Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014
5584 Okunma, 0 Yorum

Ashabı Kehf

Çoğumuzun bildiği Ashabı Kehf kıssası hem İslam inancında ve hem de diğer inançlarda mevcuttur. Hıristiyanlıkta “Yedi Uyurlar” olarak bilinirler. Hindu Mahabharataların’da ise benzer bir hikaye vardır. Fakat Mahabharatalar’ın son şeklini alması M.S. 400’de dir. Yani bu efsane bu metinlere sonradan ilave olmuştur.

Hıristiyan kültüründen İslam kültürüne bulaşan Ashabı Kehf hikayeleri mevcuttur. Hatta uyuyan bu yedi kişinin ismi Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Debernuş, Şazenuş olarak tanımlanmıştır. Asabı kehf’in sığındıkları mağranın Efes’te, Tarsus’ta, Lice’de ve Ürdün’de olduğunu iddia edenler vardır.

Oysa bazı İslam alimlerine göre, Ashab-ı Kehf kıssası Milattan önce Yahudilerle ilgili vuku bulan bir olaydır.  Kehf suresinin Mekke’de inmiş olması bunu destekler. Çünkü Mekkeliler Medine’ye gidip geldiklerinden, Yahudilerden “Ruh, Zülkarneyn ve Ashab-ı Kehf”le ilgili üç soruyu peygamberimize sormalarını istemişlerdir. Bu sebeple konunun Hıristiyanlarla ilgisi yoktur. (bk. İbn Kesir, el-Meraği, Kehf Suresinin tefsiri).

Benim yaptığım araştırmada Ashabı Kehf’in yaşadığı zamanın ve yerin Eski Mısır uygarlığı olduğunu düşündüren veriler vardır. Bu kişiler Yahudi de olabilir veya Kıpti (Mısırın yerli halkı) asıllı da olabilir.

Bunu daha iyi anlayabilmek için Kuran’da konuyla ilgili ayetleri iyi analiz etmek gerekir.

Kehf suresi 9. ayet:

أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا

Yoksa sen Mağara ve rakim ehlini şaşılacak ayetlerimizden mi zannettin?[9]

Kehf 10:

إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا

O (yiğit) gençler mağaraya sığınmışlar ve: Rabbimiz! Bize tarafından rahmet ver ve bize, (şu) işimizde bir kurtuluş yolu hazırla! demişlerdi.[10]

Kehf 11:

فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا

Bunu müteakip onları kulakları üzerine mağarada senelerce (perde) vurmuş olduk.[11]

Kehf 12:

ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا

Sonra da iki gruptan hangisinin, onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını anlamak için, onları tekrar uyandırdık.[12]

Kehf 13:

نَحْنُ نَقُصُّ عَلَيْكَ نَبَأَهُمْ بِالْحَقِّ إِنَّهُمْ فِتْيَةٌ آمَنُوا بِرَبِّهِمْ وَزِدْنَاهُمْ هُدًى

Biz sana onların kıssalarını gerçek olarak anlatacağız. Hakikaten onlar, Rablerine iman eden birkaç genç idi. Biz de onların hidayetlerini artırdık.[13]

Kehf 14:

وَرَبَطْنَا عَلَى قُلُوبِهِمْ إِذْ قَامُوا فَقَالُوا رَبُّنَا رَبُّ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ لَنْ نَدْعُوَ مِنْ دُونِهِ إِلَهًا لَقَدْ قُلْنَا إِذًا شَطَطًا

(Oranın hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: «Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir. Biz, O’ndan başkasına ilâh deyip tapmayız, yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz.[14]

Kehf 15:

هَؤُلَاءِ قَوْمُنَا اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِ آلِهَةً لَوْلَا يَأْتُونَ عَلَيْهِمْ بِسُلْطَانٍ بَيِّنٍ فَمَنْ أَظْلَمُ مِمَّنِ افْتَرَى عَلَى اللَّهِ كَذِبًا

Şu bizim kavmimiz, Allah’tan başka ilâh edindiler. Onların ilâh olduğuna dair açık bir delil getirselerdi ya! Allah’a karşı yalan uydurandan daha zalim kim olabilir?[15]

Kehf 16:

وَإِذِ اعْتَزَلْتُمُوهُمْ وَمَا يَعْبُدُونَ إِلَّا اللَّهَ فَأْوُوا إِلَى الْكَهْفِ يَنْشُرْ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ رَحْمَتِهِ وَيُهَيِّئْ لَكُمْ مِنْ أَمْرِكُمْ مِرْفَقًا

(İçlerinden biri şöyle demişti:) «Mademki siz, onlardan ve Allah’tan başka taptıkları putlardan ayrıldınız, o halde mağaraya sığının ki, Rabbiniz rahmetinden size genişlik versin ve işinizi rast getirip kolaylaştırsın.»[16]

Kehf 17:

وَتَرَى الشَّمْسَ إِذَا طَلَعَتْ تَزَاوَرُ عَنْ كَهْفِهِمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَإِذَا غَرَبَتْ تَقْرِضُهُمْ ذَاتَ الشِّمَالِ وَهُمْ فِي فَجْوَةٍ مِنْهُ ذَلِكَ مِنْ آيَاتِ اللَّهِ مَنْ يَهْدِ اللَّهُ فَهُوَ الْمُهْتَدِ وَمَنْ يُضْلِلْ فَلَنْ تَجِدَ لَهُ وَلِيًّا مُرْشِدًا

Baksaydın, güneşin doğuşunu, mağaralarının sağ tarafından doğup meylettiğini, sol tarafından onları makaslayarak battığını, onların da mağaranın genişçe bir yerinde bulunduğunu görürdün. Bu, Allah’ın mucizelerindendir; Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimi de saptırırsa artık ona, doğru yola götürecek bir rehber bulamazsın.[17]

 

Kehf 18:

وَتَحْسَبُهُمْ أَيْقَاظًا وَهُمْ رُقُودٌ وَنُقَلِّبُهُمْ ذَاتَ الْيَمِينِ وَذَاتَ الشِّمَالِ وَكَلْبُهُمْ بَاسِطٌ ذِرَاعَيْهِ بِالْوَصِيدِ لَوِ اطَّلَعْتَ عَلَيْهِمْ لَوَلَّيْتَ مِنْهُمْ فِرَارًا وَلَمُلِئْتَ مِنْهُمْ رُعْبًا

Bir de onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı.[18]

 

Kehf 19:

وَكَذَلِكَ بَعَثْنَاهُمْ لِيَتَسَاءَلُوا بَيْنَهُمْ قَالَ قَائِلٌ مِنْهُمْ كَمْ لَبِثْتُمْ قَالُوا لَبِثْنَا يَوْمًا أَوْ بَعْضَ يَوْمٍ قَالُوا رَبُّكُمْ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثْتُمْ فَابْعَثُوا أَحَدَكُمْ بِوَرِقِكُمْ هَذِهِ إِلَى الْمَدِينَةِ فَلْيَنْظُرْ أَيُّهَا أَزْكَى طَعَامًا فَلْيَأْتِكُمْ بِرِزْقٍ مِنْهُ وَلْيَتَلَطَّفْ وَلَا يُشْعِرَنَّ بِكُمْ أَحَدًا (19)

 

Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) şöyle dediler: «Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş (yada altın) paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.»[19]

 

Kehf 20:

إِنَّهُمْ إِنْ يَظْهَرُوا عَلَيْكُمْ يَرْجُمُوكُمْ أَوْ يُعِيدُوكُمْ فِي مِلَّتِهِمْ وَلَنْ تُفْلِحُوا إِذًا أَبَدًا

«Şüphe yok ki, onlar eğer size galebe ederlerse sizi ya taşlayarak öldürürler, veya sizi kendi milletlerine (dinlerine) döndürürler ve o takdirde artık ebedîyyen felâh bulamazsınız.»[20]

 

Kehf 21:

وَكَذَلِكَ أَعْثَرْنَا عَلَيْهِمْ لِيَعْلَمُوا أَنَّ وَعْدَ اللَّهِ حَقٌّ وَأَنَّ السَّاعَةَ لَا رَيْبَ فِيهَا إِذْ يَتَنَازَعُونَ بَيْنَهُمْ أَمْرَهُمْ فَقَالُوا ابْنُوا عَلَيْهِمْ بُنْيَانًا رَبُّهُمْ أَعْلَمُ بِهِمْ قَالَ الَّذِينَ غَلَبُوا عَلَى أَمْرِهِمْ لَنَتَّخِذَنَّ عَلَيْهِمْ مَسْجِدًا (21)

Böylece insanları onlardan haberdar kıldık ki, öldükten sonra dirilmenin hak olduğunu ve kıyamet gününden şüphe edilemeyeceğini bildirmek için, öylece şehir halkına buldurduk. Onları mağarada bulanlar, aralarında durumlarını tartışıyorlardı. Dediler ki: «Üstlerine bir bina yapın. Bununla beraber Rableri, onları daha iyi bilir.» Sözlerinde üstün gelen müminler: «Üzerlerine muhakkak bir mescid yapacağız.» dediler.[21]

 

Kehf 22:

سَيَقُولُونَ ثَلَاثَةٌ رَابِعُهُمْ كَلْبُهُمْ وَيَقُولُونَ خَمْسَةٌ سَادِسُهُمْ كَلْبُهُمْ رَجْمًا بِالْغَيْبِ وَيَقُولُونَ سَبْعَةٌ وَثَامِنُهُمْ كَلْبُهُمْ قُلْ رَبِّي أَعْلَمُ بِعِدَّتِهِمْ مَا يَعْلَمُهُمْ إِلَّا قَلِيلٌ فَلَا تُمَارِ فِيهِمْ إِلَّا مِرَاءً ظَاهِرًا وَلَا تَسْتَفْتِ فِيهِمْ مِنْهُمْ أَحَدًا (22)

Karanlığa taş atar gibi, «Mağara ehli üçtür, dördüncüleri köpekleridir» derler, yahut, «Beştir, altıncıları köpekleridir» derler, yahut «Yedidir, sekizincileri köpekleridir» derler. De ki: «Onların sayısını en iyi bilen Rabbim’dir. Onları pek az kimseden başkası bilmez.» Bunun için, onlar hakkında, bu kısaca anlatılanın dışında, kimseyle tartışma ve onlar hakkında kimseden bir şey sorma.[22]

 

Kehf 23:

وَلَا تَقُولَنَّ لِشَيْءٍ إِنِّي فَاعِلٌ ذَلِكَ غَدًا

Hiçbir şey hakkında da: «Ben bunu yarın muhakkak yaparım deme,[23]

 

Kehf 24:

إِلَّا أَنْ يَشَاءَ اللَّهُ وَاذْكُرْ رَبَّكَ إِذَا نَسِيتَ وَقُلْ عَسَى أَنْ يَهْدِيَنِ رَبِّي لِأَقْرَبَ مِنْ هَذَا رَشَدًا

Ancak Allah dilerse (yapacağım de). Ve unuttuğun vakit Allah’ı an ve «Umarım Rabbim beni, doğruya daha yakın olana eriştirir.» de.[24]

 

Kehf 25:

وَلَبِثُوا فِي كَهْفِهِمْ ثَلَاثَ مِائَةٍ سِنِينَ وَازْدَادُوا تِسْعًا

Ve onlar mağaralarında üç yüz sene durdular. Dokuz (sene) de arttırdılar.[25]

 

Kehf 26:

قُلِ اللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا لَبِثُوا لَهُ غَيْبُ السَّمَوَاتِ وَالْأَرْضِ أَبْصِرْ بِهِ وَأَسْمِعْ مَا لَهُمْ مِنْ دُونِهِ مِنْ وَلِيٍّ وَلَا يُشْرِكُ فِي حُكْمِهِ أَحَدًا

De ki: «Onların ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir.» Göklerin ve yerin gaybı O’na aittir. O ne güzel görendir! O ne mükemmel işitendir! Onların, O’ndan başka bir yardımcısı yoktur. O, kendi hükümranlığına kimseyi ortak etmez.[26]

 

 

Ayetlerde bazı yerlere dikkat çekmek istiyorum.

 

Kehf kelimesi mağara olarak çevrilmektedir. Oysa kuranda mağara anlamında bir kelime daha vardır. Bu kelime “gar” (ğayn, we, ra) kökünden gelmektedir. Fiil olarak yerin dibine geçmek, isim olarak ise mağara anlamına gelir (Tevbe suresi 40, 57).

Kehf kelimesi ise fiil olarak eşelemek, kazmak anlamına gelir. İsim olarak ise oyuk yani bir canlı tarafından oyulan yer anlamındadır.

 

Kehf  17 . ayette “Baksaydın, güneşin doğuşunu, mağaralarının sağ tarafından doğup meylettiğini, sol tarafından onlara dokunmadan battığını, onların da mağaranın genişçe bir yerinde bulunduğunu görürdün. Bu, Allah’ın mucizelerindendir; Allah’ın doğru yola eriştirdiği kimse hak yoldadır. Kimi de saptırırsa artık ona, doğru yola götürecek bir rehber bulamazsın.[17]

Denmektedir. Burada güneşin doğuşu ve yolculuğundan bahsedilmektedir. Eski Mısırda önemli kişiler Krallar Vadisi’nde insanlar tarafından yapılan mağaramsı oyuklara gömülmüştür. Bedenleri öbür dünyada yeniden dirilecekleri düşüncesi ile mumyalanmıştır. Bu yapılar gece boyunca seyreden Güneşi temsil eden resimlerle süslenmiştir. Ayrıca bu vadide ayete uyabilen birçok insan yapımı mağara vardır.

Aşağıda Krallar Vadisi denen insan yapımı mağaralardan oluşmuş Firavunlar ve asiller lahitliği (mezarlığı) haritası verilmiştir.

 

Kehf 18: Bir de onları mağarada görseydin uyanık sanırdın. Halbuki onlar uykudadırlar. Biz onları sağa sola çevirirdik. Köpekleri de girişte ön ayaklarını ileri doğru uzatmıştı. Eğer onları görseydin, arkana bakmadan kaçardın ve için korku ile dolardı.[18]

Bu ayette  “onlar uykudadırlar” olarak çevrilen kelimeler “Hüm rüqüdün” dır. Bu çeviri yanlıştır. RQDün kelimesi, lahit, ingilizce ‘tomb’ anlamına gelmektedir. Yani insan görünüşü verilmiş kapalı mezardır. Doğru çeviri “Onlar lahittir” olmalıdır.

Aşağıda Eski Mısır lahit örnekleri: Lahit görünümü uyanık insana benzemektedir.

 

 

 

Ayrıca ayette mağaramsı yapının girişinde iki ayağını uzatmış bir köpekten bahsedilmektedir.

Eski Mısır mumya mağaralarında girişte Anubis yani iki ayağını ileri uzatmış, köpek, kurt, çakal heykelleri mevcuttur. Bu heykele Anubis denir ve Onların inancına göre ölülerin koruyucusudur. Çok korkulan bir tanrıdır. Bu inanç Mısırda milattan sonra 200 yılına kadar devam etmiştir.

 

 

Anubis inancı Eski Mısırı işgal eden Yunanlılara da Pytolemaik period zamanında “Hermanubis” olarak geçmiştir.

Kehf 19. Ayette:

Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) şöyle dediler: «Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş (veya altın) paranızla şehre gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.»[19]

Bu ayette geçen gümüş para Eski Mısıra M.Ö. 450 yıllarında Yunanlılar tarafından getirilmiştir. Ondan önce bildiğimiz metal para Eski Mısırda yoktur.

Kehf 21: Böylece insanları onlardan haberdar kıldık ki, öldükten sonra dirilmenin hak olduğunu ve kıyamet gününden şüphe edilemeyeceğini bildirmek için, öylece şehir halkına buldurduk. Onları mağarada bulanlar, aralarında durumlarını tartışıyorlardı. Dediler ki: «Üstlerine bir bina yapın. Bununla beraber Rableri, onları daha iyi bilir.» Sözlerinde üstün gelen müminler: «Üzerlerine muhakkak bir mescit yapacağız.» dediler.[21]

Ayetten uyandıklarında şirk zulmünün 300 yıl sonra geçtiği anlaşılmaktadır. Bu gün bu mezarların çok yakınında bulunan antik Teb şehrinde bulunan Luxor tapınağında kilise ve cami vardır.

Suriyeli piskopos Jacob of Sarug (c. 450-521), önceki Yunan dönemine ait (M.Ö 332- MS 30) ait yedi uyurlar ile ilgili bir belgeye rastladığını bildirmiştir.

 

Krallar Vadisi denen ve firavun ve ileri gelenlerin lahitlerinin saklandığı bu bölgenin hemen yanında Deir el-Medina kasabası vardır. M:Ö.1550–1080 yıllarında kurulmuştur. Bu yapıların yapılıp korunmasını üstlenen işçilerin yaşadığı kasabadır. Bu şehirde bulunan Hathor putperest tapınağı Hıristiyanlık zamanında kiliseye çevrilmiştir. Şehrin ismi de Deir el- Medina olarak değiştirilmiştir.

 

Kehf 19. Ayete aslında şöyle denmektedir: Onları bir mucize olarak uyuttuğumuz gibi, birbirlerine sorsunlar diye kendilerini uyandırdık da içlerinden bir sözcü şöyle dedi: «Ne kadar durup kaldınız?» (Kimi) «Bir gün ya da günün bir parçası kadar kaldık» dediler. (Kimi de) şöyle dediler: «Ne kadar durduğunuzu, Rabbiniz daha iyi bilir. Şimdi siz birinizi, bu gümüş paranızla Medineye (şehir) gönderin de baksın, hangi yiyecek daha temiz ise, ondan size azık getirsin. Hem çok dikkatli davransın ve sizi kimseye sezdirmesin.»[19]

 

Krallar Vadisindeki mağara ve lahitler incelendiğinde buradaki mezarların birçoğunun soyulduğu ve üzerlerine ziyaretçilerin sonradan birçok graffiti resimleri ve yazıları yazıldığı saptanmıştır. İlginçtir ki en çok KV9 isimli mağarada bulunduğu saptanmıştır. Bu tip yazıların en eski tarihi olarak M.Ö. 278 yılı tespit edilmiştir. Yani bu mezarların yabancılar tarafından keşfi bu yıllara denk gelmektedir.

 

Bu bilgilerden sonra Ashabı Kehf bilgisini özetlersek:  M.Ö. 278 yıllarında kendi putperest kavimlerine karşı çıkan 7 muvahhit genç ve köpekleri Krallar Vadisinde bulunan KV9 adlı mağaraya sığınmışlardır. Muhtemelen ilk grafiti yani duvar yazısını da yazmışlardır. Burada lahit içinde 300 yıl uyutulmuşlardır. Köpekleri de mağara girişinde aynen Antik Mısır dininde olduğu gibi ölülerin koruyucusu olarak ön ayaklarını uzatmış bir Anubis şeklinde kalmıştır. Böylece mağaraya yabacıların girişi engellenmiştir. Çünkü o dönemde Anubis insanların en çok korktuğu şeylerden biridir.

Ashabı Kehf mağarada 300 yıl uyuduktan sonra yaklaşık M.S. 2. Yılda uyanmış ve Deir el-Medina şehrine yiyecek almak için indiklerinde şehir halkı bunlardan haberdar olmuştur. Bundan sonra mağarada 9 yıl daha kalmışlardır. Çünkü 9 yıl artırdılar denmektedir. Artırdılar demek kendi iradeleri ile 9 yıl daha kaldılar demektir. Bu da bu kararı aldıklarında uyanık oldukları anlamına gelmektedir. Deir el-Medina halkı bunları öğrendikten sonra Krallar Vadisi birçok insan tarafından öğrenilmiş ve soyulmaya başlanmıştır.

Daha sonra olay bütün Ortadoğuya bir efsane olarak yayılmıştır.

Doğrusunu Allah bilir.

 

Not: Tarihler kabaca hesaplanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 






Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122322 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117720 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 114173 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92425 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 85337 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 78882 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72658 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68888 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64848 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57871 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 40163 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 40100 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 36389 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36102 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34326 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 33256 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32523 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31273 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31198 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30201 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29856 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29217 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 29206 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 28921 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27894 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 27719 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26257 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 26007 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 25530 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25224 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24734 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 24158 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23771 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 23002 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22457 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21920 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21810 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21488 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 21476 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20381 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 20313 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20166 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19862 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 19306 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19087 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18917 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 18830 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 18229 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 18191 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 17320 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17156 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16905 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16582 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15994 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 15605 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15516 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15452 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 15244 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14984 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14923 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14904 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14842 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14769 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14622 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14599 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14520 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14501 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 14095 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13951 Okunma
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13951 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13848 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13819 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13697 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13489 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13277 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13269 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13237 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13221 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 13212 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13045 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12974 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12970 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 12687 Okunma
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12666 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12559 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12552 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12475 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 12074 Okunma
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 12044 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11958 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11940 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11883 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11873 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11867 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11488 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11431 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11296 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 11239 Okunma
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 11226 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11214 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35


© 2025 - Akevler