Akevler’e özenen bazı arkadaşlarımız, bizi devre dışı bırakarak kooperatif kuruyorlar, bizi devre dışı bırakarak parti kuruyorlar...
Bugünkü mevzuat içinde Adil Düzen İşletmesi yalnız kooperatiflerde yapılabilir. Çünkü kooperatif değişik ortaklı ve değişik sermayeli kişi ortaklığıdır. İslâmiyet’te sermaye ortaklığı yoktur. Dolayısıyla kanunlar içinde çalışmak için kurulacak şirketin kooperatif şirketi olması gerekir.
Adil Düzen işletmeleri ortaklık işletmeleridir.
Bugünkü işletmeler ise işçilik işletmeleridir.
Ortaklık işletmelerinde bütün girdiler işletmeye katılırlar ve sonunda üretimden paylarını alırlar. Ekonominin temel girdileri ve çıktıları değişmez. Bunlar sekiz çeşittir. İşletmenin girdileri insan kaynaklıdır veya eşya kaynaklıdır. İnsan zamanı ile işletmeye katılır ve iki şekilde katılır; ya “işçilik” yapar ve harcadığı zamanla orantılı ürün elde edilir yahut “hizmet” yapar, sorumluluk taşır, alacağı ürün harcadığı saatle orantılı değerlendirilir. Eşya da işletmeye iki şekilde girer, ya “miktarları” ile girer ya da “zamanları” ile girer. Yapılar zamanları ile girerler. Birine “tesis” diyoruz, diğerine “sermaye” diyoruz.
Bu dört girdiden her birinin ek ortaklıkları vardır. Yapı otaklarının altyapı ortaklığı vardır. Belediyeler bu işi yaparlar. Emeğin de ek ortaklığı vardır. Bakım ortaklığı üretim ortaklığından farklıdır. Sermayenin ek ortaklığı su ve elektriği temin eden altyapı ortaklığıdır. Hizmetin de ek ortaklığı vardır. Genel hizmet ve dayanışma bugünkü sermayeye tekabül eder.
Demek ki işletmelerin dört çift olarak alt işletmeleri vardır; üst yapı, alt yapı, üretim emeği, bakım emeği, hammadde, yardımcı madde, genel hizmet ve dayanışma. Bu sekiz çeşit girdi tüm ekonomilerde vardır. Ortaklık ve işçilikte bu girdiler değişmez.
ORTAKLIK İLE İŞÇİLİK ARASINDAKİ FARKLAR
Ortaklık ekonomisi ile işçilik ekonomisi arasındaki ayrılığı gösterelim.
İşçilik ekonomisinde bir girişimci vardır. İşletme onundur. İşçilik işletmecisi bütün girdilere devletlerin ürettikleri nakdi öder. Elde ettiği ürün girişimcinindir. Sonra ürünleri yine devletin ürettiği nakitle satar. Kendisi kâr veya zarar eder. Yani işletme kâr eder veya zarar eder; kâr ve/ya zarar işletmenindir.
Ortaklık ekonomisinde girişimci yoktur, onun yerine “işletme senedi” vardır. Bu işletmenin ürettiği ana maddelerden birisi ile tanımlanır. Hizmetlerde ise işletmenin kullandığı mallardan birisi ile tanımlanır. İşletmeler bunu “bono senedi” olarak çıkarabilir. İşletmeye katılan sekiz çeşit ortaklar nakit yerine bu işletme bonolarını alırlar. Elde edilen ürünler ortak ambara konur ve işletme bonosu ile fiyatlandırılır. İşletme bonosu olanlar ambardan ancak işletme bonosu ile mal alabilirler. İşletmede nakit ile ne bir mal alınır ne de bir mal satılır.
Demek ki “otaklık sistemi” ile “işçilik sistemi” arasında hiçbir fark yoktur. Sadece ortaklık sisteminde devletin ürettiği nakit kullanılmaz. İşletmenin kendisinin ürettiği işletme bonosu kullanılır. Bu bonolar piyasada bono olarak dolaşabileceği gibi işletmeden bir şey alabilmek ancak bu işletme bonoları ile mümkündür.
Burada birçok girdi vardır ki bizim işletme bonosu ile bize vermezler, hatta piyasadan da kimse bize vermez. Bunun için işletmenin bonosunu piyasaya kabul ettirmesi için bazı tedbirlerin alınması gerekir. İşte “semt kooperatifleri” burada devreye girerler. Kooperatifler işletmelerin işletme bonolarını piyasada geçerli hale getirir.
Kooperatif ne iş yapar?
Kooperatif işletme bonolarına ve diğer her türlü belgelere kefil olur. Belgeyi ihraç eden karşılığını vermezse kooperatif öder ve ortağına rücu eder. Kooperatif bu garantisini bir banka ile de anlaşarak daha da teminatlı hale getirir. Kooperatif yalnız bir işletmeye garanti vermez, semtinde kurulmuş olan işletmelere garanti verir. Böylece işletmeler arasında dayanışmayı sağlamış olur. Sonra kurulacak merkezi kooperatifler de semt kooperatifleri arasında aynı şekilde dayanışmayı sağlarlar.
Akevler’in dışında bu şekilde çalışan bir kooperatifi kurmuşsanız, bizimle işbirliği yapıp danışabilir ve tartışabilirsiniz.
Nakitle alıp veriyorsanız, Adil Düzen ile ilgili bir iş yapmıyorsunuz demektir.
Kooperatif yalnız garanti vermekle kalmaz. İşletme bonolarını nakitle kârsız değiştirir, değerlerini yükseltir ve düşürür. Böylece arz ve talep kanunlarını çalıştırır. Adil Düzen’de ne kooperatif ne de işletmeler kâr etmez, kâr ve/ya zararı ortaklar yaparlar.