Bir ülkenin ihtiyaçlarını karşılayan anayasası olur. Bu anayasa bütün vatandaşların benimsediği bir anayasadır. Bu anayasayı benimsemeyenler ülkeyi terk edip giderler, çünkü bu anayasa ülke ulemasının icması ile sabit olmuştur. İcma ile sabit olan anayasa yine icma ile değişebilir, bu da çok ender zamanlarda vuku bulur.
Anayasa demek canlının genleri demektir. Nasıl armudu sonra ne kadar uğraşsan da ceviz ağacına çeviremezsen, bir anayasa da o devlet yıkılmadan değişemez. Anayasayı beğenmeyenler o ülkeyi terk edip giderler.
Tüm halkın benimsediği bir anayasaları olan devletler içinde belli görüşe sahip olanlar birleşip parti kurarlar. Bunlar anayasayı değiştirmeyi hedeflemezler. Bunlar anayasayı kendi anlayışlarına göre uygulamak için kullanırlar. Partililer bir oyunun oyuncuları gibidir ve oynayacakları senaryo da başkaları tarafından belirlenmiştir.
Eğer bir ülkede bütün vatandaşların kabul ettiği bir anayasa yoksa, buradaki partiler iktidar olurlar ve ülkeyi kendi keyiflerine göre yönetirler; parti başkanları yönetir. ABD’de başkanlık sistemi vardır. Parti başkanının hiçbir yetkisi yoktur. Nasıl iyi bir şoföre ‘al şu uçağı kullan’ diyemezsen, iyi parti başkanına veya parti başkanı olan başbakana ‘al sen cumhurbaşkanı ol’ diyemezsin. Akevler Özal’ın, Gül’ün ve Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığına karşı çıkmıştır; çünkü onlar iyi başbakan idiler ama iyi cumhurbaşkanlığı yapamazlardı.
Müttefekunaleyh bir anayasa yoksa, böyle bir anayasayı ortaya koyacak bir parti kurulacaktır.
K. Evren’in anayasasını ilmî bir heyet yapmış, kurucu meclis kabul etmiş, sonra halkın %92’si ‘evet’ demiş.
Sermaye’nin oyunu ile bu Anayasa şimdi ilmî hiçbir değeri olmayan, sorumlusu bulunmayan ve halkın yarısının kabul etmediği bir Anayasa’dır! Anayasa artık bir ucubedir; gövdesi kuş, başı öküz olan bir anayasa! Anayasa’nın diğer maddeleri değiştirilmiş ama kanunlar ve tüzükler ona göre değişmemiş, yargı içtihatları oluşmamış münker bir anayasa!
Biz bunun böyle olacağını düşünerek, ‘evet’ çıkarsa, Adil Düzen Partisi’ni kuralım dedik. Bu parti bu düzende iktidar olmak üzere değil, bütün vatandaşların ‘evet’ dediği bir millî anayasayı hazırlamak için çalışacaktır.
Bu partinin özelliği; bu partiye katılanların herhangi bir görüşü yoktur, daha içtihat yapmadılar. Belki de bu Marks’ın komünizmi (Kapital’i) olacak; belki de bu Yahudilerin Tevrat’ı olacak; belki de Müslümanların Kur’an’ı olacaktır. Bilemiyoruz. Parti tüm görüşleri bir araya getirecek ve uzlaşma noktasına varınca anayasasını diğer partilere arz edecek. O partilerle de uzlaştıktan sonra, mevcut anayasa kuralları içinde halka gidecektir.
Partiler nasıl uzlaşacaklardır?
İslâmiyet’te uzlaşmanın yolu vardır, o da hakemlerdir.
Hakemliği kabul etmeyenler müşriklerdir, biz onlarla yaşamayız. Gücümüz yeterse onları kovarız, yetmezse biz hicret ederiz.
Partimiz uzlaşmayı hakemler yoluyla çözecektir. Herkes iddiasını getirecek, ikili ikili tartışacak, uzlaşamadıkları noktalarda hakemlere gidilecek.
Hakemlerin kararını kabul edenler partide kalacak, hakem kararlarını kabul etmeyenler partiden çıkacak veya çıkarılacaklardır.
Hakem karalarına da hakemler nezdinde itiraz edilebilir. Dolayısıyla hakem kararları da dayatmacı değildir. Hakemlerin hakemliklerine itiraz edilir. Adil hükmetmeyen hakemlerin hakemlik yetkileri alınır.
Partimize katılan üye, on sayfaya yakın anayasa özetini verecektir. Ayrıca dergimize abone olacaktır. Bunlar internette yayınlanacak ve dergide tescil edilecek. Katılanlar anlaşarak ikili ikili çalışmaya başlayacaklar ve ortak bir anayasa yapacaklar. Uzlaşılmış metinler partiye gelecek. Sonra onlar ikişer ikişer uzlaşacaklar. Sonunda uzlaşılmış anayasalar oluşacaktır.
Burada da bu iş bitmez. Bunları metin haline getirecek iki anayasanın temsilcileri kendilerine bir baş âlim seçecekler. Bunlar bütün görüşleri değerlendirerek tek metin haline getirecekler. İşte bu anayasa partimizin hazırladığı anayasa olacaktır.
Diğer partilerin de anayasaları varsa onlarla da hakemler huzurunda uzlaşabiliriz.
Diğer partilerle de aynı şekilde hakemlerin kararları ile uzlaşarak seçime gideceğiz. Oyumuz %70’in üstünde ise anayasamızı halkımıza sunacağız. Değilse, isteyen kalır, isteyen hicret eder; hicret edecek yeri varsa tabi.
Sonuç olarak; partimize katılmak için dergimize abone olunmalı, ilmî çalışmalarımıza katılmak için de on sayfalık anayasa özeti hazırlanıp sunulmalıdır.