KUR’AN AYI RAMAZAN’a KUR’AN VE İLİM müktesebatımızla ‘MERHABA’ diyelim; hem bize yakışan hem de herkes açısından yapılması gereken budur.
Bu merhabamızı sadece Ramazan ayına hasrettiğimiz zannedilmesin; bizim her günümüz, her haftamız, her ayımız KUR’AN VE İLİM ile iştigalle geçmekte ve buna istinaden herkese bunu tavsiye edebilmekteyiz, elhamdülillah...
Biz neden böyle yapıyor ve neden herkese tavsiye ediyoruz?
Çünkü tek çözüm kaynağımız odur da ondan; bunu bizzat KUR’AN da söylüyor.
“RABBİNİN KİTABI’NDAN SANA VAHYEDİLENİ OKU. ONUN KELİMELERİNİ DEĞİŞTİREBİLECEK YOKTUR. ONDAN BAŞKA BİR SIĞINAK DA BULAMZSIN.” Evet, Kehf Suresi 27. ayette böyle buyruluyor.
Son zamanlarda ülkemiz ve dünyada cereyan etmekte olan olaylar ve Kur’an’a yönelik saldırılar varken, bu ayeti bir kere daha okumanızı ve derin derin düşünmenizi tavsiye ederim...
Hep beraber okuyalım, düşünelim, çalışalım ve gereğini yapalım, inşallah…
KUR’AN AYI RAMAZAN vesilesiyle bu çalışmalarımızı daha da artıralım…
Madem ‘bizim her günümüz, her haftamız, her ayımız KUR’AN VE İLİM ile iştigalle geçmekte’ dedik; bu dememizi delillendirecek hatırlatmamızı da yapalım. Daha birkaç gün önceki 08.05.2018 tarihli ve “Kur’an ve ilim müktesebatından istifade edilmeli” başlıklı yazımızın ne diyorduk, oraya bakalım.
“KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızdan istifade ile en son neler diyorduk; yazılarımızın sadece başlıklarını hatırlayalım: -‘Herkes Rahman’a kul olarak gelecektir’ (ayet) / -Kur’an ve ilimden istifade; Ak Parti’ye tavsiye / -Hak yolda çalışanlar bir gün birleşecekler ve … / -Allah Kur’an düzenini irade edip insanı var etti
Seçim ve siyaset vesilesiyle arada yazdığımız diğer yazılardan sonra, tekrar KUR’AN VE İLİM ana kaynağımıza dönelim ve kaldığımız yerden nemalanmaya devam edelim…
Kur’an’ın getirdiği düzende gerekli olan denge buradadır ve böylesine bir dengedir.
Batı’nın işçilik sisteminde uygarlık vardır ama özgürlük yoktur, insan kendi iradesi ile hareket edememektedir. Oysa “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası”nda hem birlik sağlanmıştır hem de tam işbölümü vardır. Bu birlik Kur’an’a göre çıkarılan bonolarla ve mal senetleri ile sağlanmıştır. Siparişler “Buğday Bonosu” ile; inşaat malzemeleri “Demir Bonosu” ile; inşaat “Toprak Bonosu” ile; ticaret ise “Altın Bonosu” ile yapılmaktadır. Her yerde sağlanan arz ve talep kanunları ile hem herkes kendi iradesi ile çalışmakta ve yaşamaktadır hem de bunlar tam uyum içinde gerçekleşmektedir. / Batı sistemi malları para ile alıp satmaktadır. Kur’an nizamı ise malı senetlerle alıp satın diyor, senetleri para ile alın ve satın diyor. Mallarda arz ve talep kanunları sağlanmaktadır. Elektrik gibi depo edilemeyen mallar, inşaat gibi taşınamayan, arz ve taleple satışı yapılan inşaat, genel hizmetler, sular gibi sınırlı kaynaklarda arz ve talep kanunları işlememektedir. / İşte, mallar yerine mal senetleri arz ve taleplerde bu engellerin hepsi aşılmış olur. / Kur’an bunları bize değişik ayetlerde öğretmektedir. / Kur’an’da ifade edilen “salihat amel” işte budur. / Ne var ki salihat amel fıkha dayanır, senetlere dayanır, senetler sözleşmelere dayanır. Bunun için kooperatifler kurulacak, bunlar onun dayanışması içinde çıkarılacaktır. Bunlar plan ve projeye istinat edecektir. Ayrıca her borç yazılacak, az olsun çok olsun yazılacaktır...”
Devam edelim… “İşte… Yıllardan beri tek başına iktidarda olan AK Partililer ve diğerleri(nin) önce faizi terk etmeleri gerekir, Adil Düzen’i, Adil Ekonomik Düzen’i benimsemeleri gerekir. 15 Temmuz’un asıl nedeni faizdir. Kur’an bunu beyan etmiştir, buna dair gerçekler de artık ayan beyan ortaya çıkmıştır. / Nitekim… / Cumhurbaşkanı Erdoğan da artık ısrarla ‘faizsiz sistem’ istediği halde tersi yapılmıştır... / Neden böyle olmaktadır ve bu oluşta Sayın Erdoğan’ın hatası nedir? / En başından beri, çevresinin etkisi ile Adil Düzen’den yani Adil Ekonomik Düzen’in çare ve çözümlerinden uzak durmasıdır. Şayet bu engeli aşarsa, işte o zaman Türkiye ve insanlık kurtulmuş olur...”