaratan[59] نَحْنُ خَلَقْنَاكُمْ فَلَوْلَا تُصَدِّقُونَ (57) أَفَرَأَيْتُمْ مَا تُمْنُونَ (58) أَأَنْتُمْ تَخْلُقُونَهُ أَمْ نَحْنُ الْخَالِقُونَ 59)
Bundan sonra hala itiraz ederseniz .Diyeceğim yoktur. |
Mete Firidin
15.05.2013
19:59
| BSKO EMŞÂC: Nutfeye sıfat yapılan bu kelimenin, bir şeyi bir şeye karıştırmak mânâsında olan "meşc" kökünden olduğu belli. Ancak bunun tekil veya çoğul olduğunda ihtilaf edilmiştir. Zemahşerî, tekil olan nutfe kelimesine sıfat olduğu için "on parça olmuş çömlek", "yırtılmış aba" tabirleri gibi tekil lafızlardan olmasını tercih etmiştir. Ve "nutfetin emşâcin" denilmesiyle "nutfetin meşcin" denilmesi arasında fark olmadığını, burada "meşc" kelimesinin çoğul olmasının sahih olmayıp ikisinin de birbirine karışmış iki şey gibi karışık demek olduğunu söylemiştir. Fakat "emşâc" lafzında açıkça görünen sebebesbab, ketif-ektâf, şehid-eşhad kelimelerinde olduğu gibi çoğul olmasıdır ki tekili sebeb kalıbında meşec, ketif kalıbından mesic, şehid kalıbında meşictir. Bu nedenle tefsircilerin çoğu bunu ahlât yani karışık şeyler diye yorumlamışlardır. Bu durumda bu kelimenin tekil bir kelimeye sıfat olması "zât-i emşacin" şeklinde takdir edilerek "karışık şeyleri olan" yahut "karışık şeylerden ibaret, yani "herbiri karışık cüzlerden meydana gelmiş karışımlar toplamı olan nutfe" demek olması itibariyledir.
"Emşâc" kelimesinin tekil kabul edilmesi halinde, cüzlerinin bir kez birleşip karıştığı düşünülen bir karışım; çoğul olması halinde ise, cüzlerinden her biri başka bir karışım olan farklı karışımların birbirine karıştırılmış olduğu düşünülen katmerli karışım demek olur.
Gerçekte ahlat, karışık demek olan "halat" kelimesinin çoğuludur. Farklı unsurların karışımıyla meydana gelen ve kimyasal bir biçimde birbiriyle karıştığından dolayı "mizac" dahi denilen kan, safra, salya, dalak gibi karışık kimyasal bileşimlere ahlat denilir.
Şu halde nutfenin karışımı nedir?
Kuşkusuz bu, nutfenin tam bir analizi yapılarak bilinebilecek bir şeydir. Bunun tamamını ise ancak yapan bilir. Bunu sade "karışık" mânâsına anlayanların çoğu, nutfenin rahimde kadın menisiyle karışması yani döllenme hali olarak kabul etmişlerdir. Fakat nutfe o vakit embriyon adını aldığı için "emşâc" vasfının onda daha önce bulunmuş olacağı açıktır. Bazıları da kan ve benzeri karışımlar demişlerdir.
Bu kelimenin mânâsı ile ilgili olarak rivayet edilen yorumlar arasında ikisi dikkate değerdir:
BİRİNCİSİ, Keşşâf'ta zikredildiği üzere İbnü Mesud Hazretleri'nden gelen rivayettir ki, buna göre emşâc, nutfenin urûku yani damarlarıdır.
İKİNCİSİ, Katâde'den gelen rivayettir ki, buna göre emşâc, nutfenin taşıdığı renkler ve geçirdiği hallerdir.
Nutfenin urûku görünüşte meninin liflerinden ibaret zannedilebilirse de nutfe, asıl tohumdan ibaret olan döllenme hücresi olarak düşünülünce onun urûku; damarları, hayatî teşekkülünde taşımış olduğu değişik özellikleri çizen asıl çizgileridir ki ilk şekillenmiş maddesi olan protoplazmasında, çekirdekciğinde, zarında, bünyesine, organizmasına dahil ve nitelikleri içinde insanın özellikleri girmiş bulunan ve özü ve içyüzü henüz bilimsel analizlerin ötesinde atomik inceliklere kadar varan damarlar demek olur ki bunlar önce insan diye anılmayan şeylerden başlamıştır.
"Nutfenin renkleri ve geçirdiği haller" deyimi de, nutfe meydana gelene kadar geçirdiği ve anılmayan şeylerden süzüle süzüle halden hale girerek, geldiği birçok süzülme mertebelerindeki hâl ve durumları ile bundan sonra embriyon ve et parçası yapılmak ve yaratılışı tamamlanmak suretiyle geçireceği embriyon ve cenin hallerindeki aşamaları kapsayabilir.
|
Lütfi Hocaoğlu
15.05.2013
20:25
| Bu nedenle tefsircilerin çoğu bunu ahlât yani karışık şeyler diye yorumlamışlardır. Bu durumda bu kelimenin tekil bir kelimeye sıfat olması "zât-i emşacin" şeklinde takdir edilerek "karışık şeyleri olan" yahut "karışık şeylerden ibaret, yani "herbiri karışık cüzlerden meydana gelmiş karışımlar toplamı olan nutfe" demek olması itibariyledir.
Bu kırmızı yazılar tam da benim söylediğimi söylüyor. Kuşkusuz bu, nutfenin tam bir analizi yapılarak bilinebilecek bir şeydir. Bunun tamamını ise ancak yapan bilir. Bunu sade "karışık" mânâsına anlayanların çoğu, nutfenin rahimde kadın menisiyle karışması yani döllenme hali olarak kabul etmişlerdir. Fakat nutfe o vakit embriyon adını aldığı için "emşâc" vasfının onda daha önce bulunmuş olacağı açıktır. Bazıları da kan ve benzeri karışımlar demişlerdir. Bu yeşil yazıda ise embriyo=nutfe olmak zorundaymış saplantısı mevcut. Bunu yapmak için Keşşaf, Katade tefsirlerine başvurmak zorunda kalmış. Oysa nutfenin sıfatı emşactır, yani nutfe emşacdır. İsim tamlaması olsaydı emşac'dan nutfe anlamı verilebilirdi. Oysa sıfat tamlamasında bu anlam verilemez. Yani yukarıda kırmızı yazı ile belirtildiği gibi en az 3 tane olan çok sayıda meşic'den meydana gelmiştir. Meşic ise iki şeyin karışımıdır. Bu nedenle sperm veya yumurta meşic bile değildirler, emşac hiç olamazlar. Meşic: Anne ve babadan gelen genlerin karıştığı bir birimdir. Emşac da bu birimin çoğuludur. En az üçtür. |
Hüseyin Kayahan
15.05.2013
20:31
| Her devir Kur'anı kendi bilgi seviyesinde anlayabilir. Henüz ulaşılmamış bir bilginin ötesindeki yorumlar ancak "KURGU BİLİM" seviyesindedir, extrapolasyon yöntemiyle isabet edilmiş de olabilir. Bahsettiğiniz kişilerin devrinde ne normal mikroskop, ne elektron misroskopu, ne hücrenin organelleri ne de DNA ve RNA biliniyordu. Onlar kendi bilgi seviyelerinde bu kelimelere manalar verdiler ve onlar için doğruydu. Biz şimdi yeniden anlayacağız. Yeniden anlamayacaksak sizin çabanız da boşunadır. Siz de hep yeni şeyler söylüyorsunuz ama bir şeye tahammül etmelisiniz. Size göre yanlış da olsa, eğer kasıt yoksa, herkesin görüşü saygıya değerdir, istihza edilemez, tahkir edilemez. Nasıl ki, siz benim veya başkalarının görüşlerini ikna olmadığınız sürece kabul etmezseniz, başkaları da sizin görüşünüzü ikna olmadıkça kabul etmez. Bundan tabii bir şey yoktur. Kuranın yetkili yorumcusu yoktur. Herkes kendisi için yetkilidir. Yorumu kendisinedir, içtihat seviyesindedir. İçtihatların ittifak etmesi halinde icma olur ve konunun uzmanlarının bir konudaki icmaı, o devirde yaşayanların hepsini bağlamış olur. Bundan başka yetkili yorum yoktur. Saygılarımla. H.kayahan |
Mete Firidin
15.05.2013
21:16
| damarları dedikleri şey de Kromozomlardır. 23+23 |
Hüseyin Kayahan
16.05.2013
08:27
| Usul olarak bizler kurallı yorumlar yaparız. Dil bilgisi kurallarına uymayan yorumlara itibar etmeyiz. Kuralsız yorumlar bizi ilgilendirmez. İsteyenler zaten öyle yapıyorlar. Hippilik, Nihilizm gibi akımlar kuralsızlığın uç noktaları olsa gerektir. Bizde de bu uç noktalar; Küfür (kural tanımama, kuralsızlık), Şirk (kuralları uygulamama, kurallara uymama) şeklindedir. Üstad Karagülle bu ikisini benim kullandığım manaların tersinde kulanmaktadır. Benim şirk dediğime o küfür, küfür dediğime de şirk demektedir. Ben "emsaç" madem ki çoğul, öyleyse Mete'nin söylediği ikili yapıya işaret edemez, dedim. Zira, ikili olanlara tesniye kalıbı gelmesi gerekirdi. Üçten bir fazla olan Adenin, Timin, Guanin ve Timin (RNA da urasil) dörtlü baz sistemine işaret ediyor olabilir(mi) diye dikkat çekmek istemiştim. Bu konularda elbette doktor ve biyolog olanların bizden daha fazla bilgi donanımları vardır. Kolaylıklar dilerim. |
Mete Firidin
16.05.2013
10:44
| Anlatıyorum ısrarla anlamak istemiyorsunuz: mşç : aynı türden iki şeyin karışımı demektir. Bunu ben iddia etmiyorum. en az beş bin yıllık dil bilgisi bunu anlatıyor. Fakat diyorsunuz ki emşaç çoğuldu tekile sıfattır. Nutfetun tekildir. Olayşu: Nutfe meniden çıkan milyonlarca sperm dir. Fakat bunların biri yumurtayı döller (meşeç olur). yani çoğul olanın biri döller. Yumurta ve sperm birleşir mesec olurlar. Kromozomlar tekrar çiftleşir. yani meşeç olur 1.+1., 2.+2. , 3.+3. ..... nihayet 23.+23. çiftleşme olur; sonunda EMSEC. Bir birlerinden gen alıp verirler sonunda bölünen hücre yığını ALAKA oluşur.
Vermeyince mabud neylesin Mete! |
Mete Firidin
16.05.2013
10:46
| Emsacin : mesecler silsilesi: İkil karışımlar silsilesi. |
Lütfi Hocaoğlu
16.05.2013
11:10
| Olayşu: Nutfe meniden çıkan milyonlarca sperm dir. Fakat bunların biri yumurtayı döller (meşeç olur). yani çoğul olanın biri döller. Nutfe milyonlarsa sperm ise milyonlarca spermin emşac olması lazım. O zaman her bir spermin meşec olması lazım. Oysa bir sperm iki şeyin karışımı değildir. Bu nedenle olmaz. Yumurtayı dölleyince de meşec olmaz, çünkü o zaman döllenmiş yumurta meşec olur. Çünkü iki şeyin karışımı o sperm değil, sperm ve yumurtanın birleşimidir.
Yumurta ve sperm birleşir mesec olurlar. Burada söylenen doğrudur, ancak birleşince meşec olurlar. Yani ilk hücredir.
Kromozomlar tekrar çiftleşir. yani meşeç olur Meşec zaten yukarıda ilk birleşmede oldu.
1.+1., 2.+2. , 3.+3. ..... nihayet 23.+23. çiftleşme olur; sonunda EMSEC. Zaten bu kromozomların çiftleşmesi ilk birleşmede oldu. O zaman meşec oldular. İlk yumurta ve sperm birleşince meşec olurlar. Ondan sonra bu meşecler çoğalınca emşac olurlar. Bu nedenle nutfe en az 3 meşecden oluşan bir çoğuldur. Bu nedenlerle hala sperm veya yumurtaya nutfe denemez.
Ancak meşec bir çift kromozomdur denirse (yukarıda söylendiği gibi) yani anneden gelen bir kromozomla babadan gelen bir kromozomun birleşmesidir denirse yani bir çift kromozom meşecdir denirse o zaman kromozomlar topluluğuna yani tüm kromozomlara (DNA'nın tamamına) emşac denir. O zaman da Hüseyin abinin dediği gibi kromozomlar emşac olur ve bu nutfedir denebilir. Bu nedenle kromozom topluluğunun emşac olduğu doğrudur ama nutfe midir? Salsal ismi kromozom topluluğunun değil de DNA'nın ismidir denirse bu durumda Hüseyin abinin dediği doğru olabilir. Ama eğer Salsal kromozom topluluğunun adı olarak kabul edilirse iki isim verildiğinden dolayı bana göre doğru olmaz.
Bana göre nutfe; embriyodan sonra, tuba uterinada yolculuk yaptıktan sonra rahim içine girdiği zamanki adıdır. Çok sayıda hücreden oluştuğu için emşacdır. Orada dış kabuğundan atıldığı için tumna'dır. Sonra rahime yapıştığı zaman alaka olur. |
Mete Firidin
16.05.2013
12:58
| Emşecin Nutfetün:sperm veya yumurta Çok ikil birleşimler yapan Nutfe (tek) :sperm veyayumurta. sıfat :isim |
Hüseyin Kayahan
17.05.2013
06:09
| Vermeyince mabut, neylesin Mete... Demek mabut mete'ye de vermeyebiliyormuş. O vermeyince Mete neylesin? Mum dibine ışık vermezmiş. Mete'nin sorunu; "mabut kimselere vermemiş de, sedece Mete'ye vermiş" zannetmesidir. Arkadaşlar onun ve diğerlerinin makalelerini, tamamen objektif olarak değerlendirmekte, isabet ettiği yerde takdir etmekte, kendilerine göre isabetsiz olduğunu düşündükleri yerlerde de itiraz edip, uyarmaktadırlar. Mete buna tahammül edemiyor. Mabudun ona da vermesini temenni ederim. Saygılarımla. H.Kayahan |
Mete Firidin
17.05.2013
08:40
| Tekrar anlatıyorum. Emsacin kelimesi nutfetin kelimesinin sıfatı, çoğul olduğunu kabul edelim. O zaman anlam şu olur. çokca çiftler oluştırma özelliği. Nutfetin kelimesi ise tekil yani tek bir şey. Yani emsacin nutfetin şu anlama geliyor: Çokca çiftler oluşturma özelliği olan bir şey. Nedir bu şey: sperm ve yumurta bir araya gelir ve bir msc yapar. herbirinde bulunan 23 kromozom ikişerli olarak bir araya gelir ve msc oluşturur. böylece en az 24 kez msc olur.
Duayada ancak amin denir. |
Mete Firidin
17.05.2013
10:08
| kıyamet suresi 37: أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى
E lem yeku nutfeten min menî yin yumnâ.
1. e lem yeku : olmadı mı, değil mi
2. nutfeten : nutfe, bir damla
3. min meniyyin : meniden
4. yumnâ : akıtılan, dökülen
Meniden embriyomu akıtılıyor???
|
Lütfi Hocaoğlu
17.05.2013
12:21
| أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِيٍّ يُمْنَى
E lem yeku nutfeten min menî yin yumnâ.
1. e lem yeku : olmadı mı, değil mi
2. nutfeten : nutfe, bir damla
3. min meniyyin : meniden
4. yumnâ : akıtılan, dökülen
Meniden embriyomu akıtılıyor???
Bu meal yanlış. Burada meniden embriyo akıtılıyor demiyor. Burada akıtılan meni, nutfe değil. Akıtılan nutfe olsaydı "yumna" değil "tumna" olması gerekirdi. Bu nedenle "yumna" meninin sıfatıdır, nutfenin değil. Yani burada akıtılan (ya da atılan demek daha doğru) menidir. Buradaki min ibtida içindir. Yani nutfenin önceki aşamalarından biri menidir.
Doğrusu: "Akıtılan meni"den bir nutfe olmadı mı?
Ama eğer ki buradaki min teb'iz için derseniz yani nutfe meninin bir cüzüdür diyebilirsiniz. Ama o zaman meninin ejekülatın (erkeğin akıttığının) tamamı olduğunu kabul etmeniz gerekir. Ancak onu ifade eden "mâin mehin" vardır Kuran'da. Bunu kabul ettiğinizde yumurtanın da nutfe olduğuna dair bir ifade bulmaznı gerekir Kuran'da.
Ancak baştan beri anlatmak istediğimi anlatamadığımı düşünüyorum. Tekrar anlatayım:
Emşac sıfattır. Nutfenin sıfatıdır. Sıfat bir şeyin cüzü olmaz. Yani insanın gözü insanın sıfatı olmaz. "Göz insan" diye bir sıfat tamlaması olmaz. Ancak "gözlü insan" diye harf-i cer ile sıfat yaparsınız. Bu nedenle emşac nutfenin bir cüzü değil tam tamına kendisidir.
Emşac = meşicler. Meşic = iki şeyin birbirine karışmış hali.
Bu nedenle meşic: ilk hücredir (anne ve babadan gelen iki hücrenin karışımı)
Bunun çoğalması ile emşac meydana gelir ve işte bu nutfenin sıfatıdır. Emşac sadece nutfenin değil, embriyolojide 2. bölünmeden sonraki evrelerin hepsinin sıfatıdır.
Bu nedenle meşic bile olamayan sperm ve yumurta emşac hiç olamadıkları için nutfe olamazlar. |
Mete Firidin
17.05.2013
13:22
| Necm 45-47: وَأَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَى (45) مِنْ نُطْفَةٍ إِذَا تُمْنَى (46) وَأَنَّ عَلَيْهِ النَّشْأَةَ الْأُخْرَى Doğrusu, atıldığında meniden erkek ve dişiyi, iki çifti yaratan O’dur.[45-6] Doğrusu ölümden sonra tekrar dirilten de O’dur.[47]
Kuranın bir başka mucizesi daha : erkek ve kız oluşumu babanın menisine bağlıdır. Meninin damlasına! |
Lütfi Hocaoğlu
17.05.2013
15:06
| أَنَّهُ خَلَقَ الزَّوْجَيْنِ الذَّكَرَ وَالْأُنْثَى مِنْ نُطْفَةٍ إِذَا تُمْنَى
Nutfe emşacdır. Burada da emşacdır. İlk olarak Tuba uterinada döllenme olur. Sonra bu ilk hücre bir taraftan çoğalır, diğer taraftan rahime doğru yolculuğa çıkar. Rahime vardığı zamna adı nutfedir. Burada en dışa kabuğundan dışarıya atılır. İşte o zamanı göstermek için "tumna" demektedir. Eğer ilk atıldığı anda olsaydı yani sperm olsaydı iza tumna denmez sadece tumna denirdi. Tumna olduğunda yani kabuğundan atıldığında rahime yapışır ve asılı anlamında alaka olur.
O yüzden önceki ayette meni'de iza yumna denmemiş sadece yumna denmiştir.
Burada emşac olan nutfe hem erkek hem de dişi için önceki dönemdir, burada min ibtida içindir. |
Mete Firidin
17.05.2013
15:16
| Çok çabalıyorsunuz! Bari bir sonraki makaleyi okuyun: Umulurki düşünürsünüz. |