Mete Firidin
Kıtalar Ve Revasiye
17.02.2011
9885 Okunma, 1 Yorum

KITALAR VE REVASİYE

Arapça’da  dağ “cebel”dir. Çoğulu dağlar “Cibal”dir. Kur’an’da hem “Cebel”(Haşir, 59/21), hem de “Cibal”(Amme, 78/7) kelimesi kullanılmıştır.

“Revâsiye” kelimesi ise Kur’an’da yalnız çoğul olarak “Revasî”(sure ve ayet 13:3 ve 15:19 ve16:15 ve 21:31 ve 27:61 ve 31:10 ve 41:10 ve 50:7 ve 77:27 olmak üzere 9 kez geçmektedir. Ayrıca bir kez (34:13) “Râsiyât” şeklinde kullanılmıştır. Bu kelimenin fiili “Resâ-Yersû” olup bir şeyi bir yere sabit kılmak, perçinleştirmek manasına gelir. Sözlük anlamı itibariyle bu kelime dağ için kullanılmaz. Nitekim Kur’an’da yer alan “ve’l-cibale Ersâhâ”(Naziat, 79/32) ayetinde Cibal kelimesi, “Revasî” kelimesinin –if’al babından- fiili olan “ersâ” ile birlikte kullanılmıştır. Manası “Yerin dağlarını oturttu/sabitleştirdi” şeklindedir.

Bu 9 ayetlerde isim olarak çakılı büyük kara parçası olarak kullanılmaktadır. Diğer iki ayette ise çakma fiili olarak kullanılmıştır.

Rad suresi 4. Ayette geçen kıta kelimesi ise birbirine bitişik bölümler ,bölgeler anlamında kullanılmıştır. Yani Asya ve Afrika’nın hem sulak ve verimli yerleri olduğu gibi ona komşu çölleri de vardır. Bunlardan her bir parçası bir kıtadır, bir bölgedir.

Tarih boyunca yanlış adlandırmadan dolayı Kıtalar (revasiye, continent) kıta olarak adlandırılmıştır.

Aslında bizim kıtalar olarak adlandırdığımızın adı revasiye olmalıydı!

Bunun nedenini açıklamak için önce yeryüzü hakkında temel bazı bilgileri bilmek gerekir.

Yerkabuğu yer kürenin en dış katmanıdır. Yer kürenin toplam hacminin % 2'den azını, kütlesinin ise yüzde 4'ünü oluşturur. Daha derin tabakalara oranla düşük yoğunlukta ve katı yapıdadır. Manto katmanının en dış bölümü ile birlikte taş küreyi oluşturarak, derindeki nisbeten akışkan astenosfer tabakası üzerinde yüzercesine hareket eder. Yer kabuğunun okyanus tabanlarında kalan kısmı oldukça ince (5-10 km), kıtalardaki kısmı ise daha kalındır (30-70 km). Yer kabuğu yoğunluğunun okyanus tabanlarında daha yüksek (3,2 g/cm³, kıtalarda ise daha düşük (2,7 - 3 g/cm³) olduğu bilinmektedir. Bu farklılıklar nedeniyle, 'okyanus kabuğu' (ya da 'okyanusal kabuk') ve 'kıta kabuğu' ('kıtasal kabuk') şeklinde iki ayrı tanım yerleşmiştir

Karalarda daha kalın (35-40 km), Tibet Platosunda ise 70 km, deniz ve okyanus tabanlarında ise daha ince (8-12 km) olan yer kabuğunun ortalama kalınlığı 33 kilometre kadardır. Kimyasal bileşimi ve yoğunluğu birbirinden farklı iki kısımdan meydana gelir. Bunlardan biri granit bileşimindeki kayaçlardan oluşan granitik yerkabuğu; diğeri ise bazalt bileşimindeki kayaçlardan oluşan bazaltik yerkabuğudur.

Granitik yerkabuğunda silisyum ve alüminyum elementleri hakimdir. Bu nedenle daha hafiftir; yoğunluğu 2.7-2.8 g/cm3 arasında bulunur. Yerkabuğunun üst kısmını teşkil eder. Bazaltik yerkabuğunda ise silisyum ve magnezyumlu unsurlar hakimdir. Dolayısıyla granitik kabuktan daha ağırdır; yoğunluğu 3-3.5 g/cm3 arasında değişir. Granitik yerkabuğunun altında ve okyanus tabanlarında yer alır. Bu nedenle bazaltik yerkabuğuna "okyanusal kabuk" adı da verilir. Bu iki kısım bütün kıtaların altında bulunmaktadır. Buna karşılık okyanusların altında durum farklıdır. Burada bazaltik kabuk birkaç km kalınlıkta ince bir tabaka halinde uzanır. Buna karşılık granitik kabuk ya hiç yoktur.yada çok incedir.

Kıtaların altında bulunan ve karaların en üstte durmasını sağlayan bu granit tabakaya “continental crust” denir. Ayrıca bu tabakanın içinde daha eski ve daha dayanıklı bölgeler vardır. Bunlara da “Craton” denir. Bu craton lar adeta bir çivi veya kazık gibi kıta kabuğunu altta kalan kısıma çakarlar. Böylece kıtalar sağlam bir yapı kazanırlar.

Şimdi” revasiye”kelimesinin geçtiği ayetleri yeniden düşünelim. Revasiye yazan yerlere "sıradağlar" kelimesi yerine "Kıtalar" kelimesini koyalım ve ne kadar doğru olduğunu görelim.

Bazı kıtalarda gece iken bazı kıtalarda gündüzdür. Her kıtada farlı olan ürünler vardır. Mesela domates,patetes ,fasülye ,mısır 1500 lü yıllarda Amerikadan getirilmiştir. Craton lar kıtaların depremlerden etkilenmeyi ve parçalanmasını engellerler. Tıpkı deprem bölgesine yapılan binalara kazıklı temeller yapılması gibi.Bütün kıtayı boylu boyunca geçen Amazon nehri, Nil nehri, Misisipi nehri, Tuna nehri gibi.

Aslında kıta dediğimiz büyük kara parçası Kuran'a göre RASİYE dir.

 

 

 

 


YorumcuYorum
Süleyman Karagülle
23.02.2011
17:51

Asya : 44.387.000 km2

Avrupa : 10.532.000 km2

kuzey Amerika : 24.246.000 km2

güney Amerika : 17.832.000 km2

Afrika : 30.319.000 km2

Avustralya : 8.150.000 km2

Antarktika : 13.500.000 km2

Mete Firidin

KITALAR VE REVÂSİYE

2/17/2011

KITALAR VE REVÂSİYE

Arapça’da dağ “cebel”dir. Çoğulu dağlar “cibal”dir. Kur’an’da hem “cebel” (Haşir, 59/21), hem de “cibal” (Amme, 78/7) kelimesi kullanılmıştır.

“Revâsiye” kelimesi ise Kur’an’da yalnız çoğul olarak “revâsî” (sûre ve âyet 13:3 ve 15:19 ve 16:15 ve 21:31 ve 27:61 ve 31:10 ve 41:10 ve 50:7 ve 77:27 olmak üzere 9 kez geçmektedir. Ayrıca bir kez (34:13) “râsiyât” şeklinde kullanılmıştır. Bu kelimenin fiili “resâ-yersû” olup bir şeyi bir yere sâbit kılmak, perçinleştirmek manasına gelir. Sözlük anlamı itibariyle bu kelime dağ için kullanılmaz. Nitekim Kur’an’da yer alan “ve’l-cibâle ersâhâ” (Naziât, 79/32) ayetinde cibâl kelimesi, “revâsî” kelimesinin -if’âl babından- fiili olan “ersâ” ile birlikte kullanılmıştır. Manası “yerin dağlarını oturttu / sabitleştirdi” şeklindedir.

Bu 9 ayetlerde isim olarak çakılı büyük kara parçası olarak kullanılmaktadır. Diğer iki ayette ise çakma fiili olarak kullanılmıştır.

Rad sûresi 4. âyette geçen kıta kelimesi ise birbirine bitişik bölümler anlamında kullanılmıştır. Yani Asya ve Afrika’nın hem sulak ve verimli yerleri olduğu gibi ona komşu çölleri de vardır. Bunlardan her biri bir kıtadır.

Tarih boyunca yanlış adlandırmadan dolayı kıtalar (continent) kıta olarak adlandırılmıştır.

Aslında bizim kıtalar olarak adlandırdığımızın adı revâsiye olmalıydı!

Bunun nedenini açıklamak için önce yeryüzü hakkında temel bazı bilgileri bilmek gerekir:

Yerkabuğu yerkürenin en dış katmanıdır. Yerkürenin toplam hacminin % 2’den azını, kütlesinin ise yüzde 4’ünü oluşturur. Daha derin tabakalara oranla düşük yoğunlukta ve katı yapıdadır. Manto katmanının en dış bölümü ile birlikte taş küreyi oluşturarak derindeki nispeten akışkan astenosfer tabakası üzerinde yüzercesine hareket eder. Yerkabuğunun okyanus tabanlarında kalan kısmı oldukça ince (5-10 km), kıtalardaki kısmı ise daha kalındır (30-70 km). Yerkabuğu yoğunluğunun okyanus tabanlarında daha yüksek (3,2 g/cm³), kıtalarda ise daha düşük (2,7 - 3 g/cm³) olduğu bilinmektedir. Bu farklılıklar nedeniyle ’okyanus kabuğu’ (ya da ’okyanussal kabuk’) ve ’kıta kabuğu’ (’kıtasal kabuk’) şeklinde iki ayrı tanım yerleşmiştir.

Karalarda daha kalın (35-40 km), Tibet platosunda ise 70 km, deniz ve okyanus tabanlarında ise daha ince (8-12 km) olan yerkabuğunun ortalama kalınlığı 33 kilometre kadardır. Kimyasal bileşimi ve yoğunluğu birbirinden farklı iki kısımdan meydana gelir. Bunlardan biri granit bileşimindeki kayaçlardan oluşan granitik yerkabuğu; diğeri ise bazalt bileşimindeki kayaçlardan oluşan bazaltik yerkabuğudur.

Granitik yerkabuğunda silisyum ve alüminyum elementleri hakimdir. Bu nedenle daha hafiftir; yoğunluğu 2.7-2.8 g/cm3 arasında bulunur. Yerkabuğunun üst kısmını teşkil eder. Bazaltik yerkabuğunda ise silisyum ve magnezyumlu unsurlar hakimdir. Dolayısıyla granitik kabuktan daha ağırdır; yoğunluğu 3-3.5 g/cm3 arasında değişir. Granitik yerkabuğunun altında ve okyanus tabanlarında yer alır. Bu nedenle bazaltik yerkabuğuna "okyanusal kabuk" adı da verilir.

Bu iki kısım bütün kıtaların altında bulunmaktadır. Buna karşılık okyanusların altında durum farklıdır. Burada bazaltik kabuk birkaç km kalınlıkta ince bir tabaka halinde uzanır. Buna karşılık granitik kabuk ya hiç yoktur ya da çok incedir.

Kıtaların altında bulunan ve karaların en üstte durmasını sağlayan bu granit tabakaya “continental crust” denir. Ayrıca bu tabakanın içinde daha eski ve daha dayanıklı bölgeler vardır. Bunlara da “craton” denir. Bu cratonlar adeta bir çivi veya kazık gibi kıta kabuğunu altta kalan kısma çakarlar. Böylece kıtalar sağlam bir yapı kazanırlar.

Şimdi “revâsiye” kelimesinin geçtiği ayetleri yeniden düşünelim:

Rad 3: ?????? ??????? ????? ???????? ???????? ?????? ????????? ???????????? ????? ????? ???????????? ?????? ?????? ?????????? ????????? ??????? ????????? ?????????? ????? ??? ?????? ???????? ????????? ??????????????

Bu ayetin manasını tam olarak açıklayabilmemiz için dünyadaki sıradağlara bakalım:

a) Kuzey sıradağlar: Bunlar Çin’den başlar, Himalayalar’dan geçer, Anadolu’ya uğrayarak Avrupa’da Alpler’e kadar gider, Atlas okyanusunda battıktan sonra Kanada’da ortaya çıkar. Bu sıradağların görevi kuzeyden gelen soğuk kuru rüzgâr ile ekvatordan gelen sıcak nemli rüzgârları çatıştırmak ve böylece tüm kıtayı yağmurlara boğmaktır.

b) İkinci sıradağlar batıda Amerika kıtalarında kuzeyden güneye uzanır. Bunun görevi de dünya dönerken atmosferi de döndürmektir. Böylece şiddetli doğu batı rüzgârları önemlidir.

c) Bunun dışında Afrika’da ve Avustralya’da da buna benzer dağ silsileleri vardır.

Güney kutbu da yüksek kara ile kaplıdır. Yağan karlar orada depo edilir. Sonra eriyerek denizlerin devamlı aynı seviyede kalmasını sağlar.

Yağmurlar ve ırmaklar bu sıradağlar sayesinde vardır. Bu sıradağlar aynı zamanda kıtaları da tarif eder. Demek ki revâsiyeyi sıradağları içeren kara parçaları şeklinde düşünebiliriz.

1. ve hüve : ve o

2. ellezî : ki o

3. medde : uzattı, yaydı

4. el arda : yeryüzü

5. ve ce‘ale : ve kıldı, yaptı (yarattı)

6. fî-hê : orada

7. revâsiye : kıtalar

8. ve enhêren : ve nehirler

9. ve min külli : ve hepsinden

10. es semerâti : ürünler, meyveler

11. ce‘ale : kıldı (yarattı)

12. fî-hê : orada

13. zevceynisneyni

(zevceyni)

(isneyni) : ikili (zıt cinsten eşler) bir çift

: (zıt cinsli bir çift (dişi+erkek))

: (iki, ikili)

14. yuğşi : örter

15. el leyl : gece

16. en nehâre : gündüz

17. inne : muhakkak

18. fî zâlike : bunda vardır

19. le âyâtin : elbette ayetler

20. li kavmin : bir kavim için

21. yetefekkerûne : tefekkür ederler

Bazı kıtalarda gece iken bazı kıtalarda gündüzdür. Her kıtada farklı olan ürünler vardır. Mesela domates, patates, fasulye, mısır 1500’lü yıllarda Amerika’dan getirilmiştir.

Hicr: 19

?????????? ???????????? ????????????? ?????? ????????? ???????????? ?????? ??? ????? ?????? ??????????

Dağlar yalnız karaların içinde yoktur, aynı zamanda da denizlerde de vardır. Denizlerde de su akıntıları aynı şekilde kontrol eder. Karada havanın temiz kalmasını sağlar, denizde de suların temiz kalmasını sağlar. Hayat ancak o sayede mümkün olur.

1. ve el arda : ve yeryüzü

2. medednâ-hâ : biz onu uzattık (yaydık)

3. ve elkaynâ : ve biz koyduk, bıraktık

4. fî-hâ : orada

5. revâsiye : kıtalar

6. ve enbetnâ : ve biz nebat (bitkiler) yetiştirdik

7. fî-hâ : orada

8. min kulli şey’in : her şeyden

9. mevzûnin : mevzun, birbiriyle orantılı, ölçülü

Nahl: 15

????????? ??? ???????? ????????? ??? ??????? ?????? ???????????? ????????? ???????????? ???????????

“Temîde biküm” size meydan olsun diye yani bize akan olacaktır. Kastedilen yalnız dağlar olsaydı bize “en temîde” olmazdı. Hala o dağlarda yaşamıyoruz. Demek ki öyle bir yerin adıdır ki orada sıradağlar vardır. Ayrıca geniş yollar meydanlar vardır. Bu ayet bize kıra anlamını vermeye çok daha kesin şekilde yaklaştırmaya götürmektedir.

1. ve elkâ : ve bıraktı, koydu, attı

2. fî el ardı : yeryüzünde

3. revâsiye : kıtalar

4. en temîde : sarsılması

5. bi-kum : sizinle

6. ve enhâren : ve nehirler

7. ve subulen : ve yollar

8. lealle-kum : umulur ki, böylece

9. tehtedûne : yol bulursunuz (menzillerinize ulaşırsınız)

Cratonlar kıtaların depremlerden etkilenmeyi ve parçalanmasını engellerler.

Tıpkı deprem bölgesine yapılan binalara kazıklı temeller yapılması gibi.

Bütün kıtayı boylu boyunca geçen Amazon nehri, Nil nehri, Mississippi nehri, Tuna nehri gibi.

Enbiya: 31

??????????? ??? ????????? ????????? ??? ??????? ?????? ??????????? ?????? ???????? ??????? ??????????? ???????????

Meydanlar var meydanları birbirine bağlamak için dağların arasından geçen yollar vardır. Sadece meydan değil sıradağların olduğu alan ve bu sıradağların arasında geçitler vardır.

1. ve ce‘al-nâ : ve biz kıldık

2. fî el ardı : yeryüzünde

3. revâsiye : kıtalar

4. en temîde bi : sarsması

5. him : onlar, onları

6. ve ce‘al-nâ : ve kıldık

7. fîhâ : orada

8. ficâcen : geniş yollar, iki dağ arasındaki geniş geçit yerleri

9. subulen : sebîller, yollar

10. le‘alle-hum : umulur ki böylece onlar

11. yehtedûne : hidayete ererler

Neml: 61

?????? ?????? ????????? ???????? ???????? ?????????? ?????????? ???????? ????? ????????? ???????? ?????? ????????????? ???????? ???????? ????? ??????? ???? ???????????? ??? ???????????

Karar durulacak yerleşilecek yer demektir. Müstekarr olarak da geçer. Dengede olmak anlamında da kullanmaktayız. Aralarında nehirler yaptık denmektedir demek ki bu dağlar vadi kenarlarındaki sırtlardır. Yerüstü öyle engellerle yaratılmıştır ki aralarında ırmaklar akar. Burada revâsiye enhêrdan sonra kullanılmıştır. Zaman itibariyle revâsiye önce enhêr sonradır. Ama plan itibariyle önce nehirler planlanmış. Nehrin olması için de dağlar yaratılmıştır. Onun için her iki şekilde zikredilmektedir.

1. em : yoksa, veya

2. men : kim, kimse

3. ce‘ale : kıldı, yaptı, yarattı

4. el arda : arz, yeryüzü

5. karâren : karar yeri, yerleşmeye uygun mekân

6. ve ce‘ale : ve kıldı, yaptı, yarattı

7. hılâle-hâ : onun ara(lar)ında

8. enhâren : nehirler

9. ve ce‘ale : ve kıldı, yaptı, yarattı

10. lehâ : onun, onun için

11. revâsiye : kıtalar

12. ve ce‘ale : ve kıldı, yaptı, yarattı

13. beyne : arasında

14. el bahreyni : iki deniz

15. hâcizen : perde, engel

16. e : mı

17. ilâhun : bir ilâh

18. me‘allâhi (mea allâhi) : Allah ile beraber

19. bel : hayır

20. ekseru-hum : onların çoğu

21. lâ ya‘lemûne : bilmiyorlar

Lokman: 10

?????? ????????????? ???????? ?????? ??????????? ????????? ??? ????????? ????????? ??? ??????? ?????? ??????? ?????? ??? ????? ???????? ???????????? ???? ????????? ???? ???????????? ?????? ??? ????? ?????? ???????

1. halaka : yarattı, halketti

2. es semâvâti : semalar, gökler

3. bi gayri : olmadan, olmaksızın

4. amedin : direkler

5. terevne-hâ : onu görüyorsunuz

6. ve elkâ : ve attı, yerleştirdi, oluşturdu

7. fî el ardı : arzda, yeryüzünde

8. revâsiye : kıtalar

9. en temîde : sarsar diye (sarsmasın diye)

10. bi-kum : sizin için

11. ve besse : ve yaydı

12. fî-hâ : orada

13. min : den, dan

14. kulli : her, hepsi

15. dêbbetin : yürüyen hayvan

16. ve enzelnâ : ve biz indirdik

17. min es semâi : semadan, göklerden

18. mâen : su

19. fe : böylece

20. enbetnâ : nebat (bitki) yetiştirdik

21. fî-hê : orada

22. min : den, dan

23. külli : her, hepsi

24. zevcin : eş, çift

25. kerîmin : kerim, güzel, çok, ikram edilen

Fussilet: 10

???????? ?????? ????????? ??? ????????? ????????? ?????? ????????? ?????? ???????????? ??? ?????????? ???????? ?????? ???????????????

Revâsiyenin fevkine konduğu ifade edilmektedir. Bu da yerkabuğunun üzerine konan yükseklerdir. Karalarda yükselen münferit dağlar değildir. Ovalarla beraber dağlardır. Buradaki zamirin arzda geçtiği dört mevsimden bahsetmesinden anlıyoruz. Râsiyeler yerkürenin üzerine konan kara parçalarıdır. Kıtalar daha başka nasıl tanımlanır.

1. ve ce‘ale : ve kıldı, oluşturdu

2. fî-hê : orada

3. revâsiye : kıtalar

4. min : den

5. fevkı-hê : onun üzerinde

6. ve bâreke : ve bereketli kıldı

7. fî-hê : orada

8. ve kaddere : ve takdir etti

9. fî-hê : orada

10. akvâte-hê : onun rızıkları

11. fî : de, içinde

12. erbe‘ati : dört

13. eyyâmin : günler

14. sevâen : musavi olarak, eşit olarak

15. li es sâilîne : isteyenler için, dileyenler için

Kaf: 7

??????????? ???????????? ????????????? ?????? ????????? ???????????? ?????? ??? ????? ?????? ???????

1. ve el arda : ve arz, ve yer

2. medednâ-hê : onu döşeyip yaydık

3. ve elkaynâ : ve attık, bıraktık

4. fî-hê : onda, orada

5. revâsiye : kıtalar

6. ve enbetnâ : ve bitirdik, yetiştirdik

7. fî-hê : onda, orada (oraya)

8. min külli : hepsinden

9. zevcin : çift

10. behîcin : güzel, parlak

Murselat: 27

??????????? ?????? ????????? ?????????? ???????????????? ????? ????????

Burada da râsiyelerin sıfatını getirmektedir. Yüksek engebelerin bulunduğu alanlardır. Yağmurlar bu sayede yağmaktadır. Biz tatlı suyu bununla almaktayız. Şâmihât dişi müennes gelmiştir münferit dağlar değil birbirine uyumlu görevli dağlar demek olmaktadır. Daha önce bu işlerden ve görevlerden bahsetmiştim.

1. ve ce‘alnâ : ve kıldık, yaptık

2. fî-hâ : orada

3. revâsiye : kıtalar

4. şâmihâtin : çok büyük

5. ve eskaynâ-kum : ve sizi biz suladık (içecek su verdik)

6. mâen : su

7. furâten : tatlı

Aslında kıta dediğimiz büyük kara parçası RASİYE’dir.

Kıta olarak Güney Amerika, Kuzey Amerika, Afrika, Avustralya ve Avrupa, Sibirya, Orta Asya, Çin, Hint ve Antarktika olmak üzere 9 kıta vardır.





Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122122 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117421 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 113684 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92189 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 85272 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 78627 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72588 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68754 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64767 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57577 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 40101 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 39904 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 36195 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36033 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34295 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 33203 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32415 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31234 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31127 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30146 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29753 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29157 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 28988 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 28764 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27791 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 27597 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26181 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 25894 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 25475 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25179 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24567 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 24099 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23729 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 22941 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22404 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21849 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21720 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21440 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 21335 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20302 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 20251 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20093 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19752 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 19261 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19013 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18871 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 18685 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 18174 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 18100 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 17263 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17090 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16860 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16522 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15939 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 15507 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15490 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15412 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 15188 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14918 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14890 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14857 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14765 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14740 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14589 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14541 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14474 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14436 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 14040 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13928 Okunma
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13897 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13785 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13725 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13673 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13454 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13235 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13200 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13196 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13177 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 13157 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13015 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12940 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12911 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12636 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 12580 Okunma
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12492 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12490 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12416 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 11978 Okunma
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 11943 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11922 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11905 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11858 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11831 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11806 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11455 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11382 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11248 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 11191 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11180 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 11173 Okunma


© 2025 - Akevler