Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
Gazze çağrısı: Konuşma ve sözler dönemİ bİttİ!
Gazze konusunda yazmakta olduğum bu son iki yazım Millî Gazete’de yayımlanan bir habere dayanıyor; haberin başlığı ve öz/özet olarak detayları şöyle: Mehmet Görmez’den Gazze çağrısı: Konuşma ve sözler dönemi bitti! Konferansta bir konuşma yapan Diyanet İşleri eski Başkanı ve İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez Hoca, Gazze konusunda Türkiye'ye düşen tarihi görevi hatırlattı. Görmez hoca, dil ile Gazze'den yana olan iktidarı artık "el ile" Gazze'den yana olma sorumluluğunu üstlenmeye çağırdı.
Prof. Dr. Mehmet Görmez Gazze konusunda şunları söyledi:
Gazze ile “Kendimi âlimler arasında saymaktan da utanıyorum. Sadece âlimlerin, acizlerin safında durması nedeniyle utanıyorum. Keşke sadece böyle olsalardı. Aksine bazıları fetva saflarına girip onu severek yapıyor, biri fetva verip Gazze mücahitlerinin sapkın olduğunu söylüyor. Gazze halkının sözlerinden utanmadan fetva veriyor, sonra özür diliyor. Diğeri ise krallar ve liderler tarafından ucuz paralara satın alınıyor ve sadece var olma haklarını savundukları için Gazze halkının satıldığını belirten fetvalar veriyor. Bir başkası ise mücahitlerin kendilerini savunmadan önce âlimlere ve hükümetlere danışmaları gerektiğini iddia ediyor, hakkı batılla karıştırıyor ve batılı destekliyor, Kur'an ayetlerini tahrif ediyor ve yaptıkları şeylere rağmen düşmanla yapılan anlaşmalara saygı gösterilmesini istiyor. Bir başkası ise Allah'ın evinden çıkıp Gazze hakkında konuşmanın fitne olduğunu, Müslümanların konuşmaması ve bunu liderlere ve başkanlara bırakması gerektiğini söylüyor.
Allah'tan başka güç ve kudret yoktur. Daha da kötüsü, birçok uluslararası ve İslami kurum, Allah'ın sınırlarını Sykes-Picot sınırlarıyla belirliyor. Sanki bu sınırlar dinin, fıkhın ve şeriatın aslıymış gibi, haramı helal, vacibi haram yapıyorlar. Bir harita üzerindeki çizgi bizi ne zamandan beri her yerdeki Müslüman kardeşlerimizi savunmaktan alıkoyuyor? Ne zamandan beri vehmedilen ulusal çıkar, dini çıkardan daha üstün oldu? Halklar hükümetleri suçluyor, hükümetler başka ülkeleri suçluyor, diğer ülkeler ise Gazze'deki kardeşlerimizin anlamsız olduğunu kanıtladığı uluslararası kuruluşları suçluyor. Yaralı oğlunun yanında acı çeken bir kadın, bir lidere hitap ederek, 'lütfen Gazze'deki savaşı durdurun!' diyor. O da yanındaki yabancı lidere söylüyor. Böylece Gazze'ye yiyecek, içecek ve ilaç sokmuyorlar. Biz ise kendimiz hariç herkesi suçluyoruz. Yaptığımız toplantı, bildiri ve yürüyüşlerle görevimizi yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Oysa Allah'a yemin ederim ki gerçekten hiçbir şey yapmadık.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'A KRİTİK GAZZE ÇAĞRISI
Hükümet yetkililerine, sivil toplum kuruluşlarına ve Türkiye halkına seslenen Prof. Dr. Mehmet Görmez, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Sevgili ülkem Türkiye'ye, başkanına, hükümetine, kurumlarına ve halkına bir mesajım var. Siz büyük bir mirasın sahibisiniz. Sadece İslam devletinin bayrağı sizin elinizden düştü ve bir daha yükselmedi. Mescid-i Aksa sizin gözlerinizin ve yönetiminizin altında işgal edildi ve Filistin sizin devletiniz altında parçalandı, bu nedenle siyasi, askeri ve insani sorumluluğunuz diğer ülkeler gibi değil, Mısır, Ürdün, Suriye ve diğerleri gibi değil. Bugün Filistin'de olanlar, 100 yıl önceki yenilginizin sonucudur. Bazı ülkeler Filistin davasından kaçsa da siz bunu yapamazsınız. Savunmada kusur etmediğinize şahidiz ve Sayın Cumhurbaşkanı Filistin'in ana sözcüsü oldu ve sözleri güçlüydü. Ancak sözler dönemi bitti ve bugün sizin gibi büyük bir mirasın sahiplerine yakışır bir eylem günüdür. Allah'ın huzurunda cevabımızı hazırlayalım. Çünkü bize 'halkınız katledilirken ne yapıyordunuz?' diye soracak. Dolarla, Amerikan gümrükleriyle, yaşam refahıyla, yaşam standardıyla ve emlak fiyatlarının yükselmesiyle mi meşguldünüz? Ey iki milyarlık ümmet, neredeydiniz? Diye soracak. Allah'tan insanlığı bu büyük zulümden kurtarmasını, ümmeti zillet ve yardımsızlıktan kurtarmasını, Gazze'deki kardeşlerimizi devam eden katliamdan kurtarmasını, onları güçlendirmesini ve onlara yardım etmesini diliyorum." (Bu yazı serisi burada bitebilir veya önemine binaen devam edebiliriz!)