MSP-CHP koalisyonu elbette Erbakan Hoca sayesinde gerçekleşti ama Erbakan da MSP gurubunu ikna etmek için o zaman hazırladığımız sekiz sayfalık çalışmayı değerlendirdi; bu konu ile ilgili bizzat yaşadığımız pek çok şeyler var ama şimdi yazmanın sırası değil.
Refah Partisi de “Adil Düzen” dediği için başarılı oldu, Refah-Yol Hükümeti “Adil Düzen” uygulamasının sadece kokusu sayesinde bile ülke tarihinin en başarılı hükümeti oldu; malum olduğu üzere Erbakan Hoca da “Adil Düzen” çalışmalarını da bizimle yaptı…
Bu girizgâhı ve bu hatırlatmaları neden yaptım?
Türkiye ve dünya sıkıntıda…
Seçim vesilesiyle bu sıkıntılar daha çok dillendiriliyor…
Sadece ‘sıkıntı’ dedim ama bizce sorunlar ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde ama anlayan yok, kavrayan yok, çare ve çözüm üreten ise hiç yok; ‘teşhis’ yapabilen olmayınca, ‘tedavi’ reçetesi üretebilen de maalesef yok…
Erbakan Hocamıza ve bize göre tek çare ve çözüm “Adil Düzen”.
Bize göre durum böyle olunca, bizim gibi ve bize yakın olan her düşünce veya yazıyı siz değerli okuyucularımla paylaşmaya gayret ediyorum. Nitekim bugün de “Saadet-CHP birlikteliği kalkınmanın yeni modeli olur mu?” başlıklı böyle bir yazıdan söz edeceğim. Bu köşe müdavimlerinin tanıdığı yazar Sinan Eskicioğlu, bugünlerdeki genel durumu uzunca değerlendirdikten sonra, beni/bizi asıl ilgilendiren konuya geçmiş, biz o kısma odaklanalım…
“Gelelim Saadet-CHP birlikteliğine...” deyip 16 yıldır yaşananları birkaç cümleyle özetlemiş ve sadede yani Saadet-CHP birlikteliğine gelmiş.
“İşte tam da bu noktada Saadet-CHP birlikteliği gerçekleşti./ Bu birliktelik, bana göre, Türkiye’nin önümüzdeki yıllarda gerçekleştireceği kalkınma modeli olacaktır./ Saadet Partisi’nin temelinde bulunan Adil Düzen düşüncesi ve ezilmişlerin yanında olma temel fikri ile, CHP’nin emekçilerin yanında olma düşüncesi ve sol düşünceye önem vermesi ile örtüşmektedir. / Bu durum güçlü bir orta sınıfı, hakları elinden alınmayan ve güçlendirilmiş emekçileri ve adaletli bölüşümün olduğu bir toplumu gerekli kılar. / İslamcılıktan ziyade İslam derdinde olan Saadet Partisi, eminim CHP tarafından da önemsenir ve desteklenir. / Bunu neden böyle ifade ediyorum? Çünkü Adil Düzen İslamcılık değil, hukuk temelinde hakların hak sahiplerine teslimidir. / Bu fikri de CHP onaylar ve destekler.
Şöyle bir benzetme yapayım: Avrupa, İslam dünyasındaki bilimsel gelişmelerle kendi değerlerini birleştirdi ve yeni bir medeniyet oluşturdu. / Bugün de Doğu ile Batı’nın değerlerinin birleşmesinden yeni bir medeniyet doğacak. / Bir bakıma CHP’yi Batı, Saadet’i de Doğu olarak kabul edersek. Türkiye’nin yeni kalkınma modeli de işte bu Batı-Doğu senteziyle olacaktır. / Saadet Partisi’nin Adil Düzen’inin CHP’li gençlere ve CHP’lilere anlatılması çok önemlidir. / Ve aynı şekilde CHP’lilerin yaşam tarzlarının Saadet’liler tarafından anlaşılmaya çalışılması ve onaylanması da çok önemlidir.
AK Parti’nin bunu başarması çok daha kolay ve hızlı olabilirdi. Ama AK Parti bu yolu benimsemekten ziyade ‘tek olsun benim olsun’ mantığıyla hareket etti. Ama Türkiye teke indirgenebilecek bir ülke değil. / Ve şimdi önümüze tekrar bir fırsat çıktı. Bunun adı da Saadet-CHP Birlikteliği. / Yüzeysel konuşma ve tartışmalardan uzak kalarak derin-bilimsel ve hukuki uzlaşıların arandığı toplantılarla bu birliktelik kuvvetlendirilebilir. Devlet yönetimi, hukuk ve hukukun tesisi, ekonomik prensipler ve uygulamalar, toplumsal alanda birlikte yaşama modelleri ile de geliştirmek mümkün.”
Yazarımız Sinan Eskicioğlu yazısını yani önerisini şöyle sonlandırmış:
“Bir başka tespit örneğimi de vereyim. / CHP’nin adayı Muharrem İnce sağ ve muhafazakâr kesime de hitap edebiliyor ve o yapıyı tanıyor./ Saadet’in adayı Temel Karamollaoğlu da İngiltere’de okudu ve evliliği ile de zaten sentezi oluşturmuş durumda ve bu bakımdan çok önemli bir özelliğe sahip. / Güçlü bir Türkiye ise işte bu iki partinin birlikteliğinin sentezi ile oluşur kanaatindeyim. / Bakalım neler olacak…”