Adil Düzen’in ana kuruluşu semtlerdir. Yüze yakın aileden oluşan semtler için yüz lojmanlı apartman yapılmakta, on kat mesken olmakta ve her katta 10 aile barınmaktadır.
Apartmanın üç bodrum katı vardır. En alt katı garaj ve sığınaktır, orta bodrum ambarlar veya aksi, üst bodrum işyeridir. Zemin katta yazıhaneler ve iki dükkân vardır.
Dükkânlardan birinde o apartmanda harcanan mallar satılır. Bu “bakkal”dır. Dükkânın diğerinde ise o sitede üretilmiş olan mallar satılır. Biz buna “ambar” diyoruz.
Semt apartmanının bakkalı ve ambarı onun dışarı ile olan ilişkisini kurmaktadır. Her semtin on kişiye yakın ortak tüccarı vardır. Tüccarlar semt ambarından üretilmiş malları alırlar, piyasada geçerli olan para ile satarlar, o para ile aldıkları siparişleri getirip bakkallara satarlar. Böylece her semt ancak bakkal ve ambarı ile yaşar.
Semt bir “Semt Bonosu” çıkarır. Bu bononun keşidecileri semtin girişimcileridir. Kooperatif bu bonolara kefildir. Her girişimciye belli miktarda bono tanzim etme yetkisini kooperatif vermiştir. Girişimciler nakit kullanmazlar, Kooperatifin kefil olduğu Semt Bonosunu kullanırlar. Bono Türk Lirası üzerinde tanzim edilmiştir. Bono üç yıl vadelidir. Ayrıca adi senet olarak üç yıl sonra ödenecek altın miktarı yazılıdır. Onu alan kimse üç yıl sonra o kadar gram altın alabilecektir.
Ne var ki Kooperatifin “Semt Kasası” vardır. Bu kasa bononun üzerinde yazılı TL değerinin üstünde olan altın gram taahhüdünün iki misli değerle alıp satmaktadır. Böylece bononun cari değeri altın değerinin iki misli fazlasının etrafında dengelenmektedir.
Semtin içinde kimse nakit kullanmaz. Herkes ödemeleri semt bonosu ile yapar, tahsilatını da semt bonosu ile yapar. Semtin dışına çıkılacağı zaman bonosunu kasada nakitle değiştirir. Dışarıdan aldığı nakdi de kasada bonoya çevirir.
*
Bu uygulamadan sağlanan kazanç nedir?
a) Bono alış ve satış farkı koymaz. Fiyatını yükseltir ve düşürür ama aynı günde hangi fiyatla alırsa o fiyatla satar. Dolayısıyla fark vermeden enflasyondan korunmuş olur. Çünkü her bononun karşılığı semt ambarında mal olarak vardır.
b) Ortak bonoyu kasaya mevduat olarak verir ve kasadan faizsiz olarak kredi kullanma imkânına sahip olur. Böylece ortaklar paralarını iki misline çıkarmış olurlar. Faiz yoktur ama kredileşme vardır.
c) Ortak bu bonoları ile isterse işletmelere iştirak eder. İştirakte kaldığı hacimde işletmeden yararlanır. İşletmeler ortaklara her zaman çıkmalarına ve girmelerine izin verirler. Dolayısıyla bonolar likiditelerini kaybetmezler.
d) Bono ambara giren mal karşılığı çıkmaktadır. Daima karşılığı vardır. Dolayısıyla enflasyondan korunduğu gibi hiçbir zaman nakit sıkıntısı çekilmemektedir. Sadece Türk Lirası cinsinden değeri piyasa şartlarına göre artmakta veya azalmaktadır. Ama hiçbir zaman kriz olmamakta, iflaslar olmamaktadır. Piyasanın hareketliliği semti ilgilendirmemektedir. Malları ucuzlaşırsa kendisi de ucuz satmaktadır, pahalı alırsa pahalı satmaktadır.
*
Bakkalları yaşatmak istiyor muyuz?
Yüz hanelik bir köyde veya sokakta bir “Semt Kooperatifi” kurulmalıdır. Bakkallar bu kooperatif tarafından işletilmelidir. Eski bakkalları devam edecektir. Sadece bunlar dükkânlarını nakitle değil bono ile işleteceklerdir.
Önce iki türlü alışveriş yapacaklardır. İsteyenler Türk Lirası ile alacak ve satacaklardır, isteyenler de Semt Bonosu ile alıp satacaklardır. Bono ile alışverişin kârlı olduğunu gören halk ve tüccarlar sonunda bonoya dönerler.
Bakkallar Kooperatifi bir bakkal bankası ile koordine edilecektir.