Yüz hanelik bir köyde veya bir sokakta oturanlar, bir semt kooperatifini kurarlar. Bunlar birer Cumhuriyet Altını ile kooperatife ortak olurlar. Kooperatif bu sermayelerine karşı ortaklara kâr dağıtmaz, bakkallardan ucuz alış veriş yapma imkânını sağlar. Bakkaldan semt bonosu ile ancak bunlar alışveriş yapabilir. Bir Cumhuriyet Altını 1000 TL’dir. Demek ki 100 bin TL toplanacaktır. Semtteki bakkalla anlaşma yapılır. Kendisine mal bırakılır. Ona satıştan belli yüzde verilir. Fiyatları o koymaz, Kooperatif koyar. O sadece satıştan belli bir yüzde alır.
Fiyatlar arz ve talep kanunlarına göre ayarlanır. Semt Bonosu ile alınıp satılır.
*
Semt bonosunun sağladığı ucuzluklar şunlardır.
a) Sermaye bankadan alınan faizli nakit ile değil de kooperatifin bonosu ile oluşturulduğu için faizsiz çalışmaktadır. Faiz % 20 civarındadır. Demek ki sadece bu yoldan % 20 ucuz olacaktır.
b) Bakkallar Birliği kurulacak, mallar toptan alınacak, böylece süpermarketlerin fiyatları ile bile rahatlıkla yarışılacaktır. Bakkal dükkânı kooperatifçe satın alınacak, böylece işletmeye kira eklenmeyecektir.
c) Çalışanlar istedikleri kârı koyamayacaklardır. Bir ailenin gideri dörttür; yiyecek, giyecek, barınacak ve dolaşacak. Buna başka giderler de katabilirsiniz O halde her aile % 5 bakkala kâr verse bakkal vasat gelire sahip olacaktır. O halde en çok % 10 ile satış yapılacaktır.
d) Çok önemli bir husus; ortakların yılbaşında sipariş vermeleri ve dolayısıyla ön ödenme farkından yararlanmaları yanında, üretimde dengenin sağlanması ve çalışanların dolu çalışması nedeniyle ucuza mal edilmesidir.
f) Tüccarlara Semt Bonoları kredi olarak verilecek ve bilen herkes sermayesi olmasa da ticaret yapabilecektir. Böylece serbest rekabet sağlanacağı için aracı kârı azalacaktır. Tüccarlar sermayesiz ciro yapacaklarından gelirleri azalmayacak, devirden kazanacaklardır.
İşte…
Semt Kooperatifleri ortaklardan topladığı 100 bin lira ile birleşirler ve bir Bakkallar Bankası kurarlar. Faizle değil de kredileşme ve selem sistemi ile çalışan bu banka ülkedeki nakit sıkıntısını tamamen giderir. Bu banka nakdi kendi kasasında muhafaza etmez, diğer bankaların hesaplarında tutar. Böylece diğer bankalarla da rekabet haline girmez, onların partneri olur.
Faizli banklar bakkalların ve semt kooperatiflerinin yapamayacağı işler yaparlar. Örnek olarak Bakkallar Bankası ithalat ve ihracatla uğraşmaz, bunun için kredi vermez. Bakkallar Bankası sadece Kooperatif Semt Senetlerini kârsız alır ve satarlar. Sermayesi semtlere ait olduğu için sermayeye bir kâr verilmez. Bankanın cari giderleri de sadece çalıştıracağı personelden ibaret olacaktır. Binaların da kirası olmayacaktır.
Personel ise muhasebe ve kasa çalışanlarından ibaret olacaktır. Genel Hizmetleri kooperatifler yapacağı için ve kredileri kooperatiflerin dayanışmaları sağlayacağı için bankaların bir rizikoları da olmayacaktır. O halde Bakkal Sorunun çözmek isteyenler Semt Kooperatifleri kurmalıdır. Bakkalların binası ve sermayesi kooperatifçe temin edilmelidir. Sadece bir aile bakkalı işletmelidir. Kirasız olarak evde de oturulmalıdır. Bakkal sadece gelen malı konsinye olarak satmalıdır. Kendisi cirodan bir pay almalıdır.
Semt Kooperatifleri Semt Bonolarını sermaye olarak kullanmalıdırlar. Bakkallar Bankası sadece senet alıp satmalı, giderlerini kooperatif gelirlerinden bir pay olarak almalıdır.
*
Adil Düzen ile dalga geçenler eriyip gideceklerdir.
Şimdi bakkallar devreden çıkıyor. Yarın mağazalar devreden çıkacak. Ertesi yıl sıra süpermarketlere gelecek. Daha ertesi yıllarda sıra Koçlara ve Sabancılara gelecek. Sonunda Rothshildler ve Rockefeller de iflas edecektir. Bunu Marks çok açık bir şekilde anlatmıştır. Sünnetullah değişmez. Kumarın kanunu vardır. Sonunda para bir yerde toplanır. Faizli sistem de bir kumardır. Para bir yerde toplanır ve sonunda bir işe yaramaz olur. Savaş da bu sorunu çözmez. Hoş sabahlar. İnşallah uyanırsınız...