Mete Firidin
Sarsar, Salsal
27.08.2013
9095 Okunma, 7 Yorum

Sarsar, Salsal

 

Kuran tefsiri yapılırken kullanılan Lisanül Arap veya daha eskisi olan Kitabul Ayn kusursuz, kutsal kitaplar değildir. Allah yazanlardan razı olsun. Bunu bu kitapların içeriğinden de anlaya bilirsiniz. Bir kelimenin ne anlamda olabileceği hakkında değişik fikir ve bilgileri içeren kitaplardır. Bazen bir kelime için hiç bir bilgi veremez.  Bazen çok farklı anlamlar içeren bilgiler verir.

Arapçanın çölde oluşmuş bir dil olduğunu iddia edenler gerçekçi ve tutarlı bir açıklama yapmamışlardır. Arap dili aslında Akadça ve sonrasında Asurca’nın devamıdır. Bu nedenle Ugaritik, İbranice ve Aramca ile hemen hemen aynı gramer ve kelimeleri kullanırlar yani diller aşağı yukarı aynıdır. Araplar bu dili çölde geliştirmiş olsalardı ki bu mümkün değildir. İbranice, Aramca, ve Ugaritik diller arasında bu kadar yoğun benzerlik olamazdı. Demek ki bu dillerin geçmişi Akadça’da birleşmektedir. Hz. İbrahim bir Akadlı dır. Ve gelip Mekke’yi kurmuştur. Mekke’de Kureyş Arapçası yani gelişmiş, medeniyet dili olan Akadça’yı yerleştirmiştir. Bu nedenle Kuran dilinde Kureyş yani aslında Akkad dili kökenli ve ağırlıklı Arapça makbuldür.

İşte bu nedenle ben araştırmalarımda Lisanül Arap, Kitabul Ayn gibi kaynakları kullandığım gibi Akadça, Asurca, İbranice, Aramca gibi kaynakları da kullanıyorum.

Şunu da unutmamak gerekir Kuran kendinden önce gelip geçen kitapları doğrulaştırır, bunu yaparken Tevrat ve İncil ve diğer kitaplarda geçen kelimeleri de düzeltir. Tevrat’ın orijinal dili İbranice, İncilin orijinal dili Aramca dır.  Eğer bu kitapları ve hangi kelimeleri düzelttiğini bilemezseniz, bazı ayetleri anlayamazsınız. Çünkü Kuran İbranilere, Aramlar’e ve diğerlerine de gelmiş son kitaptır.

Gelelim bu makaledeki asıl konumuza

Bu makalede Kuranda geçen iki kelime üzerinde duracağım.

Birincisi “sarsar” kelimesi: 3 ayete geçmektedir.

Fussilet 16:

فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي أَيَّامٍ نَحِسَاتٍ لِنُذِيقَهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَخْزَى وَهُمْ لَا يُنْصَرُونَ (16)

Fe erselnâ aleyhim rîhan sarsaran fî eyyâmin nahisâtin li nuzîkahum azâbel hizyi fîl hayâtid dunyâ, ve le azâbul âhireti ahzâ ve hum lâ yunsarûn(yunsarûne).

Rezillik azabını onlara dünya hayatında tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir sarsar rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha çok alçaltıcıdır ve onlar yardım da görmezler.[16]

Kamer 19:

إِنَّا أَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي يَوْمِ نَحْسٍ مُسْتَمِرٍّ (19)

İnnâ erselnâ aleyhim rîhan sarsaren fî yevmi nahsin mustemirr(mustemirrin).

Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir sarsar rüzgar gönderdik.[19]

 

Hakka 6:

 وَأَمَّا عَادٌ فَأُهْلِكُوا بِرِيحٍ صَرْصَرٍ عَاتِيَةٍ

Âd kavmi ise gürültülü ve azgın bir sarsar rüzgar ile yok edildiler.[6]

Sarsar kelimesinin kökü “sar” dır. Arapçada kelime tekrar edilip bir birine eklenince o eylemin çokça yapıldığını anlatır. Bu nedenle sarsar kelimesi sar kelimesinin tekrar tekrar olduğunu anlatır. Silsile kelimesinin zincir demek olduğu gibi.

Akkaça da buna benzer ve konuyla ilgili olabilecek bir kelime vardır:

Yukarıda da görüldüğü gibi whirl kelimesi İngilizcede “fırıl fırıl dönmek” anlamındadır. Kısacası ayette fırıl fırıl dönem bir rüzgardan yani siklondan bahsedilmektedir.

 

Diğer kelimemiz ise “salsal” kelimesidir. Bu kelime için eski kaynaklarda ikna edici bir bilgi bulamadım. Salsal kelimesi zincir anlamına gelen silsile kelimesi ile akrabadır.

Salsal kelimesi 4 ayette geçmektedir.

Hicr 26:

وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَأٍ مَسْنُونٍ (26)

 

Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).

Andolsun ki biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattık.[26]

Ayette mesnun hamein’den olan salsaldan yarattık deniyor. Mesnun örneklenen (duplike olan) demektir (İnşallah bunu bir sonraki makalemde açıklamak istiyorum). Hamain ise kalıplaşmış, korunmuş demektir. Yani kalıp şeklinde korunmuş salsaldan yarattık deniyor. Bu ayette çamur, kuru, şekillenme, balçık kelimeleri geçmemmektedir. Oysa Kuranda çamur “tin” ... demektir.

 

Hicr 28:

وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلَائِكَةِ إِنِّي خَالِقٌ بَشَرًا مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَأٍ مَسْنُونٍ (28)

Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).

Ey Peygamber! Rabbinin meleklere şöyle dediğini hatırla: «Ben, kuru balçıktan, şekil verilmiş kokuşmuş çamurdan bir insan yaratacağım.»[28]

Ayette mesnun hamein’den olan salsaldan yarattık deniyor. Mesnun ikil sıralanmış demektir. Hamain ise kalıplaşmış, korunmuş, himaye edilen demektir. Yani kalıp şeklinde korunmuş salsaldan yarattık deniyor. Ayette çamur kelimesi geçmiyor.

Hicr 33:

قَالَ لَمْ أَكُنْ لِأَسْجُدَ لِبَشَرٍ خَلَقْتَهُ مِنْ صَلْصَالٍ مِنْ حَمَأٍ مَسْنُونٍ (33)

Kâle lem ekun li escude li beşerin halaktehu min salsâlin min hamein mesnûn (mesnûnin).

İblis şöyle dedi: «Kuru bir çamurdan, şekillenmiş bir balçıktan yarattığın bir insana secde edemezdim.»[33]

Ayette mesnun hamein’den olan salsaldan yarattık deniyor. Mesnun sıralanan örneklenen (kopyalanan) demektir. Hamain ise kalıplaşmış, korunmuş demektir. Yani kendini örnekleyen kopyasını üreten kalıp şeklinde korunmuş salsaldan yarattık deniyor. Ayette çamur kelimesi geçmiyor.

 

Rahman 14:

خَلَقَ الْإِنْسَانَ مِنْ صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ (14

Halakal insâne min salsâlin kel fehhâr(fehhâri).

Allah insanı, pişmiş bir çamura benzeyen bir balçıktan yarattı.[14]

Burada ise fehhar gibi salsal dan yarattık deniyor. Akadça fehhar çömlekçi veya çömlekçi çarkı (tornası) demektir.

 

Aşağıda kendi ekseni etrafında dönen çömlekçi çarkı ve bir çömlek.

 

Salsal kelimesi ne olabilir? Bu amaçla Akadça’yı araştırdığımızda şunu tespit ediyoruz.

 

Yukarıda da görüldüğü gibi akadça salalu ve Sümerce sul kelimeleri ipliğin bir biri etrafında dönmesi, veya kendi etrafında dönmesini ifade etmektedir. Kısacası salsal kelimesi kendi ekseninde iplik gibi döneni ifade etmektedir. Semitic dillerde ise salla döşemek demektir.

Bu durumda yukarıdaki ayetlerden şu anlaşılmaktadır: “Biz insanı kopyalanan kalıp şeklinde korunmuş iplik gibi veya çömlekçi çarkı gibi kendi etrafında dönenden, parke taşı gibi döşenmişten yarattık”

Bu bilgide bize DNA’yı hatırlatmaktadır. Kopyalanan adenin, timin, sitozin, guanin pürin bazları ve onların sırasıdır. Kalıp olan ise gen’lerdir.

DNA

 

 

Yukarıda gerçek bir DNA fotoğrafı

Bu konuya bir yaklaşım sunduktan sonra şunu da belirtmek isterim:

Kuran eski kitaplarda bulunan bilgileri, kavramları doğrulaştırır ve onları düzeltir.

Rahman suresi 14. Ayette DNA örneği verilirken neden bir çömlekçi çarkı benzetmesi yapılmıştır? Acaba başka bir bilgiyi de mi düzeltmektedir?

Hemen fussilet 43. Ayeti: Sana senden evvelki resûllere denilmiş olan şeyden başkası denilmiyor. Şüphe yok ki, Senin Rabbin elbette mağiret sahibidir ve pek acıklı ikâb sahibidir.[43]

Hatırlamak gerekir.

Benim aklıma şu gelmektedir:

Khnum Antik Mısırda bir tanrıdır. İnsanları çömlekçi çarkında çamurdan yaratmaktadır.

 

Bu bilgiden anlıyoruz ki: Yaratılış ayetleri bizden önceki toplumlara da gönderildi ve bir şekilde yorumlandı.  Birtakım tefsirler ve yanlışlıklar oluştu. Kısacası rahman suresi 14. Ayet gibi ellerinde bir ayet vardı ve bunu bir zaman sonra Khnum gibi yorumladılar.

Bu insanları değerlendirirken de şu ayeti hatırlamak gerekir diye düşünüyorum:

Taha 51-52:

 (Fir’avun) Dedi ki: «Öyle ise evvelki ümmetlerin hali neden ibarettir?»[51] Hazreti Mûsa da dedi ki: «Onlara ait bilgi, Rabbimin indinde bir kitaptadır ki, Rabbim hata etmez ve unutmaz.»[52]

Doğrusunu Allah bilir.

 


YorumcuYorum
Lütfi Hocaoğlu
27.08.2013
20:32

Allah razı olsun.

Çok güzel bir yazı.

Sam Adian
02.09.2013
06:56

Bazı noktaları hatırlatmak isterim:

1. INSAN kavramı, sadece beşer için değil, bütün organizmalar için bir üst varlık olarak tanımlanır ve öyle kullanılır. Bu yazınızda buna kısmen atıf yaptığınız anlaşılıyor ancak daha geniş bir kavram olduğu açıktır.

2. Söz konusu ayetlerin bir "yapı"yı anlattığı açıktır. Ne var ki, işaret edilen bütün kavramlar "inorganiktir" DNA bilinen haliyel inorganik bir şey değildir ve zaten "organizma ile birlikte"dir. Eğer DNA organizmanın dışında ise, bu durumda yaklaşımınız doğrudur. Ancak böyle bir bilgiye ulaşamadık.

Sarsar kelimesini de bu nedenle DNA ya atfetmek kolay değildir. Üretimin ilk hücrenin kopyalanması ile gerçekleştiğini ve silsilenin bu şekilde devam ettiği zaten bilinen bir şeydir. Önemli olan, DNA bilgisinin nereden geldiğini bulmaktır.

Mete Firidin
02.09.2013
09:12

Min salsalin deniyor. Yani salsaldan , DNA dan yarattık deniyor. Min den, dan anlamındadır. Sadece İnsan DNA dan yaratılmamıştır. Mikroorganizmalar , bitkiler ve bütün hayvanlar da (min) DNA dan yaratılmıştır. Min turabi gibi, turab topraktır. bütün bitkiler ve hayvanlar topraktan yaratılmıştır. min main gibi , ma su demektir. sudan anlamına gelir. Bütün canlılar sudan yaratılmıştır. Bunun gibi mikroorganizmalar, bitkiler, hayvanlar, ve bir hayvan olan insan nefsi DNA dan yaratılmıştır.

Mete Firidin
02.09.2013
09:15

organik in organik diye min için bir ayırım yoktur.

örnek:

يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُم مِّن ذَكَرٍ وَأُنثَى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِندَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ Yâ eyyuhen nâsu innâ halaknâkum min zekerin ve unsâ ve cealnâkum şuûben ve kabâile li teârefû, inne ekremekum indallâhi etkâkum, innallâhe alîmun habîr(habîrun). 1. yâ eyyuhâ : ey 2. en nâsu : insanlar 3. innâ : muhakkak ki biz 4. halaknâ-kum : yarattık sizi 5. min zekerin : bir erkek 6. ve unsâ : ve kadın 7. ve cealnâ-kum : ve sizi kıldık, yaptık 8. şuûben : şube, neseb, aynı soya mensup topluluk 9. ve kabâile : ve kabileler 10. li teârefû : tanışmanız için, birbirinizi tanımanız için 11. inne : muhakkak ki 12. ekreme-kum : sizin en çok kerim olanınız 13. inde allâhi : Allah indinde, katında 14. etkâ-kum : en çok takva sahibi olanınız 15. inne allâhe : muhakkak ki Allah 16. alîmun : en iyi bilen 17. habîrun : haberdar olan

Sam Adian
02.09.2013
17:13

Sarsar: şiddetli rüzgar , soğuk yel , pek gürültülü soğuk yel , fırtına, keskin yel, orak böceği (Ağustos böceği), orak kuşu Salsal: kum ile karışık balçık, kumlu kil Örnek ayetiniz (Hucurat 13) “min zekerin ve unsa” ifadesi, tam olarak “erkek ve dişiden” anlamına gelmez. Var olan “erkek ve dişi” özelliklerinden faydalanılarak üretildiğini ifade eder. Ancak bu konuyu açıklamak için uygun bir ayet değildir. Bizim işaret ettiğimiz nokta “DNA” ile ilgilidir. Bildiğimiz kadarıyla DNA, Organizmanın içindedir. Belli kodları taşıyan bir şeydir. Ancak DNA, aynı zamanda benzersizdir de. Yani bir kişinin DNA sı bir başkasına benzemez. Kodları farklıdır. Dolayısıyla birebir kopyalamaktan söz edilemez. İkincisi, ayetlerde kullanılan kelimeler “inorganik” bir anlatıma sahiptir. Oysa DNA canlı ile birliktedir. Yani organizmanın içinde olan bir şeyin “inorganik” olduğunu düşünmek kolay olmasa gerek. Bu konuyu biz daha önce yazmıştık. Sizin işaret ettiğiniz her iki kelime de DNA ile ilişkilendirilemez. CPU teknolojisi, bu bilgilerden yola çıkılarak ortaya çıkmıştır. Tam olarak da böyle üretilir. Hammaddesi kumdur, balçık haline getirilir ve saflaştırılarak silikon elde edilir. Silikon plakalar kesilerek ayrılır ve “iyon bombardımanı”na tabi tutularak üzerinde mikro kanalların oluşması sağlanır. Bir çeşit fırtınaya tabi tutulur. Orak böceği örneğinden yola çıkarsak, elektrik ürettiğini veya ihtiyaç duyduğunu, çok ayaklı olması gibi özelliklerini de saymak mümkün olabilir. “Min main” ifadesini de “sudan” diye anlamak kolay değildir. Herşeyden önce, eğer böyle olmuş olsaydı, bugün de aynı yollarla canlıların ortaya çıkıyor olması gerekirdi. Pek çok şey söylenebilir, ancak gerçekte canlılar, sudan değil, suyun özelliklerinden yararlanırlar. Kaldı ki bugün böyle bir canlı oluşumuna da tanık olmuyoruz. Burada suyun özelliklerine bakmak gerekir. Farklı ve belirgin özellikleri veya bir özelliğinden yararlanıldığına bakmak gerekir. Mesela suyu oluşturan moleküllerin bazılarının iyonize olarak durması gibi. Öte yandan “turab” toprak değil “toz” anlamına gelir ki bu “Salsal” ifadesine uygun bir kelimedir. Ancak Rum 30 iyi bir örnek olacaktır. Topraktan üretilmiş olan şey, “beşer” oluncaya kadar zaman geçmiştir. “sümme iza” ifadesi, ikisinin farklı şeyler olduğunu anlamamızı sağlar. Farklı şeylerdir. DNA ile ilgili ayetler vardır ama bunlar değildir. Saygılar

Hüseyin Kayahan
12.10.2013
17:05

Arkadaşlar farkına varmadan, belki de benim işaret etmek istediğim şeyi yapıyorlar ama, bunu birbirlerini tekzib ederek yapıyorlar. Aslında olması gereken benim söylemeye çalıştığımdır. Salsal veya sarsar; yalnızca birinizin dediği gibi sadece biyolojiyi, diğerinizin dediği gibi CPU teknolojisini değil; her ikisini de, hatta mesela, ekonomi ile ilgili bir oluşumu da ve başka şeyleri de anlatıyor olabilir.

Geçmiş binyılda, bazı ayetler astronomi, bazı ayetler biyoloji vb ile ilgilidir, şeklinde kabul ediliyordu. Giderek gelişen bilgilerimizle görüyoruz ki, daha çok ayet daha çok ilmi ilgilendirmektedir. Bunun sonunda ise, bütün ayetler bütün (ana katagorideki) ilimlere uygulanabilir, bu mümkündür, bunu denemeliyiz; zira artık elimizde bilgisayar denen ve işlemleri ve aramızdaki iletişimi kolaylaştıran bir aletimiz var.

Cansızların (evrenin tamamının) oluşumu, işleyişi, gelişimi ve anatomisini iyi bilen bir arkadaş (veya grup) okuduğu her ayeti kendi konusuyla ilgili düşünecek; canlıların oluşumu, işleyişi, gelişimi ve anatomisini iyi bilen bir arkadaş (veya grup) okuduğu her ayeti bu konu ile ilgili çevirmeye çalışacak; Sosyal ve ekonomik olayların oluşumu, işleyişi, gelişimi ve toplulukların anatomisini iyi bilen (bu konuya ilgi duyan) bir arkadaş ve arkadaş grubu da bütün ayetleri bu konuyla ilgili düşünecek, çevirecek ve Kuranın mucize üstü mucize olduğu bugün sahip olduğumuz ilim ve ayetlerle ortaya konacaktır. Kuran 600 sahifelik ve kendisini değiştiremeyen (oluşumu sıra dışı olsa da) sıradan görünüşlü bir kitap olmasına karşılık mucizeliği sayesinde her ilmin 600 sayfalık ana prensiplerini de ortaya koymaktadır. Bunun için Karagüllenin önerdiği gibi mesela "kalb" kelimesine Türkçe Pompa/çevirici gibi (bulunan kelime mutlaka işlek ve Türkçe olmalıdır) bir karşılık bulursak; bu kan dolaşımı için yürek, sinir dolaşımı için beyin, finans sektörü için banka, ulaştırma sektörü için gar/otogar şeklinde herkezin kullanabileceği ve mekanizmayı tam anlatan ve karşılayan bir çeviri olur. O zaman tek çeviri bütün ilimleri karşılamış olur ki, bu belki de bu binyılda değil, gelecek binyıl da mümkün olacaktır. Zira kıyamete kadar bu basit görüne kitap yepyeni şeyler ortaya koyacaktır. Böylece sosyal evrimin ilham kaynağı olmaya devam edecektir.

Bu konuyu daha etraflı tartışalım ve kanaat getirisek ve imkan da olursa yardımlaşalım.

Saygılarımla.

H:Kayahan

Hüseyin Kayahan
12.10.2013
17:06

Arkadaşlar farkına varmadan, belki de benim işaret etmek istediğim şeyi yapıyorlar ama, bunu birbirlerini tekzib ederek yapıyorlar. Aslında olması gereken benim söylemeye çalıştığımdır. Salsal veya sarsar; yalnızca birinizin dediği gibi sadece biyolojiyi, diğerinizin dediği gibi CPU teknolojisini değil; her ikisini de, hatta mesela, ekonomi ile ilgili bir oluşumu da ve başka şeyleri de anlatıyor olabilir.

Geçmiş binyılda, bazı ayetler astronomi, bazı ayetler biyoloji vb ile ilgilidir, şeklinde kabul ediliyordu. Giderek gelişen bilgilerimizle görüyoruz ki, daha çok ayet daha çok ilmi ilgilendirmektedir. Bunun sonunda ise, bütün ayetler bütün (ana katagorideki) ilimlere uygulanabilir, bu mümkündür, bunu denemeliyiz; zira artık elimizde bilgisayar denen ve işlemleri ve aramızdaki iletişimi kolaylaştıran bir aletimiz var.

Cansızların (evrenin tamamının) oluşumu, işleyişi, gelişimi ve anatomisini iyi bilen bir arkadaş (veya grup) okuduğu her ayeti kendi konusuyla ilgili düşünecek; canlıların oluşumu, işleyişi, gelişimi ve anatomisini iyi bilen bir arkadaş (veya grup) okuduğu her ayeti bu konu ile ilgili çevirmeye çalışacak; Sosyal ve ekonomik olayların oluşumu, işleyişi, gelişimi ve toplulukların anatomisini iyi bilen (bu konuya ilgi duyan) bir arkadaş ve arkadaş grubu da bütün ayetleri bu konuyla ilgili düşünecek, çevirecek ve Kuranın mucize üstü mucize olduğu bugün sahip olduğumuz ilim ve ayetlerle ortaya konacaktır. Kuran 600 sahifelik ve kendisini değiştiremeyen (oluşumu sıra dışı olsa da) sıradan görünüşlü bir kitap olmasına karşılık mucizeliği sayesinde her ilmin 600 sayfalık ana prensiplerini de ortaya koymaktadır. Bunun için Karagüllenin önerdiği gibi mesela "kalb" kelimesine Türkçe Pompa/çevirici gibi (bulunan kelime mutlaka işlek ve Türkçe olmalıdır) bir karşılık bulursak; bu kan dolaşımı için yürek, sinir dolaşımı için beyin, finans sektörü için banka, ulaştırma sektörü için gar/otogar şeklinde herkezin kullanabileceği ve mekanizmayı tam anlatan ve karşılayan bir çeviri olur. O zaman tek çeviri bütün ilimleri karşılamış olur ki, bu belki de bu binyılda değil, gelecek binyıl da mümkün olacaktır. Zira kıyamete kadar bu basit görüne kitap yepyeni şeyler ortaya koyacaktır. Böylece sosyal evrimin ilham kaynağı olmaya devam edecektir.

Bu konuyu daha etraflı tartışalım ve kanaat getirisek ve imkan da olursa yardımlaşalım.

Saygılarımla.

H:Kayahan





Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122122 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 117421 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 113682 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 92188 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 85272 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 78627 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72588 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 68754 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 64767 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 57577 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 40101 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 39904 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 36195 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36032 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34295 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 33202 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32415 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31234 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31127 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30146 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 29753 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29156 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 28988 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 28764 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 27791 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 27597 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26181 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 25894 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 25475 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25179 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24567 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 24099 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23729 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 22941 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22404 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 21849 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 21719 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21440 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 21335 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20302 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 20251 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20092 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 19752 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 19261 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19013 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 18871 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 18685 Okunma
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 18173 Okunma
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 18100 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 17263 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17090 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 16860 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16522 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 15939 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 15507 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15490 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15412 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 15188 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 14918 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 14890 Okunma
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 14857 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 14765 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14740 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14589 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14540 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14474 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14436 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 14040 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 13928 Okunma
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 13897 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13785 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 13725 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13673 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13454 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13235 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13200 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13196 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13177 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 13157 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13015 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 12940 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 12911 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12636 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 12580 Okunma
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12491 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12490 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12416 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 11978 Okunma
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 11943 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 11922 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 11905 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11858 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 11831 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 11806 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11455 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11382 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11247 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 11191 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11180 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 11173 Okunma


© 2025 - Akevler