Bu yazı Fehmi Koru’nun 29.10.2017 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
http://fehmikoru.com/cumhuriyetle-siirler-araciligiyla-tanismistim-evde-ilkokulda/
Tarih bir akıştır. 60 bin yıl önce başladı. İnsanlar bundan beş bin yıl önceye kadar, kişilerle yönetildiler. Yazılı kuralları yoktu. Bundan beş bin yıl önce Mecmelbahreyn’de yani Mezopotamya’da Nuh insanlara yazılı kuralları içeren şeriatı öğretti. Kuralları yine kişiler koyuyordu ama kurallar yazılı idi. Sonra Musa geldi kuralları kişiler koymadı. Kişiler Tevrat’ta yer alan kuralları uyguladılar. Kuran geldi insanlara kuralların nasıl konacağını öğretti.
a) Herkes kuralları kendi içtihadı ile koyacak ama kendisi dahil herkes onunla ilişki kurduğu zaman o kurallara uyacak. Kuralları koyan teklif edendir. Onu uygulayan da kabul edendir.
b) Serbest sözleşmeler yapılacak ve söyleşmelere taraflar uyacak. Sözleşme serbesttir ama yaptıranın sonra ona uyma zorunluluğu vardır.
c) Çıkan ihtilaflarda taraflar ortak kişiler seçecekler ve ortak vekilin kararı müvekkillerin kararı olacaktır. Böylece ittifakla karar almış olacaklardır.
d)Nizalarda ise taraflar hakem, hakemler de başhakem seçeceklerdir. Başhakemin kararı kural olacaktır.
Kuran’ın getirdiği bu kurallar son 30 sene içinde kısıtlı olarak uygulandı ve tekrar eski kişi yönetimlerine dönüldü. Kuran’ın öğretisi ile sanayi inkılabı oldu. İnsanlık Kuran’ı uygulayacak seviyeye yükseldi. Kişi yönetimi yerine halk yönetimi zamanı geldi. Fransa’da kanlı başlayan ihtilaller, sosyalizmin yüz binleri bulan öldürüleninden geçerek insanlık Kuran’ın halk yönetimine gelmektedir.
Türkiye Tanzimat’la başlayan inkılapla halk yönetimine adımlar attı. İstiklal Savaşı’nı kazanarak kişi yönetiminden halk yönetimine geçmeyi denedi. 29 Ekim bunun ilanıdır. İnsanların kişi yönetiminden Kuran’ın halk yönetimine geçişidir. Müspet ilim meşalesidir. Bu geçiş kolay olmadı, sancılı oldu.
1) Cumhuriyet’in ilanı ile hanedanların saltanatı ortadan kalktı. Halk kendi seçtikleri ile devleti yönetecekti.
2) Cumhuriyet’in ilanı ile fetvalarla devlet yönetimi ortadan kaldırılıyordu. Yerine halkın yapacağı kanunlarla devlet idare edilecekti.
3) Cumhuriyet’in ilanı ile ulus devletler sistemi kabul edildi ve karşılıklı muhaverelerle Türkiye’nin nüfusu Müslüman haklardan oluşturuldu. Kuran ehlinin nüfusu %50’den az iken %90’nın üstüne çıkarıldı.
4) Ulus devlet dört şeye dayatılmıştır.
a) Ülke birliğine, Türkiyeli olunmasına
b) Türkçe konuşmaya
c) Kuran ehli olmaya
d) Türk olmaya. Yani yeniden doğmakta olan ulusun ortak adını kabul etme. Türk olan değil “Türküm” diyen.
Mustafa Kemal’den sonra İnönü dönemi başladı. Tek partili dönemden çok partili döneme geçildi. Demokrat Parti zamanında Türkiye tarım döneminden sanayi dönemine geçti. 60 müdahalesi ile çok partili anayasa geldi. 80 müdahalesi ile Türkiye yeniden Kuran düzenine doğru döndü. 2002’de Türkiye’de Kuran ehli bir parti anayasa ekseriyeti ile iktidar oldu. Nüfusu da 80 milyonun üstüne çıktı.
29 Ekim Türkiye’nin Kuran düzenine geçme kararının resmen tescilidir. Biz böyle anlıyoruz. Bunun için ona sahip çıkıyoruz.