Öncekİ yazımda Ergün Diler’in dediklerinden söz etmiştim; bugün de, bugünkü “Testi kırıldı” başlıklı yazısının sonundaki ‘NOT’ ile başlayalım: “NOT: Cemaatlerle ilgili çok soru gelse de biraz beklemeyi uygun buluyorum. Büyük bir operasyon olduğu kesin! Ayrıntılara sonraki günlerde gireriz. Buradaki kavga da büyük kavganın yansıması. Ama olay magazin figürlerinin çok ötesinde. Türkiye’nin görmesi gereken bu! Gören var mı? Emin değilim…”
“ADİL DÜZEN” olmadıkça dinî-ilmî-iktisadî-idari/siyasî sorunlar hep olacak…
Sinan Eskicioğlu da bunu her vesile ile vurgulayan yazarlardan biri; bugünkü “Dini gruplarla ilgili çözüm bulmak istediğinize emin misiniz?” başlıklı yazıda da bunu yapmış. Yazının sadece son kısmına bakalım: “Konuyu uzattığımın farkındayım. (..) Ama zaten bunları da gelecekte çocuklarımız, gençlerimiz okusun diye kaleme almıyor muyuz? / Pekâlâ, çözüm ne? / Dini gruplar/yapılanmalar/cemaatler nasıl kontrol edilecek, biz bu konuyu nasıl aşacağız? / Kimler katılır, katılmaz beni çok ilgilendirmiyor. Ama bir çözüm var ki, bu da geleceğe yönelik kesin çözüm. / Bu da, Adil Düzen İlmihali’nin hazırlanması ve topluma sunulması. / Türkiye’deki Müslümanların/dini hayatın ve hatta dünyadaki Müslümanların sorunlarının çözümü bundan geçmektedir. / Dünya için çözüm olacağını da ifade etmek isterim ama beni kim anlar bilemiyorum. / Bugün itibarıyla dünyamız denge sorunu yaşamakta. Batı medeniyetinin karşısında onu dengeleyecek bir denge unsuru eksikliği var. Bu dengeleme Çin’le, Uzak Doğu’yla olmayacak. Bu denge İslam dünyasının ilerlemesi, kaliteli hale gelmesi ve bilimselleşmesiyle olacak. Bu duruma Batı dünyası da sevinecek, çünkü dengeleme gerçekleşecek. İşte bu yüzden dünya için çözüm olacak bir durum. / Adil Düzen’le ilgilenenler Adil Düzen İlmihali’nin topluma sunulması noktasında çekingen davranıyorlar. / Neden? / Çünkü Müslümanlardan korkuyorlar. Müslümanların onları taşlamalarından korkuyorlar. Ama korkunun ecele faydası yok. Olacaksa zaten olacak. / Dini gruplar/yapılanmalar/cemaatler konusunda tek çözüm olan Adil Düzen İlmihali. Bu konuda kimler, neler yazdılar bilemiyorum. Ama ben kendi adıma şunu ifade edebilirim. Bundan sonra Cuma günleri sadece bu konudaki fikirlerimi sunacağımı belirtmek isterim. Umulur ki, çocuklarımız ve gençlerimiz faydalanırlar.” (Not: Aslında ilmihalden de fazlası yazıldı, “ADİL DÜZEN KÜLLİYATI” yazıldı; ilgilenecek, okuyacak, anlayacak ve uygulayacak olanları beklemekte… RNE)
Kemal Öztürk de “Acil sosyal politikalar üretmeliyiz” başlıklı yazısı ile bugünkü köşesini bu konuya ayırmış; yazıdaki ara başlıklar şöyle: “İNSANIN İNANMA İHTİYACINI SÖMÜRENLER / YENİ MAĞDURİYETLER DOĞMAMASI İÇİN DİKKAT / ÖRGÜTLERDE MÜRİTLER SUÇLU MU? / İÇİNDE BULUNDUĞUNUZ YAPIYI TEST EDİN / ACİL SOSYAL POLİTİKALAR ÜRETMELİYİZ…”
Kemal Öztürk yazısını şöyle bitirmiş: “Geçmiş hükümetlerde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın politika ürettiğine şahit olmadık. İnşallah yeni devlet sisteminde toplumsal sorunlarımızla ilgili politikalar üretilir de, hepimiz bu mücadeleye destek veririz. / Yoksa kendini tekrar eden sorunlarla boğuşur dururuz.”
Neyse, işimize bakalım, ilk yazıda sözünü ettiğim toplantı notlarımızla devam edelim:
Cari Sistem Muhasebesinde:
1- Muhasebe defterlerinde kandırmaca maddeler yazılmaktadır.
2- Muhasebe kayıtları hayali maddelerden ibarettir, gerçek üretimle bir ilgisi yoktur.
3- Gerçek muhasebe tutulmadığı için firmalar kâr/zararları hesaplayamamaktadır.
4- Ağır vergiler nedeniyle sermayenin bir oyunu olarak zorunlu olmaktadır.
Ortaklık (Adil Düzen) Muhasebesinde: a) Evrak, b) Borç-Alacak, c) Mal ve Envanter, d) Taşınmazlar ve Demirbaşlar kaydedilecek...
Ortaklık Projesi: Bugün Türkiye’de üretim uygarlık öncesi aşaması ile projesiz yapılmaktadır. Projeler birer krokiden ibarettir. Ortaklık (Adil Düzen) ekonomisinde proje şarttır. Projesiz adım atılamaz. Bunun için (Adil Düzen) çalışmalarımız devam etmektedir...
Velhasılıkelam; ‘Adil Düzen’ yoksa sorunlarla boğuşur dururuz…