Batılılar, Osmanlı İmparatorluğu’nu çökertmek amacıyla Arapları Türklere karşı kışkırtmışlardır, Vahhabbileri organize etmişlerdir. Vahhabilerin doğru söyledikleri vardır. Örnek olarak mezarlara gidip ölüden şefaat ummak doğru değildir. Ne var ki bunlar meşru değildir ama yasak da değildir, yani devlet mâni olamaz. Onlar dinde baskılar yapmışlardır. Nihayet Birinci Cihan Savaşı’nda Osmanlı imparatorluğu yıkılmıştır. Sermaye Suud hanedanına krallığı, Ladin ailesine de sermaye gücünü vermiş, böylece dengeyi sağlamıştır.
CIA Usame Bin Ladin’i Afganistan’a gönderip Sovyetlerle savaştırmış, Gorbaçov Afganistan’dan çekilince Usame başka işlerde kullanılmıştır. Aslında Usame’nin sadece adı vardır, istenen operasyonlar onun adına yapılmakta ve ona mâl edilmektedir.
Sermaye bir zamanlar dünyayı ikiye bölmek istemiştir. Ural Dağları’ndan güneye inilecek, Afganistan geçilip Belucistan’dan Hint Okyanusu’na varılacak...
Bu güney-kuzey bağlantısını sağlamak için ABD’ye ve Sovyetlere talimat verdi ve ortak sermaye ile geniş ve uzun vadeli bir operasyon başlatıldı...
Ondan sonra da oraları karıştırıp sonra oraya Birleşmiş Milletler’i ve NATO’yu koyacak, tarafsız bölge yapacak ve Batı ile Doğu’yu çatıştıracaktı...
Hıristiyanlar batıda, Hindu ve Budistler doğuda yerleşecek…
İslâm âlemi ise ikiye ayrılacak ve ezilecek, ezilecek, ezilecek…
İşte…
Sermaye bu amaca ulaşmak için Afganistan’da Sovyetlerle Müslümanları yıllarca savaştırmış, sonra Sovyetlerin oradan çekilmesini sağlamıştır. Afganistan Savaşı bir nizami ordu savaşı değil, sadece Sovyetleri gönderip ABD’yi getirme savaşı idi. Nitekim Sovyetler gidince savaşanlar birbirleri ile savaşmaya başlamışlar, yine Ladin gibi sermayenin hazırladığı Taliban grubu başa getirilmiştir. Böylece İslâmiyet’le hiçbir ilgisi olmayan baskıcı düzenle İslâmiyet lekelenmek istenmiştir.
Hâsılı…
Sermaye İslâmiyet’i parçalamak ve İslâmiyet’i dünyaya kötü göstermek amacıyla olmaz şeyler yaptırmıştır. İslâmiyet’i yani “Adil Düzen”i benimseyen Erbakan sermayenin en büyük hasmı olmuştur. Sermaye şimdi AK Parti’yi ya tamamen bozmak veya onu da yok etmek hedefindedir...
Ne var ki sermaye dünyada etkisini kaybetmiş, Usame Bin Ladin’i bile koruyamaz hâle gelmiştir. Obama, Usame Bin Ladin sorununu çözmek istemiştir, sermayenin planlarını bertaraf etmek için çalışmaktadır. Usame Bin Ladin sermayenin adamı olduğu için onu kötü duruma sokmak istememiştir. Aynı şeyi Saddam için yapmış ama koruyamamıştı. Acemi askerler onu yakalamışlardı ama sonra da mahkeme beraat ettiremedi.
Büyük bir ihtimalle Usame’yi öldürmediler ama Obama’ya öldürdük diye gizlemektedirler. Ölsün-ölmesin, önemli değildir, artık onu kullanacak güç yoktur.
Ladinler dünyanın en zengin grubudur. İslâmiyet’le en küçük alakaları olsa paralarını adam öldürmek için harcayacaklarına, araştırmalara ayırırlar... Üniversite/ler ve araştırma merkezleri kurarlar... Dünyada nerede ilim adamı varsa ülkelerine getirirler; Rusya’dan, Çin’den, ABD’den, Amerika’dan… Bol para verip ilim adamlarını üniversitelere doldururlar... Ayrıca dünyadan İslâmî ilim adamlarını bir araya getirirler. Sonra da biz Adil Düzencileri davet ederler, “Adil Düzen” üzerinde tartışma açarlar. Başka bir ifade ile; Hakkı üstün tutan peygamberler düzenini ortaya koyarlar…
Ama onların bütün bunları yapabilme güçleri yoktur.
Bir defa Suudi Arabistan bağımsız devlet değildir. Ordusu olmayan devlet olamaz. Suudi Arabistan’ın ordusu yoktur. Suud ailesi sermaye tarafından tanınmış bir ailedir. Ladin ailesi de tanınmış ailedir, para onların hesabında görünür ama beş paraları yoktur.
Durun böyle iken, bizim Usame Bin Ladin ile ilgimiz ne olabilir?
İslâmiyet için bir leke olduğundan sempati beslemeyiz ama düşmanlığımız da yoktur. Usame Bin Ladin ölse de sağ olsa da ne olur ki?!.
İnsanlığın gerçekleri görmesi gerekir. ABD’nin Merkez Bankası (FED) hâlâ sömürü sermayesinin elindedir. Kâğıdı para/dolar diye basıyor ve tüm dünyayı sömürüyor. İstediği zaman istediği gücü kullanabilir ve istediğini yapar.
Peki, bunun çaresi nedir?
Bunun çaresi kooperatifleşmedir. Ekonomik seralar oluşturup sermayenin sömürüsünden semtimizi ve bucağımızı korumaktır. Bu kooperatifler dünyada yayıldıktan sonra sermaye ya sömürmekten vazgeçer ya da helâk olup gider.