“Saadet Partisi’nin bu seçimin kazananı olacağı şimdiden belli de…” dedik.
“Saadet Partisi neden kazanacak; Bilge Başkan açıklıyor…” dedik.
Biz bunları derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıkladığı seçim manifestosunda, “Ahdim olsun ki; faizler, enflasyon ve cari açık düşecek” dedi; İngiltere’ye giderken, “Faizi her türlü kötülüğün anası babası görüyorum” dedi. Soru/n şu: 15 yıldır neden yapmadın?!.
Üstadımın son dediği ile başlayayım: “Faizli işçilik sistemi ömrünü doldurdu, merkezi tekel düzeni sona ermektedir. Yerine ‘kredileşmeli ortaklık sistemi’ gelmektedir. İnsanlık Kur’an düzenini er geç, kanlı veya kansız kabul etme durumundadır. Akevler’de 1967’de başlanan ortaklık uygulamalı çalışmalar halen devam etmektedir. Erbakan Adil Düzen deyimi içinde dünyaya anlattı. Bu arada Akevler’de çalışmalar devam etti, 30.000 sayfaya varan ‘Adil Düzen neşriyatı’ oluştu. 20’den fazla ‘Adil Düzen ilim adamı’ yetişti. Yüze yakın kişi doktora çalışmalarına devam etmektedir...” (Süleyman Karagülle)
Adil Düzen çalışanı arkadaşımız diyor ki; şunları söyleyen olursa benden oy alabilir:
* Faizsiz düzen gelecek. Faizsiz banka kuracağım. Herkesi faiz zulmünden kurtaracağım.
* Hakemlik sisteminin getireceğim. Bu şekilde adil yargılanma mümkün olacak.
* Merkezi sistemi ortadan kaldıracağım. Toplum bucaklar şeklinde örgütlenecek. İsteyen istediği bucakta istediği kanunlarla yaşayacak.
* Kimseye istemediği hiçbir şeyi zorla yaptırmayacağım.
* Gelir vergisini kaldıracağım. Maldan vergi alacağım.
* Hizmetlerden vergi alınmayacak, tam tersine hizmetler vergiden pay alınarak vatandaşa ücretsiz olarak yapılacak.
* Devasa hastaneleri kapatacağım. Hastaneler küçülecek, yalnızca cerrahi işlemler ve acil müdahaleler için kullanılacak. Doktorlar hastaları iyileştirmekten çok sağlığını korumakla meşgul olacaklar, ilaç silahşörlüğünü bırakacaklar.
* İlaçlara yapılan ödemelerin %90’ını kaldıracağım, %10 ilaç dışında ilaç almak isteyen parasıyla alacak, bitkisel ürünlere ödemeyi vakıflar aracılığı ile yapacağım.
* Nikâh memurluğu gibi belediyelerin, müftülerin nikâh kıyması gibi saçmalıkları ortadan kaldıracağım, isteyen kendi özgür iradesi ile kolayca evlenebilecek ve kolayca boşanabilecek. Aileyi korumak adı altında yapılan ve aileyi yıkan bütün saçmalıkları, nafaka dâhil, ortadan kaldıracağım.
* Namaz kıldırma memurluğunu ortadan kaldıracağım, İslamiyet’te de laiklikte de yeri olmayan bu mesleği ortadan kaldıracağım.
* Teminatlı ehliyet sistemini getireceğim. Mesleki ehliyetleri serbestçe kurulan mesleki örgütler verecek ve verdikleri diplomaların arkasında duracaklar. Mezun et, diploma ver, ne yaparsa yapsın diyen üniversitelerden mezun diplomalı cahiller ordusundan ülkeyi bu şekilde kurtaracağım.
* Devlet memurluğunu ortadan kaldıracağım, onun yerine genel hizmet ve kamu görevliliği müesseselerini kuracağım. Herkes ya üretim yapacak ya da üretim yapana hizmet verecek. Günümüzdeki gibi maaş alan, genellikle boş duran, boş durmadığı zamanlarda da çalışanları, üretim yapanları, küçük işletmeleri engellemekle ve cezalandırmakla görevli memurlar ordusu olmayacak.
Kısacası “Adil Düzen’i getireceğim” diyen benden oy alabilecek.
Bunun dışında istediği kadar boş konuşsunlar, istedikleri kadar romantik vaatlerde bulunsunlar, istedikleri kadar en çok oyu alıp seçilsinler maalesef ki hiçbir şey yapamayacaklar. Bu ümitsizlik değil, açık bir gerçek. (Lütfi Hocaoğlu)
(Lütfi Hocaoğlu, yirmi yıldır istisnasız her gün “Adil Düzen” çalışmaları yaptığımız, Tıp Doktoru ve Bilgisayar Mühendisi yani iki fakülte mezunu, “Adil Düzen Program Yazılımları” yapan “Adil Düzen Çalışanı” çalışma arkadaşımızdır. RNE)