Diğer makalemde insanların ilmi, dini, mesleki ve siyasi sosyal gruplar oluşturduklarını, bunlarsız topluluğun olamayacağını belirtmiştim. Uygarlıklar doğar, yaşar, yaşlanır ve ölürler; ömürleri binyıl kadardır.
Bugünkü bu yıllar birinci Kur’an uygarlığının öldüğü yıllardır.
Bugünkü yıllar eni Kur’an uygarlığının kurulma zamanıdır.
Bu yöndeki çalışmalar miladi yılların başlarında başlar.
Ömrü bitmiş ikinci binyıl uygarlığını yeniden gençleştiremeyiz. Yeni uygarlığı kurmak zorundayız. Bu yeni uygarlığı durumları iyi olanlar kuramaz. Düzen değişince onların yerleri de değişir. Bunu bildikleri için tuzu kuru olanlar yeni uygarlığa katılmazlar. Mevcut siyasi partilerin yeni uygarlığı getirmeleri mümkün değildir.
Peki, yeni uygarlıklar nasıl doğmuştur?
Halktan birileri peygamber olarak görevlendirilmiş. Rahipler onun etrafında toplanmaya başlamış, yeni düzeni öğrenmiş ve yaşamaya başlamışlar. Başarıları sebebiyle halk onların etrafında toplanmaya başlamıştır. Güçlü olanlar güçlerini kaybetmeye başladıkları zaman yeni güç aracını ararlar. Bu da gariplerin oluşturduğu yeni düzen olur, bu sefer onlar fevc fevc yeni düzene katılırlar.
Gelecek olan “Adil Düzen” de başka türlü gelmeyecektir. Siz çalışacaksınız, çile çekeceksiniz, sıkıntılar içinde uygulayacaksınız. Bir gün gelecek kitle sizin tarafa geçmiş olacaktır. Başka türlüsünü düşünmek hatalıdır.
Şimdi biz Adil Düzen Partisi’ni kurmak için bir yol haritası çizmeye çalışıyoruz.
Adil Düzen nasıl gelecektir?
1- İnsanlar Kur’an seminerlerine devam edecekler. Başka çıkış yolu göremeyince Kur’an seminerlerini okumaya başlayacaklar ve bu seminerlerde Adil Düzen olgunlaşacaktır. Bir taraftan öğrenilecek, diğer taraftan öğretilecektir.
2- Üçüncü binyıl uygarlığını yanız Müslümanlar kurmayacaktır. Ortaklık ekonomisine ve halk yönetimine inanan herkes buna katılacaktır. Dini ve ırkı ne olursa olsun, müsbet ilme inanan ve bunu tüm insanlığın lehine kullanmak isteyen herkes bu çalışmalara katılacak, Adil Düzen böyle oluşacaktır. Kapitalistlerle sosyalistler de çalışmaya eşit haklarla katılacaklardır.
3- Bunlar arasında tanışma ve haberleşme imkânını sağlamak için internette Adil Düzen Dergisi çıkarılacaktır. Burada yazılar yazanlar Adil Düzeni oluşturacaklardır.
4- Otuz yazarımız olduğunda dergi basılacak ve abonelere verilecek. Derginin bası masrafları hakemliği kabul eden işletmelerin reklam desteği ile basılacaktır. Okurların verdiği bedelin yarısı dağıtımda kullanılacak, yarısı da yazarlara ait olacaktır.
5- Dergi böylece kendi kendisini finanse ediyorsa artık parti kurma aşamasına gelindi demektir. Yazarlar kurucu olacak ve Adil Düzen Partisi kurulacak. Dergi aboneleri partinin üyesi olacaklardır. Dergiye abone olmayanlar üye yapılmayacaktır.
6- Bir de yedek dergi çıkarılacaktır. Dergi yazarlarına gönderilen yazılar bu dergide yayınlanacaktır. Burada asıl dergi yazarları kendileri yazamayacaklardır. Okuyucu ortaklar bunları da sıralayacaklardır. Her yıl yazarlardan en az okuyucusu olan üç yazar yazarlıktan çıkarılacak, onların yerine yedek dergiden yeni yazarlar geleceklerdir.
7- Kurulacak Adil Düzen Partisi’nin parti meclisi bu otuz yazardan oluşacaktır. Bunlar sadece parti meclisinde bulunacaklar, parti yönetimine karışmayacak ve kamu görevi almayacaklardır.
Bir taraftan ilmi çalışmalarla Adil Düzen olgunlaştırılacak, diğer taraftan Semt Kooperatifleri kurularak halk bu semt kooperatiflerinde Adil Düzen içinde yaşamayı uygulayarak öğrenmiş olacaklardır.
8) Adil Düzen Anayasası bütün partilerin ittifak ettiği maddeler kabul edile edile yürürlüğe girecektir. Ondan sonra partiler Adil Düzen içinde hayırda yarışacaklardır.
Ben öneriyorum.
Kabul edenler olursa parti kurulacak.
Eski siyasiler değil, yeni siyaset yapmak isteyenler kuracaklardır.