Herkes “Adil Düzen”e karşıdır; dinsizler karşıdır, dindarlar karşıdır, ilahiyatçılar karşıdır, tarikatlar karşıdır, F. Gülenciler karşıdır...
Bunu, bu karşı olmayı anlamak mümkündür ama...
“Adil Düzen”e Erbakan sahip çıkmış ve dünyaya duyurmuştur…
Şimdi Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da sahip çıkmaktadır...
Erbakan “Adil Düzen”i önce öğrendi... Sonra teşkilatlara öğretmeye çalıştı... Bir de dünyaya duyurmaya çalıştı... Sonunda uygulamaya karar verdi...
*
Necmettin Erbakan’ın Saadet Partisi Genel Başkanı seçileceği haftanın başında arkadaşlarımla Ankara’ya gidip kendisine şu tesbit ve öneride bulundum:
-Siz birinci hamleyi yaparken İslâm’ın da bir “düzen” olduğunu söylediniz, bunu “Millî Görüş” olarak ortaya koydunuz.. Sonra ikinci hamleyi yaparken “Adil Düzen” olarak onun ne olduğunu dünyaya anlattınız... Şimdi de uygulayarak göstermek istiyoruz...
Ne var ki;
-Birinci hamleyi Akevler’le yaptınız...
-İkinci hamleyi de yine Akevler’le yaptınız...
-Üçüncü hamleyi de ancak Akevler’le yapabilirsiniz...
Siz “genel başkan” olun, ben “genel sekreter” olayım, bu büyük üçüncü hamleyi birlikte başaralım...
Erbakan benim bu işlere karışmamamı söyledi...
Bu durumda İstanbul’a dönüp Yenibosna’daki çalışmalarımıza devam ettim...
Kendisi genel başkan oldu. Partide gerekli yönlendirmeyi sağladı. Kendisinden sonra gelecekleri de bizim önerimiz doğrultusunda oluşturdu...
Neden beni uzak tuttuğunu hâlâ anlamış değilim...
Şimdi Mustafa Kamalak da Akevler’den uzak duruyor...
*
“Adil Düzen” çarşıdan alınacak bir meta değildir.
Bilmeden bir şey uygulanamaz.
- “Adil Düzen” birinci Kur’an uygarlığı ile bugünkü Batı uygarlığının sentezinden oluşacak bir “düzen”dir. Bunun için İslâmiyet öğrenilecek, Avrupa öğrenilecek, bunlar sentez edilecek, ondan sonra da halka ulaştırılacaktır. Ondan sonra “Adil Düzen” gelir.
- İslâmiyet’i öğrenmek için klasik Arapça bilinmeli ve usul-ü fıkhı uygulayacak hâle gelinmelidir. Batı’yı bilmek demek, yüksek matematiği bilmek ve tüm sorunları hesabi olarak çözmek demektir. Sentez yapma ise bir merkez oluşturup sentez çalışmaları yapmakla sağlanır. Uygulayarak göstermedikçe kimse size inanmaz. Bunun için iktidar olmak gerekmez. Akevler benzeri örnek uygulamalara gerek vardır.
- “Adil Düzen” tüm insanlığın ortak ürünü olacaktır. Bütün büyük dinler devreye girecek ve halk kitlelerini onlar harekete geçirecektir. İnsanlığın ulaştığı müsbet ilimleri tedris eden üniversiteler devreye girecek ve onları tartışmaya başlayacaktır. “Adil Düzen” önce insanların beyinlerinde yerleşecek, ondan sonra insanlar fevc fevc geleceklerdir.
- Bütün bu hedeflere ulaşmak için önce küçükten başlamalıyız. Biz Akevler olarak İstanbul, Bahçelievler, Yenibosna’da bu çalışmaya başlamış bulunuyoruz. www.akevler.org sitemizdeki “Seminerler” ve “Akevler Adil Düzen Dergisi” çalışmalarımızda bunları yayınlıyoruz. On seneden fazladır bu çalışmalarımız devam ediyor. Saadet Partisi’nin, Ak Parti’nin, Hareket Partisi’nin (MHP) yapacağı iş bu çalışmalara gençleri katmalarıdır.
*
Milyarlar harcanarak Batı uygarlığını öğrenemeye ve yaşatmaya çalışıyoruz!..
İlkokullara kadar İngilizceyi yerleştirdik!..
İslâm uygarlığını öğrenmek için kim bir saatini harcıyor, kim beş kuruşunu harcıyor?!.
Bizim bu çalışmalarımızdaki imkanlarımız ise bir avuç insan ve birkaç kira geliri!..
Ama biz Allah’a çok çok hamd ediyoruz... Bu bir avuç insan ve birkaç kira geliri ile on binlerce sahifelik “Adil Düzen Çözümlerini” üretmiş bulunuyoruz... Çıkan her soruna cevap bulabiliyoruz... Kur’an’ın bize öğrettiği ile ne yapılması gerektiğini biliyoruz...
İktidardakiler ise kulaklarını tıkamış uçuruma doğru gitmektedirler...
*
Birileri on yıldır AK Parti’yi ve Erdoğan’ı nasıl devre dışı ederiz diye planlıyorlar...
Hikâyeye baştan başlanmıştır...
- Önce Meclis (milletvekili) lojmanları dağıtıldı. Böylece milletvekilleri birbirleri ile görüştürülmedi ki birlik olup Meclis’in hâkimiyetini sağlayamasınlar.
- Sonra durmadan dokunulmazlıkların kaldırılması için uğraşıldı. Dokunulmazlıklar delinmeli ki R. Tayyip Erdoğan’ı hapishaneye koysunlar.
- Yargıya yetkileri aşan yetkiler verildi. Askerleri bile yakalama imkanı sağlandı. Bugün bir milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırılmadan hapse konabiliyorsa, yarın bir başbakan neden hapis olmasın. Bugün orgeneral hapis olabiliyorsa, yarın neden bir bakan hapis olmasın.
- Kanal 7’nin üç önemli yöneticisi tutuklandı. Sıra AK partililere gelmiştir. Çünkü o gelen paralar AK Parti lehine kullanıldı denecek ve yargılanacaklar.
*
İşte…
biz bu olanları hep Kur’an’ın öğrettikleri ile biliyoruz...
Kurtuluş reçetesi de gayet basit; Allah’ın düzenini getirmek, o ne ise onu getirmek...
Onun için de onu öğrenmek gerek…
Sonra da uygulamak…
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92