Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013
10705 Okunma, 8 Yorum

 

Eskiden krallar vardı. İstedikleri kanunu çıkarır ve uygulatırlardı. Diledikleri şeyleri yasaklar, istedikleri vergileri koyarlardı. Avrupa’da büyük savaşlar ve ayaklanmalar oldu, kanlar aktı; sonunda kanunsuz vergilerin olamayacağı, kanunsuz yasakların getirilemeyeceğini anayasalara koydular. Bizim anayasalarda da vardır. Ne var ki işin kolayı bulundu. Anayasalar müsade etmediği halde, Bakanlar Kurulu’na vergi salma yetkisi verildi, bakanlara kanun hükmünde istediği kararname çıkarma yetkisi tanındı.

Tevhidi Tedrisat Kanunu’ndan önce isteyen istediğini okurdu, okuturdu; bilmenin, öğrenmenin yasağı olmazdı. Türkiye’yi dinsizleştirmek amacıyla tekel sermaye Türkiye’de İslâmiyet öğrenilmesin diye bunları yasakladı. Ne var ki halk bu yasağa rağmen okumaya ve öğrenmeye devam etti. Ben bu yasak tedrisatın içinde yetiştim. Evimizin arka kapısı vardı. Görevliler gözlenirdi. Görevliler görününce çocuklar arka kapıdan boşaltılırdı. Dersler kâğıt üzerinde değil de tahta parçaları üzerinde yazılırdı ve görevliler görülünce sobaya atılırdı.

Bu millet yılmadı, bunun mücadelesini verdi. İmam-Hatip Okulları, İlâhiyat Fakülteleri ve Kur’an Kursları açtırdı. CHP iktidarını bile dize getirdi.  

AK Parti’nin; yasakları kaldırdım, tarikatlar serbest, medreseler serbest demesi gerekirken, AK Parti CHP’nin en karanlık günlerinde bile başaramadığı bir işi yapmaya kalkışıyor!

Dershaneler para kazanmak için kurulmuyor; okulun ateist eğitimini etkisiz hâle getirmek ve ahlâklı gençler yetiştirmek için kuruluyor. Dershaneler destekleniyor; kazanç kaynağı değil gider kaynağı oluyor.

Devletin dershaneleri ve tarikatları bütçeden desteklemesi gerekiyor. Nasıl partilere kamu bütçesinden pay ayrılıyorsa, bunlara da pay ayrılmalıdır. Halk ne istiyorsa onu okur ve onu öğrenir. Nabi Avcı’nın yani MEB’nın bir köy mollasına tahakküm etme hakkı yoktur. Öğrenmenin bir zararı yoktur. Başkasına zarar vermediğiniz müddetçe kimse kimsenin ne okuduğuna ve ne öğrendiğine karışamaz.

Hazreti Ömer zamanında bir valinin zina yaptığı şikâyet ediliyor. Dört şahit getiriliyor. Üçü valinin zina yaptığına şehadet ediyor. Dördüncüsü ise; pencereden valinin o kadınla aynı yatakta yattığını gördüm ama zina yapıp yapmadıklarını bilmiyorum diyor. Hazreti Ömer valiye değil de diğer üç şahide seksener sopa attırmıştır.

Aynı evde kalan kız ve erkeğe kimse siz zina yaptınız diyemez. Zina yaptıklarının dört şahitle ispatlanması gerekir. Cinsi ilişkide bulunsalar bile, bir kadın iki erkekle bir iddet içinde cinsi ilişki kurmadıkça veya ilişkiyi gizli yapamadıkça, ilişki akrabalar arasında olmadıkça ceza verilemez. Biz beraberiz, cinsi ilişki de kuruyoruz dedikleri takdirde onlar evli sayılırlar. Ebu Hanife’ye göre de bunlara ceza verilemez.

Kur’an başkalarının evine girmeyi yasaklamaktadır. Dolayısıyla İslâmiyet’e göre mahkeme kararı ile de olsa başkasının evine oradakilerin izni olmadıkça girilemez. Durum böyle iken, ışık evlerini kapatmak amacıyla öğrenci evlerini kapatmaya kalkışmak İslâmiyet’e aykırıdır.

Ceza kanununda zinayı suç olmaktan çıkaran Ak Parti şimdi özel kanunlarla, beraber oturma yasağını getirmektedir. Bir yerde haklı olabilir. Anne babasından gizli birlikte oturanları anne babalarına bildirmek devletin görevi olabilir. Gizlilik yasaktır. Beraber oturma yasak değildir.

“Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası”nda zina tarif edilmiştir.

AK Parti’nin yapacağı şey “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası”nı tartışmaya açmasıdır. O anayasada bütün sorunlar çözülmelidir. Yasaklar getirme neyi sağlayacak; polisi ve jandarmayı daha çok meşgul etme, onlara zulüm yapma imkânı vermeye yarar. Her yasak yolsuzluğun ve rüşvetin kaynağı olur.

Nabi Avcı’nın ışık evlerin mensupları ile geçmişi vardır. Hissî etkilerle bunları düşünmektedir. Derhal Millî Eğitim Bakanlığı’ndan alınmalıdır. Beşir Atalay gibi makul davranan bir kişi oraya getirilmelidir. Yoksa AK Parti’nin başına büyük işler açılır ve sonunda Başbakan gider.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 


YorumcuYorum
Mete Firidin
11.12.2013
07:42

Hz Ömer hata yapmıştır. Vali zina yapmadıysa yatakta işleri nedir. Bunun mantıklı bir açıklaması olmalıdır. Bu yaklaşım ayetleri hafife almak, etkisiz kılmaktır. 4 bilir kişi getirdiğinizde, yatakta birlikte olduklarının anlamını sorduğunuzda, haliyle "zina yaptıklarını" söyleyecektir. Yusuf kıssasında "gömleğin önden yırtıldığı veya arkadan yırtıldığı" yorumu yapılmaktadır. Bu da bize yorum hakkı kazandırmaktadır. Ben olsam 80 sopada Ömere vurdururdum.

hakansarilar
12.12.2013
01:50

20. yüzyılın başında islamcı aydınlar en büyük darbeyi medreselerden yiyorlardı. Aklı terketmiş milyon kilometrekarelik osmanlı coğrafyasında akıl ile dinsizlik aynı şey olarak görülüyordu. Ebu Hanife eğer mezhebinin gelip dayandığı bu yeri görseydi aceba ne derdi. 20. yüzyılın başında milyon kilometre karelik osmanlı coğrafyasında tahakküm eden ve dine el koyan bir takım insanlar, İstanbul merkezli kuran dinine dönüş çabalarını yer yer sopalarla yer yer zındıklık suçlamalarıyla bertaraf ediyorlardı. Sahihliği dahi tartışılan hadisler tarafından kuşatılmış ve kıpırdayamaz hale getirilmiş Kuran-ı Kerim duvarlarda başvurulması gereksiz bir süs haline getirilmişti. Hadisçilerin bir sözü vardır: "Kuran'ın hadise olan ihtiyacı, hadisin kurana olan ihtiyacından fazladır." İnanın muhterem üstad yüzyılın başında bir Anadolu kasabasında olsaydınız, mevcut İslam anlayışınızla, o kasabadan çıkamazdınız. Şu anda Anadolunun il merkezlerinde bile giderek müesseseleşen yeni bir İslam anlayışı var. Özellikle ev kadınlarını hedef alan ve akıl ve Kuran dışı hurafelerle örülü halkı cehennem korkularıyla zaptu rabt altına alan ve müslümanların 21. yüzyılı kaybetmesine sebep olacak akımlar kol geziyor. Siyasilerin oy kaygısıyla bu yeni baronlar karşısında nutku tutulmuş durumda. Gavsı azam gibi duyan halkı ezen kelimelerle gövde gösterileri yapılıyor. Bosna Hersek'te görevim gereği bulunduğum sırada kaldığım ev-otel gibi bir mekanda bunlardan biriyle sohbet etme imkanım oldu. Gavsı azam geldi. Ona uymayanlar hem bu dünyada hem öte dünyada azapların en büyüğünü çekecek falan diyordu. Farklı İslami görüş falan diyecek oldum. Aklıma yatarsafalan diyecek oldum.Ne mümkün... Akıl onun bir tek bakışı karşısında eriyip yok filan olurmuş. Yani sizin anlayacağınız ensedeki sinir kökünden bağlı olmamız gerekiyormuş. Kısaca bana göre öğretmenin kriterleri olmalıdır. Her önüne gelen kamu eğitimi verememelidir. Osmanlıda ve daha önceki uygulamalarda dahi icazet sistemi vardı. Bu sözüm dershanelerle ilgili değildir. Yazının ikinci kısmıyla ilgilidir. Dershanelerle ilgili görüşüm ise genel olarak dershane olgusu üzerindendir. Yani bana göre dershaneler ortaya çıktığından beri liselerden üniversitelere boş insanlar gönderilmektedir. Dershane çoktan seçmeli saçmalığının ürünüdür. Liseler özellikle üçüncü ve dördüncü sınıftan itibaren şu an itibarıyla işlevsizdir. Okula giden dahi yoktur. Böyle bir eğitim sisteminin uygulayıcısı olan devlet, okulunun altını tutamayan bir devlet kapıya kildi vursun gitsin. Ben yapamıyorum desin.

Mete Firidin
12.12.2013
07:17

Hakan bey fikirlerinize tamamen katılıyorum.

Tayibet Erzen
19.12.2013
09:15

Aşağıdaki yazılar herkul.com'da yer alan Hoca Efendi'ye ait olan ifadelerdir. Tarihlere ve içeriklere dikkat edelim.

Bamteli: 15/12/2013 "Elli defa bizim hesaplarımızı, çıkınlarımızı, kredi alanlarımızı yoklasalar, hep “züğürt” diyebilmeliler. (32:25)" 400. Nağme: 18/12/2013 " Houston’da ameliyat olduğu zaman merhum Turgut Özal’ı ziyaret etmiştim; sarıldı, hıçkıra hıçkıra ağladı; “Ben bu Hizmet’in önemini ve insanlık için ne ifade ettiğini bu çevremdekilere anlatamıyorum!” dedi, gözyaşlarıyla dert yandı. Merhum Turgut Özal, vefatından bir hafta on gün evvel arkadaşlara haber gönderdi; “Orta Asya’da Hizmet’e karşı değişik olumsuz şeyler var; ben oralara gidip teminat olayım!” dedi. Pek çok ülkeye uğradı ve gittiği her yerde ülke başkanlarına “Bu arkadaşlara ilişmeyin; ben bunlara kefilim!” dedi. Doğrusunu Allah bilir, karanlığa taş atar gibi söz söylemek insana yakışmaz, fakat inanıyorum ki, 163. Madde’yi kaldırması gibi hizmetleriyle beraber ortaya koyduğu civanmertlikler vesilesiyle Cenâb-ı Hak, Merhum’a şehitlik sevabını da lütuf buyurdu ve Firdevs’iyle sevindirdi."

Tayibet Erzen
19.12.2013
09:17

adres www.herkul.org olacak

http://www.herkul.org/bamteli/dogruluk-sadakat-ve-is-hayatinin-sadiklari/

http://www.herkul.org/herkul-nagme/400-nagme-merhum-cumhurbaskani-turgut-ozal-ve-sehitlik/

Hüseyin Kayahan
19.12.2013
20:49

Bu arada "POST MODERN DARBENİN" yargılama süreci de "POST MODERN YARGIYA" dönüştü. Takip eden var mı?

Hüseyin Kayahan
30.12.2013
11:29

Bu tartışmalar, bu alt-üst oluşlar iyidir. Geçici olarak sıkntıya düşenler, eziyet görenler ve zarara uğrayanlar olur. Allah hiç kimsenin emeğini zayi etmez ve hiç kimse gücünün yetmediğinden de mes'ul değildir, eğer son hesaba inanıyorsak. "Kıyamet", "kıyam günü" hesapların karara bağlandığı gündür. Bugün dahi yargı kararları okunurken, haziruna tebliğ edilirken "kıyam yapılır/ayağa kalkılır". Demek o günde de ayakta karalar okunacaktır.

Dersaneler ve okullar ile tartışmalar sonunda "öğrenimde (eğitim demiyorum, o dini kuruluşların görevidir) serbestliğe" götürür. Bugün MEB'i ve YÖK'ü kim ele geçirirse onun görüşleri öğretiliyor çocuklara. Bundan dolayı da bu ben zeri tüm merkezi kurumları ele geçirme mücadelesi verilmektedir. Bu kavgalar bir gün biter ve sonunda merkezi sınav ve merkezi ehliyet vermenin dışındaki öğretim faaliyetleri serbest hale gelir. Merkezi sınavı ve soruları da her gruptan eşit katılımlarla oluşturulmuş bir heyet yapar.

Savcı ve hakemler konusu da böyledir. Herkes HSYK ve benzeri teşkilatları ele geçirmeye çalışmaktadır. Kim ele geçirmişse onun görüşlerine göre yapılanma olmaktadır. Bir memlekette her görüşte, inanışta, yaşayışta insanlar olur. Bunların her türlü kademede olmaları da normaldir. Herhangi bir etnik kökenden, her hangi bir dini gruptan, vs her türlü insan; devlette ve serbest hayatta, diğerleri ile eşit statüde görev alır, çalışır ve yaşar. Bunun aksi ayrımcılıktır, kasttır, kolonizasyondur. Böyle olunca da her grubun erkleri ele geçirme mücadelesi dürüp gitmektedir. Yargıda da bunun çözümü; "hakemlik sistemidir". Her çeşit hakem ve her çeşit avukat olması toplumun doğal yapısı gereğidir. Tarafların kendilerinin hür iradeleri ile güvendikleri hakemi seçmeleri ve onlar adına bunların nizayı çözmeleri tarafların rızasının olduğu bir adaleti tecelli ettirir. Bütün bunlara "adil düzen" de işaret edilmiştir.

Hiç bir şey kolaylıkla ve kandiliğinden gelmemektedir. Artık başka çare kalmayınca, tarafların gücü de tükenince "ne yapalım ki bunu çözelim" derler ve yeni çözüme ulaşılır. Bu aşamada veya biraz sonra mutlaka "Pavluslar" zuhur eder ve sistem dejenere olur ve böylece ecelini beklemeye başlar. Sonra insanlar yeniden düşünür ve yeni yöntemler bulurlar. Eğitim (ilmi kurumlar)ve yargı (siyasi kurumlar) ve diğer iki erk olan ekonomik ve dini kurumlarda da böyle değişimler olacaktır. Bu çatışmalar iyidir.

Bu yeni yüzyıl, yeni bin yılın ilk yüzyılıdır. meşhur tabiri ile "hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır". Bu yargı hem başkası hem de bizim için böyledir. Ömrü olanlar yaşanacak değişim ve başkalaşıma şahit olacaklardır.

Saygılarımla.

H.Kayahan

Yusuf Ziya Saral
08.04.2014
09:25

Sa,

Sevgili Hocam

Fethullah Gülen in sizinle beraber olduğunuz dönem ve sizden ayrıldıktan sonraki bir kısım dönemi hariç ,

İtikat daki bozuklukları sebebiyle Fethullacılar oldular artık islamiyetin dışında bir isimle anılır oldular.

Bunların okulları ve evleri islamiyeti bozmak ve CIA nın menfaatlerine göre hareket etmek mecburiyetindedirler.

Hüsnü zan herzaman iyidir, bunların hüsnüzanlık durumları kalmamıştır. Allah a emanet olun . Ellerinizden öperim.

dualarınızı beklerim. Allah ömrünüzü uzun ve bereketli kılsın.

Not:Bu yazıyı şimdi okumak nasip oldu.





Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 797 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 559 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 545 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 581 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 636 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 601 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 605 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 669 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 522 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 563 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 563 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 571 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 622 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 635 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 553 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 628 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 645 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 654 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 655 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 565 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 578 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 651 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 635 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 558 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 596 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 698 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 736 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 541 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 604 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 658 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 630 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 791 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 751 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 659 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 554 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 642 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 825 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 748 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 873 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 706 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 707 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 1010 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 748 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 683 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 668 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 727 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 666 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 723 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 707 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 731 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 714 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 635 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 716 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 753 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 755 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 657 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 746 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 673 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 652 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 728 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 702 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 713 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 767 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 748 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 681 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3476 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3592 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2674 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2491 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2364 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2439 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3725 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2491 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 3048 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2311 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2348 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2318 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2281 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2538 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2542 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2493 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3442 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3236 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2717 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 3111 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2311 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2861 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 3141 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 3130 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 3127 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 3146 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 2114 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 2090 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2289 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2272 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2289 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2409 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2688 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2694 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2550 Okunma


© 2025 - Akevler