‘ADİL DÜZEN’ diyor, başka bir şey demiyorum; aynen Erbakan Hocamız gibi her şey için tek çare ve çözümün ‘ADİL DÜZEN’ olduğunu hep söylüyor ve yazıyorum… Geçen aydan başlayıp bu ay da devam eden bir “DEİZM” tartışması gündemde…
Murat Bardakçı’nın dünkü (16.04.2018) “Deizm bir modadır, zamanla geçer, gider!” başlıklı yazısı gibi bir yazı yazılmasını bekliyordum; nitekim Bardakçı yazdı…
Yazar, “bizim gençliğimizde ‘Marksizm ve ateizm’ modaydı, şimdi de ‘Deizm’ veya benzeri modalar olabilir” diyor… Evet, Hak yani “ADİL DÜZEN” gelinceye kadar değişik batıllar moda olacaktır ve olmaya da devam edecektir… Yazının sonuç bölümüne bakalım:
“Deizm de şimdi işte bunun gibi bir iştir, yani zamanın modasıdır ama oldukça dar sınırlar içerisinde kalmış bir özentidir fakat böyle hiç lüzumu yokken gündeme getirilmesi üzerine takipçilerinde az da olsa bir artış olacaktır! / Meselenin konuşulmaya başlanmasından sonra üniversite, lise ve imam-hatip hocası olan bazı tanıdıklarımla konuştum ve hepsinden aynı cevabı aldım: ‘Ortada öyle dikkat çekecek derecede deizme sapma diye bir şey yok, tek-tük de olsa meraklılarına rastlıyoruz’ dediler. Ama bir endişeyi de dile getirdiler: Yoğunlaşan deizm tartışmasının bu işi moda hâline getirmesi ve arayış içerisindeki gençlerden bazılarını yollarından çevirmesi ihtimalinden...” Murat Bardakçı’nın yazısı şöyle bitiyor: “Ama ‘Deizm yükselişte’ diye endişelere kapılmaya hiç gerek yok, zira deizm de, ateizm de aslında derin bir yoğunluğu ve felsefesi olan meselelerdir. Ama bizde bu derinliğe sahip üstadlar zaten mevcut değildir ve hiç olmamışlardır, dolayısı ile bu iş de bir modadır ve her moda gibi o da zamanla biter...” Bardakçı haklı, bu moda biter ama hak gelmedikçe başka batıl modası gelir…
Madem bu “DEİZM” konusunu ele aldık, biraz daha derinleştirelim ve bize göre genç olan bir yazarımızın bu konudaki değerlendirmelerine odaklanalım… Bu köşenin dikkatli müdavimi iseniz yazarımızı tanıyorsunuz, Ocak Medya yazarı Sinan Eskicioğlu; 4 Nisan tarihli yazısının başlığı da şöyle: “Tehlikeçanları ‘Deizm’ diyor, gerisi de gelecek…”
Yazı şöyle bir cümleyle başlıyor: “Gençlerin inanç dünyalarındaki dengesizlikler ‘Deizm’ ile tezahür etti ve artık bu gün yüzüne iyice çıkmaya başladı...” Yazar bunun sebeplerini sıraladıktan sonra şu sonuca varıyor:
“Bu sebeple de, yazımın başlığında ‘gerisi de gelecek’ ibaresini kullandım. / Neden mi? / Bunlar olağan sonuçlar. Çünkü daha başka sorunlar da çıkacak. Zaman geçtikçe bu sorunlar, çözülmediği için daha da artacak. / Neden mi olağan?”
Evet, ‘Neden mi olağan?’ dedikten sonra, altı maddeden oluşan uzun açıklamalar var.
Bugün, “Olağan olmasının sebepleri:” başlıklı bölümün sadece ilk maddesine bakalım: “1. Öğretmenlerin İslam’a bakışı ve farklı hayatları yaşamaları. / Bu sorunların ortaya çıktığı zaman aralığı 2000-2018 yılları arası. Bu dönemden önceki zamanlarda İHL’lerde öğretmen olanlar samimi, konuştuğu-yaşadığı aynı olan ve en önemlisi derdi-ideali olan insanlardı. / Ancak 2000’li yıllardan sonra öğretmen olanlar yukarıda söylediğim tarihlerde ya da 2000’den birkaç yıl önce mezun olan kişiler.
Bu öğretmenlerin öncelikle ‘kendi zihinleri karışık’. / Çünkü onları yetiştiren öğretim elemanları genellikle beyinlerini kiraya vermiş insanlardı. Kimisi ülkücü, kimisi FETÖCÜ, kimisi tarikatçı, kimisi selefi İslamcı, kimisi Fazlurrahmancı, kimisi Batı değerlerine inanan ama hasbelkader İlahiyat’ta öğretim görevlisi olan insanlardı. O dönemdeki öğrenciler de ‘gerçekten İslam nedir’ derdinde olan insanlar yerine, ‘kiraya verilmiş zihinlerden’ İslam’ı öğrendiler. / Bu gerçekliği kabul etmek istemeyenler çıkacaktır, ama sorunlarımıza çözümler bulmak istiyorsak, sorunların nasıl ortaya çıktığını da iyi tespit etmemiz gerekir. / Bu şekilde yetişen İlahiyat öğrencileri de öğretmen oldular. Değişen zaman içinde yaşananlar bütün Müslümanları şaşkınlıkla beraber çaresizleştirdi ve sonrasında öğretmenler de günü kurtarma derdiyle işlerini üstün körü yaptılar.”
Yazarımız İHL ve İlahiyat mezunudur ve yazdıklarını bizzat kendisi de yaşamıştır…
Yazarın ‘Adil Düzen’ çözüm içerikli görüşleri gelecek yazıda, inşallah…
Dünyanın çivisi çıkmış… Bu böyle gitmez… Ve…
16.04.18 - Geçen hafta yayımlanan dört ana konumuzun yani yazılarımızın başlıkları şöyle: KUR’AN VE İLİM merkezli uyarılara de...
‘AD İnsanlık Anayasası’ uzlaşma ile çıkarılmalı
15.04.18 - Ak Parti İstanbul Milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti-MHP arasında üçer kişiden oluşan Milli Mutabakat Komis...
Adil Düzen çalışmaları insanlığa rehber olacaktır
11.04.18 - Evet… Haftalık KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızdan bugün bazı bölümlerini aktaracağım ilk kısım şöyle sona eriyor: Adil düzen çalı...
Kur’an’ın mucizesi “Adil Düzen Anayasası”
10.04.18 - Bugünkü yazıma bu başlığı neden koydum? Açıklayayım… Aslında yine “KUR’AN VE İLİM merkezli uyarılara devam” ana başlığı...
Kur'an ve ilim merkezli uyarılara devam - 2
09.04.18 - Aslında, önceki yazımın sonuna ‘haşiye’ olarak koyduğum konu, yani ‘Türkiye’de tam yarım trilyon dolarlık beton yatırımı yapılm...
Kur’an ve ilim merkezli uyarılara devam…
08.04.18 - Bu haftaki uyarılarımızı, başlıklarıyla tekrar hatırlamamız gerekiyor: 1) Hayatımızın her ânı Kur’an olmalıdır, vesselam… 2) ‘V...
Dünyayı bekleyen dört büyük azap/afet vardır ne diyorduk?
07.04.18 - Hayatımızın her ânı Kur’an olmalıdır, vesselam…‘Ve izâtütlâ aleyhim âyâtunâbeyyinâtin…’ (ayet).3.İslâm/barış düzeni yen...
Her şey Kur’an’ın dediği gibi gitmekte ve gelişmekte
04.04.18 - “Ve onlardan önceki dönemlerden nicelerini yok ettik; onlar varlıkta ve görünüşte daha iyi idiler” (Meryem Suresi 74). Evet, to...
İslâm/barış düzeni yeni fidan olarak yeşerecektir
03.04.18 - Ne diyorduk? Birinci yazımızda “Hayatımızın her ânı Kur’an olmalıdır, vesselam” dedik… İkinci yazımızda ‘Ve izâtütlâ aleyhim ây...
‘Ve izâtütlâ aleyhim âyâtunâbeyyinâtin…’
02.04.18 - Önceki yazımızın başlığından itibaren mademki, “Hayatımızın her ânı Kur’an olmalıdır, vesselam” dedik ve demek istediğimiz anla...
12345678910