ikinci Kur’an uygarlığının getirdiği hususlar
İnsanlar önceleri kabile şeklinde yaşıyor ve kişi yönetimleri ile yönetiliyordu. Toplayıcılık, avcılık, çobanlık ve çiftçilik dönemlerini böyle yaşadılar. Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde Sümerlerin baraj tekniğini getirmeleri ile Fırat ve Dicle’nin kıyılarında kentler oluşmaya başladı. Başkanların tanıyamayacağı kalabalıklar oluşunca Allah Hz. Nuh’u gönderdi ve kişi yönetiminden şeriat yönetimine geçildi. Şeriatı kişiler (peygamberler) öğretiyordu. Kur’an’a kadar bu böyle devam etti. Kur’an son kitap ve Hz. Muhammed de son nebi oldu.
Birinci Kur’an uygarlığı son nebi tarafından kuruldu. Kur’an son kitap olduğunu ve bundan sonra nebinin gelmeyeceğini duyurdu. Bundan sonra yönetim içtihat ve icmaya dayanacak, her topluluk her asırda kendi şeriatlarını kendileri tedvin edeceklerdir. İnsanlara kendi şeriatlarının nasıl yapılacağı öğretildi. Kur’an kendisi artık şeriat kitabı değil de şeriatın nasıl yapılacağını öğreten bir kitap olmuş, peygamberlerin yerini de âlimler almıştır.
İnsanların fiilen içtihat ve icmaya (demokrasiye) geçebilmeleri için sanayileşmenin gerçekleşmesi gerekiyordu. Özgürlüğü yaşamak için özgürlüğün imkânları da olmalıdır. Kur’an’ın öğretilerine dayanarak Batı sanayi devrimini yaptı, içtihada ve icma sistemine (demokrasiye) geçme hazırlığını yaptı.
Yeni uygarlıklar iki uygarlığın sentezinden doğar. Doğu uygarlıkları ile batı uygarlıkları peş peşe gelirler, ömürleri biner yıldır. Önce doğu uygarlıkları hukukta inkılap yaparlar, sonra batı uygarlıkları ona dayanarak sanayide inkılap yaparlar. Bugün batı sanayi inkılabını yapmıştır ve zirvededir. Doğu ise sanayi inkılabının ihtiyaçlarını karşılayacak hukuki inkılabı yapma hazırlığındadır. Yeniden oluşmaya başlamıştır.
Bin yılda bir gerçekleşen inkılapları birkaç asır önceden başlayarak bir kavim gerçekleştirir. İbrani uygarlığını İsrail oğulları, birinci Kur’an uygarlığını ise Araplar gerçekleştirdiler. Bugünkü uygarlığı Tanzimat’tan beri hazırlanmakta olan Türkiye gerçekleştirecektir. Tarihi gelişme bunu göstermektedir. Yeni uygarlığın İsa’sı müjdeleyici Bediüzzaman olmuştur. Erbakan Adil Düzen’i dünyaya anlatmakla yeni uygarlığın zeminini hazırlamıştır.
Peki, ikinci Kur’an uygarlığı nedir ve bu uygarlığa nasıl geçilecektir?
Önce ikinci Kur’an uygarlığının getirdiği hususları birkaç madde olarak sunalım.
1- İşçilik sisteminden ortaklık sistemine geçilecektir. Bugün insanlar kölelik sisteminden işçilik sistemine geçmişlerdir. İşçilerin statüsü kölelerin statüsünden farksızdır. Sermaye ve devlet işçiliği yerine kooperatif ortaklığı gelecektir. Kooperatifin Arapçada adı teavün şirketidir. Kur’an teavünü emretmekte yani kooperatiflerin kurulmasını istemektedir.
2- Kâğıt para yerine mal senetleri ve bonoları yer alacaktır. Karşılıksız para kalkacak, onun yerine ürünler ambara girecek, karşılığında mal senetleri çıkacak ve mal senetleri piyasada dolaşacak, en sonunda tüketiciye mal ulaşacaktır. Mal dolaşımının yerini mal senetleri alacaktır. Nakit de bugün olduğu gibi faiz karşılığı yani karşılıksız çıkmayacak. Bankalar mal senetlerini teminat olarak alacak, karşılığında buğday, demir, yapı ve altın bonolarını verecekler. Bunlar nakit olacaktır. Mal yerine senetlerin piyasası olacak, nakit de senet karşılığı çıkarılmış olacaktır.
3- İkinci Kur’an uygarlığının getirdiği üçüncü inkılap hakemlik inkılabı ve yargı üstünlüğüdür. Çıkan nizalarda taraflar birer hakem seçecekler. Hakemler de başhakem seçeceklerdir. Bunların verdiği karar kesin olacaktır. Ceza davalarında da idari mahkemelerde de hep davalar hakemler yoluyla görülecektir. Devlet hakemlerin emrinde olacak. Mahkeme kararlarına karşı gelenler savaş veya tenkil yoluyla sorunları çözmüş olacaklardır.
4- İkinci Kur’an uygarlığının getirdiği dördüncü inkılap da yerinden yönetimdir. Halk ocak, bucak, il, ülke ve insanlık olarak teşkilatlanacaklar. Ocaklar yaşamada, bucaklar çalışmada, iller iç güvenlikte, devletler dış savunmada, insanlık uygarlaşmada görevler yapacaklardır. Her bucakta kendi şeriatlarını kendileri yapacaklardır. Merkezi bucaklar taşra temsilcilerinden oluşacak ama yasalar ve yönetim sadece merkezi bucaklara inhisar edecektir.
5- Dayanışmalı sigorta getirilmiştir. Bugün aidatla sigortalanmaktadır. Oysa Kur’an dayanışma ortaklığı içinde sigortayı kabul etmiştir. İlmi dayanışma ortaklığı bilgisizlikten, ahlaki dayanışma ortaklığı ihmalden, mesleki dayanışma ortaklığı beceriksizlikten ve siyasi dayanışma ortaklığı kasten iras edilen zararları ödeyeceklerdir.
İşte, gelmekte olan ikinci Kur’an uygarlığı bunları getirecektir.
Hangisini beğenmediniz?
Evet, sömürü patronları dışında herkes bunları seve seve kabul etme durumundadır. Zaten itiraz sonuçlara değil, bunların ütopya (hayal) olduğu üzerinedir. İyidir ana geçekçi değildir demektedirler. (Bu haftaki ikinci makalemi okuyunuz.)