Ne dersiniz, Amerika Gülen’i iade eder mi? Benim görüşüm…

21 Temmuz 2016
Dün ABD İstanbul Başkonsolosluğu’nda ‘Amerikan Milli Günü daveti’ vardı. İstanbul dışındayım, gidemedim; gidebilse ve görüşebilseydim, Büyükelçi John Bass’a, ”Fazla uzatmayın, hükümetin talebine uyup Fethullah Gülen’in Türk adaletine teslimini sağlayın” tavsiyesinde bulunacaktım.
Fethullah Gülen ABD’de, Pensilvanya eyaletinin New York’a yakın sayılabilecek Saylorsburg kasabasında bir çiftlikte yaşıyor. Ayağını bastığı yer bir yabancı toprak (Amerika), ancak o ve sürekli kendisiyle birlikte olanlar, sanki Türkiye’deymiş gibi davranıyor ve yaşıyor.
Türkiye’deyken de bulunduğu yerden fazla kımıldamaz, görüşmek isteyenleri kendi yanına çağırırdı Gülen; ABD’de de farklı davranmıyor: Sağlık sorunları gerektirmese, yerleşkesinde daha büyük konutlar da bulunmasına rağmen, çiftliğin içerisindeki küçük evde, odası ile yanındaki salondan dışarıya adımını atmıyor.
Sadece konukları değil, yiyeceği yemekler bile yanına getiriliyor.
Madem yabancı bir ülkede Türkiye’de imişcesine ve kendisini dar bir alana hapsederek günlerini geçiriyor, eminim, Gülen, Türkiye’ye gönderilirse kalacağı yeri de fazla yadırgamayacaktır.
Aslında Amerikalılar göndermeye hazırdılar
Amerikalılar Fethullah Gülen’in ülkelerinde ikametinden bir ara mutlu olmadıklarını fark ettiler ve geldiği yere dönmesi için onu sıkıştırmaya da başladılar.
2007-2008 yıllarında…
Bilenler biliyor: ABD, alabilecek durumda olanlara ‘vize’ konusunda cömert davranır, Avrupa ülkelerinden farklı olarak; vizeyi 10 yıllık verir…
Ancak ”10 yıllık vizem var, buraya yerleşeyim, iş kurayım, 10 yıl sonra yeniden vizemi uzatırım” demek mümkün değildir. Ülkeye girerken pasaport memuru süre kısıtlaması koyarsa o süre içerisinde ülke dışına çıkmanız gerekir; hiçbir kısıtlama konulmayanlar da üç aydan fazla ABD’de kalamaz.
Uzun süreli kalışlar için ya yeşil kartın olmalı, ya da buna müsait farklı bir vizen…
Fethullah Gülen ABD’ye ‘tedavi amaçlı ziyaret’ olduğunu söyleyerek ‘B-2’ vizesi alarak gitti.
Ancak sürekli kalmaya karar verince… İşler karıştı.
Kitabımda (‘Ben Böyle Gördüm: Cemaatin Siyasetle Sınavı’, Alfa Yayıncılık) o karışıklıkta yaşananları ve sorunun üstesinden gelebilmek için verilen çabayı uzun uzadıya anlattım.
Burada bir ‘teşekkür parantezi’ açsam iyi olacak.
Dün gece, kanallardan birinde, son gelişmeleri konuşmak için çağrılan katılımcılardan Kezban Hatemi, ‘ordu içine sızma’ konusunu anlatırken, kitabımdan bir alıntı yaptı.
Gülen’in çevresindekilerin ‘boykot kampanyası’na sebep olacak kadar bugünleri anlamaya yarayan sayısız bilgi ve anekdotla dolu kitap. Kezban Hanım’a kitabımı okuduğu için teşekkür ederim.
ABD o dönemde ‘vize’ konusunda anlayışsız davranarak Gülen’i ülkesine dönmeye zorlamakla yetinmedi, bu zorluğu aşmak için açılan davalar devam ederken bir şey daha yaptı: Düzenli periyotlarla Saylorsburg’a giden Türkiye’deki çekirdek kadrodan insanlar, New York’a ayak bastıklarında, birer birer aynı uçakla Türkiye’ye gönderildi.
Vizeleri de iptal edilerek…
Türkiye’deki önemli isimleri ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Deborah Jones tarafından, kendi rezidansında bir yemek masasında ağırlandı Cemaat’in ve ”Hocanız neden ülkesine dönmüyor?” sorusu birkaç kez yüzlerine tekrarlandı.
Sonra ne olduysa oldu, formül bulundu ve çeşitli referans mektupları ile sözlü müdahaleler sonucu Fethullah Gülen’e özel bir vize verildi.
Ancak ‘vize’ hâlâ dava konusu ABD’de ve yönetim savunmaktan vazgeçerse mahkeme rahatlıkla ‘vizeyi iptal’kararı verebilir.
Darbenin arkasında ABD mi var?
Kanıt olmadan nereden bilebilirim bu sorunun cevabını…
Ancak, ”Darbe talimatı veren Gülen miydi, dava dosyasını gönderin, talimatı verenin o olduğuna inanırsak kendisini size iadeyi düşünelim” türü yanlış tavırlarla ABD’nin kendisini savunması bana çok yersiz geliyor.
Vize iptal edilir ve Gülen Türkiye’ye gönderilir…
Washington’dan Türkiye’ye bakanların göremediği, Fethullah Gülen’in iadesi konusunda bürokrasiyi öne sürerek takınılan olumsuz tavrın, burada farklı yorumlara yol açtığıdır…
Türkiye’de insanlar, hiç değilse önemli bir çoğunluk, 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin arkasında Amerika’nın parmağı olduğuna inanıyor. Büyükelçi Bass’ı ikide bir açıklama yapmaya mecbur edecek haber ve yazılar da çıkıyor bu konuda.
İade konusu açıldığında ABD’nin isteksiz görünmesi, ”Hah, gördünüz mü, darbe bir ABD operasyonu”yorumlarına yol açıyor.
Tabii, bu arada, Amerikan medyasında darbe girişimi sonrasında çıkan haber ve yorumlar da, bütün olumsuzluklarıyla ABD yönetimine mal ediliyor.
Neden bu kadar tepkiyi üzerine çeksin ki ABD gibi bir ülke? Halen ‘IŞİD’e karşı savaş’ sürerken kendisiyle birlikte hareket etmesini bu denli canhıraş feryatlarla talep ettiği Türkiye’yi kızdırarak hem de…
Basit bir ‘vize iptali’ hamlesiyle iki ülke arasındaki bu dikenli konu çözülebilir ve Türkiye’de darbe-sonrası yanlışlıklar ypıldığında, ‘stratejik müttefiki’ne yönelik Washington’un eleştirilerine daha fazla kulak verilir.
Amerikalılar şunu anlamalı
Herkesin gördüğünü Amerikalılar da görmeli: 250 kadar insanımızın canına mal olan, yüzlerce kişinin yaralanmasına yol açan, ”Bir daha olmaz” rehavetine kapıldığımız darbe sürpriziyle yeniden karşılaştığımız için dengelerimizi bozan bir girişim yaşandı bu ülkede.
Ordu içinden birileri kendi halkına silâh açtı, hayatlarını onlara emanet etmiş komutanlarına ihanet etti.
Darbe yüzünden yüzbinlerce insan –devlet görevlisi– hakkında takibat açıldı, ülkede ‘olağanüstü hal’ ilân edildi. Demokratik hak ve özgürlükler tehlikeye girdi.
Girişimleri başarılı olsaydı nasıl bir Türkiye istediklerini bile bilmiyoruz bu darbecilerin…
Bilinen tek şey, darbeye teşebbüs edenlerin, bir süre önce açılmış bir davaya da konu edilen ‘Fethullahçı Terör Örgütü: FETÖ’ veya ‘Paralel Devlet Yapılanması: PDY’ ile irtibatlı ordu mensupları olduklarıdır.
Daha doğrusu iddia böyle.
Zihinlerimizin bu iddia hakkında berraklığa kavuşabilmesi için de, ABD’nin, ‘yapay gerekçeler’ arkasına sığınmaya kalkışmadan doğru bir davranış sergilemesidir.
Şu anda televizyon ekranları ve gazete sayfalarından kahvehanelere, oradan da evlere kadar uzanan en ciddi bahis konusu ”Amerika iade edecek mi, etmeyecek mi?” sorusuna aranan cevaptır.
Eğer bir parça ‘devlet aklı’ varsa Amerikalıların, –ki ben var olduğuna inananlardanım– bu bahsi fazla uzatmayacaklarını düşünüyorum.
Uzatmamalı da.
ΩΩΩΩ
FacebookTwitterGoogle+WhatsAppLinkedInPaylaş
Yazar fkoruYayın tarihi21 Temmuz 2016
“Ne dersiniz, Amerika Gülen’i iade eder mi? Benim görüşüm…” için 20 yorum
Cemaldedi ki:
21 Temmuz 2016, 10:55
Amerikalılar ve Avrupa ülkeleri,çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yaparlar.şu an amerika için feto ortaklıklardan daha önemli çünkü onun üzerinde oynamak projelerini uygun.mesela pyd konusunda,Türkiye müttefikimiz diye biliyorlar mı.fetö yi ne zaman verirler,fetö çöp olduğu zaman.
Cevapla
Yunusdedi ki:
21 Temmuz 2016, 13:10
Kendiniz de soyluyorsunuz darbenin arkasinda cemaat var sadece bir iddia
Ulke de hukuk kalmamisken ohal ilan edilmisken Hocaefendi nin Turkiye ye gelmesi sacmalik olur
Kendisi de soyledi uluslararasi arastirma kurulu kurulsun onlar ne karar verirse uyarim dedi
Zaman gostetecek cemaatin bu islerde parmaginin olmadigini
Cumhurbaskaninin yaveri cemaatciymis eger oyleyse ve darbe sirasinda cumhurbaskani oldurulecek idiyse inanin bana darbeyi beklemez simdiye kadar coktan oldururdu
Darbe suikast bunlar cemaate gore seyler degil
Cevapla
Turan İpekdedi ki:
21 Temmuz 2016, 18:59
Katiller itiraf ediyor küçük yaşım dan beri bu örgütteyim diye. sen ne diyorsun kardeşim…
Cevapla
HAKAN NOHUTCUOĞLUdedi ki:
21 Temmuz 2016, 14:08
AKP iktidara geldiğinde malum kesimler bunlar bize alkolü bıraktıracaklar, genel evleri kapatacaklar, hanımların zorla başlarını örtecekler vs vs vs bizde her defasında arkadaşlar yok öyle bir şey boşuna suçluyorsunuz yanlış düşünüyorsunuz diyerek onları iknaya çalışırdık, ustalık dönemi öyle birşeyki şimdi savunmak için biz terör örgütü değiliz, darbe düşüncesinde olanlar kahrolsun diyoruz ama ustalık (darbeden, yıldırım çarpmasına, trafik kazasından, uçak düşürmesine) ikna konusunda galip geliyor. aslında bu arada TAHA KIVANÇ bu ortamda ne düşünüyor ben daha çok onu merak ediyorum çünkü bizi öyle davranmaya TAHA KIVANÇ alıştırdı.
Cevapla
Mehdidedi ki:
21 Temmuz 2016, 14:20
Ben şunu merak ediyorum: Bildiğim kadarıyla yıllardır ( “ne istedin de vermedik” ifadesinden anlaşıldığı kadarıyla “verilenlere” rıza bittikten bu yana) Fethullah Gülen’in, ABD’den resmi olarak iadesi talep edilmemiş. Resmi kanallardan talep bir kaç gün önce gerçekleşti. Bugüne kadar yetkililerimiz neyi beklediler? Diyelim ki iade edecek koşullar oluşmamıştı. Ama en azından bu samimiyetimizi göstermez mıydı? Niye düne kadar SGK adamın emekli maaşını ödedi? Üstelik daha önce sırf FETÖ üyesi diye kamudan onca görevli atılmışken…
Cevapla
Mustafadedi ki:
21 Temmuz 2016, 19:14
Neden bu kadar tepkiyi üzerine çeksin ki ABD gibi bir ülke? Halen ‘IŞİD’e karşı savaş’ sürerken kendisiyle birlikte hareket etmesini bu denli canhıraş feryatlarla talep ettiği Türkiye’yi kızdırarak hem de…
Abd ile Türkiye’nin arası bozuk eskisi gibi abdye işid konusunda destek vermiyoruz bu da abd nin işine gelmiyor abd bir darbe ile erdoğanı indirerek kendilerine yakın birisini o makama getireceklerdi ve bir abd kuklası olacaktık.
Cevapla
sahin karadedi ki:
21 Temmuz 2016, 19:43
Türkiye’nin İsrail ve rusya ile yakınlaşmasının ardından darbe kalkışması geldi. Zamanlama ilginç değil mi?
Biz darbe ile uğraşıp birbirimizi yerken “YPG” Suriye de “kırmızı çizgimiz” dediğimiz “Fırat’ın batısında” hızla ilerliyor!
Cevapla
Cuneyt Oktaydedi ki:
21 Temmuz 2016, 20:25
sayın fehmş bey neden tv ekranlarında programlarda o engin bilginizi paylaşmıyorsunuz. Sizin gibi değerli kalemlerin Tv ekranlarında olmaması ve bazı çapsız adamlara neden imkan veriyorsunuz . Hayırlı Günler
Cevapla
Turgay Çakardedi ki:
21 Temmuz 2016, 21:28
Gülen in ömrü buna yetermi bilmem.
Ancak
Abd şunu iyi biliyor.
Türkiye artık eski Türkiye değil
Onlarda bunun farkında.
Bazı istekleri ve taleplerini almak isteyeceklerini düşünüyor um.
Cevapla
Nurdandedi ki:
21 Temmuz 2016, 22:18
Ben bu gunku yaziya deyilde yorumculara yorum yapmak istiyorum.
Gayet kaliteli yorumlar.Bekliyelim Gorelim Taha Kivac veya Fehmi Koru.Tarafsiz yazar.
Bizleri en iyi sekilde aydinlatacagina eminim.
Cevapla
Fatih saracdedi ki:
21 Temmuz 2016, 22:36
Küfür yok hakaret yok neden yayımlamadınız yorumumu.. Bu da bir tür zorbalık olsa gerek
Cevapla
Ahmet Taha Korudedi ki:
22 Temmuz 2016, 00:41
Sayın Fatih Bey,
Daha önce bir yorum yapmış gibi gözükmüyorsunuz, belki bize ulaşmamıştır.
Ancak şunu da belirtmem lazım, bu site birçok çalışanı olan bir site değil. Yorumlara elimizden geldiğince yetişmeye çalışıyoruz, herkesin yorumlarını okumaya çalışıyoruz. Kendimizce bir süzgeçten geçiriyoruz. Ve sürekli olarak yorumlara bakan birisi olmadığı için onaylamadan önce bir süre geçebiliyor.
Böylece sizin aracılığınızla herkese söylemiş olmak istiyorum durumu.. Umarım herkes anlayışla karşılar. Yorumlar bizim için çok kıymetli, okuyucular için de saygı-sevgi çerçevesinde fikirlerini tartışabildiği bir platforma dönsün istiyoruz. Yakın zamanda yorumlarda nelere dikkat ettiğimize dair bir sayfa hazırlayacağım.
Saygılarımla,
Cevapla
yorumu yayınlanmayan yprımcudedi ki:
22 Temmuz 2016, 02:09
Benim yorumlarımıda yayınlamıyorsunuz.
Ahmet Murat NUHOGLU adı ve mail adresi ile yazdığım yorumlar yayınlanmıyor,
bu yazıda 3 kere denedim yine yayınlanmadı.
önceki yazınızda uyardım sizi onada cevap dönmediniz, ben artık bunun kasıtlı olduğunu düşünüyorum
Cevapla
Ahmet Taha Korudedi ki:
22 Temmuz 2016, 12:20
Ahmet Bey ve Süleyman Bey,
Ben bir doktora öğrencisiyim, aynı zamanda da bir üniversitede araştırma görevlisi olarak çalışıyorum.. Bu sitenin tasarımı, arızalarının giderilmesi, geliştirilmesi, bir yandan da yorumlarla uğraşması oldukça vakit alan işler. Bunları vaktimden ayırarak siz okuyucular için yapmaya çalışıyorum.
Bu siteyi, fikirlerimizi paylaşmak, sizlerle bir araya gelebilmek adına, elimizden geldiğince vakit ayırarak işletiyoruz… Bu bize çok keyif veriyor.
Yorumları onaylarken emin olun dikkat etmediğim tek şey ideolojisinin veya fikrinin ne olduğudur. Bir de Ahmet Bey kendi yorumlarının özellikle yayınlanmadığını düşünüyor. Bu zaten mümkün değil.
Youmları onaylarken dikkat ettiklerim:
1- Yorum içerisinde bir fikir barındırıyor mu? Yazıya katkıda bulunuyor mu? Bu katkı onaylayıp geliştiren veya karşı çıkıp eleştiren bir fikir ile olabilir.
2- Yorumun içerisinde incitici, ofansif bir söz varsa onaylamıyorum. Örneğin içerisinde hain, aptal, vb. kelimeler barındırıyorsa, bu sözler incitmek amaçlı kullanıldıysa onaylamıyorum.
3- Troll olma olasılığını hissettiğim mesajları yayınlamıyorum.
Bu şablona uyarken, hatalar yapıyorumdur tabii ki.. Emin olun, burada yazılara yüzlerce yorum geliyor, hepsini onaylasam okunmayacak hale gelir. Buradaki motivasyonum, yazı kadar yorumların da siteyi takip edenler tarafından zevkle okunmasıdır. Onaylanan yorumları, Fehmi Koru da okuyor, hatta zaman zaman yorumlarıyla katkıda bulunuyor. Yazar – okuyucu ilişkisinin, ayrıca okuyucu – okuyucu ilişkisinin bu kadar üst düzey olduğu başka bir platform ben bilmiyorum. Zamanla daha da gelişecek.. Hepimiz tecrübe kazanıyoruz.
Saygılarımla,
Cevapla
Milli görüşcü Süleymandedi ki:
22 Temmuz 2016, 09:00
Aynen banada yaptılar.işlerine gelmeyeni yayınlamıyorlar.yani bir nevi darbe yapıyorlar.cevap hazır ancak yetişiyoruz.ama buna cevap veriyorlar
Cevapla
Mehmet Candedi ki:
21 Temmuz 2016, 23:02
Son darbe girişimine kadar Cemaat’in bir terör örgütü olarak sunulmasına tereddütle yaklaşıyordum. 15 Temmuz gecesi yaşadıklarım bir çok kişi gibi benim de kimyamı bozdu. 30-40 yıldır şerefle Türk ordusunda hizmet veren kişilerin, binlerce kilometre ötede yaşayan bir kişi için yıllar boyu hizmet ettikleri amirlerine silah çekebileceklerine, sokaklardaki vatandaşlarımıza acımasızca ateş edebileceklerine, kısacası canavarlaşabileceklerine hiç ihtimal veremezdim. Bu darbe girişiminden sonra bazılarımızca bugüne kadar masumane bir şekilde “Cemaat” olarak tanımlanan bu grubun artık gerçekten bir terör çetesi olduğuna inanıyorum.
Amerikalıların Fethullah Gülen’i iade etmeleri için siyaseten bunun kendi çıkarlarına da uygun olması önemli. Bir gün bunun gerekli olduğuna inanırlarsa bir açıklama bulup iade etmekten çekinmezler. Ama bence önemli olan bu kişinin Türkiye’ye getirtilmesi değil, bugüne kadar arkasından giden vatandaşlarımızın gerçeği görüp kendilerine yeni bir yol çizmeleridir. Aksi takdirde ülkemizdeki kurumlarda yaşanacak “tasfiye” sonrasında sadece kurumlar olarak değil, ülke olarak da uzun süre kendimize gelmemiz mümkün olamayacak.
Sizin de farklı düşündüğünüzü sanmıyorum. Bu konuda daha kararlı yazılar yazmanızı bekliyoruz. Sizi izlemeye devam edeceğiz.
En iyi dileklerimle.
Cevapla
sedatdedi ki:
22 Temmuz 2016, 00:50
Tabii tabii paketlesinler bir an evvel Türkiyeye.Şaşırmış! iyice bu Amerikayı yönetenler dimi Fehmi bey. Ne olup bittiğini bilmiyorlar tabi onlar buralarda çok uzak çünkü Tüh yazık etti diyorlar içlerinden Fettulah Gülen ülkenin Demokrasisine,evrenselliğe ulaşmış hukuk, insan hakları basın özgürlüklerine aklı yok ya onların yuh yani…Allah akıl fikir versin hepimize FEHMİ BEY.
Cevapla
Tayfun içlindedi ki:
22 Temmuz 2016, 01:44
Sayın koru neden bu analizlerini tv ortamında göremiyoruz. Periscope YouTube gibi neden kanallarınız yok . Bu sanal değil görsel basında görmek isteriz saygılarımla.
Cevapla
sıdıkdedi ki:
22 Temmuz 2016, 04:44
gülen’e karşılık bir incirlik daha verilirmi abd’ye ?
bence kimin miladı dolduysa onun fişi çekecek olan abd ya tayyip ya gülen diyecek.
daha ellerinde ne ses kayıtları olduğunu bilen yok.
Cevapla
Esmadedi ki:
22 Temmuz 2016, 06:10
Sn Koru ;
Akin öztürk basta bir numarali şüpheliyken simdi bir an da masum oldu.Resimler den görüldügü kadariyla onca dayak ve işkenceden sonra. Peki 70 küsür yasinda ve onca hastaligi olan birine üstelik bunca süre gelen nefret varken neler yapabileceklerini hayal edebiliyormusunuz ? Onu geri vermelerini taleb ederken..
Evet belki biz hüsnü zan edip yanilabiriz ama siz sui zan edip yanilirsaniz ahiret de bu satirlarin hesabinin size nasil sorulacagini tahayyül bile edemiyorum , ufak bir hatirlatma ;
zalimlere en ufak bir meyil göstermeyin yoksa size de cehennem atesi dokunur (hud 113) ve Rabbinin azabından hafif bir esinti dokunsa, muhakkak “Eyvah bize! Gerçekten biz zalim kimselerdik” diyeceklerdir (enbiya 46)
Allah cümlemizi korusun hele ki bir de o kalem ile hatali bir seyler yazip bunlari milyonlara yayip da hatayi milyonlara katlamaktan..
Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu ‘etraflıca araştırın’. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz ( hucurat 6)
bu arada ; Peygamberimiz mekke den medine ye hicret edince mekke yi feth ettikten sonra bile niye geri dönmedi ? Hicret ettigi yer de vefat edip defnedildi. Bir cok sahabe de gittikleri yerden dönmemistir.
F.G yi anlamak zor degil, onun hayatinda her detayi Peygamber aleyhisselatu vesselam kaynakli yaptigini bildikten sonra. Bu yazim bizzat size özeldi , o yüzden de
Yazimi yayinlamanizi istemiyorum ama illa yayinlamak isterseniz yayinlayabilirsiniz.
...