Anayasa nasıl değişebilir?
Meşrutiyet dönemi anayasaları Batı’nın dayatma anayasalarıdır, anti demokratiktir.
Dünyanın en demokratik anayasası 1920 Anayasası’dır. Tamamıyla halkın temsilcileri toplanmış ve kendilerine anayasa yapmış. O anayasa ile savaşa girilmiş ve kazanılmıştır. Yeni anayasayı “kuvvet” değil “halk” yapmış, halkın yaptığı anayasa devlet olmuştur. Cumhuriyet anayasası da fazla değiştirilmemiş, kurtuluş anayasasının birkaç maddesi değişmiştir.
1961 Anayasası çok partili dönem anayasasıdır. Askerler kurduklar ama sivil alimlere yaptırdılar. Halk oylamasına sunulmuş, baskı ile de olsa yüzde 60’ların üstünde oyla kabul edilmiştir.
1982 Anayasası önce bir ilim heyetine hazırlatılmıştır. Sonra halktan oluşmuş meclis yapmıştır. Sonra halka sunulmuş ve %92 (yazıyla, yüzde doksaniki) oy almış, asla baskı da yapılmamıştır.
Ondan sonra anayasalar değişmiş ama bunlar parça parça küçük değişmelerdir. Siyasi şov dışında bir işe yaramamıştır. Türkiye’deki sorunları çözmemiş, derinleştirmiştir.
Şimdi neler yapılmalıdır?
- İlim heyeti oluşturulmalıdır. Bu ilim heyetini siyasi partiler aldıkları oy nisbetinde oluşturmalıdırlar. Her yüzde beş oy için bir ilim adamı seçilmelidir. Partiler oylarını birleştirebilmelidir.
- Bu ilim adamlarının her birine gerekli araştırmaları yapmaları, halkla danışabilmeleri için bir fon verilmelidir. Birer milyon lira verseniz 20 milyon eder. Bence asgari 10’ar milyon verilmelidir.
- İlim adamları anayasayı ayrı ayrı hazırlayıp getirdikten sonra tartışma dönemine geçilmelidir. Bunun için önce ikili on grup oluşturulmalıdır. Bunlar tartışarak ve uzlaşarak 20 anayasa 10 anayasaya inmelidir. Anlaşamadıkları hususlarda hakemlere gitmelidirler. Sonra beşe inmeli. Sonra da ikiye inmeli. Sonunda hakemlerin hakemliğinde bir anayasa oluşmalıdır.
- Bu çalışmaların tamamı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gitmeli ve Anayasa Komisyonu’nda tartışılmalıdır.
- Büyük Millet Meclisi’nce onaylandıktan sonra halka sunulmalıdır. Halkın %93’ü kabul ederse yürürlüğe girmeli, etmezse 82 Anayasası kalmalıdır. Bu uygulanmazsa da hedef bu olmalıdır.
Burada önemli olan hususlar vardır.
- Devlet güçlü olmalıdır. Devleti zayıflatan hiçbir madde anayasada yer almamalıdır. Bu hususa CHP sahip çıkmalıdır.
- Devlet halkı ezmemelidir. Devlet halkın hukukunu korumak için güçlü olmalıdır. Bu hususun sahipliğini de BDP yapabilir.
- Devlet ulus devlet olmalıdır. Halk serbest olacaktır ama ulusumuzu bozacak faaliyetlere imkan verilmemelidir. Toprak bütünlüğü, dil bütünlüğü, birlikte yaşama ilkesi ve hak dine mensup olmanın gururu milleti millet yapmaktır. Bunun bekçiliğini MHP yapacaktır.
- Millî ekonomiye geçerek dünya üzerinde dengeye sahip olunmalıdır. Bunu da AK Parti yapacaktır.
Meclis’in dışında kalan iki partiye AK Parti kendi payından iki kontenjan ayırmalıdır: Biri Saadet, bir de HEPAR olmalıdır; biri Millî Görüş’ün merkezidir, %1’in üstünde oy almıştır, diğeri de askerleri temsil edecektir.
Bu arada yeryüzünde yalnız Akevler yeni anayasa getirebilir. Başka çalışan yoktur. Başka bilen yoktur. Akevler aynı zamanda AK Parti’nin geçmişidir. Dolayısıyla onlarla işbirliği yapmalıdır. Kendi kontenjanından onlara yarısını ayırır. Ayrıca sekreterya hizmetlerini onlara verebilir.
Evet, 83 yaşındaki bir emektar sizlere tavsiyelerde bulunuyor...
Tavsiyeler Kur’an’a ve ilme dayanmaktadır...
Değerlendirirseniz felaha erersiniz...
Derlendirmezseniz…
Geleceği bekliyoruz…
Siz de akıbetinizle bekleyin...
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92