Süleyman Karagülle
Derin Sansürlü 'Sansürsüz' Program
16.07.2011
5446 Okunma, 0 Yorum

Haber Türk’te Yiğit Bulut’un 4 Temmuz Pazartesi günkü “Sansürsüz” programını izledim. Önce konu hakkındaki görüşlerimi sizlere sunmak isterim. Konuşmacılar anlatırken doğru şeyler söylüyorlar, sansürsüz konuştuklarını iddia ediyorlardı; ne var ki olayları hep sansürlü anlatıyorlardı. Konuşmacıların açık yanlışlarını dört maddede özetleyeceğim.

*

1- Cumhuriyet yönetiminde Mustafa Kemal’in ilk 15 yılında uygulama yapıldı. Sonra kadrosu tasfiye edildi. Ondan sonra Cumhuriyet ilkelerinden sapıldı. Tamamen hatalı bir anlatıştır. Mustafa Kemal ve arkadaşları Türkiye devleti için ne yapılması gerektiğini biliyorlardı. Ne var ki o günkü iç ve dış şartlarda en iyisini yapıyorlardı. Mustafa Kemal’in en yakın destekçisi İsmet Paşa olmuştur, Mareşal Fevzi Çakmak olmuştur. Mustafa Kemal son senelerde İnönü’yü devre dışı bırakmış, Celal Bayar’la işleri yürütmeye başlamıştı. İkinci Cihan Savaşı’nın yaklaşması nedeniyle Mareşal farklı hareket etmiş ve Celal Bayar’ı değil İsmet İnönü’yü başa getirmiş, Kazım Karabekir’i de Meclis Başkanı yaparak, İstiklâl Savaşı kadrosu ile İkinci Cihan Savaşı dönemini yürütmüşledir. Yani, İstiklâl Savaşı Lozan’ı ve inkılapları yapan bilinçli asker kadro yönetime yeniden el koymuştur. Bu kadro İkici Cihan Savaşı’na Türkiye’yi sokmamış, sonunda da Batı bloğunda yer almış, Türkiye’ye demokrasiyi getirmiştir. Halk Demokrat Parti’yi iktidar ederek tekrar eski İnönü yerine Celal Bayar onun yerini almıştır. Adnan Menderes Celal Bayar’a karşı direnip Türkiye’yi yeniden Kemalizm çizgisine getirmeye başlayınca, sermaye Adnan Menderes’i, Hasan Polatkan’ı ve Fatin Rüştü Zorlu’yu astırarak İnönü kadrosunu tamamen tasfiye etmek istemiştir. Ne var ki askerler duruma el koydular ve İnönü çizgisinde yeni anayasa getirerek çok partili dönemi getirdiler. İnönü’nün isabetli kararlarıyla askeri yönetim gelmemiş, darbe müdahaleye dönüşmüştür. Mustafa Kemal hâlâ tanrı gibi kutsanarak sansürlü hareket edilmiştir. Mustafa Kemal Türkiye Devleti’nin kurucusudur. Devleti çok sağlam temeller üzerine oturtmuştur. Celal Bayar denemesi başarılı olmamıştır. Mustafa Kemal’in başlattığı ve istediği devlet modelini sonra yine onun yakın arkadaşları yürütmüşlerdir. Askerler müdahale ederek Cumhuriyeti dinsizleştirme ve ahlaksızlaştırma istikametine götürmekten alıkoymuşlar, Kenan Evren buna son noktayı koymuştur.

*

2- Sansür edilen başka bir husus da lâiklik hakkında olmuştur. Lozan anlaşmasında Türkiye’ye gizli maddeler kabul ettirilmiştir. Cumhuriyetin ilanı, saltanatın kaldırılması,  ahkamı şer’iyenin lağvı, tarikatların kapanması, medreselerin kapanması. Ondan sonra Lozan’ı askıya almışlar, bunları yapmaya başlayınca imzalamışlardır. Bu hususu ben onlardan öğrendim. Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kurarken devleti bir İslâm devleti olarak kurmuştur.

  1. Önce İstiklâl Savaşı başlatılırken Türk milletinin karşısına saltanatı ve İslâmiyet’i kurtarma şeklinde ortaya çıkmıştır. Tüm açılışları dinî merasimlerle yapmıştır. Anadolu halkını da ikiye ayırmıştır; müslimler ve gayri müslimler. Müslimler cepheye koşmuşlar, gayri müslimlerin çoğu karşı cephede yer almışlardır. İstiklâl Savaşı bir Türk-Yunan değil, İslâm-Hıristiyanlık savaşı şeklinde geçmiştir.
  2. Lozan’da masaya oturulduğu zaman, Türk-Yunan değil, tüm dünya ve İslâm âlemini temsil eden Türkiye olarak oturmuştur. İslâm âleminden kimse oraya gelmemiştir. Oysa ABD ve Japonya bile bizim karşımızda yer almıştır. Tüm müzakereler İslâm ve Hıristiyanlık üzerine geçmiştir. Türkiye’ye gizli maddelerle İslâm âlemini dinsizleştirme görevi verilmiş, Mustafa Kemal de bunu sadece inkılap maddeleri ile kabul etmiştir.
  3. Mübadele maddesinde Yunan ve Türk değil, müslim ve gayri müslim esas alınmıştır. Selçuklulardan beri başlayan Anadolu’yu İslâmlaştırma hareketi Mustafa Kemal tarafından tamamlanmıştır. Yahudilerin de işine geldiği için inkılapları kabul eden Türkiye büyük adım atmıştır. Bugün Türkiye eğer % 99 Müslüman ise, bu Mustafa Kemal’in ve arkadaşlarının dünyaya oynadığı siyasi oyun sonucudur.
  4. Mustafa Kemal Türkiye’nin nüfusunu artırmayı hedeflemiş, her gelen müslimi sen Türksün diye kabul etmiştir. Türkiye böylece Türk ırkının bir memleketi değil, Türkiye’deki Müslümanların memleketi hâline gelmiştir. O halkların çoğu Türkçeyi Türkiye’de öğrendiler. Mustafa Kemal Türk ulusçuluğunu dört esasa dayandırmıştır: 1) Coğrafi birlik, Anadolulu olmak, Türk vatandaşı olmak, 2) Türkçe konuşmak, 3) Müslüman olmak, 4) ‘Ben Türküm’ demek. Bunu müslüman halkına zorla dedirtmiştir. Gayrimüslimleri zorlamamış, aksine Lozan’da onlara azınlık haklarını tanıyarak dışlamış, sadece vatandaşlık bakımından Türk demiştir.
  5. Mustafa Kemal bununla yetinmemiş, Türk halkını kendi diliyle İslâmiyet’e götürmek için en muteber ve samimi İslâm âlimlerine Türkçe’ye tercüme seferberliğini başlatmış ve Muhammed Yazır gibi dünya çapındaki âlimlere tefsirler yazdırmıştır. İstiklâl Marşımız hâlâ resmî marşımızdır. Anayasamızın  değişmez maddeleri arasındadır: Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklâl… Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, benim yurdumun üstünde ebedi inlemeli... Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar... Bu mısralar hep marşımızdır. Kedisi de onuncu yıl nutkunda demiştir ki; “Muasır medeniyetin fevkine çıkacağız. Elimizde tuttuğumuz meşale müsbet ilimdir.” Müsbet ilim meşalesi Kur’an’ın getirdiği meşaledir. O halde bu konular derin sansür içinde kalmıştır.

*

3- Demokrat Parti’de Menderes ekibi bertaraf edilmiş ve Türkiye’nin askerler tarafından dinsizliğe götürüleceği sanılmıştı. Ben Demokrat Partili olmadığım halde (Millet Partisi’ne oy vermiştim), beni kamu görevinden uzaklaştırdılar. Askerler bana görev verdiler, İzmir Hava Eğitim Komutanlığı’nda elektrik kontrol mühendisi olarak çalışmaya başladım. İzmir’de, İkinci Meclis’in Kilis Milletvekili Remzi Güres ve arkadaşları, Hasan Basri Çantay’ın Kur’an tercümesini toplanarak okuyorlardı. Ben de onlara katıldım. Remzi Güres şunu söylüyordu: CHP ile DP arasında fark yoktur... Bir ortaklıkta çalışarak İslâm düzenini hazırlamak, cumhurbaşkanı olmaktan önemlidir… diyordu. Bu arada Risale-i Nur şakirtlerinden Mustafa Birlik medresesine devam ediyor, onlara manevi destek veriyordum... Sonra Yaşar Tunagür İzmir’e görevli olarak geldi, Fethullah Gülen de geldi...

Bu arada iki üç sene birlikte çalıştıktan sonra Nur Evleri kuracaktık ama F. Gülen’e vakıf vaad ettiler ve bizden uzaklaştırdılar. Ben de usulde anlaşamadığım için Güres ekolünden ayrıldım ama dostluklarımız bozulmadı. Biz Abdullah Gül’ün dayıları Ahmet Tahir Satoğlu ve Nazif Satoğlu ile Akevler’i kurduk. Siyasette Erbakan’ı desteklemeye karar verdik. Erbakan’ın bağımsız adaylığını Akevler sağlamıştır.

Hâsılı, bugünkü Türkiye’nin bu duruma gelmesi İzmir’de planlanmıştır...

Fethullah, Erbakan, Satoğlu ile birlikte fikir birliği içinde çalışmaya başladık...

  1. Birinci prensibimiz şudur. İslâmiyet’te illegal çalışma yoktur. Ya mevcut olduğun düzene sadık olursun ya da o ülkeyi terk edersin. Böylece Müslümanların karanlık günlere ve mecralara sürüklenmesini önledik. Bu konuda Bediüzzaman da aynı İslâmî görüşte olduğu için F. Gülen’le ihtilafımız olmamıştı. Erbakan zaten bir profesördü.
  2. İkinci prensibimiz ise tarikatları serbest bırakacağız ama kendi işlerine karışmayacağız. Herkes kendi sahasında serbest olacak. Din ve fikir meselesine de karışmayacağız.
  3. En önemlisi, müsbet ilim bizim rehberimiz olacaktır. Kur’an’ı müsbet ilmin ışığında anlamaya çalışacağız. İhtilaflarımızda hakem müsbet ilim olacaktır.
  4. Gerek İslami gruplar gerekse diğer dinler arası ilişkilerde diyalog esas alınacak, kimse dışlanmayacak.

*

Önce bu ilim adamalarının Necmettin Erbakan’dan bahsetmemeleri derin sansürün sonucudur. Sadece Erbakan’ın cenazesi bile bunlara bir şeyler söylemeli idi.

Bunlar gerçek ilim adamı olsalardı, Akevler’in Milli görüş’te ve Gülen’deki etkisini tesbit eder, değerlendirmeleri ona göre yaparlardı.

Yapmadılar, çünkü derin sansürlüdürler.

Bugün “Adil Düzen”i temsil eden Akevler’dir. Yalnız Türkiye’nin değil dünyanın görüşü Millî Görüş değil midir?

Neden orada biz yer almıyoruz?

Neden Akevler’in bu husustaki fikirlerine yer verilmez?

*

4- Sansür edilen başka bir konu da, Osmanlı Devleti laik bir devletti. Hiçbir topluluğun dinine karışmazdı. Her topluluğun kendi mahkemeleri vardı, kendi şeriatlarına göre hükmederlerdi. Devletin görevi yargının verdiği kararları infazdır. Yoksa devletin kendisi ne kanun yapar, ne de muhakeme eder. Muhakemeyi her topluluk, her bucak kendisi yapar, kararları da kendi mahkemeleri verir. Devlet mahkeme karalarını infaz eder. Devlet mabetlere karışmadığı gibi medreselere de karışmaz. İsteyen istediğini okur veya okutur. Lâik devlet budur. Cumhuriyet bunun tam tersine devletin emrinde tek din ilkesine dayalı olarak gelişmiştir. Mübadelenin başlaması nedir? Cumhuriyet laikliği imzalamadı, bilakis dinsizliği imzaladı. Dinsizlik laiklik değildir.

Görülüyor ki, biz Adil Düzencilerin size söyleyeceklerimizi var.

Belki biz hatalıyız, belki yanlış biliyoruz.

Düzeltmeye hazırız.

Ama siz ne yapıyorsunuz, derin sansürü aşamadığınız için bizi konuşturmuyorsunuz.

Konuşmaya, tartışmaya, yanlışımız varsa düzeltmeye hazırız…

Siz de yanlışlarınızı düzeltmeye hazır mısınız?..

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 






Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 476 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 268 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 224 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 290 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 346 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 248 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 283 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 348 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 229 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 255 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 252 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 277 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 341 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 276 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 273 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 295 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 367 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 370 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 327 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 325 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 245 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 280 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 293 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 225 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 261 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 378 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 369 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 202 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 269 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 295 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 280 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 495 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 432 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 280 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 273 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 260 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 636 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 572 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 632 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 514 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 495 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 749 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 545 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 461 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 501 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 545 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 474 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 513 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 461 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 499 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 513 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 417 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 491 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 553 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 535 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 445 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 532 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 492 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 441 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 533 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 519 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 528 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 530 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 575 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 509 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3168 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3189 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2443 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2295 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2157 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2176 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3385 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2312 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 2850 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2097 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2087 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2112 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2103 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2322 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2339 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2299 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3182 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3003 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2512 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 2857 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2116 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2670 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 2882 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 2899 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 2893 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 2891 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 1922 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 1876 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2088 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2087 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2086 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2201 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2523 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2321 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2348 Okunma


© 2025 - Akevler