Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-18
-Erbakan Hoca uyarmıştı: “İsrail İran'la savaşacak ama asıl hedef Türkiye'dir.”-
(30 yıl önce Bosna’daki 11 Temmuz 1995 tarihli ‘Srebrenitsa Soykırımı’ vesilesiyle “Srebrenitsa’da Sırp, Gazze’de Siyonist Yahudi” başlıklı 4 yazı yazdık; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye” yazılarımıza kaldığımız yerden devam edelim…)
Önceki 10 yazı TEŞHİS, bu yazılar da TEDAVİ yani ÇÖZÜM yazılarımızdır… Tedavİ ve ÇÖZÜM içerikli yazılarımıza kaldığımız yerden devam… Bu çözüm önerilerimize sadece ülkemiz ve İran değil, bütün beşeriyet, bütün insanlık muhtaçtır…
BİZE Kulak Verİn… Türkİye ve İran ne yapmalı?
Bu yazı, merhum Süleyman Karagülle’nin 20 Aralık 2015 tarihinde kaleme aldığı “Üçüncü Cihan Savaşı” başlıklı köşe yazısından alınmıştır. Bugün gelinen noktada, yıllar önce yapılan bu uyarıların ne kadar isabetli olduğunu görmekteyiz.
“Sermaye üçüncü cihan savaşını çıkarmak istiyor. Bunun iki sebebi vardır. Biri; Sermaye yeni yatırım yapacak alan bulamıyor. Birinci ve İkinci Cihan Savaşlarını çıkardığı gibi savaş çıkaracak ve silah fabrikalarını hareket geçirecek, dünya harabeye dönüşecek, sonra kredi verecek ve yeniden dünyayı ihya edecektir. Bu birinci sebeptir. İkincisi ise; sermaye şimdiye kadar devletleri emrine almış, dediklerini onlara yaptırabiliyordu. Şimdi Obama, Putin ve Erdoğan iş birliği ile devletler artık Sermaye’yi (Siyonist Yahudi Sömürü Sermayesi) dinlemiyorlar. Her devlet gerçek bağımsızlığa kavuşmuş durumda.
“Bunları esir edebilmesi için üçüncü cihan savaşına ihtiyacı vardır.”
Üçüncü cihan savaşını çıkarabilmesi için de yaptığı plan şudur. Dünya Müslümanlarını organize ederim, devletlere isyan ederler, devletler bunları ezerler. Böylece kendileri zayıflar ve Müslümanlık da sona erer, bir taşla iki kuş vururum, Tevrat’ın tek rakibi Kur’an’ın ehlini yok ederim. Güçsüz kalan devletlerin aralarında savaş çıkarıp savaştırırım. İkisi benim emrime girdiği zaman barış getiririm. Yeryüzü yeniden düzene girmiş olur.
Üçüncü cihan savaşını çıkarmanın ikinci adımı ise Suriye’den kopar. Suriye’de terörü organize ederim, devletler orada birbirleri ile çatışırlar. Bu arada İran ile Türkiye devreye girer ve savaşmaya başlarlar. Rusya ve Çin İran’ı, AB ve ABD Türkiye’yi destekler, böylece savaş başlar. Savaş Müslüman ülkelerinde cereyan eder ve onlar soykırımına uğrarlar.
Sermaye böyle planlıyor.
Devletler akıllanmıştır, böyle bir oyuna gelmezler diyordum. Ama Suriye’de düşürülen Rus uçak olayı şunu gösterdi ki dünya henüz akıllanmış değil. Türkiye de Rusya da çocukça işler yaptılar, tongaya düştüler, yüz milyarlara varacak zararlara girdiler. Hala da sorunlar çözülmüş değildir. Türkiye Esed’in gitmesine taraftar, Rusya ile İran ise kalmasına taraftar! Bu görüş ayrılığı sonunda İran ve Türkiye’yi savaşa sokabilir.
Tek çıkar yol vardır.
Türkiye Akevler ile istişare edip “Adil Düzen” uygulamasına başlamalıdır. “Adil Düzen” demek Kur’an düzeni demektir. Savaş başladıktan sonra bugünkü iktidar için zaman geçmiş olur, iktidarı ile muhalefeti ile yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalır.
Adil Düzen Çalışanlarına söyleyeceklerim vardır. Siz hiç tasalanmayın, sizi çalışmaya devam edin. Allah Kur’an’da nurunu tamamlayacaktır diyor. “Adil Düzen” gelecektir.
Türkiye iki sorunu çözmelidir. Bu iki sorunu çözerse bugünkü Türkiye muhalefeti ile iktidarı ile ayakta kalır. Çözemezse Türkiye devleti diye bir şey kalmaz, Türk milleti de kalmaz. İstiklal Savaşı’nın intikamı Türk halkını tehcir etme veya öldürme olacaktır.”
Ve uyarının sonuna geldİk…
Bugün artık o satırlarda geçen tehlikelerin sadece ihtimal olmadığını, kapımıza kadar dayandığını görüyoruz.
Bu satırları bir tarihî uyarı olarak değil, yarının hesabını şimdiden vermek zorunda kalmamak için bugünün eylem çağrısı olarak okuyun.
Türkiye tarihin yanlış tarafında durmamalıdır. (Devamı olacak…)