İnsanlık ocak, bucak, il, ülke ve İnsanlık olarak organize olacaktır. Bunlardan her biri diğerinden100 civarında kat kadar olacaktır. 10 yaşına kadar eğitim ocaklarda olacak. Yaşlılar çocuklara okuma yazma ve matematikte dört işlemi öğreteceklerdir.

İlköğrenim 15 yaşa kadar devam edecek, bucaklarda ve bucak dili ile yanı halkın ana dili ile eğitim olacak. Veliler öğrencilerin de görüşlerini alarak öğretmenlerini seçecekler ve herkesin ilk öğretmeni bir kişi olacaktır. Öğretmenin maaşı bucak bütçesinden karşılanacaktır.

Ortaöğrenim illerde olacaktır. 25 ilmin ayrı öğretmeni olacak. Öğrenci kendisine 25 öğretmen seçecektir. Ders usulü eğitim olacak. Devam mecburiyeti yok. Resmi program da yok. Her öğretmen kendi ders programını kendisi hazırlayacak. Tek tip kitap okutulacak. Kitaplar il dayanışmasınca seçilecek. İmtihanları o dersi veren hocalar yapmayacak. Ortak imtihan yapılacak ve oradaki başarılara göre öğretmenler d e ödüllendirilecektir.

Yükseköğrenim ülkelerde olacak. Her üniversitenin kendi kitapları olacaktır. 25 ilim 100 ilim haline dönüşecek, her ilmin nazari, tabii, ameli ve hikemi bölümleri olacak. Öğrenci bir ekole mensup olacak. Önce mensup olduğu üniversite ona vize (icazet) verecek. Sonra ortak imtihanlarla kişiye yükseköğrenim diploması verilecektir.

Akademik çalışmalar ise insanlık adına yapılacaktır. Kariyer ulusal üniversitelerce değil uluslararası eğitim kurulunca tevcih edilecektir. Orada her âlimin kendi kitabı olacak, öğrenci onun üzerinde çalışacak, o mezhepte ihtisas yapacak, o konudaki diğer bütün mezhepleri de bilecektir.

İlimde birlik yazılan kitaplarla sağlanacaktır. Kitap yazmak ve kitabı okutmak serbest olacak, ancak bir de resmi kitaplar olacaktır. İlkokul kitapları bucaklarda, ortaöğrenim kitapları illerde, yükseköğrenim kitapları ülkelerde ve akademik kitaplar insanlık seviyesinde yazılacak, Arapça veya Latince olacaktır.

İmtihanlar yalnız bu resmi kitaplardan yapılacak ve ortak yapılacak. Yani soruları her ekol soracak ama sonuçları değerlendiren ortak merkezi imtihan kurumları tarafından yapılacak. Bu yolla hem eğitimde özgürlük sağlanacak, isteyen istediği kitabı okuyacak, hem de öğrenimde birlik sağlanacak. İmtihanlar resmi kitaplardan olacaktır.

Sermaye bugün sömürü düzenini sürdürebilmek için tedrisatı da imtihanı da merkezi yapmaktadır. Devletlerin de işine geldiği için Sermaye’nin bu dayatmasını memnuniyetle uygulamaktadır. Tek tip, düşündürmeyen, şartlanmış bir eğitim sistemi insanları cahil bırakma sistemidir. Okullar bir şeyleri öğretmek için değil, başka şeyleri öğretmemek ve öğrenmemek için oluşturulmuş kurumlardır.

Okullarda okunanlarla hayatta olanların bir ilgisi yoktur. Beyni çalışan ama hiçbir şeyi bilmeyen kişiler yetiştirilmektedir. Sermaye’nin veya yönetimin sağladığı imkânlar nedeniyle sadece Sermaye’nin veya yönetimin verdiği işleri yapmakta, durmadan sadece onların bir parçası hâline gelinmektedir.

Bu durumu Sermaye’nin veya yönetimin düzeltmesi mümkün değildir. Böyle bir düzelme, Sermaye’nin iflası, bürokrasinin de etkisiz hale gelmesi demektir. Bir tür intihardır. Allah düzeni intihar üzerine değil avlanma üzerine kurmuştur. Sermaye ve bürokrasi bizi sömürmek isteyecek, biz de kendimizi savunacağız, böylece uygarlaşma olacaktır.

Yani…

Yeni düzen iktidarda olanların ve patronların çabasıyla değil, bizzat halkın kendi çabasıyla gelecektir. Peygamberler hep bunu yaptılar, zayıfları yani halkı yanlarına aldılar ve sömürenleri böylece bertaraf ederek büyük uygarlıkları kurdular.

Bizim yapacaklarımızı da bu haftaki ikinci makalemde anlatayım.