Mete Firidin
Ebabil
10.04.2024
1713 Okunma, 0 Yorum

EBABİL

 

104. Fil Suresi Meali:

  1. O en özgün genele merhametli, o en özgün özele merhametli Allah’ın ismi ile.
  2. Hiç görmez misin, Rabbin Fil Halkına nasıl yaptı?
  3. Onların kötü planlarını hiç boşa çıkarmadı mı?
  4. Ve üzerlerine uçan ebabili (İbilleri) gönderdi.
  5. Onlara kayıtlı taşlar fırlatan.
  6. Ki onları taneleri alınmış (biçilmiş) ekin gibi kıldı.

Daha önce (2013) Fil Suresinde geçen “ebabil” kelimesi ile ilgili bir makale yayınlamıştım. O makalede “ebabil” kelimesinin Sümer efsanelerinde geçen “Gibil” olabileceğini yazmıştım.

Gibil Sümer tabletlerinde “tanrı” diye çevrilen mahlukatlardır. Oysa Sümer dilinde bizim melek dediğimiz kelime yoktur. Onun yerine anunakiler, dingirler vardır. Bizim anlayacağımız bunlar kutsal, tanrısal, mübarek mahlukatlardır. Yine Sümer dininde An, Anu cennetin ve her şeyin yaratıcısı Allah’tır. Diğerleri ise onun yarattığı kutsal yaratıklardır.

Gibil çok eski kutsal yaratıklardandır. (Wiki Gibil) Akkadca Girra (Çıra?) adıyla da bilinen Gibil ( 𒀭𒉈𒄀 ), hem olumlu hem de olumsuz yönleriyle ateşle ilişkilendirilen bir Mezopotamya tanrısıydı . Aynı zamanda ritüel arınmada da rol oynadı . Metinsel kaynaklar onun sembolünün bir meşale olduğunu belirtmektedir, ancak Mezopotamya sanatında onun herhangi bir tasviri tespit edilmemiştir . Ona birden fazla şecere atanabilir. An = Anum tanrı listesi eşinin Ninirigal olduğunu gösterir . Ayrıca Şamaş , Nuska ve Kusu gibi tanrılarla da sık sık ilişkilendiriliyordu . O ilk kez Shuruppak'ın Erken Hanedanlık metinlerinde, örneğin teklif listelerinde tasdik edilmiştir. Aynı zamanda Eridu panteonunun bir üyesiydi . Kassit döneminde Nippur'da ona tapınıldı . Daha sonraki kanıtlar Asur ve Uruk'tan edinilebilir . Ayrıca birçok edebi metinde de yer almaktadır.

Gibil ( d gibil 6 ), çivi yazısıyla d NE-GI (varyant: d GI-NE) olarak yazılan bir teonymin geleneksel okunuşu olarak kabul edilir , ancak Jeremiah Peterson bunun henüz birincil kaynaklar tarafından tam olarak doğrulanmadığını ve bunun Bunun yerine d gira x gi olarak okunması imkansız değildir , bu da muhtemelen Akkadca girru "ateş" kelimesinden türetildiğini yansıtacaktır . [1] Akad dilindeki Girra biçimi doğrudan girru teriminden türetilmiştir . [2] Bu terimler sonuçta *ḥrr kökünden türetilmiştir , "yanmak" veya "yanmak", başka bir isim olan Erra'ya benzer şekilde . [3] Jeremy Black ve Anthony Green, Gibil ve Girra adlarını aynı tanrıya gönderme yapıyormuş gibi ele alıyor. [2] Johanna Tudeau, bunların başlangıçta ayrı olduklarını, ancak Eski Babil döneminde ya da kısa bir süre sonra birbirleriyle tamamen birleştiklerini , Weidner tanrı listesinin Asur kopyaları gibi daha sonraki kaynakların bunların birbirinin yerine kullanıldığını gösterdiğini savunuyor. bir şekle bakın. [4] Gebhard J. Selz  [ de ] Gibil ve Girra'yı, Erken Hanedanlık dönemine ait Lagaş'taki metin külliyatı bağlamında zaten birbirine benzer olarak tanımlıyor . [3] d GIBIL 6'nın Girra olarak okunması amaçlanan bir logogram olarak kullanıldığı örnekler astronomi metinlerinden bilinmektedir. [5] Gibil isminin onaylanmış bir başka yazılışı d GIŠ.BAR'dır. [6] Selz, başlangıçta bunun ayrı bir tanrıya, Gišbar veya Gišbarra'ya atıfta bulunduğunu, Ur III döneminden Ur-Gišbar-izipae gibi teoforik isimlerde tasdik edildiğini ve daha sonra Gibil ile birleştirildiğini ileri sürer. [7]

Emesal metinlerinde Gibil, Mübarra varyant adıyla anılırdı. [8] Ona atfedilen ek isimler veya lakaplar arasında An = Anum tanrı listesinden bilinen Nunbaranna (veya Nunbaruna; çevirisi belirsiz) (tablet II, satır 337), Eski Babil'deki öncüsü ve aynı döneme ait bir dizi büyülü söz; [9] Nunbarḫada ("yanan beyaz gövdeli prens"; An = Anum , tablet II, satır 339), [10] ve Nunbarḫuš ("parlayan vücutlu prens", hem An = Anum'un öncüsünde hem de An'da mevcuttur) = Anum , tablet II, satır 340). [11] Piotr Michalowski, bu isimlerden sonuncusunun aynı zamanda MÖ 1. bin yıla ait sözlük listelerinde ziqtu , yani "meşale" teriminin eşanlamlısı olarak göründüğüne dikkat çekiyor . [12]

Gibil adı aynı zamanda Eski Babil döneminde bir yıldız için bir isim olarak da kullanılmıştı, ancak kimliği belirsizliğini koruyor ve onu Mars gezegeniyle eşanlamlı olarak ele alan geç astronomik metinler nedeniyle karmaşıklaşıyor . [5]

Sümer ve Ur Ağıtı'nda bu kompozisyonda anlatılan yıkım nedenleri arasında Gibil'den de bahsedilmektedir. [47] Görünüşe göre sazlıkları ateşe vermekten o sorumlu. [48] ​​Nili Samet'in belirttiği gibi, bunu anlatan pasaja doğrudan bir paralellik İnanna ve Ebiḫ mitinde mevcuttur ; burada adını taşıyan tanrıça, Gibil'e aynı eylemi gerçekleştirmesini söyleyeceği tehdidinde bulunur. [48]

Kutsal bir yaratık olması ve ekinleri yakması nedeniyle “ebabil” kelimesinin Gibil ile ilişkili olabileceğini düşünmüştüm. Bu düşüncemde Elmalılı Hamdi’nin aşağıda vermiş olduğu “ebabil” kelimesinin kökü ile ilgili bilgiler de etkili olmuştu.

Bu amaçla Elmalılı tefsirinden Fil suresi yorumu ile ilgili bir bölüm aldım. Burada özellikle dikkat edilmesi gereken “Ebabil” kelimesidir. Tayren kelimesi ise “uçan” anlamına gelmekle birlikte “uçan kuş” olarak da anlam verilmiştir.

 

“3. 2- Üzerlerine birçok ebabil kuşları saldı. Alay alay, fırka fırka, bölük bölük, birbiri ardınca, katar katar çeşitli yönlerden.

TAYR, bilindiği üzere uçan kuş demek olan "tair"in çoğuludur. Diye nekre olarak getirilmesi de bunların tanınmadık, garib birtakım kuşlar olduğunu hatırlatır. Gerçekte kuşların o zamana kadar oralarda görülmemiş irili, ufaklı, siyah, yeşil, beyaz, takım takım garip kuşlar olduğu da rivayet edilmiştir.

Hz. Peygamber'in dedesi Hz. Abdülmuttalib "Ne Necd'li, ne de Tihame'li." demiş. "Tayran"den sıfat veya hal veya beyan atfı olması muhtemel olan Ebabil de garibdir. Bir kısım tefsirciler bu Ebabil kelimesi şemati ve abâdîd ve benzerleri gibi müfred (tekil)i olmayan çoğullardandır, fırkalar demektir, demişler. Ferra, Arap'tan tekilini işitmedim, demiş. Ebu Ubeyde, Ma'mer b. Müsenna da, bunun müfredi olduğunu söyleyen görmedim, demiş. "Kamus"ta da fırak (fırkalar) demektir, tekili olmayan çoğuldur, diyor. İbnü Cerir'in naklettiği vechile Abdullah b. Mes'ud'dan: fırak (fırkalar); İbnü Abbas'dan: "Birbiri ardınca." Abdullah b. Haris İbnü Nevfel'den: İbil-i müebbele gibi ekâtı'; yani besi develeri gibi bölük bölük, katar katar. Said b. Abdirrahman Bezzi'den: Müteferrika; Hasen ve Katade'den: Kesire (çok); Mücahid'den yani "çeşitli, ardı ardınca, toplu halde." İbnü Zeyd'den: Şuradan, buradan, her taraftan gelmiş çeşitli, diye rivayet olunmuş ve İbnü Cerir bunları, ayrı ayrı birbiri ardınca çeşitli bölgelerden diye özetlemiştir. Bununla beraber tefsircilerden ve lügatçılardan bir kısmı da: Ebabil'in müfredi (tekili) ibbale veya ibbevl veya ibbil olduğunu söylemişlerdir. Ebu Cafer Revasi, bunun müfredi olarak ibbale'yi işittiğini söylemiş, Kisaî de nahivcilerin ibbevl dediklerini, bazılarının da ibbil dediklerini işittim demiştir. Zemahşerî, ebabil, hazaik (yani cemaat) diye tefsir ettikten sonra der ki: Bunun tekili ibbâledir. Araplar'ın ata sözlerinde tabiri vardır. İbbale büyük demet demektir. Bir kuş topluluğu birbirine sıkışmakta büyük bir demete benzetilmiştir. Abadid, şematil gibi tekili yoktur da denildi. Ragıb da: İbbale odun demetine benzetilmesindendirEbâbil, ibbîlin çoğuludur. Deve bölükleri gibi ayrı ayrı demekir, diyor. "Kamus"ta da şöyle diyor: İbbâle, ibâle, ibbevl, ibbîl, ibîl, kuştan, attan, deveden bir kıt'a (bölük) yahut peyderpey gelen kötülüklerden her biri (ki katar demek) olur ve ibbale huzme (bir bağ) demektir. "Bir bağ üzere bir demet" tabiri de darb-ı mesel (atalar sözü)dir. Bela üzerine bela yerinde söylenir. Ebabil bunlardan birinin çoğulu olduğu şekilde de mânâ: Küme küme, çeşitli bölükler halinde, katar katar, alay alay, birçok kuşlar demek olur ki, bu da İbnü Cerir'in açıkladığı mânâ demektir. Ancak ebabil, ibbalenin çoğulu olduğuna göre bunda darb-ı meselinin mânâsına işaret olarak demek gibi bir mânâ daha muhtemel olur. Zira büyük bela üzerine bir küçük bela daha meâlinde olduğu halde bunda büyük bela üzerine büyük bela, hatta belalar halinde denilmek gibi bir mânâ anlaşılmak gerekir ki, bu "el-Kâria" Sûresi'nde geçtiği üzere "haviye"nin "anası ağladı" tabirinden türemiş olmasına benzer. Yani bu kuşları onlara bela üzerine bela olmak üzere belalar yığını halinde gönderdi, demek olur. Fakat kimse bundan böyle bir mânâ anladığını söylememiştir. Bununla beraber Zemahşerî'nin anılan darb-ı meseli şahit olarak getirmesi buna işaretten uzak olması gerektir. Bu mânâlarca ebabil, tayrın sıfatı veya halidir. Bundan başka ebabil adıyla bilinir olmuş ve kırlangıca benzer bir kuş vardır ki ayaklarının uçları kıvrık olması hasebiyle yere konunca uçamadığından yuvalarını hep yüksek yerlere yapar ve yüksecik yerlerden atılarak uçarlar. "Kamus" şerhçisinin ve tercümesinin zikrettikleri vechile bazıları ebabilin, dağ kırlangıcı dedikleri bu kuş olduğunu kabul etmişlerdir. Çoğunlukla bu kuşların vasfında "kırlangıçlar benzeri", "avuçları köpeklerin avuçları gibi" diye rivayet edilmesi dolayısıyla bu yaygın olmuştur. Bu takdirde ebâbil tayr'a atf-ı beyan demek olur. Ve ebâbil lafzının tekili yoktur denilmesine de uyar. Fakat yukarıda görüldüğü üzere imam tefsirciler ebâbilin böyle bir çeşit kuş ismi olduğunu söylememiş, çeşitli şekilde, bölük bölük, peyderpey gelen sürüleriyle çokluklarını ifade eden bir sıfat veya hal mânâsıyla açıklamış oldukları ve âyetin sevki de özellikle bu kuşların garipliğine işaret ettiği cihetle bunu atf-ı beyan gibi bir kuş ismi olarak anlamak doğru görünmez, müvelled (yapay kelime) olması gerektir. Gerçi söylediğimiz gibi bunların hacimleri kırlangıçlar kadar olduğu yaygın ve hortumları kuş hortumları ve avuçları köpek avuçları gibi diye İbnü Abbas'dan rivayet edilmiş ise de rivayetlerin tamamı bunların hepsi bir çeşit kuş olmayıp, gerek hacim ve gerekse renk itibarıyla çeşitli olduğunu anlatmaktadır. Şu halde çarpışmalarda leşler üzerinde dolaşan kartallar, kara kuşlar gibi irileriyle kargalar gibi ortaları ve sinek avlayan kırlangıçlar gibi küçükleri ve siyah, beyaz, yeşil ve alaca çeşitli renkleriyle türlü türlü ve birbiri ardınca takip ederek gelen çeşitli sürüleriyle irili ufaklı, alay alay kuşlar demek olur ki, bunların Yemen'den doğru ve deniz tarafından geldikleri de vaki olan rivayetler cümlesindendir. Böyle bir fırtına gibi birdenbire bir kuş akımının saldırması acaib bir şekilde onların başına bir bela yağdırdı. Şöyle ki:

4. 3- O kuşlar, onlara (yani fil sahiplerine) siccilden taşlarla atış ediyorlardı.”

 

Birkaç gün önce “ebabil” kelimesi ile ilgili araştırmalarımda Sümer tabletlerinde geçen “ububul” kelimesine rastladım. Bu tablet Sümerli Eyyub’un Ağıtı olarak isimlendirilmişti. Tablette şehri işgal edenlerin Ububul tarafından yok edilmesi isteniyordu ki bu durum Fil Suresindeki tanımlamaya çok uygundu.

Sümerce ububul kelimesinin anlamı: Şimşek çakması, alev, coşkulu ve püstül (zonklayıcı) demektir. Tabletten Ububul’un yıkım gücü olan kutsal bir yaratık veya yaratıklar olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü öncesinde Anunaki (melekler) ve Enlil’den (Mikail) bahsedilmektedir.

Aşağıdaki resimde bu tabletin içeriği verilmiştir. Bu tabletin yaşı MÖ 1200-1300 yıları olarak hesaplanmıştır. Diğer bazılarına göre MÖ 2000 yıllarına aittir. Antik Nippur şehrinde bulunmuştur.

LAMENT OF A SUMERİAN JOB (SÜMERLİ EYYUB’UN AĞITI)                              

Ağıtın çevirisi: Noktalı yerler okunamayan kırık yerlerdir.

Sokaklar benden uzaklaştı.

Yok edilmiş halde yatıyor.

Seninle konuşanlar yok edildi.

Tamamen yukarıdan yok etti,

Ben yıkım adamıyım.

Aşağıdan gelen öfkeyle yok etti,

Ben yıkım adamıyım.

Anunaki onları yok etsin.

İşte şehrim yıkıldı.

Oh Enhl, yukarı diyarlardan boyun eğdir.

Ububul onları yok etsin.

 

Eski ve Yeni Ahitte Kuran’daki Fil Suresinin içeriğine benzeyen sadece bir bölüm vardır. Ebabil kelimesi Yahudi ve Hristiyanlarca bilinmemektedir.

3 Makabiler 6:16-21 Yeni Gözden Geçirilmiş Standart Versiyon:

16 Tam Eleazar duasını bitirirken kral, hayvanları ve tüm kibirli kuvvetleriyle birlikte hipodroma geldi. 17 Ve Yahudiler bunu fark ettiklerinde göğe öyle büyük çığlıklar attılar ki, yakındaki vadiler bile kendileriyle çınladı ve ordu üzerinde kontrol edilemeyen bir korku yarattı. 18 Sonra en izzet, her şeye kadir ve gerçek Tanrı, kutsal yüzünü gösterdi ve Yahudiler dışında herkesin görebildiği, korkunç görünüşlü iki muhteşem meleğin indiği göksel kapıları açtı. 19 Düşman kuvvetlerine karşı çıktılar, onları şaşkınlık ve dehşete düşürdüler, onları sarsılmaz prangalarla bağladılar. 20 Kral bile bedeni titremeye başladı ve küstahlığını unuttu. 21 Hayvanlar kendilerini takip eden silahlı kuvvetlere saldırdılar ve onları ayaklar altına alıp yok etmeye başladılar.

Daha önceki makalemde de değindiğim gibi “tayren” kelimesi kuşlar demek değildir. “Uçanlar” anlamındadır. Ebabil kelimesi ise şişek çakması veya ateş çakması anlamındadır. Fil Suresinde gönderilenler şimşek çakması gibi ateş eden silahlara (makinalı tüfek veya lazer silahı gibi) silahlara sahip uçaklara benzemektedir. Veya UFO araçlarına! Biz günümüzde yeryüzü dışından gelen veya gelecek olanlara uzaylılar tanımlamasını kullanmaktayız. Aslında bütün melekler bir tür uzaylıdır.

Allah Sümerlerden önce Nuh Toplumuna, Ad Toplumuna ve Semud Toplumuna da resuller ve bilgiler göndermiş. Zaman zaman da müdahaleler yapmıştır ve yapmaktadır. Eskilerin bunları yorumlamaları farklı olmuştur. Doğruları ve yanlışları vardır. Bizim de!

73. Müddessir Suresi:

32. Ayet meali: Ve biz o ateşte bulunanları meleklerden başkası kılmadık. Ve onların sayısını onlar ki kafirler için fitneden, onlar ki o kitap verilenlerin kesin inanır olmalarından ve onlar ki iman edenlerin imanının artmasından ve onlar ki o kitap verilenlerin ve o müminlerin çelişkiye düşmemesinden başkası için kılmadık. Ve onlar ki kalplerinde hastalık olanların ve o kâfirlerin “Bu benzetme ile Allah ne istemiştir?” demeleri için. İşte onun gibi Allah uygun gördüğünü saptırır ve uygun gördüğüne hidayet eder. Ve Rabbinin ordularını O’ndan başkası bilir değildir. Ve o, o beşer için hatırlatmadan başkası değildir.

Doğrusu Allah bilir.

 

 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122121 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117415 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 113677 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92184 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 85271 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 78624 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72586 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68753 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64766 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57567 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 40100 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 39900 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 36194 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36032 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34295 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 33200 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32414 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31233 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31126 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30146 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29752 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29154 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 28987 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 28764 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27791 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 27594 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26181 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 25894 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 25475 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25179 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24567 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 24099 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23729 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 22941 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22404 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21847 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21719 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21439 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 21335 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20302 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 20251 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20092 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19748 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 19260 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19013 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18871 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 18685 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 18172 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 18100 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 17263 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17088 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16860 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16522 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15935 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 15505 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15488 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15412 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 15188 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14916 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14890 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14857 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14764 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14739 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14588 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14539 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14472 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14433 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 14039 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13928 Okunma
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13897 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13785 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13723 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13673 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13454 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13234 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13200 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13196 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13174 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 13157 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13014 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12940 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12910 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12635 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 12580 Okunma
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12490 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12490 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12416 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 11976 Okunma
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 11939 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11920 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11905 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11858 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11830 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11806 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11454 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11381 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11246 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 11191 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11179 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 11173 Okunma


© 2025 - Akevler