Geçen günlerde çok yakın dostumun kızının nikâh merasimine yani düğününe gittim.
Şeriatın istediği şekilde bir merasim yapıldı.
Eski siyasetçi ve milletvekili olan bu dostumun düğünlerine eskiden rütbeliler yani başbakan (yıllar önce aynı kişinin oğlunun nikâhına Başbakan Erdoğan ve bakanlar gelmişti; bu sefer de davetli oldukları halde gelemediler! Aynı gün ve saatteki -daveti bizzat ulaştırdığım- diğer nikâha da gelemediler! RNE) ve bakanlar seviyesine kadar olan siyasiler gelirdi; şimdi gelmemişlerdi! Ben nikâhta şahit idim. Ayrıca bir konuşma da yaptım.
Orada yaptığım konuşmamı biraz daha açarak sizlere aktarmak istiyorum.
Tarihte bin yılda bir yeni uygarlıklar doğmuştur. Bu uygarlıklar peygamberlerin getirdiği kitaplarla ve onların düzenlemesi ile doğmuştur. Cebrail geliyor ve kitabı tebliğ ediyor, örnek uygulamaları da gösteriyordu. Resuller ve arkadaşları kitapta emredilen ve resullerin sünnetinde uygulananı yapıyor ve uygarlıklar doğuyordu.
- İlk uygarlık Fırat ve Dicle vadisinde Hazreti Nuh Peygamberin getirdiği uygarlıktır.
- İkinci uygarlık Hazreti İbrahim Peygamberin getirdiği uygarlıktır.
- Üçüncü uygarlık Hazreti Musa Peygamberin getirdiği uygarlıktır.
- Dördüncü olarak Hazreti İsa Peygamberin getirdiği uygarlıktır.
- Beşinci uygarlık Kur’an’ın getirdiği uygarlıktır, Kur’an Hazreti Muhammed Peygambere nazil olmuştur.
Uygarlıkların ömürleri biner yıldır ve bu peygamberler biner yıl ara ile gelmişlerdir. Başlangıç tarihi de (MÖ ve MS olmak üzere) Hazreti İsa’nın doğduğu tarihtir, onun için mucize olmuştur; nitekim bunun böyle olduğu Kur’an’da ifade edilmektedir.
Kur’an uygarlığı ile doğrudan vahye dayanan uygarlıklar sona ermiş, yerine içtihat ve icma gelmiştir. Artık yeni uygarlıklar için yeni kitap gelmeyecektir. Kitap olarak KUR’AN kıyamete kadar bütün hükümleri içermektedir. Peygamberin yerini de ilim almıştır. İlimle yapılacak içtihat ve icmalarla yeni uygarlıklar kurulacaktır.
***
Bugün üçüncü bin yılın başındayız. Batı uygarlığı en yüksek seviyeye çıkmıştır. İkinci Kur’an uygarlığını yani altıncı uygarlığı da biz kuruyoruz. Aramızda peygamber yoktur. Cebrail gelip bize bir şey öğretmiyor. Biz ilimle içtihatlar yapıyoruz. İcmalarda bulunuyoruz. Bu yeni uygarlık çalışmalarına Osmanlılar zamanında başlanmıştır. Said Nursi ve Süleyman Tunahan bu hususta hazırlıklar yapmışlardır.
1967’de İzmir’de Akevler (Kredi ve Yardımlaşma) Kooperatifi kuruldu. 1969’da Necmeddin Erbakan ile birlikte bağımsız adaylıklar konuldu (ben Aydın ili adayı oldum, Erbakan Konya’dan seçildi). 1970 (MNP) ve 1972’de (MSP) ilk Millî Görüş partileri kuruldu (ben MSP İzmir İl Başkanı oldum, İzmir ve Ege’de parti teşkilatlarını kurduk). Erbakan’ı Akevler ile çalışması sayesinde “ADİL DÜZEN” ortaya çıktı, dünya haberdar oldu. Humeyni, Gorbaçov ve Obama Adil Düzen’e doğru adımlar attılar. AK Parti bu çalışmalar sayesinde anayasa ekseriyeti ile iktidar oldu. Gülen cemaati tüm dünyaya İslâmiyet’i okulları ile duyurdu.
Bizim nesil görevlerini tamamladı.
Şimdi sizlere yani yeni nesillere görevi devrediyoruz. Bizim zamanımızda başlayan üçüncü binyıl ikinci Kur’an uygarlığını siz götüreceksiniz.
***
Siz neler yapacaksınız?
- Önce Kur’an Arapçasını ve Matematiğini öğreneceksiniz.
- Gerek İslami ilimleri gerekse bugün batıda gelişmiş bulunan müsbet ilimleri öğreneceksiniz.
- Üçüncü binyılın sorunlarını fıkıh içinde çözeceksiniz.
- Biz size bu hususta belki 30000 sayfaya varan yazılı çalışmayı bırakıyoruz. Bu hususta çalışma yapmakta olan 50’ye yakın ilim adamı mevcuttur.
- Semt Kooperatifleri kuracaksınız, Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanlar yapacaksınız, oraya hicret edecek, orada birlikte içtihatlar yapacaksınız ve kendi kooperatifinizde uygulamalar yapacaksınız. Sizin semtiniz o kadar başarılı olacaktır ki, herkes semtinizle yarışmak için onlar da Adil Düzen çalışanı olacaklar, böylece insanlık kısa zamanda “ADİL DÜZEN”e doğru yol alacaktır.
***
Şeriata uygun tesettürlü bir nikâh merasiminde bizi şahit yaptınız. Örnek oldunuz. Bu bizi çok mutlu etti. Allah sizi mesut ve bahtiyar etsin. Biliniz ki ağır görev yükleniyorsunuz. Sizi bu yoldan vazgeçirecek birçok engeller ortaya çıkacaktır. Bunları aşmak ve cennet yolunda ilerlemek için hiçbir mücadeleden kaçmayacaksınız...
Sizlere saadetler dilerken...
Evlenmemiş gençlere de tavsiyede bulunmak isterim.
Mutlaka evleniniz; en kötü evlilik bile en iyi bekârlıktan iyidir. Bu aynı zamanda farzdır. İnsan borçlu doğar ve büyür. Borcunu evlenip çocuklar büyüterek öder. Evlenen bu genç kardeşlerimi örnek almanızı öneririm.
(Orada bunları söyleyememiştim, burada yazmış oldum; devamı diğer makalemde.)