İnsanlık uluslardan oluşur. Ulus olmanın şartları vardır.
- İnsanların önce bir vatana sahip olup orada toplanmış olmaları gerekir. Aynı toprağa sahip olmayan uluslar dağılacak ve ulus olmaktan çıkacaklardır. Aynı toprağa sahip olan halk zamanla ulus hâline dönüşür.
- Ulus olmak için bir yerde olmak yetmez, bir dile sahip olmak gerekir. Aynı dili konuşamayanlar hiçbir zaman ulus olamazlar, başka ulusların yönetimine girerler.
- Ulus olmanın başka bir şartı ise ortak bir ad altında birleşmeleridir. O halk ben bu ulustanım demelidir. Örnek olarak ben Gürcüyüm, taşradan gelmeyim ama Almanya’ya veya eski Sovyet ülkelerine gittiğim zaman ‘sen kimsin’ dediklerinde hiçbir zaman ‘Gürcüyüm’ demek aklıma gelmemiştir, ‘Türküm’ demişimdir. Bu basit gibi gelir ama İslâmiyet’te de ‘Ben Müslimim’ diyen herkes müslimdir. Mustafa Kemal de, “Ne mutlu Türküm diyene” diyor, “Türküm olana” değil. Yani ulus olma geçmişe değil geleceğe dayanır, benim çocuklarım Türk olacaksa ben artık Türk’üm.
- Ulus olmanın tamamlanması için devletlerini kurmaları gerekir. Devletlerini kuramayanlar er geç eriyip giderler. Devletin nüfusu 30 milyonla 100 milyon arasında olmalıdır. Daha büyük nüfusa sahip olanlar er geç dağılırlar, daha az nüfusa sahip olanlar bağımsızlıkların kaybederler.
Türk ulusu bin yıldır Anadolu’ya sahiptir, bin yıldan beri resmi dili Türkçedir, bin yıldan beri devleti vardır. İstiklâl Savaşı’nda da “Ben Türküm” denmiş ve savaşmıştır. Buna göre en ileri bir ulustur.
Her ulusun bir özelliği vardır. Amerikan devleti sermayeye dayanır. İngiltere lordlar kamarasına dayanır. Rusya sosyalizme dayanır. Araplar dine dayanır. Türklerin özelliği asker bir millet olmasıdır. Türkiye askerlik sıralamasında başta güreşir. Diğer konularda ise hep sondan takip eder.
Türkiye Cumhuriyeti’ni askerler kurdular. Demokrasiyi askerler getirdiler. Anayasaları askerler yaptılar. Anarşiyi askerler önlüyor.
Siviller bunu yaptılar diyebildiğimiz ne vardır?
Bu sebepledir ki biz doksanlı yılarda Kenan Evren (Marmaris) dahil, Ankara ve İstanbul’da emekli orgeneralleri ziyaret etmiş ve onlara askeri müdahalelerle değil de, parti kurarak ülkeye sahip çıkmalarını, sivillerin bu işi yapamayacaklarını söylemiştik.
Onlar ise parti kurma yerine mevcut partilerin desteklenmesini istediler. Bugünkü AK Parti onların desteklemesi sayesinde iktidardadır. Gelişmeler göstermiştir ki AK Parti iyi niyetli de olsa bu işi becermiyor. Saadet Partisi ise tek başına bu sorunu çözemez.
Ben HEPAR (Hak ve Eşitlik Partisi) Genel Başkanı Osman Pamukoğlu’nu hiç dinlememiştim. Dün gece TEKe TEK programında dinledim. Baştan asker olduğunu da bilmiyordum. Aklı başında konuşması dikkatimi çekti. Sonunda asker olduğunu öğrendim. Ben baştan bunu tanısaydım, Saadet Partisi’ne bununla ittifak yapmasını önerirdim.
Ben hâlâ 90’lardaki görüşümdeyim.
- Emekli askerler organize olup siyasete girmelidirler, sivil olarak siyaset yapmalıdırlar. Cumhurbaşkanı asker olmalıdır. Türkiye varlığını ancak böyle korur.
- Askerler Mustafa Kemal’in siyasetine dönmelidirler Türkiye emperyal devlet olmamalıdır; ulusal devlet olmalıdır, dünyada bağımsız bir devlet olmalıdır.
- Türk uslusunun Lozan’daki ilkelerini korumalıdır ve Türk milliyetçiliği Mustafa Kemal’in tanımladığı şekliyle tanımlanmalıdır.
- Türk vatandaşı olanlar Türktür. Dışarıdakiler Türkiye’ye göç ederlerse Türk olurlar. Bu Kur’an’ın tarifidir.
- “Türküm” diyen herkes Türktür. Irk farkı aranamaz.
- Türk olabilmenin başka bir şartı daha vardır, o da Müslüman olmaktır. Azınlık haklarından yararlananlar sadece vatandaşlık bakımından Türktür.
- Önemli şart Türkçe bilmektir. Türkçeyi öğrenmeyenler Türk olamazlar. Pek tabii ki bu durum Kürtçeyi öğrenmeye mâni değildir.
Türkiye’nin kendisine yüklenen görevi yerine getirmesi için Saadet Partisi ile HEPAR’ın seçimden sonra birleşmesi gerekir. Bana kulak verirlerse bunları birleştirmeye çalışacağım.
Türk milletine tavsiye ederim.
AK Parti’ye rey verenler ona vermeye devam etsinler, CHP’nin oylarını düşürsünler, hattâ Meclis dışı bıraksınlar. D. Baykalcılar tekrar gelsin yahut daha iyileri gelsin.
MHP Meclis’e girmelidir, oylarını ona versinler.
AK Parti’ye veya MHP’ye oy vermeyeceklere tavsiyem, Saadet Partisi’ne veya HEPAR’a oy versinler. Onları Meclis’e sokamasak da hiç olmazsa varlıklarını göstersinler.
Ben kararımı verdim; oyumu AK Parti’ye vermeyeceğim, onun benim oyuma ihtiyacı yoktur! Saadet’e veya HEPAR’a vereceğim. HEPAR’la (Hak ve Eşitlik Partisi) görüşmeye çalışacağım, kararımı ondan sonra vereceğim.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92