‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-1
Bundan önceki (“Yine orman yangınları yine ‘çözüm önerileri’-5 -Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a Açık Çağrımızdır-” başlıklı) yazımı şu teşekkür ve bilgi notu ile bitirmiştim: “Her sabah günlük okumalarıma Millî Gazete ve gazetemiz yazarlarını okuyarak başlıyorum… Millî Gazete Yazarı Siyami Akyel arkadaşımız bugün (04.08.2025) “‘Adil Düzen’ uygulanabilir mi?” başlıklı yazısını yazmış… Adil Düzen Çalışanları olarak kendisine teşekkür ediyoruz ve biz de bir müddet bu konuyu yazmayı düşünüyoruz; faydalı olması dua ve dileklerimizle yazalım inşallah…”
Evet, “Adil Düzen Uygulanabilir mi?” sorusu çok önemli ve özellikle ülkemiz ile bütün insanlığın ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde sorunlarla boğuştuğu bu çağda artık mutlaka enine-boyuna bütün detayları ile cevaplanması gereken bir soru.
Bundan dolayı, geçtiğimiz günlerde Millî Gazete’de yayımlanan Siyami Akyel imzalı “‘Adil Düzen’ uygulanabilir mi?” başlıklı yazı, bu önemli soruyu tam yerinde ve zamanında sormaktadır. Zira Türkiye’de ve dünyada yaşanan ekonomik, siyasal ve toplumsal çalkantılar mevcut küresel sistemin çözüm üretmekte yetersiz kaldığını, dahası krizleri doğrudan kendisini ürettiğini göstermektedir. Yıllardır tespit ettiğimiz bu hususu artık cümle alem görmektedir.
Bu durumda “alternatif düzen/sistem mümkün mü?” sorusu artık sadece teorik değil aynı zamanda pratik bir soru olmuştur. Kapitalizm modelinin daha “paylaşımlı” veya daha “adil” modellerinin kurulması tartışılmaktadır. Bu nedenledir ki, “kapitalizmin adil olmadığı” zaten Batılı akademisyenler tarafından dahi teoride kabul edilmiştir.
Bundan dolayı da Millî Gazete Yazarı Siyami Akyel’in konuyu tekrar gündeme getirmiş olmasından dolayı yazısını dikkatle mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Meselenin her konusunu tek tek özetlemek bu köşeye sığmaz ama yine de yazılabildiği kadarını yazacağız. Konu, kamuoyunda zaman zaman gündeme gelen fakat sistematik olarak değerlendirilmeden geçilen “Adil Düzen” kavramına dair merakın yeniden uyandırılması bakımından son derece ehemmiyetlidir. “Adil Düzen’in sistem önerilerini” bir nostalji ya da ütopya çerçevesinde değil de bütün dünyada var olan ‘zalim dünya düzenleri’ artık bir an önce sona erdirilsin diye alternatif bir sistem ve uygulanabilirlik açısından önemsemeliyiz.
Adil Düzen’in anlatılması ve uygulanması için en çok gayret eden Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın yaptıkları da bu hazırlık süreci sonunda bu sorunun cevabı olarak “evet” ya da “hayır” olarak almak isteyenlere verdiği cevabı da biz yazalım.
Merhum Necmettin Erbakan Hoca, “Adil Düzen uygulanamaz raporları” hazırlayıp sunan akademisyenlerden oluşan heyete ne demişti; “Bu yazdıklarınız çok kıymetlidir, lakin siz yeni projeyi getirene kadar biz ADİL DÜZEN ile idare edelim.”
Esasen söz konusu cevaptan önce bu sorunun ısrarla sorulması ve siyasetçilerin, akademisyenlerin, kanaat önderlerinin ve bir bütün olarak halkın, mevcut sömürü sistemlerinin dışındaki seçenekleri düşünmeye ve tartışmaya davet edilmesi gerekmekteydi.
Bundan dolayı Siyami Akyel’in “‘Adil Düzen’ uygulanabilir mi?” başlıklı yazısı bu çağrının ilk ve ölçülü bir adımı olarak yine ve yeniden çok kıymetlidir.
“Adil Düzen” fikri, yalnızca bir ekonomik sistem önerisi değil, aynı zamanda bir hukuk ve ahlak düzenidir, var olan sömürü sistemlerinin alternatifi olarak da bir bütündür.
Bugün liberal-kapitalist sistem sebebiyle dünya çapında yaşanan krizlerin çoğu da zaten salt ekonomik değil, ahlaki ve yapısal sorunlardan beslenmektedir. Bu nedenle, “Adil Düzen’in uygulanabilirliği” gündeme getirilip tartışılırken, sorunun sadece teknik değil, aynı zamanda insani boyutunun da hesaba katılması gerekir.
Bu vesileyle Siyami Akyel’e, popüler söylemin konforlu alanına sığınmadan, doğrudan ve dürüstçe meseleyi gündeme taşıdığı için teşekkür ederiz. “Adil Düzen’in uygulanabilirliğini” yalnızca siyasi sloganlarla değil; ilmî, iktisadî, ahlâkî ve toplumsal temeller üzerinden tartışmanın artık zamanı gelmiştir. Bu tartışmaya katılan her samimi ses, hakikate biraz daha yaklaşmamıza vesile olacaktır. (Devamı var)