İnsanlar diğer canlılardan farklı olarak borçlu ve alacalı olurlar.
Borç ve alacak, akrabalıktan, komşuluktan, emekten ve sözleşmelerden doğar.
Hepsi yazılı hale getirilir. Bunlara “yasa” diyoruz.
Herkes yasaları kendine göre yorumlar.
Yorum farklılıklarından doğan nizalar yargı tarafından giderilir.
Yargı kararlarına uymayanları uymaya zorlayan kuruma “devlet” diyoruz.
Devletin yaptırım gücüne de “silahlı kuvvetler” denmektedir; kısaca “ordu” diyeceğiz. Devletin yargı kararlarını uygulayabilmesi için kullandığı silahlı güçlere “ordu” denmektedir.
Değişik ordu tipleri ve tarihi vardır. Biz onları anlatmayacağız. Sadece ordumuzun dününü ve yarınını anlatacağız.
Dünkü ordumuzun adı ve sistemi “Tımar Sistemi”, bugünkü ordumuzun sistemi “Hizmet Sistemi”dir.
İki Sistemin Ortak Yanları
1) Her iki sistemdeki askerlik millî kaynağa dayanır, köleler veya yabancı paralı askerler istihdam edilmezler.
2) Her iki sistemde erler vardır ve komuta kadrosuna tabi olurlar, itaat ederler.
3) Her iki sistemde ordunun giderleri kamu gelirlerinden sağlanır.
4) Her iki sistemde yalnız erkekler askere alınırlar.
İki Sistem Arasındaki Farklar
1) Tımar siteminde askerlik gönüllüdür. İsteyen askere gönüllü olarak gider, isterse bedel verir. Bedenen askerlik yapmaya baştan zorlanmazlar.
2) Hizmet sisteminde birlikler hizmet birliğini seçme yukarıdan dayatma ile yapılır, tımar sisteminde erler birliklerini ve üstlerini kendileri seçerler.
3) Hizmet sisteminde askerlik eğitimi için askerlik yapma zorunluluğu vardır ve yirmi yaştan sonraki senelik bir dönem içinde yapılır. Tımar sisteminde askerlik yapılmaz, her birlik kendi eratını kendi istediği şekilde eğitir.
4) Hizmet sisteminde hizmet verenlere maaş ödenmez. Tımar sisteminde fiilen hizmete katılanlara hizmet bedeli ödenir. Komuta kademesi her zaman hizmette olduğu için onların maaşları hizmet ordularında olduğu gibidir.
5) Hizmet sisteminde herkesin birliği merkez tarafından değiştirilebildiği halde, tımar sisteminde birliği değiştirme asta aittir. Barışta her zaman birlik değiştirebilir.
6) Hizmet sisteminde savaş ganimeti devlete aittir. Tımar sisteminde beşte biri devlete aittir, beşte ikisi savaşan askerlere aittir, beşte ikisi savaşı finanse edenlere aittir.
7) Hizmet sisteminde sivil eğitim ile askeri eğitim farklıdır. Askeri okullar vardır. Tımar sisteminde eğitim ibadetler şeklinde yapılır, sivil ve askeri eğitim yapılmaz. İki tür ibadet vardır. a) Askerlik ibadetlere tekabül eder. Nasıl yaşanacağı öğretilir. Beden eğitimi yapılır, birlikte hareket öğretilir. İçtima saatleri ile hayat düzenlenir Borazan yerine ezan okunur. b) Nasıl çalışılacağı öğretilir. Devlet işletmelere ortaktır, toprak verir, faizsiz kredi verir, altyapı ve sosyal haklardan yararlandırılır.
8) Hizmet sisteminde bütçe ve her kalemin harcama yeri tespit edilir. Tımar sisteminde daha çok belli arazilerin öşürleri karşılığı olarak onlardan hizmet istenir. Büyüklüğüne göre tımar, zeamet ve has arazileri vardır.
9) Hizmet sisteminde birliklerin gelirleri belirsizdir, oysa tımar sisteminde toplanacak öşür yaklaşık olarak bellidir.
10) Tımar sisteminde dalgıçlık, sürücülük, uçuculuk, atıcılık gibi eğitimleri her birlik kendisi istediği gibi yapar. Hizmet sisteminde askerlik eğitimi içinde yapılır.
Tımar sistemi Medine Sözleşmesi’nde başladı. Hazreti Ömer zamanında divan defterlerinde düzenlendi. Büyük zaferler kazanan bu ordunun sistemini merkezi sisteme adapte ettiler. Bizi bizim sistemimizle yenmeye başladılar. Biz bizim sistemin değişmiş şeklini aldık. Ordumuz şimdi emir-ul ma yerine amiral kullanarak batılılaşmıştır.
İnsanlık uygarlaşacak şekilde yaratılmıştır. Bin senede bir yeni uygarlık olur. İnsanlıkta iki uygarlık vardır. Kuvvete dayalı batının merkezi uygarlığı. Hakka dayalı doğunun halk uygarlığı. Bunların beş yüzer yıllık ömürleri vardır. Münavebe ile biri zirvede iken diğeri yeniden doğmaya başlar. Bu bin yılların başlangıcı da Miladi tarihlerdir. Her yeni medeniyet önceki iki medeniyetin sentezinden doğar. Orduların geleceği tımar sistemi ile hizmet sisteminin sentezinden doğacaktır. Bu sentezin asrı da 21’inci asırdır yani asrımızdır.
Ordumuzun dolayısıyla tüm orduların geleceği Tımarlı Hizmet Sistemi olacaktır.
Bunu da ikinci makalemizde anlatıyoruz.