Rusya’daki patlama ve benzerleri hukuken kasâme yoluyla önlenir.
Bunun dışında kasâmede soruşturmanın selameti için gelişen dünyada saldırı teknolojisi gelişmiştir, savunma teknolojisi de gelişmelidir. Bugün eğer telefonunuz varsa, uzaydan alınan sinyallerle hangi saatlerde nerelerde olduğunuz kolayca tesbit edilmektedir. Devletler halklarına bedelsiz cep telefonları vereceklerdir. Tüm konuşmalar da bedelsiz olmalıdır. Bunun maliyeti çok azdır. Herkesin nerede bulunduğu bilgisayara işlenecektir. Patlamanın olduğu trene giren ve çıkan kişiler belli olacak. O kişilerin nerelerden geldikleri tesbit edilir. Bunlardan şüpheli tesbit edilenleri soruşturmacılar soruşturmaya alırlar.
Kişi telefonu başka yerde bırakır ve cinayeti telefonsuz işleyebilir ama o saatlerde telefon hareketsiz olacağı için yakalanır. Başkasına vermiş olur. O zaman da iki telefon birlikte gezer yahut onun telefonu hareketsiz hale gelir. Bu yolla suça iştirak edenler çok rahatlıkla tesbit edilebilir. Konuşmaların kayda alınması meşru sayılmalıdır, ancak o kişinin izni olmadan faş edilmez. Savunma amacıyla herkes bundan yararlanır.
Gelecek dünyada insanlar ancak şeffaf bir dünya düzeninde yaşayabilirler. İnsanlık/insanlar devletler, iller, bucaklar ve ocaklar şeklinde yaşarlar. Her kişinin bir haremi vardır. Oraya girebilmek için bir kapıdan geçeceksiniz. Kapıdan geçmek için elektronik cihazla kapıyı çalıştıracaksınız. Yani ancak telefonunuzu kullanarak o ocağa, o bucağa, o ile ve o devlete girebileceksiniz. Dolayısıyla suçun işlendiği ocağa o saatlerde kimin girdiği bilineceği için suçlu kolay yakalanacaktır.
Bunun dışında tüm araçlara elektronik sinyal vericiler konur ve araç hangi saatlerde nerelerde olduğu da uzaydan tesbit olunabilir. Cinayet saatlerinde cinayet yerine gelen ve giden arabalar dakikası ve saniyesi ile bilinecektir. Böylece patlayıcıların kimler tarafından taşındığı kolayca tesbit edilecektir.
Telefon gibi herkesin silah taşıma hakkı vardır. Ancak balistik özellikleri tesbit edilmiş silah taşıyacaktır. Bir cinayet olduğu zaman balistik ölçümler yapılır. Kimde kaçak silah varsa onlar itham edilir, savunmak için silahlarını tescil ettirmek zorunda kalırlar.
Bunun dışında patlayıcı maddelerin örnekleri alınır ve saklanır. Patladığı yerden analiz yapılır. Hangi partide üretilen imalattan olduğu tesbit edilebilir. O imalattan kimlere satıldığı muhasebede belirlenir ve böylece cinayet ortaya çıkar. Kur’an’da ‘az olsun çok olsun yazın’ denmekte, bunun şehadet için yanİ soruşturma için akvam olduğu belirtilmektedir.
Bugün silah üretme, polis çalıştırma ve olan zararlar hesaba katıldığında, söylediğim tedbirlerin alınması belki bunların onda biri bir harcama ile sağlanabilecektir. Birleşmiş Milletler bu hususta kararlar almalı ve uymayanlar birleşmiş milletler üyeliğinden çıkarılmalı, hakemler kararı ile çıkarılmalıdır. “Adil Düzen”in bu önerisi Türkiye’nin bir ilinde pilot bölge olarak uygulanabilir; en çok terör olaylarının olduğu yerde uygulanabilir.
İstanbul gibi büyükşehir belediyeleri uygulayabilir. Moskova uygulayabilir. Bu telefonların ve diğer elektronik cihazların yapımını ordu doğrudan yapabilir. Böylece devlete masrafsız mal olur. İngilizler radarı kullandıkları için Almanlar Londra’ya giremediler, radarı savaşın sonuna kadar gizli tuttular. Ordumuz da bu tür tedbirleri alır ve gizli tutarsa, saldıranlar sert duvara toslamış olurlar.
Sermaye ordumuzu muskalamış, bazı tedbirler aldırmıştır. Dindarları ordudan uzak tutmaktadır. Onların basın ve yayınını takip etmemektedir. Ben bir gün televizyonda şunu söyledim: Ordumuz bizi takip etmek durumundadır; düşmanı isek düşman olduğumuz için, dostu isek dostu olduğumuz için takip etmek zorundadır. Bizi takip ettiklerine dair bir işaret almamış bulunuyoruz.
Biz bizim dediğimizi yapsınlar demiyoruz ama bizim dediklerimizi değerlendirsinler. Evet, Akevler’in dediklerini değerlendirsinler. Prof. Dr. Karaman ve Prof. Dr. Sabahattin Zaim’in şehadetleri ile dünyada Kur’an’ı bizim usulle yorumlayan başka bir çalışmayı bilmiyoruz. Bizi değil Kur’an’ı değerlendirsinler. O Kur’an ki; son iki büyük medeniyetin kurucusudur ve üçüncü binyıl medeniyetini de o kuracaktır.