Bu yazı Fehmi Koru’nun 21.12.2020 tarihli yazısına yorum olarak kaleme alınmıştır. Yazının linki aşağıda yer almaktadır.
https://fehmikoru.com/reform-diye-baslanmisti-bugun-gelinen-duruma-bakin-durum-hic-ic-acici-degil/
Bir denizde yüzerken veya havada uçağı sürerken, ovada traktörle yol alırken değişik yollardan gidebilirsin. Geç gidersin ama yine de gidersin ama boğazdan köprüyle geçeceksen bir yer vardır, oradan geçmek zorundasın. Trafik de orada tıkanır. Trafikte reform yapmak için, yeni köprü yapmak gerekir ama bu köprü istediğin yerde yapılamaz. Uygun bir yer bulup, orada köprü yapmak gerekir. Eskiden Esenler’deki garajda bulunan otobüslere biniyor, bir iki saat içinde Teşvikiye’de oluyordum. 3. köprü yapıldı, trafik düzelecekti şimdi otomobile binersen 3-4 saatte Teşvikiye’de olabilirsin. O halde köprü yapmak yeterli değildir. Yolu uzatan köprüler trafiğe sebep olur.
Evet, reform müjdesi bakkalda satılan sakız gibi değildir. Bir çocuğu gönderirsin, eline 1-2 lira verirsin, sakız alır gelir. Ama çocuğa para verip, “Git bakkaldan bir ev al, gel.” diyemezsin. Ev alacaksan araştıracaksın, sana uygun mahallede, sana uygun büyüklükte ve bedelde bir evin karşılığını temin ederek almak zorundasın. Hukukta veya ekonomide reform yapmak demek, insanlığın beş bin senelik müktesebatını değiştirmek demektir. Bunlar bir gecede, bir ayda, bir senede yapılacak işler değildir. Yeni köprü yapmadan evvel, eski köprüyü kullanmak zorundasın. Biz Akevler olarak Milli Görüş ile işbirliği yaparak, Risale-i Nur şakirtleriyle iş birliği yaparak hukukta ve ekonomide reform yapmakla uğraşıyoruz. Bunun için partiler kurduk, anayasa ekseriyetiyle iktidar olduk ama reformu yapamadık.
Neden reform yapamadık? Bizimle beraber hukukta ve ekonomide reform yapmak için yola çıkanlar bizi terk ettiler ve Kur’an’ın gösterdiği reform yerine AB’ne gireceğiz diye onlardan borç almak suretiyle hukukta ve ekonomide reforma gerek görmediler. Mevcut köprülerden yürümeye çalışıyorlar. Köprü de tıkandı. Beyanatlarla reform yapacaklarını söylüyorlar. Bir bahçeden şeftali alabilmek için, önce tarlayı almak gerekir, sonra orayı taşlardan ve çalılardan, işi yaramayan ağaçlardan temizlemek gerekiyor. Ondan sonra şeftali tohumunu veya fideleri bulacaksınız ve dikeceksiniz. Aradan seneler geçecek, bakacaksınız, keçilerden onu koruyacaksınız, su vereceksiniz, gübre vereceksiniz, ilaç vereceksiniz sonunda çiçek açacak, bekleyeceksiniz mevsimi gelince devşireceksiniz. Hayır, ben reform yapacağım, 6 ay sonra bahçem şeftalilerle dolacak deseniz buna kim inanır? Bir ağacı, iki ağacı yetiştireceğim deseniz de yine o yılları beklemek zorundasınız.
Biz ortaklık düzeninin, şeriat düzeninin tohumlarını attık, şimdi bakımını yapıyoruz, eğer bir kaza olmazsa belki 10 sene, 20 sene, 100 sene sonra meyvesini verecek ve reform olacaktır. Ama aç kalamayız, geçici olarak karnımızı doyurmak zorundayız. Onun için de geçici kazançları temin etmek zorundayız. Biz onu da Kur’an’ın ortaklık sisteminde buluyoruz. 50 senedir tüm saldırılara rağmen varlığımızı sürdürüyor ve hukukta ve ekonomide köprü yapmaya devam ediyoruz.