Tarihte uygarlıklar doğar, gelişir, yaşar, yaşlanır ve ölürler. Ömürleri bin yıl civarındadır. İslâm uygarlığı 1400 yıl önceden başlayarak 400 yılda olgunlaştırıldı ve insanlık uygulamaya başladı. İslâmiyet Arabistan’da hazırlanmıştır ama sonra Türklerin kurduğu devletler sayesinde dünyaya yayılmış ve ömrünü doldurmuştur. İslâm Medeniyeti İstanbul’un Fethi’nden sonra yaşlanmaya başlamış ve 500 yıl içinde çökmüştür.
Yaşlılık dönemindeki İslâmiyet ile daha önceki İslâmiyet arasında fark vardır.
Avrupa da bundan 500 sene önce yeni uygarlık kurmaya başlamış ve 500 senede en yüksek seviyeye çıkmıştır. Ne var ki Avrupa uygarlığı da bizde olduğu gibi bugün el değiştirmektedir. ABD bizdeki Osmanlıların yerine geçmiştir.
Osmanlıların İslâmiyet’ten kopması gibi ABD de Avrupa’dan kopmuştur ama ayrı bir oluş içindedir. Avrupa çökmektedir. Avrupa şimdi “AVRUPA BİRLİĞİ” adı altında kendi hâkimiyetini yeniden kazanma gayreti içindedir. “Avrupa Birliği” Hıristiyan ulusların kurduğu devletlerden oluşur. “Roma Hukuku”nu temel almışlardır ama kanunlarını İslâm’ın fıkhına göre değiştirmişler, serbest sözleşme sistemini kabul etmişlerdir.
İslâm uygarlığında siyasi çatışmaların dışında dini ayrılıklar da olmuş, Sünniler ile Şiiler asırlar boyu hep savaşmışlar, halk da birbirine karşı olmuştur.
Benzer olaya Batı’da şahit oluyoruz. Katolik ve Ortodoks mezhepler çatışma hâlindedir. Rusya Ortodoksları, Papalık Katolikleri temsil etmektedir.
Şimdi “Avrupa Birliği” dört grup arasında oluşma çabasındadır; Avrupa Katolikleri, Rusya Ortodoksları, Amerika Protestanları ve Türkiye Müslümanları. NATO’dan ayrılamayan Avrupa Amerikan Protestanlarından kopamamaktadır. Rusya Ortodokslarını bünyesine alamayınca Avrupa kıtasına hâkim olamamaktadır. Türkiye Müslüman olduğu için ve toprakları da Avrupa’da olmadığı için kapıda bekletilmektedir.
*
“ADİL DÜZEN”İN GÖRÜŞÜ
Yeryüzü ulusal devletlerden oluşacaktır. Bir devletin nüfusu 30 milyon ile 100 milyon arasında olacaktır. Devletlerin orduları olacaktır. Ayrıca insanlar insanlık diye merkezi yönetim oluşturacaklardır. Denizlerde bu merkezi yönetim olacak ve her kıta merkezinde merkezi yönetime bağlı bölgeler olacaktır. Bunlar hac yol şeritleri ile yani “Hac Yolları” ile birbirine bağlanacaktır. Denizlerin yönetimi insanlığa ait olacaktır. İlaç, silah, enerji ve elektrik bu merkezi yönetimce alınıp satılacak, “vakıf” şeklinde işletilecektir. Kıta merkezlerinin orduları olmayacaktır, meclisleri olmayacaktır. Meclisleri ve bağımsızlıkları olmayacaktır.
III. binyıl uygarlığı yeni uygarlık olacaktır. Şimdilik Avrupa bu yeni uygarlığı bulamamıştır. Hâlâ “faizli ekseriyet sistemi” içinde çözümler aramaktadır. Bir de kendilerinde üstünlük hastalığı vardır ama aslında var olan üstünlüğünü de ABD’ye kaptırmıştır.
Türkiye işte bu AB’nin peşindedir ve AB de kabul etmemektedir.
Avrupa devletlerinin yapacağı iş uygarlık işbirliğini sağlamaktır. Devletlerin üstünde bir uygarlık olmalıdır. Avrupa’nın tek devlet olma isteği hatalı istektir.
Sovyetler parçalandı. Hindistan parçalandı. Yakında Çin de parçalanır.
Artık imparatorluk çağı sona ermiştir. Eskiden ulaşım ve haberleşme sorunlarını çözmek için imparatorluklar vardı. Şimdi teknoloji bu sorunları çözmüştür. Çağımızda imparatorluklar çözüm değil sorundur.
Avrupa Birliği’nin başarıya ulaşması için Avrupa’nın kendi sınırlarını belirlemesi ve onun içindeki devletleri doğrudan birlik içine alması gerekir. Asimile etme yerine birleşme ilkesi geçerli olmalıdır. Avrupa da bunu ancak “ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI”nı benimseyip bizimle çalışmak suretiyle başarabilir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92