Mete Firidin
Kelale
22.02.2014
6421 Okunma, 0 Yorum

Kelale

 

Kelale ne demektir?

Kelale aslında yaşayan bir kişi değildir. Ölen bir kişinin miras problemidir. Çözüm de bu mirasın nasıl adil bir şekilde gerçekleştirilebileceği yönündedir.

 Bir hadise göre kelale “Babası ve çocuğu olmadığı halde ölen adamdır”. Kelale kelimesi kuranda 2 ayette geçmektedir. Zaten miras bölüşümü anlatan 3 ayet olduğundan çok önemli bir kelimedir. Şimdiye kadar İslam dünyası bu kelimeyi anlayamadığından tam bir miras bölüşümü gerçekleştirememiştir.

Nisa 11 ve Nisa 176’dan erkek kelale mirasının “babasız ve çocuksuz miras paylaşımı” olduğu anlaşılmaktadır. Nisa 11’de: “Ana babadan her birine, ölenin çocuğu varsa yaptığı vasiyetten veya borcundan sonra toplam kalanın altıda biri, çocuğu yoksa, anası babası ona varis olur, anasına üçte bir düşer. Kardeşleri varsa, altıda biri annesinindir” ifadesi vardır.

“Çocuğu yoksa, ana-babası ona varis olur” ifadesinden erkeğin karısının da olmadığı, kadınında kocası olmadığı hükmü çıkmaktadır. Çünkü ardından “kardeşi varsa altıda biri annesine düşer” denmektedir. Kardeşi miras hesabına girdiğinde kelale mirası var demektir. Bu ayet erkek kelale mirasının babasının olmadığını fakat annesinin olduğunu göstermektedir. Nisa 176’dan zaten çocuğu olmadığını biliyoruz.

Nisa 176 da ise: “Fakat kız kardeşinin çocuğu yoksa kendisi, ona tamamen varis olur” deniyor. Nisa 176 da “Fakat kız kardeşinin çocuğu yoksa kendisi, ona tamamen varis olur”. İfadesi mutlaka boşuna bir ifade değildir. Burada şu soru akla geliyor. Ya kelale kadının çocuğu varsa? Yine de ölen kadının mirası kelale midir? Bence evet. Çünkü Nisa 11’de deniyor ki “Ana babadan her birine, ölenin çocuğu varsa yaptığı vasiyetten veya borcundan sonra toplam kalanın altıda biri, çocuğu yoksa, anası babası ona varis olur, anasına üçte bir düşer. Kardeşleri varsa, altıda biri annesinindir”. Bu ayet erkek için söylenmişse de kadın için de delildir(Zeyd’in kıyası). Çünkü “Çocuğu yoksa ana-babası ona varis olur” ayetinden kadının kocasının da olmadığını anlıyoruz. Çünkü kocası olsa ana-babası ona tam varis olamaz. Kocası yok, babası da olmadığında annesi olsa bile kardeşine miras kalıyor (Kelaleten). Burada kocanın karısının olmaması, karının da kocasının olmadığının delilidir. Böylece çocuğu ve kocası olmayan kadının mirası da kadının anne-babasına düşer. Babası yok, annesi varsa, kardeşi de varsa miras anne ve kardeşler düşer.

Nisa 176’da “Fakat kız kardeşinin çocuğu yoksa kendisi, ona tamamen varis olur” ifadesinden kadının annesinin, babasının ve kocasının da olmadığı ortaya çıkar. Çünkü annesi, babası veya kocasından herhangi biri olsa idi, kardeşi malın tamamına varis olamazdı.

Demek ki bir kadının anası, babası ve kocası yoksa, çocuğu olsa bile öldüğünde kelale mirası ortaya çıkar. Bir adamın oğlu yoksa yine kelale mirası olur.

 

Kelale kelimesinin ne olduğu konusunda birçok rivayetler vardır, fakat hiçbiri olayı aydınlatmaya yetmemektedir. Bazı mealler kelale kelimesini “uzak akraba” olarak çevirmişlerdir. Bu anlam nispeten doğrudur. Fakat yetersizdir. Aslında Nisa 176. Ayetin başında “Senden fetva isterler, de ki: “Allah kelale için fetva veriyor” denmektedir. Buradan kelalenin bir miras durumu olduğu açıkça ortaya çıkıyor. Kelale bir miras sorunudur ve Allah bunun için bir açıklama getirmektedir. Olayın sırrı kelale kelimesinin asıl anlamıdır.

Bu nedenle, kelimenin anlamını yakalamak için başka bir yol izlemek istiyorum. İzlemek istediğim yol etimolojidir. Bu nedenle Semitik diller Arapça, İbranice, Aramice, Akkadça, Asurca, Etiyopya dili…) üzerine yapılmış çalışmalardan faydalanmak istiyorum.

Eski Arapça kaynaklarda kelale kelimesini, Türkçede bitkin, belirsiz, genel, tam, bütün, hepsi, yan akrabalık, taçlandırmak anlamına gelen kelimelerle akrabalığı olduğu yazmaktadır. Benim yaptığım araştırmada ise kelale kelimesinin Tevrat’ta kullanımı “tamamlamak, tam gerçekleştirmek, bitirmek, tam ayarlamak, tam düzenlemek” anlamındadır. Ayrıca Arapçada Kala'a kelimesi bloke etmek, el koymak manasındadır. Kalala ise semitic dillerde "dağıtım" demektir. Kolala ise serseri, başı boş demektir. Buradan "kelale" kelimesi için şu anlam çıkarılabilir: Tamamlanan, kalmış, dağıtılan, başı boş miras.

Ben de bu anlamların daha uygun olacağı görüşündeyim.

 

Çünkü hadise göre kelale “Babası ve çocuğu olmadığı halde ölen adamdır” deniyor. Nisa 11 ve 176’ya göre de böyle olduğu anlaşılıyor. Eğer kişi ölmüş ise kelale kelimesi bu kişinin mirasi bir özelliği olmalıdır.

Ayetler düşünüldüğünde :

Nisa 176: Senden fetva isterler, de ki: “Allah kelale durumu hakkında fetva veriyor: “Şayet çocuğu olmayıp bir kız kardeşi bulunan kimse ölürse, arta kalanın yarısı kız kardeşe kalır. Fakat kız kardeşinin çocuğu yoksa kendisi, ona tamamen varis olur. Eğer iki kız kardeş kalmışsa, toplam kalanın üçte ikisi onlaradır. Eğer mirasçılar erkek ve kadın kardeşlerse, erkeğe, iki dişinin hissesi kadar vardır. Doğru yoldan saparsınız diye Allah size açıklıyor.” Allah her şeyi bilir [176].

Nisa 12: Kadınlarınızın çocukları yoksa arta kalanın yarısı sizindir (Burada kadının anne-babası, borcu ve vasiyeti olabileceği anlaşılmaktadır). Bunlar ödendikten sonra kalanın yarısı kocasınadır- çocukları varsa, toplam kalanın ettikleri vasiyetten veya borçtan arta kalanın dörtte biri sizindir. Sizin çocuğunuz yoksa ettiğiniz vasiyet veya borç çıktıktan sonra toplam kalanın dörtte biri karılarınızındır; çocuğunuz varsa, toplam kalanın sekizde biri onlarındır. Eğer bir adam veya kadın kelaleten mirasçısı kılınıyor ise ve mirasçı kılınan adamın erkek veya kız kardeşi varsa, ikisinden her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer; ikiden çoksalar, üçte birine, zarara uğratılmaksızın ortak olurlar. Bunlar Allah tarafından tavsiye edilmiştir. Allah bilendir. Halim’dir[12].

Nisa 176. Ayette miras paylaşımının nasıl olması gerektiği peygambere soruluyor. Bunun üzerine Allah bunun nasıl ayarlanması gerektiğini Nisa 176. Ayette açıklıyor. Aslında kelale kişi kelimesinin anlamı: Mirası tam gerçekleştirilen, Mirası ayarlanan, düzenlenen ölen kişi anlamında olmalıdır. Nisa 11 deki adama hal olan anlamı da “miras ayarlanma, miras düzenleme haliyle” ile olmalıdır.

Buna göre ayet çevirisini tekrar yaparsak,

Nisa 12: Kadınlarınızın çocukları yoksa arta kalanın yarısı sizindir (Burada kadının anne-babası, borcu ve vasiyeti olabileceği anlaşılmaktadır). Bunlar ödendikten sonra kalanın yarısı kocasınadır- çocukları varsa, toplam kalanın ettikleri vasiyetten veya borçtan arta kalanın dörtte biri sizindir. Sizin çocuğunuz yoksa ettiğiniz vasiyet veya borç çıktıktan sonra toplam kalanın dörtte biri karılarınızındır; çocuğunuz varsa, toplam kalanın sekizde biri onlarındır. Eğer bir adam veya kadın tam ayarlama, düzenleme nedeni ile mirasçısı kılınıyor ise ve mirasçı kılınan adamın erkek veya kız kardeşi varsa, ikisinden her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer; ikiden çoksalar, üçte birine, zarara uğratılmaksızın ortak olurlar. Bunlar Allah tarafından tavsiye edilmiştir. Allah bilendir. Halim’dir[12].

Nisa 176: Senden fetva isterler, de ki: «Allah mirası ayarlama, düzenleme yapılan kişi hakkında fetva veriyor: “Şayet çocuğu olmayıp bir kız kardeşi bulunan kimse ölürse, arta kalanın yarısı kız kardeşe kalır. Fakat kız kardeşinin çocuğu yoksa kendisi, ona tamamen varis olur ve eğer iki kız kardeş kalmışsa, toplam kalanın üçte ikisi onlaradır. Eğer mirasçılar erkek ve kadın kardeşlerse, erkeğe, iki dişinin hissesi kadar vardır. Doğru yoldan saparsınız diye Allah size açıklıyor.” Allah her şeyi bilir [176].

Bu bilgilerden çıkarılması gereken en önemli verilerden biri de şudur: Kelale mirası düzenlenen kişi demektir. Kelale kelimesi zaten “tam düzenleme” anlamında olduğu için, eğer bir kişinin mirasından ayetlere göre dağıtıldıktan sonra bir arta kalan oluyorsa bu arta kalan kısım önce kardeşlere daha sonra yeğen gibi diğer akrabalara dağıtılmalıdır.

Yine artarsa veya kişinin hiçbir akrabası yoksa:

Nisa 8. Ayet: “Paylaşma sırasında akrabalar, öksüzler, yoksullar hazır bulunurlarsa, onlara da bir şey verin ve onlara güzelce sözler söyleyerek gönüllerini alın[8]. Ve Nisa 33. Ayet: Ve hepsi için baba ve ananın ve yakın hısımlarının ve yeminlerinizin akdettiği kimselerin terekelerinden miras alır varisleri kıldık. Artık onlara nâsiplerini veriniz. Şüphe yok ki Allah Teâlâ her şey üzerine bihakkın şahittir”[33]. Bu nedenle de bir ayarlanma yapılmalıdır.

Kelalenin annesi ve kardeşleri de yoksa, Nisa suresi 12 ayetinin şu bölümü devreye girer: “Eğer bir adam veya kadın tam ayarlama, düzenleme nedeni ile mirasçısı kılınıyor ise ve adamın erkek veya kız kardeşi varsa, ikisinden her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer; ikiden çoksalar, üçte birine, zarara uğratılmaksızın ortak olurlar. Bunlar Allah tarafından tavsiye edilmiştir. Allah bilendir. Halim’dir”[12].

Buradaki “vasiyetten veya borçtan arta kalanın altıda biri düşer” ifadesi kelalenin kardeşleri de yoksa yeğenlerine toplam kalandan düşenin de vasiyet ve borçtan sonra olacağını belirtmektedir. Veya bir kişiye teyzesinden, amcasından, halasından, dayısından, dedesinden, anneanesinden, babannesinden ölen anne veya babasına miras kalmışsa onun yeğenlere, torunlara dağıtılmadan önce ölenin borç ve vasiyetine kullanılmasının gerektirdiğini açıklamaktadır. Eğer yine de artarsa yeğenlere torunlara dağıtılır. Yine artarsa bu sefer de Nisa 8’e göre dağıtılır.

Aslında ayetlere göre miras dağılımında hiçbir sorun yoktur. Sorun insanların ayetleri algılamasındadır. Şu soru aklınıza gelebilir. Allah neden basit bir şekilde uzun uzadıya ayetleri açıklamıyor da az sözle yoğun bir şekilde açıklıyor?

Cevap: Hud suresi 7. Ayet:” O, öyle bir Allah’dır ki, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini imtihan etmek için gökleri ve yeri altı dönemde belirsizlik üzere yarattı. Onlara ‘öldükten sonra tekrar dirileceksiniz’ dersen, o kâfirler de kesinlikle sana: ‘Bu apaçık bir sihirden başka bir şey değildir’ diyecekler[7].

Yani Allah her şeyi hangimizin daha iyi ameller işleyeceğini değerlendirmek için belirsizlik üzerine yaratmıştır.

Doğrusunu Allah bilir.

 






Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122322 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117720 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 114173 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92425 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 85337 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 78882 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72658 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68888 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64848 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57871 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 40163 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 40100 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 36389 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36102 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34326 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 33256 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32523 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31274 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31198 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30201 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29856 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29217 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 29206 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 28921 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27894 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 27719 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26258 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 26007 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 25530 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25224 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24734 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 24158 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23771 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 23002 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22457 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21920 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21810 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21488 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 21476 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20381 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 20313 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20166 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19862 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 19306 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19087 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18917 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 18830 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 18229 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 18191 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 17320 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17156 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16905 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16582 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15994 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 15605 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15516 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15452 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 15244 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14984 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14923 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14904 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14842 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14769 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14622 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14599 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14520 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14501 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 14095 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13951 Okunma
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13951 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13848 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13819 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13697 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13489 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13277 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13269 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13237 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13221 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 13212 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13045 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12974 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12970 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 12687 Okunma
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12666 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12559 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12552 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12475 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 12074 Okunma
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 12044 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11958 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11940 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11883 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11873 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11867 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11488 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11431 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11296 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 11239 Okunma
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 11226 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11214 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35


© 2025 - Akevler