Süleyman Karagülle
Mısır'daki Olaylar-2
9.07.2013
5775 Okunma, 1 Yorum

 

Arap Baharı nedir?

Önce tarihi gelişmeye göre sermaye siyasi gücünü kaybetmiştir. Obama, Putin ve AB sermayenin sömürüsüne karşıdır. Çin de bunların yanında yer almıştır; İran ve Türkiye de onların yanındadır.

Karşılıksız dolar hâlâ Yeryüzü ekonomisindeki hâkimiyetini sürdürmektedir. Yani sermaye ekonomi bakımından çok güçlüdür. Dünyada krizler çıkarmak istemekte ve böylece III. cihan savaşı ile sonunda bugünkü etkin güçleri yok etmek istemektedir. Bunları birbirleri ile savaştırmak ve sonunda yeni etkin güçler oluşturmak hedefindedir.

Hâlâ devam eden, dünyayı sarsan ve Türkiye’ye en az etki yapan, hattâ faydalı bile olan krizler bu amaçla çıkarılmıştır. Arap Baharı bu sebeple icat edilmiştir. Buna karşı Amerikan halkı direnmektedir. Amerika’da işletmeleri olan Yahudiler ile Amerika’da banker olan Yahudiler arasında içten içe savaş vardır. Bankerler Bush, patronlar Obama’yı tutmaktadırlar. Taksim’deki Gezi Parkı olayları bu iki gücün çarpışmasıdır. Suriye’de Esed’i destekleyenler de bu banker Yahudilerdir. O yolla Türkiye ile Suriye’yi savaştıracak, İran’ı devreye sokacak, sonra Türkiye’yi ABD ve AB destekleyecek, Çin ve Rusya İran’ı destekleyecek, böylece III. cihan savaşı başlamış olacaktır.

Türkiye’deki PKK tasfiye edildikten sonra Taksim işgal edilerek, Arap ülkeleri ile Doğu Avrupa ülkelerinde başarılı olan metot Türkiye’de de semere verecekti. İşte, Mısır olayları bu yöndeki denemelerden bir adımdır. Bu durum son gelişmelerle daha da belirgin hâle gelmiştir. Obama bu müdahaleye karşı çıkmış, Cumhuriyetçiler desteklemişlerdir.

Mısır ilk imparatorluğun kurulduğu yerdir. Kur’an’da bu imparatorluktan doğrudan bahsedilmektedir. Mısır sonra Romalıların eline geçmiş, İskenderiye ekolü ile dünyada ilim merkezi olmuştur. Sonunda Mısır Arap Müslümanlar tarafından fethedilmiş, Şam’ı desteklediği için de Emeviler galip gelmişler. Sonra Abbasilerin eline geçmiştir. Sonra Osmanlılar tarafından fethedilmiş ama Kavalalı Mehmed Ali Paşa Batılılaşmayı Türkiye’den önce orada başlatmıştır.

Mısır tarihte çevresine uzun zaman hükmedememiş ama Mısır’a da kolay kolay hükmedilememiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun parçalanması ile Mısır’da dinsiz diktatörler dönemi başlamıştır. İhvan-ı Müslimin mensupları âlim şehitler vererek direnmeyi günümüze kadar sürdürmüşlerdir. Arap Baharı’nda kanlı olaylar olmuş, Mısır’da ise en az kan dökülmüştür. Sermayenin istediği değil de Müslümanların istediği kişi Başkan olmuş, halk seçimle onu getirmiştir.

Arap Baharı’nda halk gözünü Türkiye’ye dikmiş, Türkiye’deki gibi bir yönetim ister olmuşlardır. Hem Arap halkı hem de yöneticiler Türkiye’yi örnek almakta, bu da sermayeyi son derece rahatsız etmektedir. Sermaye etkin güçleri yenmek için Türkiye’yi yanına almaya çalışmaktadır. Bunun için AK Parti’yi önce bölmek, sonra da Kemal Derviş benzerini AK Parti’nin başına getirmek istemektedir. Bu bölmeyi iki yoldan yapmak istemektedir.

Abdullah Gül’ü devreye sokup bilhassa devlet başkanı seçimlerinde bir çatlağı denemek istemektedir. Abdullah Gül bu hususta şimdiye kadar bir hata yapmadı, sermayenin isteğine alet olmadı. İkinci bölme aracı ise F. Gülencilerdir. ABD’de rehin olan F. Gülen’in kontrolünden çıkan Nur cemaati sermayenin oyuncağı hâline gelmiştir. AK Parti’yi bölme girişiminde aktif rol oynamaktadır. Beşir Atalay’ın Nurculuk damarı bu bölme hamlesinde ilk örneğini vermiştir.

Şimdi Mısır’daki olayları tahlil edebiliriz.

a) Eski ateist liderlerin işe yaramadığını gören sermaye, Arap Baharı ile onları tasfiye edip yerlerine kendisinin emrinde liderler getirmeyi denemektedir. Türkiye’nin etrafında Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile Osmanlılığı diriltip etkin güçlere meydan okumak, sonra da Müslümanları ezdirerek kendi saltanatını sürdürmek istemektedir. Arap Baharı’nda eski ateist diktatörler devrilmiş, geçici yöneticiler gelmiştir. Onlar da inecek ve Kemal Dervişvari kişiler getirilecektir. Mısır’daki hareket budur. Taksim’deki hareketin aynısıdır.

b) Mısır’da seçimi İhvan-ı Müslimin kazanmış ve bu durum sermayeyi son derece rahatsız etmiştir. İstenen Mısır’da dindar olmayan bir yönetimi iktidara getirmekti. Bunun yolu askeri müdahaledir. Ne var ki askerlerin iktidar olması da istenmiyor. Çünkü askerler milliyetçi oluyorlar. Onları kullanmak daha zordur. Bu sebeple askersiz iktidarı denemektedirler. İşte buna uygun olarak Kenan Evren benzeri askeri müdahale yapıldı ama askerler yönetime el koymadılar, Anayasa Mahkemesi Başkanı’na geçici devlet başkanlığı verdiler.

c) Şimdi Mısır’daki olaylar sermayenin de İslâmiyet’in de istediği istikamette ilerlemektedir. Sermayenin istediği, askeri müdahale olsun ama 28 Şubat gibi olsun, askerler iktidar olmasın. B. Ecevit benzeri geçici iktidarların sonunda K. Dervişvari bir yönetim ortaya çıksın. Bu arada askerler müdahale etmiş ve buna imkân vermemişlerdir. Sonuç olarak Erdoğanvari bir hükümet ortaya çıkmıştır. Şimdi Mısır’da da bu uygulama yapılmaktadır. Halkın sevmediği başarısız bir iktidar baskılı seçimlerle elde edilecek, sonunda halk bizar hâle geldiğinde K. Dervişvari bir iktidar Mısır’da yerleştirilecektir. Diğer taraftan askerlerin de hesabı vardır; Mısır’ı Türkiye gibi yapmak; K. Evren’in yaptıklarını yapmak. Ne var ki Evren’in yaptığı hatayı yapmamak. Kenan Evren kendisi devlet başkanı oldu. Türkiye’yi düzlüğe çıkardı. Ama ordu yıprandı. Şimdi Türkiye bunun sancılarını çekmektedir. Askerler yeni anayasa hazırlatacaklar, halk oylamasına götürecekler ve cumhurbaşkanını sivillerden seçtireceklerdir. İşte, Mısır’daki gelecek günler Dervişçiler ile Evrenciler arasında büyük boğuşmalar hâlinde geçecektir.

d) Türkiye’de askerler önce Mustafa Kemal, sonra İsmet İnönü etrafında birleştiler. Sonra fiilen CHP’nin emrine girdiler. 28 Şubat denemesinden sonra halkın seçtiklerinin emrine girdiler. Şimdi Türkiye çok güçlü demokrasiye sahiptir. Çünkü Türk ordusu artık demokrasiye inanmaktadır. Ne var ki Türkiye’de bu son askerlerin muhakemesi ile zedelenmiş, ordu gücünü kaybetmiş bulunmaktadır. Oysa ordu güçlü olmalı, kendi isteği ile demokrasiyi benimsemeli, kim iktidarda olursa onu korumalıdır. Bugün ise ordumuz gücünü kaybetmiştir. Türkiye çok tehlikeli durumdadır. Bugün henüz savaşma gücünü kaybetmemiştir. Ama böyle giderse bir iki on yıl sonra Türk ordusu Yeniçeri ordusuna döner ve düşmanlara mağlup olarak iç isyanlarla meşgul olur. Yeniçerilerin yaptığı müdahale değildir, çapulculuktur. Ordu müdahale eder ama çapulculuk yapamaz.

Mısır’da ordu eğer demokrasiyi getirirse Türkiye’den daha ileri bir düzene ulaşır.

a) İktidardan ettiklerine saygısını koruyacak, onlara dokunmayacak, yeni seçimlere onların da serbestçe girmelerini sağlayacaktır.

b) Yeni anayasa ekseriyet sistemini değil nisbi sistemi benimsemelidir. Barajlar kalkmalıdır. Meclis’te tüm Mısır halkı temsil edilmelidir. Hükümette bakanlıklar ve genel müdürlükler nisbi temsil sistemine göre oluşmalıdır. Devlet hizmetinde ve işyerlerinde alınacak çalışanlar siyasiler tarafından nisbi temsil sistemi ile atanmalıdır.

c) Devlet başkanı siyasi parti liderleri tarafından sıralama usulü ile seçilmelidir. Ordu devlet başkanına doğrudan bağlanmalıdır. Sivil yönetime asla karışılmamalıdır. Ordu anayasal kurul olarak siyasilerin etkisinde de olmalıdır. Ordunun bütçesi anayasada belirtilen kaynaklardan olmalıdır.

d) Hakemlik sistemi ile yerinden yönetim sistemi getirilmelidir. Ekseriyet kararları ile kanunlar yapılmamalıdır. Özel hukuk içtihatlarla oluşacak fıkıh mezhepleri tarafından düzenlenmeli, kamu hukuku ise yerinden yönetimle bucak seviyesinde icmalarla düzenlenmelidir. İttifak edilmeyen hususlarda hakemlere gidilip hakem kararlarına göre uygulama yapılmalıdır.

Ordu meclisin ekseriyet kararlarına oyuncak yapılmamalıdır.

İşte…

Mısır ordusu bunu başarabilir.

Mısır ordusu bunları yapmaz da;

Müdahale ile eski iktidarda olanları tutmaya çalışırsa;

Ordu kendisi iç yönetime müdahale ederse;

Halkın seçtiği cumhurbaşkanını askeri güçle korumazsa;

O takdirde Mısır’ın başında K. Dervişvari sermaye temsilcilerini rahatlıkla görebiliriz.

Mısır ordusu askeri bakımdan Kenan Evren’i örnek almalıdır, anayasa düzeni bakımından Necmettin Erbakan’ı örnek almalıdır, “Adil Düzen” hedefi olmalıdır.

 

NOT: Bu makale Şamil beye ulaştırılacaktır; uygun görürse Arapçaya tercüme edebilir, ortak imzamızla yayınlayabilir.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 


YorumcuYorum
hakansarilar
11.07.2013
23:42

Şöyle bir iddia var. "İhvan-ı Müslimin, Lozan sonrasında, Atatürk'ün direktifleriyle Mehmet Akif Ersoy'un Mısır'a gitmesi ve onun girişimleriyle kurulmuş bir teşkilattır. Anti-emperyalist özellikle İngiliz karşıtı ve İslam Birliği yanlısı olarak tasarlanmıştır. Yeni Türk Devletinin ilk beşinci kol faaliyetidir. Nitekim yeni devlet bu tip organizasyonları Suriye gibi(daha önce Libya'da denenmiş ve başarılmıştı. Oraya giden Türk subayların içinde Atatürk de vardı.) diğer İslam ülkelerinde de uygulamaya koymuştur."

Nutukta Atatürk gelecekte İslam Birliğinin sağlanabileceğini bunun için öncelikle bu ülkelerin bağımsızlığına kavuşması gerektiğini sonra bağımsız ülkelerin meclislerinin hangi yetkilerini devredeceğine karar verebileceğini nihayet oluşturulacak üst yönetimin devredilen yetkilerle donatılabileceğini söylemişti.(gerçi bu ülkelerin hiç birisi hala tam bağımsız değil!) Bu bilgilerle iddia arasında bir paralellik var.

Yazının bağlamı farklı ama bu konu yine de çok uzakta sayılmaz. Üstadın yukardaki konu hakkında görüşlerini öğrenebilir miyiz?





Son Eklenen Makaleler
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 797 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 559 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 545 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 581 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 636 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 601 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 605 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 669 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 522 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 563 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 563 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 571 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 622 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 635 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 553 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 628 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 645 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 654 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 655 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 565 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 578 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 651 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 635 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 558 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 596 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 698 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 736 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 541 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 604 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 658 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 630 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 791 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 751 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 659 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 554 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 642 Okunma
Süleyman Karagülle
BİR YETKİLİ YÜKSEK HAKİM DEDİ Kİ: 09.09.2000
23.03.2024 825 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EV ÇALIŞMALARI 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 748 Okunma
Süleyman Karagülle
Sana ruhtan soruyorlar 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 873 Okunma
Süleyman Karagülle
SİSTEMATİK HATA 09 EYLÜL 2000
23.03.2024 706 Okunma
Süleyman Karagülle
ŞERİAT VE MEMUR KARARNAMESİ 02.09.2000
23.03.2024 707 Okunma
Süleyman Karagülle
Heisenberg’in meşhur “kuvantum teorisi” 02.09.2000
23.03.2024 1010 Okunma
Süleyman Karagülle
DEPREMİN FIKHI 26 AĞUSTOS 2000
23.03.2024 748 Okunma
Süleyman Karagülle
Z E L Z E L E 26 ağustos 2000
23.03.2024 683 Okunma
Süleyman Karagülle
(AHŞAP)İŞLETME HAKKINDA BİLGİ-19.08.2000
14.03.2024 668 Okunma
Süleyman Karagülle
Bir ülke hırsıza hapis cezasını vermektedir-12082000
14.03.2024 727 Okunma
Süleyman Karagülle
MEMUR KARARNAMESİ 12.08.2000
14.03.2024 666 Okunma
Süleyman Karagülle
HÜKÜMET,REKTÖR ATAMALARI..05.08.2000
14.03.2024 723 Okunma
Süleyman Karagülle
İNSANIN GÖREVİ 05.08.2000
14.03.2024 707 Okunma
Süleyman Karagülle
EKONOMİDE ZELZELE 22.07.2000
14.03.2024 731 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN ATANMASI 22.07.2000
14.03.2024 714 Okunma
Süleyman Karagülle
312 inci MADDE 22.07.2000
14.03.2024 635 Okunma
Süleyman Karagülle
BANDIRMA HATTI 22.07.2000
14.03.2024 716 Okunma
Süleyman Karagülle
F İ Z İ K 29.07.2000
14.03.2024 753 Okunma
Süleyman Karagülle
İSLÂM VE DEMOKRASİ 29.07.2000
14.03.2024 755 Okunma
Süleyman Karagülle
REKTÖRLERİN SEÇİMİ 22.07.2000
14.03.2024 657 Okunma
Süleyman Karagülle
ABANT TOPLANTISI 22.07.2000
14.03.2024 746 Okunma
Süleyman Karagülle
HAK VE KUVVET MEDENİYETLERİ 22.07.2000
14.03.2024 673 Okunma
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA SİSTEMİ 01.07.2000
14.03.2024 652 Okunma
Süleyman Karagülle
“HERKESE İŞ - HERKESE AŞ” 24.06.2000
14.03.2024 728 Okunma
Süleyman Karagülle
KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ 17.06.2000
14.03.2024 702 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’ÂN VE MANTIK İLE MATEMATİK 17.04.1999
14.03.2024 713 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI (2)17.04.1999
14.03.2024 767 Okunma
Süleyman Karagülle
“ADİL DÜZEN” DERGİ PLANI 17.04.1999
14.03.2024 748 Okunma
Süleyman Karagülle
Süleyman Karagüllenin girilmeyen MAKALELERİ-17.04.1999
14.03.2024 681 Okunma
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3476 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3592 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
İÇKİ YASAĞI
3.05.2021 2674 Okunma
Süleyman Karagülle
Türkiye ve Dünya
30.04.2021 2491 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ POLİTİKA
29.04.2021 2364 Okunma
Süleyman Karagülle
HEDEF
29.04.2021 2439 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3725 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve son uyarılarım… (15)
11.04.2021 2491 Okunma
Süleyman Karagülle
SOYLU'NUN BEYANI
7.04.2021 3048 Okunma
Süleyman Karagülle
BUNDAN BÖYLE
6.04.2021 2311 Okunma
Süleyman Karagülle
UYARI
6.04.2021 2348 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜDAHALE
4.04.2021 2318 Okunma
Süleyman Karagülle
Seminerler; kendinize görev vereceksiniz (14)
4.04.2021 2281 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK ÇIKAR YOL
3.04.2021 2538 Okunma
Süleyman Karagülle
PARTİ KAPATMAK
3.04.2021 2542 Okunma
Süleyman Karagülle
ANAYASA MAHKEMESİ
1.04.2021 2493 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3442 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3236 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Muhterem Abdurrahman Dilipak’a Açık Mektup
31.03.2021 2717 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 3111 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
31.03.2021 2311 Okunma
Süleyman Karagülle
EMİN SARAÇ HOCA HAKKINDA
31.03.2021 2861 Okunma
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 3141 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 3130 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 3127 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 3146 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-3
31.03.2021 2114 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-2
31.03.2021 2090 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ
31.03.2021 2289 Okunma
Süleyman Karagülle
TEK PROBLEM VE ÇÖZÜM
31.03.2021 2272 Okunma
Süleyman Karagülle
RAKAMLAR
31.03.2021 2289 Okunma
Süleyman Karagülle
YASTIK ALTI
30.03.2021 2409 Okunma
Süleyman Karagülle
TEMİZLİK
29.03.2021 2688 Okunma
Süleyman Karagülle
MEŞGALE
28.03.2021 2694 Okunma
Süleyman Karagülle
BAKAN OLMAK
27.03.2021 2550 Okunma


© 2025 - Akevler