Mete Firidin
Olbers Paradox
19.08.2013
5771 Okunma, 0 Yorum

 

Olbers' Paradox

 

Bilgimiz ne kadar artarsa Kuran ayetlerini anlamamızda o kadar kolaylaşır. Aşağıdaki ayetlerde geçen gündüz kavramını anlardım fakat gece kavramını ise idrak edemezdim. Şöyle düşünürdüm “Güneş batıca karanlık olur”. Meğer olay o kadar basit değilmiş. Bunu sizinle paylaşmak için dört ayet ve sonrasında konuyla ilgili bir alıntı vereceğim.

Yunus 67: Size geceyi dinlenesiniz diye karanlık ve gündüzü çalışasınız diye aydınlık olarak yaratan Allah’tır. Kulak veren millet için bunlarda ayetler vardır.[67]

İsra 12: Gece ve gündüzü varlığımıza birer delil kıldık. Bir delil olan geceyi kaldırıp yine bir delil olan gündüzü Rabbinizin bol nimetini aramanız, yılların sayısını ve hesabını bilmeniz için aydınlık kıldık. Her şeyi uzun uzadıya açıkladık.[12]

Neml 86: Onlar görmüyorlar mı ki, biz geceyi dinlenmeleri için yarattık, gündüzü de olup biteni görsünler diye aydınlık yaptık. Şüphesiz bunda iman edenler için, çıkarılacak dersler vardır.

Mümin 61: Öyle bir Allah'tır ki size geceyi yarattı, dinlenmeniz için ve gündüzü yarattı, göre göre işlerinizi yapmanız için; şüphe yok ki Allah, elbette insanlara karşı lütuf ve ihsan sahibidir ve fakat insanların çoğu şükretmez.

Alıntı:( forum.duman6.gen.tr) konuyu çok güzel özetlemiş!

Bundan yaklaşık 100 yıl kadar önce bilim adamları gökyüzünün gündüz neden mavi olduğunu buldular. Ancak, bundan çok daha basitmiş gibi görünen, Gökyüzü gece neden karanlık? Sorusunun yanıtı, 20. yüzyılın ortalarına kadar gizemli kaldı. Artık bildiğimiz bu yanıtın ortaya çıkarılmasının uzunca bir öyküsü var.

Daha çok bir çocuğun aklına gelebilecek böyle bir soruyla karşılaştığınızda hemen Güneş gökyüzünde olmadığı için gibi bir yanıt aklınıza gelebilir. Ancak, biraz daha ayrıntıya indiğinizde bu sorunun yanıtı vermenin hiç de o kadar kolay olmadığı ortaya çıkıyor.

Eğer evren sonsuz genişlikte olsaydı ve sonsuz sayıda yıldız içeriyor olsaydı, gece gökyüzü göz alıcı derecede parlak olurdu. Gökyüzününü neden karanlık olduğu sorusunun ilk ortaya çıkışı eskiye, 1500’ lü yıllara dayansa da unun üzerinde ciddi anlamda ilk düşünen kişi Heinrich Wilhelm Olbers oldu. İşte kuramla gözlemsel verilerin bu denli farklı oluşu nedeniyle bu içinden bir türlü çıkılamayan duruma Olbers Paradoksu dendi.

Olbers’ in asıl mesleği doktorluktu. O, birçok kuyrukluyıldız ve asteroidin keşfine de imza attı. 1823 yılında evrenle ilgili bir makale yazdı. Bu makalesinde, yıldızların evrenin her yerine dağılmış olduğunu varsayıyordu. Dünya’ ya yakın olanların daha parlak görünmelerine karşılık bunların sayısı azdı. Çok daha uzakta bulunan yıldızlarsa daha sönük görünüyorlar fakat aynı alana çok daha fazla yıldız düşüyordu. Bu çok mantıklı bir yaklaşım. Yıldızlara belirli bir görüş açısıyla baktığınızda, aynı görüş alanına uzakta çok daha fazla yıldız düşer. Eğer evren sonsuzsa, gökyüzündeki her noktada bir yıldız olması ve gökyüzünün her yerinin Güneş’ in yüzeyi kadar parlak olması gerekirdi. Olbers, makalesinde şunları yazmış:

Dünya ne kadar şanslı ki gökyüzünün her yanından yıldız ışığı gelmiyor. Eğer öyle olsaydı, gökbilim pek az gelişecekti. Yıldızları tek tek gözlemleyemeyecek, Güneş’ i sadece üzerindeki lekeler sayesinde tanıyabilecektik. Gezegenler ve Ay ise, Güneş kadar parlak bir fondaki karanlık diskler olarak görülecekti.

O zamanlar, Olbers’ in makalesi pek ilgi görmedi. Zaten, gökyüzünün geceleri karanlık oluşunu irdeleyen tek kişi o değildi. Bu konuda ilk olma onuru, bilindiği kadarıyla İngiliz Tomas Digges’ e ait. Digges, uzaktaki yıldızların çok sönük oldukları için görülemediklerini öne sürdü. Açıklaması anlamlı görünmekle birlikte yanlıştı. Her bir atomu, göremeyeceğimiz kadar küçük olduğu halde bu yazıyı nasıl görebiliyorsak, yıldızların toplam ışığı da ne kadar uzak olurlarsa olsunlar görünür olacaktır. Benzer biçimde, hiçbir yıldızını çıplak gözle ayırt edemediğimiz halde, 2 milyon ışık yılı uzaklıktaki Andromeda galaksisini rahatlıkla görebiliyoruz.

Digges’in sonsuz bir evreni benimsemiş olmasına karşın, aynı zamanda yaşamış olan ünlü Alman gökbilimci Kepler, onun düşüncesine karşı çıktı. Kepler, sonsuz bir evrende, Güneş’ in öteki yıldızların ışığında kaybolacağını düşündü ve bu yıldızlarla aramızda onların ışığını engelleyen duvar gibi bir şey bulunabileceğini öne sürdü.

Yaklaşık 100 yıl kadar sonra, Edmond Halley de bu konuyu ele aldı. 1721’de İngiltere Kraliyet Topluluğunun önünde konuşan Halley, bu konudaki iki ayrı olasılığı dile getirdi. İlk olarak, bir hesap hatası yaptı ve uzaktaki çok sayıda yıldızın toplam ışığının, daha az sayıda ancak yakında bulunan yıldızların ışığından çok daha az olduğunu öne sürdü. İkinci bir olasılık ise, Digges’in düşündüğünün aynısı.

Karalık gökyüzü nü aydınlığa kavuşturma yolunda çaba gösteren bir başka isim de İsviçreli gökbilimci Jean Philippe Loys de Cheseaux oldu. Digges ve Halley’den farklı olarak, görülemeyecek kadar uzaktaki yıldızların da evrene ışık saçtığı gerçeğini atlamadı. Gökyüzünün karanlık oluşunu, uzayın saydam olmayışına bağladı.

Cheseaux ve Olbers yanılmışlardı. Uzayın tam anlamıyla saydam olmadığı doğru, ancak ışığı soğuran maddenin varlığı gecemizin karanlık olması için yeterli değil. Işığı soğuran madde de ısınarak aldığı enerji kadar ışıma yapar. Bu durumda ışığı soğuran madde de yıldızlar kadar parlak olacaktır.


İŞTE ÇÖZÜM

Şaşırtıcı ama Olbers paradoksuna ilk doğru yaklaşım bir gökbilimciden değil, Amerikalı bir şair ve yazardan geldi. Bu kişi, eserlerinde korku ve doğaüstü konuları işlemesiyle tanınmış Edgar Allan Poe’ y du. Karanlık, Poe’nun çalışmalarının ana konusuydu. Evrenbilimci Edward Harrison, Poe’ nun Olbers paradoksunu ölümünden bir yıl önce, 1848 yılında yazdığı Eureka adlı bir denemesinde çözdüğünü fark eden ilk kişi oldu. Olbers paradoksu denemede şöyle anlatılıyor:

Yıldızların sayısı sonsuz olsaydı, gökyüzünün her yanı eşit derecede parlak, yani gökyüzünün her noktasında bir yıldız olurdu. Oysa gökyüzüne teleskoplarla baktığımızda, hiçbir ışığın gelmediği boş bölgeler görebiliyoruz. Bu bölgeler, henüz ışığın bize ulaşamadığı yerlerdir.

Kısacası, Poe’ nun söylemek istediği, uzaktaki yıldızların gecemizi aydınlatamayışının nedeninin, ışıklarının henüz bize ulaşacak kadar zaman geçmemiş olmasıydı. Evrenin yaşından daha uzak mesafeleri göremeyiz. Yani, evrenin yaşının yaklaşık 13 milyar yıl olduğunu varsayarsak, 13 miyar ışık yılından daha uzaktaki yıldızları göremeyiz. Karanlık gökyüzü, bir bakıma evrenin belli bir süre önce doğduğuna kanıt oluşturuyor. Eureka da bir Alman gökbilimci olan Johann Madler adı sıkça geçer. 1858 de Eureka’dan 10 yıl sonra basılan kitapta, Madler’ in açıklaması Poe’ n un kini temel alıyordu. Madler’ in açıklaması şöyle:

 Işığın hızı sınırlıdır. Yaradılıştan bu yana geçen süre de sınırlıdır ve biz ancak bu sınırlı süre içinde ışığın ulaşabileceği kadar uzağı görebiliriz. Uzaktaki yıldızların ışıklarının bize ulaşamadığı değil, henüz ulaşmadığı şeklinde bir açıklama daha doğru olur.

İskoç matematikçi ve fizikçi Lord Kelvin, 1901de bu tezin biraz daha ayrıntılı bir uyarlamasını yaptı. Kelvin’e göre, gecenin aydınlık olabilmesi için, yüzlerce trilyon ışık yılı öteyi görebiliyor olmamız gerekir. Ancak evren bundan çok daha genç olduğundan gece karanlıktır.


PARADOKSUN YENİDEN KEŞFİ

Olbers paradoksu, yüzyıllar süren uzun bir öykü olsa da 1950 li yıllara değin ünlü olamadı. Olbers’ in dönemindeki gökbilimcilere bu konudan söz etseydiniz muhtemelen neden bahsettiğinizi anlamayacaklardı bile.

Uzuca bir aradan sonra Olbers paradoksu1952 de Hermann Bondi’ nin Evrenbilim adlı kitabında yer aldı. Bondi, durağan evren savunucularından biriydi. Bu model, büyük patlamayı reddediyor, evrenin her zaman var olduğunu kabul ediyordu. Evrenin yapısı gerçekten böyle olsaydı, Poe’ nun uzaktaki yıldızların ışığının bize ulaşacak zamanının olmadığı düşüncesi yanlış olurdu. Evren sonsuz yaşında olsaydı, gökbilimciler sonsuz sayıda yıldız görürlerdi.

Durağan modeli benimseyenlere göre genişleme bu sorunu çözüyor. Evrenin genişlemesi, ışık dalgalarının genişlemesine, yani kırmızıya kaymasına yol açar. Evrende ne kadar uzağa bakarsanız, ışığın o kadar kırmızıya kaydığını görürsünüz. Işık kırmızıya kaydığında enerjisi azalır. Uzaklık çok arttığında, örneğin sonsuz bir evrende sonsuz denebilecek uzaklıkta ışığın enerjisi o kadar azalır ki gökyüzü karanlık olur. Durağan evren modelini benimsemiş olan gökbilimci Fred Hoyle, Gökbilimin öncüleri adlı kitabında, gökyüzünün karanlık oluşunu basitçe şuna bağlıyor:
 Gökyüzü gece karanlıktır çünkü evren genişliyor. Sadece durağan evren için geçerli olan bu açıklama, bu modelin geçerliliğini yitirmesiyle anlamsız kalmıştır.


EVRENİN ENERJİ SORUNU

Gökyüzünün, evrenin henüz çok genç oluşu sebebiyle karanlık olduğu konusunda gökbilimciler aynı düşünceyi paylaşıyorlar. Harrison, 1964 yılında, görülebilen evrenin gökyüzünü aydınlatması için ne kadar enerji gerekeceğini hesaplamaya çalıştı. Ortaya çıkan sonuç şaşırtıcıydı. Görülebilen evrendeki yıldızların yaydığı enerji çok azdı. Gökyüzünün Güneş’ in yüzeyi kadar parlak olabilmesi için, Harrison’ un hesaplarına göre, evrenin 10 trilyon kat daha fazla enerjiye sahip olması gerekirdi. Yani her bir yıldız, olduğundan 10 trilyon kat daha fazla ışık yaymalıydı.

Evren genişledikçe yıldız sayısının artacağını söyleyemeyiz. Buna bağlı olarak, evrendeki enerji miktarının da artması beklenmez. Ayrıca yıldızların sonsuza kadar parlamadığını da unutmamak gerekir. Evrendeki yıldız oluşumu büyük patlamadan yaklaşık 3- 4 milyar yıl sonra en yüksek hızına ulaştı. O zamandan bu yana yıldız oluşum hızı giderek düştü, ilk oluşan yıldızların önemli bir bölümü artık parlamıyor bile. Evrenin yaşı arttıkça, nükleer yakıtını tüketerek sönen yıldızların sayısı da artacaktır. Bununla birlikte yeni oluşacak yıldızların ham maddesi de giderek azalıyor. Eğer evren çok yaşlı olsaydı yıldızlar yakıtlarını tüketmiş, çoktan sönmüş olacaklardı.
Evrenin genişlemekte olduğu artık kesin. Yakın zamana değin bu genişlenmenin yavaşlayarak sürdüğü sanılıyordu. Çünkü kütle çekiminin genişletmeyi yavaşlatması beklenirdi. Ancak, evrenin görebildiğimiz en uzak bölgelerinde gözlenen süpernovaların, gözlenenden daha parlak olmaları gerekiyordu. Ama bir şekilde, evrenin bu süpernovaların ışığını kırmızıya kaydırmak için daha çok zamana sahip olduğu anlaşıldı. Bunun için, artan bir hızda genişlemesi gerekiyordu. Bu şaşırtıcı gerçek, yani evrenin genişlemesinin hızlanması, görece yakınımızdaki gökadaların da hızlanarak bizden uzaklaştığı anlamına geliyordu. Buna bağlı olarak, milyarlarca yıl sonra gece gökyüzünün giderek daha karanlık olacağını, teleskopların daha boş alanlara bakacağını söyleyebiliriz.

Gökyüzü, karanlık kalabilmesi için iki kez korunuyor: evren henüz çok genç ve yıldızların yaydığı enerji, gökyüzünü aydınlatacak kadar yeterli değil. Gökbilimciler, gökyüzünün gece neden karanlık olduğunu artık bu şekilde açıklıyorlar. Olbers paradoksunu çözen kişinin bir yazar olması da amatör bilim adamlarının, bazen profesyonel bilim adamlarının gözünden kaçan gerçekleri bulabileceklerini gösteriyor.

 






Çok Okunan Makaleler
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 122873 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
Kudret Helvası Menne
13.11.2013 118856 Okunma
4 Yorum 15.11.2013 03:46
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 115771 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 93111 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 85535 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Estetik Ameliyat ve Nisa Suresi 119. Ayet
3.10.2014 79680 Okunma
1 Yorum 03.10.2014 20:39
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 72921 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 69293 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Kuran'da Kölelik
27.12.2013 65150 Okunma
86 Yorum 08.01.2014 17:16
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 58663 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 40572 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 40398 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
Lâ mevcûde illâ Hû???
18.12.2010 36776 Okunma
1 Yorum 25.12.2010 15:11
Mete Firidin
Amen ve Senetin
15.11.2012 36382 Okunma
31 Yorum 30.11.2012 13:47
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34530 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 33464 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32756 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31501 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Adem'in ve Havva'nın Hatası
2.03.2014 31482 Okunma
34 Yorum 10.03.2014 00:48
Mete Firidin
Nutfetin Emşâcin (99)
14.05.2013 30422 Okunma
24 Yorum 17.05.2013 15:16
Mete Firidin
İbni Arabi ve Araf 175-176. Ayetler
16.11.2011 30196 Okunma
9 Yorum 19.11.2011 17:29
Mete Firidin
Hz. İbrahim’in Atası ve Nemrut
19.04.2015 29859 Okunma
1 Yorum 20.04.2015 20:48
Mete Firidin
Miras ve Kelale Ayetleri
13.02.2014 29437 Okunma
53 Yorum 28.02.2014 13:04
Mete Firidin
Allah Celle Celalühü Ne Demektir?
30.11.2014 29425 Okunma
1 Yorum 01.12.2014 08:16
Mete Firidin
Kevkeb
10.08.2011 28212 Okunma
1 Yorum 28.08.2012 12:03
Mete Firidin
Enam Suresi 145. Ayet Ve Haram Yiyecekler!
31.12.2017 28097 Okunma
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26493 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Kuran’da Namaz Vakitleri
28.12.2014 26273 Okunma
Mete Firidin
Hz. Yunus ve Ambergris
12.12.2012 25699 Okunma
2 Yorum 13.12.2012 13:23
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25452 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Kuran'da Tecavüzün Cezası
18.02.2015 24963 Okunma
2 Yorum 21.02.2015 17:19
Mete Firidin
Hz. İsa’nın Doğum Günü
2.01.2015 24316 Okunma
Mete Firidin
Hz. Adem’in Kaburgası
25.04.2012 23961 Okunma
59 Yorum 28.04.2012 13:42
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 23240 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Hz. Musa ve Hızır'ın Buluştukları Yer
16.03.2012 22674 Okunma
10 Yorum 17.03.2012 10:03
Mete Firidin
Yecüc ve Mecüc
27.02.2010 22170 Okunma
2 Yorum 10.06.2010 15:12
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 22147 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Hz. İbrahim ve Lisan
23.04.2015 21838 Okunma
1 Yorum 24.04.2015 09:49
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21731 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Ruh ve Ruhun Üflenmesi
11.04.2013 20640 Okunma
8 Yorum 14.04.2013 13:43
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 20528 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Fecr ve İmsak
18.07.2013 20377 Okunma
10 Yorum 20.07.2013 22:19
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 20148 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 19591 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19400 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Bakara 58. Ayet Ve Hititler
17.01.2011 19150 Okunma
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 19036 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 18374 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Hacc Suresi 15. Ayet Ve Deist
23.10.2014 18370 Okunma
Mete Firidin
Hz.İsa’nın Büyüdüğü Yer
8.07.2014 17556 Okunma
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17424 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 17086 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16740 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 16180 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 15914 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012 15645 Okunma
12 Yorum 19.06.2012 10:13
Mete Firidin
Kutsal Yaşam Ağacı
21.12.2011 15589 Okunma
6 Yorum 25.12.2011 16:12
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 15394 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 15131 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Siyon Mekke mi?
4.03.2011 15117 Okunma
Mete Firidin
Allah’ın İki Eli
5.12.2013 15069 Okunma
8 Yorum 12.12.2013 07:13
Mete Firidin
Hz. Musa’nın Kanatları
28.01.2012 15028 Okunma
2 Yorum 19.02.2012 08:24
Mete Firidin
Kuran’da Tasavvuf ve Lahid Köklü Kelimeler
8.05.2014 14902 Okunma
18 Yorum 10.05.2014 11:22
Mete Firidin
Hamr ve Humr
12.04.2012 14802 Okunma
14 Yorum 02.05.2012 15:51
Mete Firidin
Necm ve İdbar
3.10.2013 14764 Okunma
8 Yorum 09.10.2013 16:19
Mete Firidin
Musa Peygamberi Evlat Edinen Firavun
13.04.2015 14750 Okunma
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14675 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
İki Doğu Ve İki Batı
19.03.2015 14215 Okunma
3 Yorum 22.03.2015 22:01
Mete Firidin
Meleklerin Hızı
20.11.2013 14149 Okunma
6 Yorum 24.11.2013 19:02
Mete Firidin
Harut ve Marut
6.02.2012 14099 Okunma
8 Yorum 08.02.2012 19:35
Mete Firidin
Kuran'dan Hz. İsa ve Meryem Hakkında
29.05.2017 14067 Okunma
Mete Firidin
Kıyamet Suresi 16. Ayet ve Hadisler
22.03.2015 13946 Okunma
1 Yorum 22.03.2015 21:54
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13822 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13664 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 13613 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
El Hadid ve Besmele
13.01.2013 13421 Okunma
4 Yorum 17.01.2013 08:36
Mete Firidin
Harun’un Kız Kardeşi Miryem
1.09.2013 13386 Okunma
4 Yorum 11.09.2013 07:57
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 13322 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Meteorit (Asteroid) Yağmuru
25.08.2013 13312 Okunma
11 Yorum 27.08.2013 15:07
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13171 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Kur'an İncil ve Tevratı Onaylar mı?
11.07.2011 13159 Okunma
1 Yorum 23.07.2011 17:45
Mete Firidin
Neden Buzağıya Taptılar ?
16.03.2011 13074 Okunma
1 Yorum 18.03.2011 09:21
Mete Firidin
Ad Kavmi Atlantis Ay
7.03.2011 12894 Okunma
Mete Firidin
Bilqıst
23.04.2014 12835 Okunma
13 Yorum 26.04.2014 14:44
Mete Firidin
Kuran’da Kalp
29.05.2010 12809 Okunma
1 Yorum 19.02.2012 11:49
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12761 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Hz. İsa'nın Doğduğu Mevsim
31.12.2014 12583 Okunma
1 Yorum 01.01.2015 11:03
Mete Firidin
Cinler ve Kızılötesi Işınlar
7.05.2011 12495 Okunma
Mete Firidin
Musa Ve Firavun Zamanı
31.03.2015 12205 Okunma
Mete Firidin
İrimu (İrem Şehri)
21.10.2012 12131 Okunma
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 12080 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Subhân'Allah
23.11.2014 12053 Okunma
2 Yorum 29.11.2014 17:01
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 12027 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Kuran’da Yağış Kelimeleri
29.11.2013 11978 Okunma
8 Yorum 01.12.2013 18:50
Mete Firidin
Nur Suresi 35. Ayet Yenilenmiş Makale
14.07.2012 11592 Okunma
2 Yorum 03.08.2012 18:57
Mete Firidin
Meryem Suresi 26. Ayet
23.02.2011 11538 Okunma
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11466 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Felek, Hunnes, Kunnes
6.03.2012 11378 Okunma
Mete Firidin
Ebabil ve UFO
25.06.2013 11378 Okunma
Mete Firidin
Müslüman
19.12.2013 11341 Okunma
13 Yorum 21.12.2013 10:35


© 2025 - Akevler