‘SEÇİM SONUÇLARI’ ana başlığı altındaki çalışmamızda, önce iktidar ve ana muhalefet partilerinin 24 Haziran Seçimleri sonucunu önceki yazımızda değerlendirdik… Bugün de diğer partileri (HDP, MHP, İYİ Parti, Saadet Partisi) kısaca değerlendirelim...
1- HDP kendisine güvenmiş ve barajı geçmiş, tüm dışlamalara rağmen varlığını göstermiş, eski oyunu korumuştur. Bu hem onlara hem de herkese ders olmalıdır. Öncelikle onlara ders olmalıdır. Dağlarda eşkıyalıkla ve illegal yapılanmalarla bir yere varılamayacağı anlaşılmıştır. Oysa legal çalışmalarla zaferler elde edilmektedir. Dolayısıyla artık illegal örgütleri destekler görünmekten vazgeçmeli, tüm çabalarını legal örgüt içinde yapmalıdırlar. İkinci atmaları gereken adım olarak İslam’la barışmalıdırlar. Kürtler dindar halktır ve AK Parti’nin MHP ile işbirliği yapıp ırkçılara taviz vermesine rağmen ona oy vermeye devam etmiştir. Siz de İslamiyet’i benimsemelisiniz. Artık namaz kılmaya başmalısınız. Dünyadaki Kürtlere de ancak böyle sahip çıkarsınız. Hedefiniz ayrı Kürt devleti kurmak değil, dünyadaki Kürtlerin kendi ülkelerinde ülkelerinin yasalarına ve yöneticilerine saygılı bir vatandaşı olarak refah içinde yaşamalarını sağlamak olmalıdır. Bunu da ancak siz Müslüman olursanız sağlarsınız. Müslüman olmak demek de her şeyden önce namaz kılmaya başlamak demektir.
2- Sermaye MHP’yi tasfiye edip yerine -bir zamanlar Cem Uzan’ın Genç Parti’sini planladığı gibi- İYİ Parti’yi getirmeyi planladı, MHP’nin Meclis’e girme durumu tehlikeye girdi. MHP ise AK Parti’yle bir olmak için Başkanlık sistemini kullandı, büyük başarı elde etti, böylece barajı da geçerek eski gücünü elde etti. İYİ Parti MHP’den değil AK Parti’den oylar aldı. Bu seçimde parti olarak en çok kazanan parti MHP olmuştur. MHP Sermaye tarafından İslamiyet’e karşı oluşturulmuş bir siyasi kuruluştur. Akevler’in aracılığı ile Alpaslan Türkeş İslam karşıtı Türkçüleri tasfiye etmiş ve Millî Görüş ile 1991 yılında seçim ittifakı (RP-MHP seçim ittifakı) yapmıştır. İslamiyet ulus devleti esas alır. İslamiyet’te dini devlet yoktur. Böylece Milliyetçi Hareket Partisi ulusçu parti olmuş ama ırkı değil dini seçmiştir. Onlara da tavsiyemiz İslamlaşmalarıdır. Ulus demek ırk demek değildir. Türkiye Devleti’nde Türkler olacak ve Türk ismini taşıyacaklardır. Türkçe vazgeçilmez dil olacaktır. Bir devletin bir adı olmalıdır, o ad da Türkiye Devleti’dir. Bir ulusun bir dili olmalıdır, o da Türkçedir ama bu Türkiye’de Türkçeden başka dil konuşulmayacak demek değildir. Türkiye vatandaşları Türkçeyi bilecek ama Kürtçeyi de konuşabilecek. Meclis’te bağımsız bir parti olarak hareket etmek zorundasınız. Bu AK Parti için de sizin için de hayati önemi haizdir. Anlaştığınız işlerde birlikte hareket edeceksiniz, anlaşamadığınız yerde her parti kendi bildiğini yapacaktır. Birbirinizi kendi görüşünüze doğru zorlamayacaksınız.
3- İYİ Parti diye bir parti yoktur. Cem Uzan’ın Genç Parti’si gibi sermayenin oluşturmayı denediği bir partidir. Biraz sonra aynen o parti gibi tasfiye olup gider. Zaten sermaye de bu sonuçtan sonra artık onu desteklemez. Cem Uzan’ın partisinden sermayenin gücünü bildiğimiz için %7 alacaktır dedik; bu tahminimiz takriben doğru çıkmıştır. Meral Akşener saygın bir hanımdır ama sermayeye dayanarak parti kurması sebebiyle saygınlığını yitirmiştir. Kendisi cumhurbaşkanı adayı olarak partisinden de az oy almıştır. Sermayenin gücü artmamış, azalmıştır. Bunu daha da azaltacak yolu iktidar ve muhalefet birlikte aramalıdır.
4- Saadet Partisi’ne gelinirse... Ben oyumu ona verdim. Barajı geçecektir zannediyordum ama geçemedi. Millî Görüş %22’lere varan oyunu “Adil Düzen” ile elde etti. “Adil Düzen” Kur’an düzenidir, İslam düzenidir. İki sebepten dolayı o zaman “İslam düzeni” demedik de “Adil Düzen” dedik. Biri, “İslam” kelimesi dini bir terimdi, o zamanki yasalara göre yasaktı. Biz yasalara uyarız. Bu sebeple başka bir şekilde kullandık. İkincisi ise; bizim İslam anlayışımız bin sene önceki içtihatlara dayanmaz. Kendi içtihadımız olarak elde edilen İslam. Gayemiz Kur’an düzenini Türkiye’ye getirmekti. Bu hareketin gayesi ve başarısı, ülkeye ve tüm insanlığa yeni İslam anlayışını “Adil Düzen” adı altında anlatmasıdır. Şimdi yapılacak iş semt kooperatiflerini geliştirip Kur’an düzenini uygulamalı olarak göstererek anlatmak, yanlışlarını düzeltip eksikliklerini gidermektir. (Devamı var)