Cumhuriyet Halk Partisi’nde D. Baykal’ın birden devre dışı edilerek Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkan yapılmasını çözemiyordum. Bugünlerde gelişen bazı olaylar çözemediğim kısımları anlamamı sağlamıştır.
Önce tekel sermaye dünyayı ikiye böler, bunları çatıştırır ve dengeye getirir; sonra kendisi yönetir. Birinci Dünya Savaşı’nda bu bölme Hıristiyanlarla Müslümanlar arasında olmuştu. Sonra Avrupa devletlerini birbirine düşürdü ve İkinci Dünya Savaşı’nda rejim savaşlarını ortaya koydu. Türkiye’de başlayan ve dünyada genişleyen siyaset nedeniyle bu denge de bozuldu. Şimdi yeni bir kutuplaşmayı gerçekleştirmeğe çalışıyor.
İslâm ülkeleri içine iç çatışmayı koymuştur. Çatışmanın sonunda tarafları dengeye getirecek ve sonra her ülkede iki parti olacak. Her ikisi de dengede olacaklar ve kendisi kimi desteklerse o iktidarda olacak. Birini indirecek, diğerini çıkaracak.
Türkiye’de aynı oyunu 1950’den beri oynamaktadır. Türk milleti arasında tüm akla gelmeyen tedbirlerle ikili siyaset sistemini oturtmak istemiştir ama başaramamıştır. Yüzde 20’lik barajlar bile sonuç vermemiştir. Çok partili sistem devam etmektedir.
Tekel sömürü sermayesi bu sevdadan vazgeçmemiş, hâlâ Türkiye’de iki parti oluşturmak istemektedir.
Bunu gerçekleştirmek için zaten halkın desteklediği parti olan AK Parti’yi yüzde 50’nin üstünde tutarak muhalifler için korkunç hava oluşturulmaktadır. Tecrübesiz ve halk tarafından sevilmeyen birini başa getirmekle tehlike oluşturmakta, böylece Ak Partililere karşı korkunç tehlike oluşturmaktadır. İslâm taraftarı olanları AK Parti’de toplanmaya zorlamaktadır. Onun için Dersim isyancısının çocuğu Alevi ve Kürt birisini CHP’nin başına getirtmiştir. Böylece AK Partili olmayanları dinsizleştirerek ülkeyi dinî bakımdan ikiye bölecektir. MHP’yi ortadan kaldırmak için de; MHP’deki dine karşı olanları CHP’ye, MHP’de dindar olanları AK Parti’ye sokmaya zorlamaktadır.
R. Tayyip Erdoğan’ın yükselişi Necmeddin Erbakan’ı düşürmek içindi...
Sonra Abdullah Gül ile R. Tayyip Erdoğan arasında çatışma oluşturarak dengeyi korumak istediler. Askerlerin karşı stratejisi onları başarısız bıraktı.
Şimdi, bu seçimde büyük oyun oynamaktadırlar...
Bir seçimde Genç Parti ile deneme yaptılar, başaramadılar...
Şimdi de AK Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi üzerinde oynuyorlar. Onlara göre iki parti olacaktır. Eğer MHP’yi devre dışı bırakırlarsa ilk adımda hedefe ulaşacaklardır.
Sermayenin yönetme sanatı şudur. Göreve getireceğin kişiye önce suç işletirsin, kabarık suç dosyasını hazırlarsın. Sonra makamı öyle verirsin. Dinlemediği gün dosyayı gösterirsin. Şimdi K. Kılıçdaroğlu’nun durumu budur.
O halde Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verenler CHP’ye oy vermiyorlar, Kılıçdaroğlu’na da vermiyorlar; onu oraya getirenlere oy veriyorlar...
Benim CHP’lilere saygım vardır. Ülkenin dört temel direklerinden biridir. Ama ben CHP’li olsam bu şartlar altında CHP’ye tek oy vermem. Önce baraj dışında bırakırım.
Sonra da, Kılıçdaroğlu’na, “Gir Baykal’ın emrine” derim ve bundan sonraki seçimde CHP’yi iktidar ederim. O zaman Baykal da Kılıçdaroğlu da kendi iradelerine dayanarak ülkeyi idare ederler. Ama şimdi Kılıçdaroğlu diye biri yoktur…
AK Parti’nin işi de CHP ve Kılıçdaroğlu’ndan daha korkunç durumdadır. Muhalifi kalmayan ve yüzde 50’den fazla oy almış parti başarı sarhoşu olur, ne oldum delisine döner, çılgın projelerle daha da çıldırır!
AK Parti’nin aklı varsa bunu idrak eder ve gerekenleri yapar.
AK Partililer!
Önce “Millî Görüş”e ve “Adil Düzen”e döneceksiniz.
Akevler’le yan “Adil (Ekonomik) Düzen”le ilgileneceksiniz.
Bu oyunları Allah’ın Kur’an’da bize öğrettikleri ile ulusça aşarız.
Bu teklif ve çözümlere karşı direnirseniz, biliniz ki ömrünüz sona erer.
Ulusumuz MHP’ye de sahip çıkmalı, MHP de artık Allah’a dönmelidir…
Ne yapmamız gerekir.
Her üç partiye öneriyorum.
Anayasa hazırlanacaktır...
Sermaye Türkiye’yi yıksın diye artık anayasayı destekliyor.
Bir “Anayasa İlim Heyeti” oluşturulacak. Siyasi partiler aldıkları oy nisbetinde ilim adamını heyete gönderecekler. Tek istediğimiz o heyette Akevler de yer alsın. Sonrası size aittir. Duyun, ondan sonra nereye isterseniz oraya gidin.
Biz isteriz ki, bizi bir partinin temsilcisi olarak göndermeyin, üç parti de birer üyeyi Akevler’den seçsin. Bunların adlarını Süleyman Karagülle verecektir. Bizim aramızda onların adamları vardır. Siz onları seçersiniz, sizin adamınızı aldık dersiniz. Biz bu tür oyunlara ne kadar gelmişiz. Biz ajanları biliriz ama biz onlara normal insan muamelesi yaparız. Bizim gizli saklı bir tarafımız yoktur.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.biz (0532) 246 68 92