Önceki iki yazımızda, ‘SEÇİM SONUÇLARI’ çalışmamızdan bölümler vardı…
Bugünden itibaren ‘seçim sonrasına farklı bakışlar ve öneriler’ olacak…
Seçim öncesinde ve sonrasında FAİZ aldı başını gidiyor; NEREYE?!.
Önce, haftalık ‘FAİZ VE ERDOĞAN’IN HATALARI’ çalışmamızdan bir özet:
“Erdoğan faizli düzenin çıkmazda olduğunu bilmekte, onu değiştirmekle meşgul olmakla beraber yöntem hataları yapmaktadır. a) Erdoğan, faizsiz kredileşme selem sistemine geçmeyi onu bilmeyenlerle denemektedir. (..) Birinci hatası budur. b) Bir kimsenin yeni bir iş yapabilmesi için önce ona inanması gerekir. (..) Erdoğan bilmeyenlere işi teslim etmiş, karşı çıkanlara da yaptırmayı istememiştir. (..) Erdoğan’ın çalıştırdığı kimseler hep faizi savunanlar değil midir? Nasıl olacak da siz bunlarla faizsiz düzene geçeceksiniz? c) Erdoğan’ın yaptığı üçüncü hata, faizi kaldırmakla faizsiz düzene geçileceğini zannetmesidir. (..) Önce faizsiz bankaları kuracaksınız, ondan sonra faizsiz sisteme gideceksiniz. (..) Cumhurbaşkanımız faiz karşısında yenilmiştir. Bu yalnız Erdoğan’a değil, tüm faizsiz düzeni savunanlara darbe olmuştur. Enflasyonu düşürmek için büyük bir şekilde faizi yükselttikleri halde enflasyon, döviz ve altın düşmemiştir. d) Erdoğan’ın dördüncü hatası, emirlerle birden faizsiz düzene geçileceğini sanmasıdır. Oysa faizsiz düzene geçmek için bilgi ve iman gerektiği gibi zamana da ihtiyaç bulunmaktadır. Değişme ancak zaman içinde olur. İlim size bu zamanı öğretir ve tedrici olarak faizsiz sisteme geçilebilir. (..) Erdoğan, Akevler olmadan birden faizsiz düzene geçişin gerçekleşebileceğini zannetti. (..) Erdoğan hata yaptı. Hatasından her zaman dönebilir. (..) Duamız, Erdoğan’ın çevresini yarıp sermayenin esaretinden kurtulmasıdır. (..) Milli Görüş’e ve Adil Düzen’e dönmektir.”
“Şimdi de ‘DEVLET BAŞKANIMIZA ÖNERİ’ çalışmamızdan bir özet: Bu çalışmamızın başında iki paragraftan oluşan girizgâh var, geçiyorum. Tavsiyelerimiz şunlar:
1. Bakanlık sayısı 24 olmalıdır. On ikisi mevcut düzeni yürüten bakanlıklardır. Eskiden başlanmış ve devam etmekte olan düzen aynen devam etmeli, her bakan tam yetkili olmalıdır. Onun imzası benim imzamdır. Ben çağırırsam cevap verir. Çözmezse benden yardım isteyebilir. Onun dışında mevcut düzen mevcut kurallarla yönetilecektir. Hatta bunların başına bir başkan yardımcısını koyabilirsiniz.
2. Diğer 12 Bakan ise reform bakanları olmalıdır. Bunlar mevcut düzen içinde yeni kurumlar oluşturacaklardır. O kurumlar üçüncü binyılın ortaklık düzeni üzerinde çalışacaklar ve adım adım kurumlarını tesis edeceklerdir. Yenileri kurulurken eski kurumlara zarar verilmeyecektir.
3. Faizli bankalar kendi kuralları ve kurumları içinde faaliyete devam edeceklerdir. Ayrıca reform bakanları ve başkan yardımcısı faizsiz sistemi oluşturacak ve yarışa sokacaktır. Yasalar her iki tarafa eşit muamele yapacaktır. Faizli sistem ile faizsiz sistem birbirleriyle rekabet edeceklerdir. Faizli sistemi hükümetler veya sermayenin dolarları değil, piyasa devreden çıkaracaktır.
4. Okullar ilahiyat veya laik okullar diye ayrılacak, işçilik sistemi ve ortaklık sistemi okulları oluşturulacak, isteyen işçilik okullarına isteyen ortaklık okullarına öğrenciyi gönderecektir. Halk hangi okullara rağbet gösteriyorsa o okulda çocuğunu okutacaktır.
5. İsteyenler işletmelerin ortaklık sistemi içinde kurslar, isteyenler işçilik sistemi içinde kurslar alma konusunda tamamen serbest olacaklardır. Vergi kanunları öyle düzenlenmelidir ki ister işçilik sisteminde çalışsınlar, isterse ortaklık sisteminde pay alsınlar farklı vergi ödemeyeceklerdir. Reform bakanları mevcut mevzuat içinde çalışacaklardır. Onlara farklı muamele yapılmayacaktır.
6. Reform bakanları yeni mevzuat önerilerini getirebilirler. Ancak bu mevcut düzeni bozmamalı, onun zararına olmamalıdır.
Adil Düzen’e Göre İnsanlık Anayasası’nda buna çok dikkat edilmelidir.”
(Devamı var)