Ben yeni çıkarılan Ar-Ge Kanunu’nu okumadım. Onu eleştirmeden önce ben Kur’an’a göre Ar-Ge çalışması nasıl yapılacaktır ve Ar-Ge’nin hükmü nedir? Bu hususta görüşlerimi sunmak isterim.
Önce şu bilinsin ki ilim satılmaz. Herkes ilmi karşılıksız öğrenir ve sonra bildiğini herkese öğretmek zorundadır. Öğretmen öğrenciden ücret almadığı gibi hiçbir bilgi benimdir diye herhangi patent hakkına sahip değildir. Herkes ne yoldan olursa olsun bildiğini uygulama hakkına sahiptir. Amerika’yı Kristof Kolomb keşfetti diye ABD kıtası onun olamaz. Nitekim sonra Amerigo Vesbucci de gitti, Kristof gitmeseydi biraz sonra o gidecekti. Bir şeyi keşfeden kendisi icat etmedi ki, Allah’ın bütün insanlara ihsan ettiği nimeti gasp etmek kimsenin hakkı değildir. Kimse yeniden bir şey bulamaz. Eski bildiklerine bir katkıda bulunur. O halde son olarak o buldu diye onun almaz. Apartmanın çatısını örten apartmanın sahibi olmaz.
Bununla beraber insanların Ar-Ge çalışmalarını yapabilmeleri için onların ödüllendirilmeleri gerekir. Yoksa kimse çalışmaz. Çalışanlar da aç kalır. Bunun için Kur’an’da müellefe-i kulub denen bir fasıl vardır. Bunlar halkın sevdiği ve saydığı kimselerdir, âlimler ve sanatkârlardır. Araştırma yapanlara buluşlarına göre ödül verilir.
Bugün, bugünkü Anayasamız içinde bu ödüller nasıl dağıtılacaktır?
Size onun fıkhını sunacağım. Siyasi partiler sıralama usulü ile yirmi âlim seçerler. Bu âlimler Araştırma Yüksek Kurulu’nu kurarlar. Kurulun başkanını devlet başkanı atar. Devlet Planlama Teşkilatı ve üniversiteler bunlara bağlı olarak çalışırlar. Tedris kısmını bakanlık veya YÖK yapar. Ar-Ge kısmını ise bu kurul yapar.
Bütçeden her yıl bir pay ayrılır. Matrahın binde biri, yüzde biri, onda biri ar-genindir denir yahut Millî Eğitim Bakanlığı’nın dörtte biri ar-genindir denir. Araştırma Yüksek Kurulu bunu kanunlara göre bölüştürür.
Dört çeşit araştırma vardır.
a) Buluş araştırması, sadece fikirdir. Örnek olarak bu yazdığım makale bir fikirdir. Her üye bunları sıralar. Bir buluşun aldığı sıranın tersleri toplanır, derecesi bulunur, derecelere göre sıralanır ve sıralama usulüne göre ödüller verilir. Herkes bir kuruş da olsa bir şey almış olur.
b) Ön proje araştırma projesinin ön projesinin ihale dosyasını hazırlar. Bu yarışma ile tesbit edilir. Herkes katılır. Katılanlar yüksek kurul üyeleri tarafından sıralanır. Her üye kendine göre sıralar. Bir ön projenin aldığı sıra terslerinin toplamı derecelerini verir. Takdirde birinci olanla telifte birinci olanlar bir baş araştırmacı seçerler ve bunlar ortak ön projeyi hazırlarlar. Bunlara ayrı pay verilir.
c) Hazırlanan ön projeye göre araştırma projesi ihale edilir. Proje eksiltme şeklinde değil artırma şeklinde yapılır. Kurul önce az karşılık koyar ve artırarak ilk kabul edene ihale edilmiş olur. Böylece uygulama projesi hazırlanmış olur.
d) Proje yine eksiltme değil artırma usulü ile ihale edilir. Bir örnek hazırlanır. Proje müelliflerinin kontrolünde hazırlanan bu örnek projeye göre gerekli değişiklikler yapılır ve son şekli verilir. Bu suretle buluş tamamlanmış ve örnek verilmiş olur.
Buluş ödüllenmesinde derece alanlardan ön projeye tahsisatı kurul üyeleri belirler. Ona göre o yıl ön proje yarışması açılır. Gelecek yıl ön projesi hazırlanmamış eski projeler sıralamaya girerler. İhalelerde sıralanmış projelerden önde olanlar ile ihaleye başlanır. Tahsisat bitinceye kadar ihalelere devam edilir. Gelecek yıllarda ihalesi yapılmayan projeler de sıralanırlar.
Böylece elde edilen ve örnekleri yapılan projeyi herkes uygulayabilir. Projeyi uygulayanlar o projeye göre yapılan üretimden proje payını veriler. Bu pay çok az tutulur. İkinci firmaya pahalı verilir, üçüncü firmaya daha pahalı verilir. Bu pahalandırma öyle ayarlanır ki mikroda müdahale etmeden makroda istenen dengede tutulsun. Bu usul ulaşım hatlarında ve haberleşme hatlarında da uygulanır. Bu hat sıraları Kurulca alınır ve satılır. Fiyat sıraya göre yapılır. Dolayısıyla ilk yapanlar sonra pahalı satarak ilklik haklarını almış olurlar.
Bu suretle piyasanın ihtiyacına göre işletme kurulur veya durdurulur.