İslâmiyet’ten önce Yahudiler Mısır’dan çıkıp kırk yıl çöllerde dolaştıktan sonra Hatti ülkesi olan Kudüs’e gidip yerleştiler. Orada Hz. Davut ve Hz. Süleyman peygamberlerin İbrani uygarlığını kurdular. Babilliler onları zorlayıp Babil’e götürdüler, Asurlular serbest bıraktılar. Hazreti İsa’yı astırmak isteyenlerin Romalılarla araları açıldı. Romalılar Hıristiyan olduktan sonra onları Kudüs’e sokmadılar. Merkezleri dağıldı. Kaçanlar Romalıların hükmedemediği çöllerdeki Medine’ye sığındılar.
İşte, İslâmiyet gelmeden önce Yahudilerin merkezi Medine idi. Araplarla beraber yaşıyorlardı. Siyaseten Araplar güçlü idiler ama uygarlıkta da Yahudiler güçlü idiler.
Kur’an geldiği zaman Medine’de Yahudiler, Roma’da Hıristiyanlar vardı. Sabiler İran’da yaşıyorlardı. Kur’an onları muhatap bile almadı. Başlangıçta Tevrat’a uygun şeriat oluştu, Medine’de resmî statüleri oldu. Hendek Savaşı’nda ihanet edince Medine’den sürüldüler. Böylece Müslümanlar Yahudilerin üçüncü merkezlerini de yıktılar.
Bu bakımdan Müslümanlara garezleri olabilir diyebilirsiniz.
Olamaz, çünkü sonra Hz. Ömer zamanında Kudüs fethedildi ve onlar da Kudüs’e gelip yerleştiler. O tarihten beri yani Kudüs Müslümanların elinde olduğu müddetçe orada kaldılar. İki asır kadar Haçlılar Kudüs’e hakim oldular. Sonra tekrar vatanlarına kavuştular. Kur’an Kudüs’ün onlara ait olduğunu teyit etti. Dolayısıyla Medine’deki kendi suçlarının cezaları çocuklarına çektirilmedi.
İspanya’dan kovuldukları zaman onları İstanbul’da yerleştirdik. Onların mabet inşa etmelerine imkan verdik. O mabetleri hâlâ o duruyor, Kudüs’ten sonra ikinci mabetleridir.
*
Yahudiler ikinci Hendek ihanetini Müslümanlara yaptılar, Osmanlıları yıktılar.
Türkiye’de dinsiz bir devlet kurmak istediler. Böylece cumhuriyet dönemi bütün dinler için sıkıntılı yıllar oldu.
Yahudilerin inanışları şudur: Yalnız Yahudiler insandır. Diğer insanlar köledir, cennete gitmeyeceklerdir. Yalnız kendileri cennete gideceklerdir. İnsanları sadık işçi olarak çalıştırmamız için onları aileden koparmalıyız, dinden koparmalıyız, mülkiyetten koparmalıyız, en sonunda devletten de koparmalıyız. Herkes kendilerinin işçisi olacak, onlara hizmet edecek ve sadece onlar cennete gideceklerdir.
*
Bu plan Erbakan’ın, Humeyni’nin ve Gorbaçov’un çıkışları ile akamete uğradı.
Amerikan halkı da zenci bir Müslümanı başkan yaptı. Ellerinde tek silah kaldı, o da dolar; onu da ne yapacaklarını bilemiyorlar.
Başka çare bulamadıkları için yeniden Osmanlılara dönme hayalini kuruyorlar. “Ilımlı İslâm” yani “Yahudilerin emrine girmiş İslâm” ve Yahudilerin vatanı olarak İstanbul ve Kudüs. İşte bu günlerde gündeme getirilen “Yeni Osmanlı” hikâyesi buradan çıkmıştır.
Yahudiler düzen olarak dünyada yeni bir denge oluşturacaklardır. Bu denge dinler arası çatışmaya veya coğrafi çatışmaya dayanabilir. Ama bunun için güvenebileceği askere ihtiyacı var; onlara göre o asker Türkler olmalıdır.
*
Türkiye bu teklif karşısında ne yaptı?
Türkiye fırsatı değerlendirdi ve yapılması gerekeni yaptı; ancak bunu yaparken dünya ile arasını açarak değil de, dünya ile dostluğunu geliştirerek bunu yaptı.
İşte bu sermayenin işine gelmediği için şimdi AK Parti’yi (AKP) indirip Halk Partisi’ni (CHP) iktidar etmeye çalışıyor. Bunu başarmak için önce iki parti dışında parti kalmamalıdır. Bunu dörde indirmiş, yüzde 95’ini Meclis’e sokmuştur.
*
Şimdi ne yapılacak isteniyor?
BDP ile CHP aynı kaderi paylaşıyor, kader onları birleştirdi.
Hareket Partisi’ni (MHP) de anayasada birleştirecek.
Seçime iki parti gidecek, AK Parti ve Halk Partisi.
Sonra orduyu kullanarak CHP’ye iktidar teslim edilecektir.
Bunu yapabilmesi için askerlerin hapishaneye doldurulması gerekmektedir. Zavallı hakimler ve savcılar trafik memurluğu yapıyorlar. Bunun sonucunda AK Parti’ye karşı askeri darbe yapılacak ama askerler gelmeyecek, iktidar Halk Partisi’ne teslim edilecek.
*
Bunlar mümkün olur mu?
Onların ömrü bitmiştir...
“Adil Düzen” gelecek ve sermaye hakimiyeti son bulacak...
Avrupa uygarlığı daha beşyüz sene sürecek ama bunu Yahudiler değil Papalık sürdürecek...
Papa Yahudilerden kötü intikam alacak ama yine Müslümanlar onları koruyacak…
İşte… “Yeni Osmanlı İmparatorluğu” hikâyesi budur.
Türkiye “Adil Düzen”in kaynağı ve merkezi olacak;
Türkiye medeniyet kaynağı ve merkezi olacaktır.
Türkiye bunu “silah”la değil “ilim”le yapacak.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92